SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sinan Ateş

Söz Bursa - Sinan Ateş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sinan Ateş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş'e saldırı Haber

Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş'e saldırı

Olay, Adalet Bakanlığı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nün kafeteryasında meydana geldi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı davada duruşmaya ara verilmesi sonrası Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş kafeteryaya geçti. Burada M.K. isimli şahıs, Selma Ateş'e fiziki saldırıda bulundu. Araya kolluk kuvvetleri girerken, M.K. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. "HERKES KENDİNE GELSİN" Olay yerine gelen Ayşe Ateş, yaptığı açıklamada, "Birileri çıkıp kürsülerde bizi tehdit ederse işte sonuçları böyle olur. Sinan'ı öldürdünüz sıra bize mi geldi? Savunmasız insanlara saldırmak hangi kitapta yazar? Yeter artık buramıza geldi. Herkes kendine gelsin. Bu hiçbir kitapta yazmaz. Ne adamlıkta ne de insanlıkta yeri var. Hepimizi öldürdünüz rahatlayın. Sinan'ı öldürdünüz, bizi de öldürün rahatlayın” diyerek tepki gösterdi. "BİR ANDA SALDIRDI" Saldırıya uğradığı anı anlatan Selma Ateş ise şöyle konuştu: “Birisi geldi arkadan saldırdı ama anlamadım. Bir anda saldırdı. Tabii eşim de hemen karşılık verdi. Karşı tarafta da birileri videoya alıyormuş. Nedenini bilmiyorum ama saldırıya uğrayacağımı biliyordum. Bunun daha öncesinde sinyallerini verdiler. Biz bunu her konuşmamızda söyledik. Hem sosyal medyadan hem de fiziksel saldırılar yaşandı ama bu kadar aleni bir saldırının bu kadar polisin içerisinde yapılması ve kararın verileceği anda yapılması adalet nerede sorusunu bize sorduruyor.”

Sinan Ateş suikastı davasının sanığı Özyağcı: “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm” Haber

Sinan Ateş suikastı davasının sanığı Özyağcı: “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm”

