SON DAKİKA
Hava Durumu

#Siyaset

Söz Bursa - Siyaset haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Siyaset haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MGK'dan 7 maddelik bildiri! Haber

MGK'dan 7 maddelik bildiri!

MGK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. 2 saat 15 dakika süren toplantının sonrasında İletişim Başkanlığı tarafından 7 maddelik bildiri yayımlandı. Milli Güvenlik Kurulu (MGK), terörle mücadeleden bölgesel istikrara, Gazze’deki ateşkes sürecinden Rusya-Ukrayna Savaşı’na kadar pek çok başlıkta kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğine yönelik tehditlere karşı yürütülen operasyonlar, komşu coğrafyalardaki gelişmeler ve küresel güvenlik gündemleri ele alındı. Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik, berberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla yürütülen faaliyetler ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında Kurula bilgi sunulduğu belirtildi. "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda, terörün tam ve kalıcı biçimde sona erdirilmesi ile milli birlik ve dayanışmanın tahkimine yönelik sürdürülen çok boyutlu çalışmaların ele alındığı toplantıda bölgenin geleceğinde terörün ve şiddetin hiçbir tezahürüne yer olmadığı vurgulandı. Bildiride, Suriye’nin karşılaştığı zorlukların üstesinden gelerek hak ettiği uluslararası konuma erişme ve bölgesel istikrara katkı sunma hususunda kaydettiği ilerlemeden duyulan memnuniyet dile getirildi. Türkiye’nin, Suriye halkının tüm kesimlerinin huzuru, refahı, esenliği ve güvenliği için sunduğu desteği sürdüreceği belirtilen bildiride, "Gazze’de sağlanan ve ülkemizin de mimarları arasında yer aldığı ateşkesin bölgedeki soykırımın durdurulması için hayati önem arz ettiği belirtilmiş; bununla birlikte, ateşkesi ihlal eden İsrail yönetiminin saldırılarına derhal son vermesi ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğinin altı çizilmiştir. Türkiye’nin, ateşkesin tesisinde olduğu gibi müteakip süreçte de Gazze’de barış ve istikrarın teminatı olacak mekanizmalarda sorumluluk üstlenmeye ve Gazze’nin ayağa kaldırılması gayretlerine katkı vermeye hazır olduğu ifade edilmiştir" denildi. Bildiride ayrıca, Sudan’da yaşanan gelişmelerin de değerlendirildiği ifade edilirken, ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik desteğin teyit edilerek, masum sivillerin maruz kaldığı katliamların bir an evvel durdurulmasına ve ülkedeki çatışmaların sona ermesine matuf adımların atılması için başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası aktörlere iş birliği içerisinde harekete geçme çağrısında bulunuldu. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki son durumun değerlendirildiği ifade edilen bildiride, savaşın tırmanması riskine işaret eden gelişmeler karşısında diplomatik çözüm arayışlarının önemi vurgulandı. Türkiye’nin kalıcı ve adil barışın tesisi için uluslararası ortaklarıyla birlikte çabalarını sürdüreceği kaydedilen bildiride, "Azerbaycan ve Ermenistan arasında yürütülen barış sürecinde son dönemde kaydedilen müspet gelişmeler muvacehesinde ikili ve bölgesel iş birliği imkanları ele alınmış; Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın tesisi ile kalkınmanın sağlanmasına yönelik irademiz teyit edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir" Haber

Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir"

Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz, derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi aziz milletimizi ahlaki uyanışa davet eden bir parti olmalıdır" dedi. Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda, "Cefaker yol ve dava arkadaşlarım ve bu ülkenin yurt sever evlatları. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir aynı zamanda devleti ve cumhuriyeti koruma iradesinin ta kendisidir. Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır. Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap sorabilmek içinde hesap vermekten kaçınmamak gerekir. Hesap vermek her bir CHP'linin namus borcudur. Her siyasi parti ve her siyasetçi savrulabilir, geri durabilir, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına tutunabilir ve hatta ihanet zincirine de tutunabilir. Ama bakın büyük bir ama ile söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz, derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi aziz milletimizi ahlaki uyanışa davet eden bir parti olmalıdır" diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kardeşlik sürecinin içinde olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ortadoğu'dan Asya'ya, Kafkaslardan Avrupa'ya, Altaylar'dan Tuna'ya söyleyecek sözü vardır. Türkiye Cumhuriyeti at sürdüğü ve şehit verdiği coğrafyalarda sıkışamaz. Gönül bağı kurduğu kardeş milletler sofrasında sıkıştırılamaz, sıkışıklığa gelemez. Cumhuriyet Halk Partisi Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve memleketin ali menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır. Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin Cumhuriyet Halk Partisi'nden beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir. Tarihin doğru tarafında yer almak çoğu zaman cesaret ve kararlılık gerektirir tarih önünde aziz milletimizle hak, hukuk ve adalet yürüyüşümüze devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu Haber

