SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sosyal Konut

Söz Bursa - Sosyal Konut haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sosyal Konut haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dirençli İnegöl için güçlü adımlar Haber

Dirençli İnegöl için güçlü adımlar

İnegöl Belediyesi öncülüğünde afetlere karşı dayanıklı, dirençli ve sağlam bir İnegöl hedefiyle sürdürülen projeler gelecek adına güven veriyor. Bir yanda yükselen Turgutalp Kentsel Dönüşüm Projesi, bir yanda yeni dönüşüm alanlarının belirlenmesi, toplu konut inşaatlarının devam etmesi, 4 bin yeni sosyal konut yapılacağı müjdesi ve Afet Çantası gibi dijital destek sunan uygulamalar dikkat çekiyor. Dirençli şehirler hedefi doğrultusunda İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın seçim öncesi müjdelerini verdiği ve hızlı bir şekilde aksiyon alınarak bir bir hayata geçirilmeye başlanan projelerle İnegöl’de güvenli şehir hamleleri hız kesmeden sürüyor. İnegöl Belediyesi, deprem riskine karşı kenti daha dirençli hale getirmek adına hem saha çalışmalarını hem de teknoloji odaklı projeleri eş zamanlı olarak sürdürüyor. Kentsel dönüşümden toplu konut yatırımlarına, farkındalık çalışmalarından ödüllü mobil uygulamalara kadar birçok başlıkta önemli ilerlemeler kaydediliyor. İnegöl’de şehrin ilk yerinde kentsel dönüşüm uygulaması olan Turgutalp Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi 153 dönüm alan üzerinde 7 etap şeklinde gerçekleştirilecek. Birinci etapta Eylül ayı sonunda atılan temelin ardından binalar yükselmeye başladı. İnegöl’ün yeni cazibe merkezi olacak bölgede toplam 130 blok ve 842 konut ile 5 iş yerinin bulunduğu alanda yapılacak dönüşümle beraber 44 blokta 2 bin dolayında dirençli ve güvenli yapı stoğu oluşacak. Proje; sosyal donatı alanları, çevre dostu uygulamaları, modern ve güvenli yapısıyla İnegöl’ün çekim noktalarından biri olacak. Öte yandan projenin ikinci ve üçüncü etap bölgelerinde de yıkım çalışmaları devam ediyor. Projede bir etap tamamlanırken, diğerinde süreç başlayacak. Bu şekilde 7 etap yaklaşık 5 yıllık sürede arka arkaya tamamlanacak. Diğer taraftan İnegöl Belediyesi şehrin farklı bölgelerinde yeni kentsel dönüşüm projeleri için de harekete geçti. Alanyurt bölgesinde planlanan yeni kentsel dönüşüm hamlesi için hazırlıklar devam ediyor. Projenin yönetimi ve vatandaşla iletişimin daha etkin sağlanabilmesi adına bölgede Kentsel Dönüşüm Ofisi kurulması için çalışmalar başlatıldı. Bu adım ile hem sürecin şeffaf ilerlemesi hem de vatandaş bilgilendirmelerine katkı sağlaması hedefleniyor. Son olarak 2024 yılı Ocak ayında hak sahiplerine teslim edilen 3. Etap TOKİ konutlarının ardından İnegöl’de aynı bölgede 2025 yılı Mart ayında yaklaşık 500 konutun yer aldığı 4. Etap TOİ projesinin yapımına başlandı. TOKİ tarafından yürütülen 4. etap toplu konut projesinde inşaat faaliyetleri aralıksız şekilde devam ediyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte dar gelirli ailelere güvenli, nitelikli ve sosyal donatı alanlarıyla desteklenmiş yeni konutlar sunulacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi olarak duyurulan 500 bin sosyal konut projesi kapsamında da İnegöl’de yaklaşık 4 bin yeni konutun hayata geçirileceği duyuruldu. Bu proje ile hem kentteki konut ihtiyacının giderilmesine hem de güvenli yapı stoğunun sağlanması hedefleniyor. İnegöl’de depreme karşı mücadelede çalışmalar sadece yapı stoğunun yenilenmesiyle sınırlı değil. Dijital değişim ve dönüşüme önem veren İnegöl Belediyesi tarafından geliştirilen Afet Çantası isimli mobil uygulama da bu noktada sadece İnegöl değil, tüm yurtta vatandaşlara önemli katkılar sunan bir proje olarak hayat buldu. Deprem bilincinin artırılması ve afet anında rehberlik sağlaması gibi özellikleri bulunan uygulama, vatandaşlara kişisel afet çantası hazırlama, acil durum bilgileri ve güvenli toplanma alanlarına erişim gibi birçok pratik özellik sunuyor. Afet Çantası Uygulaması bu yıl "Türkiye Bilişim Ödülleri" ve "Teknoloji Kaptanları Ödüllerinde" iki ayrı ödüle layık görüldü. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban; kentsel dönüşüm projeleri, sosyal konut yatırımları, farkındalık çalışmaları ve teknolojik çözümlerle desteklenen sürecin İnegöl’ün geleceğini daha güvenli bir zemine oturtmayı amaçladığını söyledi. Bunu yaparken de özellikle kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşların katılımı ve onayının önem arz ettiğine dikkat çeken Başkan Taban, "Biz bu işin başında, dersimize çalışarak yola çıktık. Seçim öncesi Cumhurbaşkanımızın hedefleri ve devletimizin politikalarını merkeze alarak bir planlama yaptık ve vatandaşlarımıza anlattık. Bugün de artık projelerimize ve hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı görmek gücümüze güç katıyor. Ben bu yolda bizlerden ve şehrimizden desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum. İnegöl’ümüzde 47 bin dolayında yapı mevcut. Elimizden geldiğince daha dirençli ve sağlam yapıları oluşturmak için çalışıyoruz. Bir yandan kentsel dönüşüm projelerimiz, bir yandan toplu konut projelerimiz, bir yandan teknolojinin desteği ile hayata geçirilen çalışmalar Hepsinin bütününde dirençli, depremlere karşı önlemlerini almış bir İnegöl hayali var" dedi.

Bursa’ya yapılacak yeni TOKİ konutları ilçe ilçe açıklandı Haber

Bursa’ya yapılacak yeni TOKİ konutları ilçe ilçe açıklandı

Önceki günlerde açıklanan 500 Bin Sosyal Konut Projesi kapsamında, Bursa genelinde yapılacak konut sayıları netleşti. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sosyal konut hamlelerinden biri olan proje hakkında AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan açıklamalarda bulundu. AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Cumhuriyetin 102. yılında Bursa’da başlatılacak bu büyük konut hamlesinin, hem vatandaşlar hem de şehir için tarihi bir adım olduğunu vurguladı. Gürkan, Bursa’nın dört bir yanında hayata geçirilecek bu projeyle binlerce ailenin güvenli konutlara kavuşacağını belirterek şunları söyledi: “Bursamızın dört bir yanında inşa edeceğimiz 17 bin 225 konut ile hemşehrilerimiz ekonomik koşullarda, TOKİ güvencesiyle sağlam yuvalarına kavuşacak. Cumhuriyetimizin 102. yılında başlatılan bu büyük proje, sadece bir konut yatırımı değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşüm hamlesidir.” Projelerin finansmanının Emlak Katılım Bankası, Halk Bankası ve Ziraat Bankası iş birliğiyle yürütüleceğini belirten Gürkan, dar ve orta gelirli vatandaşların uzun vadeli ödeme kolaylıklarıyla ev sahibi olma fırsatına kavuşacağını ifade etti. TOKİ verilerine göre Bursa’da yapılacak konutların dağılımına ilişkin de bilgi veren Gürkan, “Karacabey 5.500, Gemlik 3.000, İnegöl 4.000, Kestel 1.000 Nilüfer 750, Mustafakemalpaşa 750, Yenişehir 500, Orhangazi 400, Gürsu 300, Mudanya 300, İznik 250, Orhaneli 175, Keles 100, Büyükorhan 100, Harmancık 100 konut olacak şekilde toplamda 17 bin 225 konutun hayata geçirileceğini belirtti. Bursa’nın her köşesinde yükselecek bu yeni yaşam alanlarının sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir kazanım olduğunun altını çizen Başkan Gürkan, “Bu büyük