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada müşteki beyanları sonrası verilen aranın ardından yargılamaya devam edildi. Bu esnada duruşmaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Mahkeme başkanı, celsenin avukat beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi. Oturumun başlangıcında mahkeme başkanı, cinayet görüntülerini inceleyen bilirkişi hakkında yapılan suç duyurusu konusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya yer yok kararı verdiğini açıkladı. “Niyetim öldürmek olsaydı, öldürürdüm” Mahkeme başkanı, sanıkların dinleneceğini bildirdi. Söz verilen sanık Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, “Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım, 3 el ayaklarına ateş ettim. Yüzüstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik’te ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direkt kafasına ateş eder, kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum” dedi. Özyağcı beyanda bulunurken müşteki tarafından biri, "Karşısına erkek gibi çıksaydın" diyerek küfür edince salondan dışarı çıkartıldı. “Tanık beyanları ve bu konudaki iddialar, kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır” Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya, “Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" dedi. Sinan Ateş cinayeti öncesinde keşif yaptığı belirtilen tutuklu sanık Suat Kurt ise şunları söyledi: “Mütaala burada kendini yalanlıyor. Selman Bozkurt‘la hiç alakam yok. Doğukan Çep bile ondan muaf tutuluyor, ben tutulmuyorum. Eray Özyağcı, öldürmek istese rahmetli ofisinden çıkıyor, yanındakilerle beraber Eray’la aralarında 50 metre mesafe var. Arkalarından koşup çok rahat bir şekilde hepsini öldürebilirdi. Cinayetle hiç alakam yok, hiçbirini kabul etmiyorum, talebimi de talep ediyorum.” “Kimseyi öldürmeye göndermedim” İddianameye göre silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak suçlanan tutuklu sanık Doğukan Çep, “Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat, vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim. Gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim, daha önce de söyledim” ifadelerine yer verdi. “Azmettirici yazılacak en son kişilerden biriyim” Azmettirici olarak suçlanan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, “Hiçbir gerçeğe dayandırılmadan yazılan iddianameyi kabul etmediğimi söylüyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum. Şahsıma isnat edilen suçları reddediyorum. Benim böyle bir olayın olacağından haberim yok. Maktulle aramda hiçbir husumet yoktur. Tanışıklığım da yoktur. Benim azmettirici olduğumla alakalı bir tane somut delil olmamaktadır. Şu belgelerle bir cinayet filmi yapacağız, elinde 22 tane oyuncu var, yemin ederim azmettirici yazılacak en son kişilerden biriyim. Savcımın bana ağırlaştırılmış müebbet talep etmesini anlamlandıramıyorum. Bilirkişi raporu hatalıdır” dedi. İddianameye göre cinayet öncesinde keşif yapan Suat Kurt’un Ankara’da konakladığı evin sahibi tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya şunları dedi: “İsteyerek bir insanın cinayete yardım edeceğini düşünmüyorum. Ben Sinan Ateş’in ismini bile duymadım. Tanımam etmem. Ben kader mahkumuyum, bu başıma geldi. Hakan Saraç dışında hiç kimseyle bir arkadaşlığım, ilişkim olmadı. Ben bir insanın vurulması için nasıl yardımcı olayım. Kandırıldım ben, bu olaydan dolayı ceza almak istemiyorum. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum.” Asarkaya'nın ardından savunma yapan tutuklu sanık Hakan Saraç da, "Filmlere konu olacak saçma bir cenderenin içine atıldım. 18 aydır neyle uğraştığımı anlamış değilim. Bütün samimiyetimle söyledim her şeyi açıkça. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Fotoğrafını ilk defa televizyonda gördüm. Bu olaydaki hiç kimseyi tanımıyorum. Eğer Sinan’ın kanında payım varsa 4 çocuğumu görmeyeyim. Çok hakaret ettiler, olsun acıları var" dedi. Tutuklu sanıklardan Aşkın Mert Gelenbey, "Üzerime atılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Eray Özyağcı’nın böyle bir şey yapacağını bilsem ön koltukta mı getiririm? Eray benim çocukluk arkadaşım. Dedesinin hasta olduğunu söylediği için getirdim, ben de abimi görmeye geldim. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Tutuklu sanıklardan polis memuru Murat Can Çolak, "Ben cinayete yardım etmedim. Olaydaki kimseyi tanımıyorum. Yolculuk boyunca uyudum. Hayatımda ilk defa gördüm. Cinayete götürülen biri saklanır. Bu adam yolculuk boyunca ön koltukta geldi. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanıklardan otopark işletmecisi Mustafa Uzunlar ise savunmasında şunları söyledi: "Mütalayı reddediyorum. Olayla ilgisi olmayan aracımın 2 saat Ankara’da bulunmasından dolayı tutukluyum. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Aracı kiralayanların polis olduğunu öğrenince sözleşme yapmaya gerek duymadım. Doğukan Çep beni kandırdığını, aracı farklı bir amaç için kullanmak için kullandığını ifadesinde söyledi. Beraatımı talep ediyorum." Tutuklu sanıklardan eski MİT personeli Çağlar Zorlu savunmasında, "Mütaalayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olaydan 9 ay önce internetten uydurduğum konum yüzünden suçlanıyorum. İşlemediğim bir suçun cezasını yatıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Tutuklu sanıklardan avukat Serdar Öktem ise savunmasında şunları dedi: "Biz 16 ay iddianame bekledik ama yalan beyanların olduğu bir beyanname mahkemeye sunuldu. Şüpheli dahi değilken görüntülerim alındı. Hakkımdaki soruşturmanın gayriahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla cumhuriyet savcısı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterilmesi, ardından oluşturulan algıyla üç dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum. İfadem tarafıma dahi verilmedi. Haksız ve hukuka aykırı işlemler yapılmıştır. FETÖ’cülerin attığı twettler iddianameye giriyor. Tahliyemi talep ediyorum." Tutuklu sanıklardan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de, "Suçlamayı reddediyorum. Delillerin olmadığı, kime yardım ettiğimin tarif edilemediği bir hengame var. Doğukan Çep ile bilgi paylaştığım söyleniyor. Ne bilgi paylaşmışım? Tolgahan Demirbaş ile arama kayıtlarımıza baktığımızda çoğu ulaşılamamış. Yemek yemeye gittiğimiz yerden fotoğrafımız alınmış. Cevapsız çağrılar ortadadır. Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’e ait bir araç sorgulatması yapmadım. Ömrüm boyunca karakola bile gitmedim. İlk defa hakim karşısına çıktım. Neden tutuklu olduğum bellli değil. 20 yılla yargılanıyorum. Eray Özyağc'ıyı İstanbul'a götürmekle yargılanıyorum. Kendisiyle bir irtibatım yok" dedi. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın görülmesine yarın saat 09.00’da devam edilecek.  