Faruk Çelik Mudanya Üniversitesi’nde gençlerle buluştu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Devlet, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, AK Parti Grup Başkanvekilliği, Bursa ve Şanlıurfa milletvekilliği yapan, mevcut Artvin Milletvekili Faruk Çelik, siyaset ve kamu yöneticiliğinde edindiği engin tecrübeleri Mudanya Üniversitesi öğrencileri ile paylaştı. Mudanya Üniversitesi’nin düzenlediği ve moderatörlüğünü Genel Sekreter Ali Mollasalih’in yaptığı ‘Tecrübe Konuşuyor’ etkinliğinin konuğu olan Faruk Çelik, konuşmasına Bursa’nın kısa zamanda büyük aşama göstererek gelişen Mudanya Üniversitesi’nde olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyerek başladı. Mudanya Üniversitesi’nin artık Bursa dışında da tanınan bir üniversite olduğunu dile getiren Çelik, "Kimse böyle bir başarıyı beklemiyordu. Gün yüzüne çıkan bir üniversite olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bursamızın nadide üniversitesinin bu aşamaya gelmesinde başta Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl olmak üzere tüm emeği geçenleri tebrik ediyorum. Mudanya Üniversitesi’nin gelişiminin devam edeceğine yürekten inanıyorum" dedi. YANLIŞLARDAN İBRET ALMIYORUZ Faruk Çelik, söyleşinin başında gençlere kısa bir tarih dersi vererek Doğu ve Batı toplumu arasındaki farkı anlattı. Dünü bilmemenin geleceğin inşası konusunda büyük sıkıntı oluşturacağını ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Doğu toplumları için bir tespit var. ‘Hatalarından ders çıkarmazlar, birikimleri geleceğe aktarmazlar’ diye. Doğu toplumlarını anlamak için bir dönemlerine bakın yeter derler. Bir parlak yönetici çıkar devleti kurar, ölünce taht kavgaları çıkar ve dağılır. Bunlar yüzde yüz doğru olmasa da gerçek payı var. Tarihimizde çok görkemli devletler kurmuşuz ama görkemli de batırmışız. Görünen sebebi kardeş kavgaları. Bu 1600’lere kadar sürmüş. Bu dönemde büyük kardeşin padişah olacağını bildiren Ekber Sistemine geçilince bu sorun çözülmüş. Batı’da bu dönemde ne oluyor? Batı Roma İmparatorluğu yıkılıyor. 10. Yüzyılda Papa’nın gücü artırılıyor. Papa bizden 500 yıl önce Ekber sistemine geçiyor ve öncelikle bu sorunu çözüyor. Yani Batı’da yönetim sorunu çözülüyor. Bu süreçte mezhep kavgaları var. Engizisyon bilime kapalı. Protestan-Katolik çatışmaları devam ediyor. Magna Carta ile hak arama mücadeleleri başlıyor. Çatışmalardan Rönesansçılarbaşarılı çıkıyor, Reformcular da sistemi kuruyor. Böylece bir sorun daha çözülüyor. Batı, sonra dünya zenginliğini nasıl elde edeceğine kafa yoruyor ve bunu da sömürgeler oluşturarak başarıyor. Bu 3 sorun çözülerek refah toplumunun yolu açılıyor. Peki biz ne yapmışız? 4 Halifeden sonra başlayan mezhep çatışmaları 1400 yıldır devam ediyor. Yeraltı zenginlikleri İslam ülkelerinde ama fakirlik diz boyu. Batı 3 meselesini çoktan çözmüş, Doğu 3 yanlış bataklığında boğuluyor. Biz tarih tekerrürden ibarettire iman etmişiz. Bu yanlış bir yaklaşım. Maalesef yanlışlardan ibret alan yok. Yanlışlarda ısrar ediyoruz. DOĞRUNUN PEŞİNDE OLMAMIZ GEREKİYOR "Mutlaka doğrunun peşinde olmamız gerekiyor" diyen Faruk Çelik, sözlerine şöyle devam etti: "Bir milletin geçmişini karalaması çok kötü bir şey. Birikimlerimizi geleceğe aktarmamışız. Gelişimi esas alan anlayışı hakim kılamadık. Ne yazık ki bizde kurallar geçerli olmuyor. Tecrübe, sadece dikey bir bilgilendirme değildir. Millet milletten, devlet milletten tecrübe edinilir, bilim adamlarının, tarihçilerin tecrübeleri çok önemlidir. Bizim için gençlerin hayata bakışı da çok önemli. Geleceği şekillendirmek için gençlerin fikirleri çok önemli. Tecrübe bir havuzdur. Bütün birikimler bu havuzda toplanmalıdır. Batılılıar bu havuzdan bizden daha iyi faydalanmışlar. Bizim kültürümüzün birikimlerinden de çok iyi yararlanmışlar. Biz havuzumuzu