vizyonun mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a, ‘Yüzyılın Konut Projesi’ için şehrimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bursa’mız için, ülkemiz için hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hayat pahalılığını kökten çözeceğiz” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hayat pahalılığını kökten çözeceğiz”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkez binasında düzenlenen AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'na katıldı. Erdoğan, hem düşünen hem proje üreten hem de ürettiği projeyi uygulayan, sözlerini lafta ve rafta bırakmayan bir kadro olduklarını söyleyerek, sadece Türkiye’yi düşündüklerini, Türkiye’nin menfaatleri için mücadele ettiklerini ve Türkiye’nin geleceğini inşa ettiklerini söyledi. Küresel ekonominin koronavirüs salgınıyla yaşadığı şokun etkilerini hala atlatamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticaret zincirinin kırılan halkaları henüz tam manasıyla onarılamadı. Dünyada bir ara son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon ile üretim ve istihdam meselesi birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam ediyor. Batılı ülkeler dahil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyemeyiz. Nitekim bunun işaretlerini yapılan açıklamalarda yakinen görüyoruz. Enflasyonla mücadelede belli bir aşama kaydeden ülkeler dahi, tedbiri, temkini ve teyakkuz halini elden bırakmıyor. Buna bizim coğrafyamızda yaşanan sıcak çatışmaları da eklemek gerekir. Dördüncü yılına yaklaşan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ekonomi ve finans piyasalarında yol açtığı tedirginliği hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde Amerika ile Çin arasında son günlerde tekrar kızışan tarife gerilimi de küresel ekonomi üzerinde ilave bir baskı oluşturuyor. Türkiye olarak işte böyle bir atmosferde hem ülkemizi çatışmalardan uzak tutmaya hem 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya hem de ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz" diye konuştu. "İMZALADIĞIMIZ DÖRTLÜ DEKLARASYONUN BÖLGEMİZDE KALICI BARIŞA GİDEN YOLDA YENİ BİR KİLOMETRE TAŞI OLMASINI ÜMİT EDİYORUM" Gazze soykırımını durdurma noktasında dün önemli bir adım atıldığını ve liderler olarak Şarm eş Şeyh’te güçlü bir irade ortaya koyduklarını söyleyen Erdoğan, "ABD Başkanı Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim’le birlikte imzaladığımız dörtlü deklarasyonun bölgemizde kalıcı barışa giden yolda yeni bir kilometre taşı olmasını ümit ediyorum. Hamdolsun, bugün Gazze’de buruk da olsa çocukların yüzleri gülüyor. Hamdolsun yardım görevlileri şükür secdesi yapıyor. Anneler 2 yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa yukarıdan bomba yağar korkusu olmadan gönderebiliyor. Sadece bunları görmek bile bizim için bahtiyarlıktır. Elbette bunları söylerken şu gerçeği de unutmuyoruz; geride 68 bin şehit, 170 binden fazla yaralı, yıkılmış şehirler, paramparça olmuş hayatlar, yetim ve öksüz çocuklar bırakan soykırımın yol açtığı tahribatı ortadan kaldırmak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak. Annesi, babası ve kardeşi gözlerinin önünde canice katledilen o masum yavrular hayatları boyunca bunun ızdırabını hep yüreklerinde hissedecek" değerlendirmesinde bulundu. "2 YILLIK ACININ, KATLİAMIN VE ZULMÜN ARDINDAN GAZZE’DE ATEŞKESİN SAĞLANMASINI ÇOK KIYMETLİ BULUYORUZ" Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasının muhtemelen uzun yıllar süreceğini kaydeden Erdoğan, "Olayın inşa süresi bir de ihya süresi var. Türkiye'nin üzerine burada önemli görev düşüyor. Başta Amerika olmak üzere Körfez ülkeleri hep birlikte görüşecek, tartışacak, ne gibi adımlar atacağımızı karara bağlayacağız. 