Sinan Ateş suikastında bilirkişi raporu çıktı: "Kurşunlar tetikçi Özyağcı'nın silahından çıktı" Haber

Sinan Ateş suikastında bilirkişi raporu çıktı: "Kurşunlar tetikçi Özyağcı'nın silahından çıktı"

"Kurşunlar Özyağcı'nın silahından çıktı" Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin dosyada maktul Ateş'i öldüren kurşunların hangi silahta çıktığına ilişkin bilirkişi raporu ortaya çıktı. Hazırlanan rapora göre maktul Sinan Ateş'e isabet eden kurşunların tamamı tetikçi Eray Özyağcı'nın silahından çıktı. Otopsi raporunda da Sinan Ateş'in arkasına isabet eden bir kurşuna rastlanmamıştı. Eray Özyağcı ve Doğukan Çep duruşmadaki savunmalarında başka birinin de ateş ettiğini belirterek Sinan Ateş'i öldüren kurşunun Özyağcı'nın silahından çıkmadığını iddia etmişti. "Tetikçi Özyağcı 35 dakika Sinan Ateş'i bekledi" Olay günü öğlen saatlerinde olay yerine gelen Eray Özyağcı'nın yaklaşık olarak 35 dakika ayakta beklediği anlaşıldı. Sinan Ateş'in sağında Ahmet Keçik, solunda Selman Bozkurt ile birlikte yürüyerek 1436. Sokak istikametinde yürüdüğü belirtildi. Bu esnada tetikçi Eray Özyağcı'nın hafif ticari aracın önünde saklanarak maktul Ateş'e doğru ateş ettiği ve Ateş'in yüz üstü yere düştüğü bilgisi yer aldı. Daha sonra Özyağcı'nın, Bozkurt'a da ateş ederek yaraladığı, Keçik'in ise kendisini korumak maksadıyla hafif ticari aracın arkasına saklandığı belirtildi. Saldırının ardından Özyağcı'nın olay yerinden koşarak uzaklaştığı, Ahmet Keçik'in ise tetikçinin arkasından ateş ettiği ifade edildi. Bu esnadaysa Bozkurt'un yerde yatan Ateş'in yanına geldiği anlaşıldı. "Tetikçi Özyağcı dışından kimse maktul Sinan Ateş'e ateş etmedi" Raporda, tetikçi Eray Özyağcı dışından hiç kimsenin maktul Sinan Ateş'e ateş etmediği bilgisi yer alırken, Özyağcı'nın Keçik ve Bozkurt'a da ateş ettiği belirtildi. Selman Bozkurt'un, Sinan Ateş'in yattığı yerde eğilir vaziyette Ahmet Keçik'e bir şey verdiği ancak görüntülerden verilen maddenin anlaşılamadığı anlatıldı.

Sinan Ateş davasında "Dışarı çıkacaksınız" tepkisi... Haber

Sinan Ateş davasında "Dışarı çıkacaksınız" tepkisi...

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasında mahkeme başkanıyla Ateş ailesinin avukatları arasında tartışma yaşandı. Sanık avukatları ile Ateş ailesinin avukatları arasında gerginliğin devam etmesi üzerine mahkeme başkanı, Ateş ailesinin avukatı Ali Yücel'in kolluk ekiplerince dışarı çıkarılmasını istedi. Mahkeme verilen talimatını yerine getirmeyen kolluk görevlilerinden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı M.D., Şube Müdürü Tedbirlerden Sorumlu Müdür U.A.'nın da aralarında bulunduğu 15 polis hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Remzi Çayır'ın dışarı çıkarılmasının ardından yeniden konuşan mahkeme başkanı, polislere şu ifadelerle tepki göstermişti: “Dışarıya çıkın. Oradaki görevlileri istiyorum. Sicillerini istiyorum. Görevlerini yerine getirmediler. Beni burada bas bas bağırttılar. Anlaşıldı mı? Tutanağınızı tutun. Polisler hakkında da tutanak tutacaksınız. Ben burada on defa emir vermek zorunda değilim. Herkes yerine otursun. Bağırarak iş yapmak zorunda değilim. Polislerde sorumlu, orada düzeni bozanlarda sorumlu burada. Neye çekiniyorsunuz siz. Emri ben vermişim talimatı ben vermişim, niye yerine getirmiyorsunuz, günahı, sevabı, hukuk bütün sorumluluğu bana ait. Niye yerine getirmiyorsunuz, neyden korkuyorsunuz? Ayıp. Devletin gücünü göstermekten bu kadar aciz misiniz, yasayı uygulamaktan bu kadar aciz misiniz, ne geçiyor elinize düzeni bozunca.” ‘OLAYIN GEÇMİŞİ' 2 Temmuz'da görülen Sinan Ateş duruşmasında sanık Serdar Öktem'in sorgusu esnasında mahkeme başkanı ile Ateş ailesinin avukatları arasında tartışma yaşandı. Sanık avukatları ile Ateş ailesinin avukatları arasında çıkan gerginliğin devam etmesi üzerine mahkeme başkanı, Ateş ailesinin avukatı Ali Yücel'in dışarı çıkarılmasını istedi. Mahkeme başkanı "Ağzınıza hakim olamıyorsanız çıkacaksınız, dışarı çıkacaksınız" deyince bir başka avukat, "Çıkar o zaman" dedi. Mahkeme başkanı, "Atın bunu" diye bağırmıştı. Ateş ailesinin avukatı ile duruşmayı izleyen Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır salondan çıkarıldı. Mahkeme başkanının talimatını yerine getirmeyen Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı ile görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmişti.