boşaltmışız. Böyle olunca geleceğe nasıl bakacaksınız? Bilgi en önemli hazinedir. Burada siz gençlere büyük görevler düşüyor." "İYİ İNSAN MODELİNİ YAYGINLAŞTIRMALIYIZ" Daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtlayan Faruk Çelik, siyasette uzun süre kalmanın kolay olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Ben Vatan Mahallesi’nde Aleviler, Romanlar, Arnavutlar ve Karadenizliler ile büyüdüm. Her düşünceden insan vardı. Bu yüzden birbirimizle anlaşabilmek için çok dikkatli olmamız gerekiyordu. Bu yüzden Vatan Mahallesi bana diyaloğu öğretti. Düşüncesi ne olursa olsun karşımdakinin iyi onsan olması benim için yeterli. Ben anlayışını kafamdan sildim. Biz olmanın önemini kavradım. Hayata bakışıma Vatan Mahallesi bakışı diyebiliriz. Kamu görevimde de bu anlayışı önceledim. Diyalogla kanunları çok hızlı geçirdim. Mühim olan geriye dönüp baktığınızda yaptığınız işlerden mutlu ve memnun olmanız. Bugüne kadar güzel işler yaptığıma da inanıyorum. Son nefesimize kadar ‘iyi insan’ modelini yaygınlaştırmak zorundayız." MİLLİ VE PLANLI TARIM POLİTİKASI ÖNEMLİ Faruk Çelik, bir öğrencinin Türkiye’nin tarım politikasının nasıl olması gerektiği sorusuna da şu cevabı verdi. "Türk tarımı milli olmalı ve planlı tarım üretimi uygulanmalı. Kimyasal değil organik gübre kullanımı ön plana çıkmalı. Kimyasallar toprağı olumsuz etkiliyor. Verimlilik ve kalite artırılmalı. Türkiye tarım işini ‘milli tarım’ ile halletmeli. Ben bakanlığım dönemimde 251 büyük ova ilan ettim. Buralara çivi bile çakamazsınız. Keşke bunu 600 yapabilseydim ama görev sürem yetmedi. Bursa’nın hangi sektörde gelişmesi gerektiği yönündeki soruyu ise Çelik şöyle yanıtladı: "Çok sayıda fabrika Bursa’ya Kocaeli’ye yapıldı. Buralarda bir yığılma oldu. Tabii ki bu da beraberinde göçü getirdi. Biz Doğu’ya fabrika kurulması için teşvikler çıkardık. Ama bunda geç kalındı. Bundan sonra İstanbul merkezli Marmara ve Trakya’yı kapsayacak bir planlama yapılmalı. Hangi il tarım, hangi ile tekstil, hangi il otomotiv kenti olacak belirlenmeli. Şehirleri rahatlatmak gerekiyor. Bu üniversiteler için de böyle. Bir bölgede çok sayıda üniversite ve aynı bölümler var. Bunlar ayrı ayrı bir alanda ihtisaslaşmalı." BURSASPOR ŞAMPİYON OLACAK Söyleşide Bursaspor’a da değinen Faruk Çelik, "Bursaspor şampiyon olacak başka yolu yok. Başarının düşmanı çoktur. Zor bir dönemde oğlum Enes görev aldı. Zorlukları da önemli oranda aştı. Ekibiyle güzel işler yapıyor. Kentte bur birliktelik sağlandı. Bu birlikteliğin devam etmesi gerekiyor. Bursaspor Bursa’nın markası. Herkes destek vermeli. Bu markayı hep berabir büyütmek gerekiyor. Başarıları kıskanmamak gerekiyor. Destek devam ederse Süper Lig’e çıkacağız ve oradaki ilk senemizde şampiyon olacak bir kadro kuracağız" diye konuştu. Faruk Çelik, konuşmasının son bölümünde gençlere şu tavsiyelerde bulundu: "Anne babanızın kıymetini bilin. Onları küçük görmeyin. Onlar sizin için çok kıymetli. Ben anne ve babamdan çok şey öğrendim. Onlarla sağlam ilişki kurmayı ihmal etmeyin. Üniversite yıllarınızı boşa geçirmeyin. Çok çabuk geçiyor. Zamanı iyi kullanın. Nitelikli insana ihtiyacımız var. Yabancı dil işini çözün. İster Türkiye’de ister yurt dışında master yapın. Aranan eleman olun. Benden bir şey olmaz demeyin. Sizden her şey olur. Ben inşaat ustası bir babanın oğluyum. Ben 7 yaşımda sorumluluk almaya başladım. Kardeşlerime bakıyor, ev işlerine yardım ediyordum. Sorumluluk aldığım için hayattan korkmuyorum. Çünkü hayat karşı direncim sağlam. Sorumluluk almazsanız hayattan korkarsınız. Sorumluluk alın ve hayattan korkmayın. Sizin şartlarınız bizlerden çok daha iyi." Programın sonunda Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl ile Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Faruk Çelik’e günün anısına teşekkür plaketi verdi.