2 yıllık acının, katliamın ve zulmün ardından Gazze’de ateşkesin sağlanmasını çok kıymetli buluyoruz. Şimdi hep beraber Filistin’in yaralarını sarmamız, Gazze’yi yeniden ayağa kaldırmamız ve Gazzeli kardeşlerimize can suyu olmamız gerekiyor. Türkiye olarak bunun için çalışacak, bu anlayışla sürecin her aşamasını yakından takip edeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin istikbali için bu süreci sabırla, basiretle, dirayetle ve suhuletle yönetmeye gayret edeceğiz. Arzumuz dün atılan anlamlı adımın kalıcı ve adil bir barışla taçlanmasıdır. Hiç şüphesiz bunun tek yolu da 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen toprak bütünlüğüne sahip olan bir Filistin devletinin kurulmasıdır" açıklamasında bulundu. "BİZİM BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ HAYAT PAHALILIĞI SORUNUNU KÖKTEN ÇÖZMEKTİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimleri sonrasında uygulanan ekonomi programının etkilerinin görülmeye başlandığının altını çizerek, "Enflasyon başta olmak üzere birçok alanda kayda değer sonuçlar aldık. Şüphesiz önümüzde kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Bizim birinci önceliğimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmektir. Kuraklık, zirai don ve bölgesel krizler gibi kontrolümüz dışındaki engellere rağmen hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız. Depremin yaralarını hızla sarmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar kamu olarak cari fiyatlarla 3,6 trilyon liralık yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık. Geçen ay Malatya da 304 bininci afet konutumuzun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 2025 yılı sonunda da toplamda 453 bin bağımsız bölümü teslim ederek deprem bölgemizi inşallah ayağa kaldırmış olacağız" dedi. "BUNDAN BÖYLE KİRA KONUSUNDA İŞİN PLANLAMASINI DEVLET YAPACAK" Yüksek seyreden kiralar ve konut fiyatları ile ilgili de çok önemli bir projenin hayata geçirileceğini dile getiren Erdoğan, "Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak. Vatandaş gelsin kendisi kiraya versin ve yüksek kiralarla orada vatandaşı sömürsün bunlara fırsat vermeyip devlet bu sosyal konutları kendisi kiraya verip inşallah samimi olarak ucuz kiralama sürecini biz başlatacağız. Yüzyılın Konut Projesi adını verdiğimiz bu çalışmayla 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Projemizde şehit yakını ve gazilerimize, emeklilerimize, 3 çocuğu olan ailelerimize, engelli vatandaşlarımıza özel kontenjanlar ayıracağız. Bu projemizde Türkiye’de ilk kez kiralık konut uygulamasını TOKİ’miz vasıtasıyla hayata geçireceğiz. Sosyal konutların bir kısmını vatandaşlarımıza uygun şartlarla kiralayacak bilhassa dar gelirli ailelerimize rahat bir nefes aldıracağız" ifadelerine yer verdi. "YAŞANAN HER TÜRLÜ SIKINTININ, İHTİYACIN, KARŞILAŞILAN HER TÜRLÜ ZORLUĞUN FARKINDAYIZ" Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklıklarındaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye’nin ekonomisinin büyümeyi sürdüreceğine değinen Erdoğan, "2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. Milli gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı. Üretim cephesinde zirai dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç tüm sektörlerde katma değer artışı oldu. İmalat sanayimiz son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. İşsizlik oranımız 28 aydır tek haneli seviyelerde. Bütün bunları umut verici rakamlar olarak görüyoruz. Bu süreçte reel sektörümüzün talep ve beklentilerine de kulaklarımızı asla tıkamıyoruz. Yaşanan her türlü sıkıntının, ihtiyacın, karşılaşılan her türlü zorluğun farkındayız. Ekonomik istikrar programımıza halel getirmeden bu talepleri karşılamaya büyük önem veriyoruz. Hükümet ve siyaset kurumu olarak bizim asli görevimiz sorunlara çözüm bulmaktır. 