Ateş suikastının sanığı Doğukan Çep: “Cinayeti ben azmettirdim” Haber

Ateş suikastının sanığı Doğukan Çep: “Cinayeti ben azmettirdim”

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmanın görüleceği cezaevinin çevresinde geniş güvenlik önemleri alındı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da yer aldı. Sanıkların salona getirildiği esnada Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi Doğukan Cep, 'Bay Kemal nerede' diye bağırdı. Jandarmalar tarafından salondan çıkartılan Çep, Mahkeme Başkanı'nın talebiyle yeniden duruşma salonuna alındı. MHP davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklar ve avukatları MHP'nin katılma talebinin kabul edilmesini istedi. Savcı ise suçtan doğrudan zarar görmediğinden talebin reddi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme MHP'nin talebini reddetti. “Sinan Ateş'in sağlı sollu sadece ayaklarına ateş ettim” Sinan Ateş'in tetikçisi sanık Eray Özyağcı bu zamana kadar sanık Doğukan Çep'i korumak için ifadelerinde doğru olmayan şeyler anlattığını söyleyerek, “Sinan Ateş'e ulaşmaya çalışıyordum. Bir dosya için bana sözünü tutmadı. Benden para istedi. Suat Kurt'u aradım, ‘yardım eder misin' dedim. ‘Evet' dedi. Doğukan Çep ile beraber otoparka gittik. Otururken bana ‘her şeyi ayarladım, Ankara'ya gitmem kaldı' dedi. Benden Sinan Ateş'i ayaklarından vurmam talep edildi. İfadelerimde Doğukan Çep'i korumak için kendim tasarlamışım gibi ifade verdim, yalan söyledim. Çep bana Gölbaşı'nda gideceğim konumu atmıştı, ‘Sinan Ateş'i sadece ayaklarından vur, uzaklaş' dedi. Ben de önlerine çıktım, Sinan Ateş'in sağlı sollu sadece ayaklarına ateş ettim. Ateş ettikten sonra Ateş'in yanındaki şahıslar bana karşılık verdiler. Ardından ‘reisi vurduk, reisi vurduk' diye bağırdıklarını duydum” ifadelerine yer verdi. Mahkemeden izin almadan konuşan Doğukan Çep, “Ben bu davanın azmettiricisiyim. Başaktörüyüm, ifade vermek istiyorum” ifadelerine karşı mahkeme başkanı, “Otur yerine” cevabını verdi. “Birinin öleceğini söyleseler, gitmezdim” Olayda tetikçi Eray Özyağcı'yı olay yerine getiren sanık Vedat Balkaya, “Olayın olduğu gün öğlen saatlerinde Eray beni uyandırdı. ‘Alacağımızı almaya gidiyoruz' dedi, hazırlandım. Olay yerine hareket ettim. Eray'ın yönlendirmesiyle oldu. Eray beni acele ettirdi. Eray arkama bindi, konuma gittik. Eray, ‘İşi hallettikten sonra Gölbaş'ına gideceğiz' dedi. ‘Silah sesi duyarsan korkma' dedi. Ben Doğukan'ı aradım. Yarım saat bekledim. Eray koşarak geldi, ‘konuma gidiyoruz' dedi. Yola çıktık, 15 20 dakika sonra petrolde durduk. Eray motordan indi, kaskı fırlattı, gümüş renkli araç bekliyordu. İçinde tişörtlü biri vardı. Eray, ‘Sen devam et İstanbul da görüşürüz dedi. Bana, ‘alacak verecek için geldik' dediler. Birinin öleceğini söyleseler cezaevinden yeni çıkan biri olarak gitmezdim” dedi. İstanbul il sınırında çevirmede gözaltına alındığını