Anahtar Parti 1'nci yaşında 30 bin kişiyle salona sığmadı Haber

Anahtar Parti 1'nci yaşında 30 bin kişiyle salona sığmadı

Anahtar Parti'nin Ankara'da gerçekleşen 1'nci yaş kutlaması 30 bin kişilik gövde gösterisine dönüştü. Salonun içinde ve dışında miting havasına dönüşen program sonrası Bursa İl Başkanı Aslan, önemli değerlendirmelerde bulundu. A Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; Türk siyasetinde yeni bir umut ışığı olarak doğan Anahtar Parti, kuruluşunun 1. yılını Ankara’da coşku dolu bir buluşmayla kutladı. Salonlara sığmayan kalabalık, 30 bine yakın vatandaşın katılımıyla tarihi bir gün yaşadı. Kutlamada konuşan Genel Başkanımız Yavuz Ağıralioğlu, milletin güçlü desteğiyle büyüyen Anahtar Parti’nin artık Türkiye’nin her köşesinde bir gönül hareketine dönüştüğünü vurguladı. Genel Başkanımızın, “Biz bu partiyi iktidar hırsıyla değil, memleket sevdasıyla kurduk. Bu milletin evlatları olarak milletimize güveniyoruz. Türkiye’nin sorunlarını yine bu milletin vicdanı çözecek. Anahtar Parti, adaletin, üretimin, kardeşliğin ve yeniden dirilişin adresidir.” “Salonlara sığmayan bu coşku, sadece bir yılın değil, yüz yıllık bir umudun göstergesidir. Biz, Türk milletinin gönlünde yer bulduk. Artık bu gönül birliği, memleketin her meselesine çözüm üretecek bir iradeye dönüşüyor” sözleri ise Türk Milletinin özlediği samimiyetin, açamadığı dertlerin, umudunun dışa vurumu olmuştur. Madde bağımlılığı pençesindeki gençlerimiz, öldürülme korkusu yaşadıkları halde korunamayan kadınlarımız, evlatlarına yanan annelerimizin çığlıklarını vurgulayan Genel Başkanımız, toplumun her kesimini kucaklayacak politikaların Anahtar Parti'de hayata geçirileceğini ifade etti. Hatta şimdiden açıklanan birtakım projelerin dahi iktidar tarafından uygulanmaya alındığını söyledi. Bu da gösteriyor ki; Partimizin ürettiği siyaset ayakları yere sağlam basan, milletin derdini en yukarıda tartışan Bir yapı halini çoktan almıştır. Kutlamaya büyük bir heyecanla katılan Bursa teşkilatlarımız, bin kişilik güçlü bir katılımla programa damgasını vuran şehirler arasında yerini aldı. Anahtar Parti Bursa İl Teşkilatımız, 17 ilçede sahaya inerek partimizin programını vatandaşlarımızla paylaşacak. Bu kapsamda Bursa’da her ilçede toplantılar düzenlenecek; şehrin kronikleşmiş sorunları tespit edilip, somut çözüm önerileri halkımızla istişare içinde açıklanacak. Genel Başkanımız Ağıralioğlu'nun, “Biz masada değil, milletin arasında olacağız. Her evin derdini dinleyecek, her gönüle dokunacağız. Çünkü bu milletle aramızda yalnızca oy değil, gönül bağı var" sözleri de yol haritamızı oluşturacak. Milletimizin iktidarıyla muhalefetiyle biçare bırakıldığı bugünlerde umudun adresi Anahtar Parti olacaktır. Anahtar Parti, birinci yılında olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de milletin sesi ve çözümün adresi olma kararlılığını sürdürecek. Milletimizin yeni