23 yıldır hep bunu yaptık, bundan sonra da çözüm üreten biz olacağız" diye konuştu. "ÖZEL’İN YÖNETİMİNDE CHP, SİYASİ PARTİ KİMLİĞİ GİDEREK KAYBEDİYOR" İktidar olarak sadece küresel ve bölgesel sınamalarla karşılaşmadıklarını söyleyen Erdoğan, "Bunlarla birlikte Türk ekonomisine çelme takmaya adeta ahdetmiş bir ana muhalefet partisi de var. Yolsuzluk operasyonları başlayınca beytülmale çöreklenmiş yankesicileri yargıdan kurtarmak için boykot diye bir şey uydurdular. Kendilerine destek vermeyen hangi marka, kurum, şirket ve basın yayın kuruluşu varsa hepsini bu boykot torbasının içine doldurdular. Mitinglerinde bu markaları yuhalatmaktan hedef göstermeye kadar akıl ve vicdanla bağdaşmayan her şeyi yaptılar. Fakat ne yaptılarsa muvaffak olamadılar. Ülkemiz genelindeki boykot çağrıları diğer bütün işleri gibi hep ellerinde patladı. Milletimiz bunların önünü arkasını düşünmeden yaptıkları ekonomiyi durdurma çağrılarına prim vermedi. Şimdi anlaşılıyor ki boykottan amaçları milli markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleri ile haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Milletimiz artık bunların siyasi parti mi mafya mı olduğunu karıştırır oldu. Önüne geleni tehdit eden bir siyasi parti olur mu? Kendine destek vermeyen herkesi tetikçilerine linç ettiren bir siyasi parti olur mu? Özel’in yönetiminde CHP, siyasi parti kimliği giderek kaybediyor. CHP yönetilmiyor, dümeni kilitlenmiş gemi misali oraya buraya savruluyor. Kaptanın ise ne gemi ne de yolcular umurunda. O boş işlerle, boş gündemlerle günü kurtarmanın derdinde. Rakibimiz de olsa biz kimsenin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Tam tersine biz rakibimizin kalite ve kalibremize uygun olmasını isteriz. Temennimiz CHP’nin yaşadığı bu kimlik bunalımını bir an önce aşmasıdır" şeklinde konuştu. "HALKIN OYLARIYLA SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANINI BATI BAŞKENTLERİNDE YUHALATMANIN ADI SİYASET DEĞİLDİR, MUHALEFET ETMEK HİÇ DEĞİLDİR" "Yurtdışına gidince yabancılara kendi ülkelerini şikayet etme alışkanlığını bir türlü bırakamadılar" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Güya başka ülkeleri ziyaretlerinde ana muhalefet partisi gibi değil Türkiye partisi olarak hareket edeceklerdi ama kendi ağızlarından çıkan bu sözü bile tutmadılar. CHP Genel Başkanı’nın son ziyareti bu noktada kelimenin tam anlamıyla bir fecaat oldu. Şahsımızdan bağımsız olarak söylüyorum, bu ülkenin, halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanını batı başkentlerinde yoldaşlarına yuhalatmanın adı kusura bakmasın ama siyaset değildir, muhalefet etmek hiç değildir. Türkiye’nin ana muhalefet partisine ve liderine yakışan; bırakın böyle bir rezalete zemin hazırlamayı, tam aksine buna karşı siper olmaktır. İç siyaset ayrı, dış politika ayrıdır. İçeri ayrı, yurtdışı ayrıdır. Sayın Özel, bunun tefrikini yapmayı maalesef öğrenemedi. Akıl hocalarını değiştirmezse korkarım hiçbir zaman da öğrenemeyecek. İnşallah çok geç olmadan, kendini daha fazla rezil etmeden Türkiye’nin de irtibarına daha fazla zarar vermeden bunu öğrenme fırsatını bulur."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.