belirten Balkaya, Özyağcı'nın vurduğu kişinin öldüğünü sonradan öğrendiğini söyledi. Sinan Ateş'in konum bilgilerini sanık Doğukan Çep'e gönderen Suat Kurt, Çep'in kendisinin manevi kardeşi olduğunu söyleyerek kendisinden ricada bulunduğunu ifade etti. “Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi” Tetikçi Eray Özyağcı'yı tanımadığını iddia eden Kurt, “Doğukan Çep, ‘Ankara gider misin abi? Adres vereceğim bu şahıs adrese kaçta giriyor? kaçta çıkıyor? ne yapıyor, ne ediyor?' dedi. Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak dendi. Olayın olduğu gün Eray'ın orada olduğundan haberim yok. Eray'ı İstanbul'dan geldiğinde karşılayan benim. Rahmetlinin adreslerini atan benim. Benim meselem de değil, olayı ben yaptırmışım gibi ne torbacılığımız kaldı. Ben sadece bilgileri attım” beyanında bulundu. Doğukan Çep'in kendisine adres bilgilerini attığını belirten Kurt, Ateş'in adrese giriş çıkış saatlerini Çep'e söylediğini dile getirdi. “Taksideyken silah seslerini duydum” Eray'la Doğukan'ın telefon görüşmesinde Sinan Ateş'in vurulacağını öğrendiğini iddia eden Kurt, “Adamı gördüğümü Doğukan'a söyledim. Geldiklerini söyledim. Doğukan ‘abi sen taksiye bin git' dedi. Taksiye bindim, taksideyken silah seslerini duydum. Sonra otobüs değiştirip kaçtım” iddiasında bulundu. “Cinayeti ben azmettirdim” Sinan Ateş cinayetini azmettirdiğini iddia eden sanık Doğukan Çep, “Cinayeti ben azmettirdim. Bir gün sabah namazını kılarken Ateş'le yan yana namaz kıldık. 2013'te dosyam vardı, ceza aldım. Ateş'e ‘bana yardımcı olabilir misin?' dedim. Ateş de ‘ne demek yardımcı olurum' dedi. 2020 yılında telefon çaldı. ‘Kanalı buldum dosyayı halledecekler, 1 milyon lira istiyorlar' dedi. Ben o kadar bulamam abi dedim. ‘200 bin peşinat verelim geri kalanı hallederiz' dedi. Parayı verdim ayrıldık. 2021 yılında tekrar telefonum çaldı. ‘Kardeşim 200 bin lira daha lazım aynı kişiler değil, farklı kişilere vereceğiz' dedi. Borç harç hallettim verdim. ‘İş uzun sürebilir ama hallolacak' dedi. 2022 yılında artık sona yaklaştık. ‘Paranın tamamını vermen lazım Ankara'ya gelebilir misin?' dedi, Ankara'ya geldim. Parayı verdim. Aralık ayı başlarında aradım. ‘Haber bekliyorum ben de' dedi. ‘Abi hani sonuna gelmiştik' dedim. Daha sonra tekrar aradım, açmadı. Paraya el koydu diye düşündüm. Bende bunu ayaklarından vuracağım dedim. Ben öldürmeye gönderseydim öldürmeye gönderdim derdim. Ben gerçekten ayaklarından vurdurmak istedim. Bir baktım ölmüş, istemediğim bir şeydi üzüldüm” ifadelerini kullandı. Sanık Doğukan Çep, beyanına "Suikast yapmaya gelen adam ayaklarına sıkmaz, gelir arkasından, sırtından atarım. Kimse de görmez" diye ekledi. Çep ayrıca maktul Ateş'in gövdesine isabet eden kurşunun Selman Bozkurt'un silahından çıktığını iddia ederek, araştırılmasını mahkemeden talep etti. Duruşmaya 1 saat ara verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.