istikrarı olacağız. Partimiz büyüyecek, Türkiye güçlenecek. Bu vesileyle şehrimizi Ankara'da güçlü şekilde temsil eden gönüldaşlarımıza, ailelerinden feragat ettikleri zamanlarını partimize ayıran liyakatli şöhretsizlere, milletin yükünü omuzlamaya ant içmiş samimi teşkilat mensuplarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Bursalılar emin olsun. Anahtar Parti olarak şehrimizin makus kaderine razı gelmeyeceğiz. Bursa'mızın hak ettiği her türlü yatırımı bu şehre kazandıracağız. Salona sığmayan kalabalıklar gösteriyor ki; Anahtar Parti'nin siyaseti ve Genel Başkanımız Yavuz Ağıralioğlu'nun verdiği güven milletimizin aradığı çıkış kapısı olmuştur. 1 yıl önce 161'nci parti olarak kurulan ve bugün ilk 5 parti arasında yer alan Anahtar Parti, milletimizin her kesiminin derdini anlamış, halkımızla aynı dili konuşmayı başarmıştır. Siyasetin karalığını, siyasetçinin karanlığını elimizin tersiyle itecek, yetim malının hakkını sonuna kadar savunacağız. Bu vesileyle partimizin birinci yaşı bir kez daha kutlu olsun.

CHP'nin kurultay davasının ardından avukatlardan açıklama Haber

CHP'nin kurultay davasının ardından avukatlardan açıklama

CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te gerçekleştirdiği ve Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 38. Olağan Kurultayı ve 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı ile ilgili toplam 6 dava açılmış ve hepsi Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirilmişti. 15 Eylül'de yapılan son duruşmada davacıların tedbir kararını bir kez daha reddeden mahkeme, davayı 24 Ekim'e ertelemişti. Ertelenen dava, bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Yaklaşık 1 buçuk saat süren davada ara karar çıktı ve davanın reddine karar verildi. Lütfü Savaş ve delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen, davanın reddine ilişkin, "Uzun bir açıklama yapmayacağım. Ret kararını beklemiyorduk. Davamızın kabulünü bekliyorduk. Şaşırtıcı bir karar oldu. Var olan yasal hukuki yollarımıza başvurmaya devam edeceğiz. İstinaf sürecine gideceğiz" diye konuştu. CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan ise, "Olağanüstü Kurultayımızın iptaliyle ilgili açılan 6 dava bugün itibarıyla sonuçlandı. Mahkeme bazı davacılar bakımından üye olmadıkları için, üyelik haklarından faydalanamadıkları için davanın reddine karar verdi. Diğer davacıların davaları bakımından da gerekçeli kararda göreceğiz ama ret gerekçesiyle olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda gelinen aşamada kongreler yapıldığı, olağan kongreler tamamlandığı, aynı zamanda iki defa olağanüstü kurultay yapıldığı için, üstelik bir tanesi de delege imzasıyla gerçekleşmişti, davanın konusuz kaldığına karar verildi. Bu aşama itibarıyla dava sonuçlanmış oldu. Herkese hayırlı olsun. Bundan sonra bu dava umuyorum Türkiye gündeminden kalkacaktır. Siyaset normal seyrine dönecek" dedi.

İYİ Partili Türkoğlu’ndan Bursa’daki su krizine sert tepki: “Bursa Bursa olalı böyle susuzluk görmedi” Haber

İYİ Partili Türkoğlu’ndan Bursa’daki su krizine sert tepki: “Bursa Bursa olalı böyle susuzluk görmedi”

Barajdaki kurak manzarayı “yürek sızlatıcı” olarak nitelendiren Türkoğlu, “Susuzluktan toprak bile utanmış, çatlamış, çoraklaşmış vaziyette kendi kaderini yaşıyor” dedi. Evliya Çelebi’nin “Velhasıl, Bursa sudan ibarettir” sözünü hatırlatan Türkoğlu, “Şimdi Bursalılar ‘Velhasıl Bursa susuz kaldı’ diyorlar” şeklinde konuştu. “SU ŞEHRİ BURSA, KERBELA’YA DÖNDÜ” Bursa’nın bir dönem “su şehri” olarak anıldığını hatırlatan Türkoğlu, mevcut tabloyu “Kerbela’ya dönmüş bir şehir manzarası” olarak niteledi. Türkoğlu, kentte günlük 12 saate varan planlı su kesintilerinin yapıldığını belirterek yöneticilere sert eleştiriler yöneltti: “Kenti yıllardır yönettiğini zanneden kifayetsiz muhterisler sayesinde Bursa bugün susuzlukla mücadele ediyor. Bu sorun bir günde, bir yılda ortaya çıkmadı; yirmi yılı aşkın süredir ihmal edilen, hoyratça kullanılan su kaynaklarının sonucudur.” “ÇINARCIK BARAJI 20 YIL İHMAL EDİLDİ” Açıklamasında Çınarcık Barajı’na da değinen Türkoğlu, 2002 yılında su tutmaya başlayan barajın yıllarca atıl bırakıldığını vurguladı: “Bursa’nın sorununu kökten çözecek olan Çınarcık Barajı’ydı. Ancak isale hattı yapılmadı, arıtma tesisi ihmal edildi. 20 yıl beklendi, sonunda dış borçla işe başlandı. 150 milyon Euro borç alındı ama bu yük Bursalıların sırtına bindirildi.” 2002 yılından bu yana iktidarda olanların su sorununa kalıcı çözüm üretmediğini savunan Türkoğlu, “Bursa’yı düşünen bir bakan, bir milletvekili çıkmadı. Proje DSİ eliyle yapılmalıydı ama olmadı” dedi. “YAĞMUR DUASIYLA DEĞİL, AKILLA ÇÖZÜM İSTİYORUZ” Yöneticileri “rant odaklı” bir anlayışla hareket etmekle suçlayan Türkoğlu, suyun seçim malzemesi haline getirildiğini ifade etti: “Yağmur yağarsa su akacak, yağmazsa Allah kerim öyle mi? Bu mudur 21. yüzyılda su şehri Bursa’nın geldiği nokta? Vatandaş yağmur duası değil, akıl, mantık ve plan istiyor.” Son olarak yerel yönetimlere de uyarıda bulunan Türkoğlu, “Mevcut belediye yönetimi de zamanında önlem almalıydı. Ancak bu krizin asıl sorumluları, yıllarca suyu seçim malzemesi yapan, kaynakları korumayan anlayıştır” diye konuştu. “EVLİYA ÇELEBİ’NİN KEMİKLERİNİ SIZLATMAYIN” Bursa’nın tarihsel kimliğine vurgu yapan Türkoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bursa’yı daha fazla susuzluğun ve suskunluğun şehri yapmayın. Yapmayın ki, Evliya Çelebi’nin kemiklerini daha fazla sızlatmayın.” ????Bursa Bursa olalı, böyle susuzluk görmedi, çekmedi!????Susuzluktan toprak bile utanmış, çatlamış, çoraklaşmış vaziyette kendi kaderini yaşıyor.????“Velhasıl, Bursa sudan ibarettir…” sözü,“Velhasıl Bursa susuz kaldı…”ya döndü!????Kimin sayesinde?Kenti yıllardır “yönettiğini”… pic.twitter.com/yvFRygbAtp— Selçuk Türkoğlu (@YS_Turkoglu) October 14, 2025

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.