SON DAKİKA
Hava Durumu

#Şüpheli

Söz Bursa - Şüpheli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şüpheli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu'nun 'casusluk' soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün ifadesi ortaya çıktı Haber

Ekrem İmamoğlu'nun 'casusluk' soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün ifadesi ortaya çıktı

Hüseyin Gün, Ekrem İmamoğlu'nun ekibinden Necati Özkan'ın yönlendirmesiyle Osint isimli açık kaynak istihbaratı programı vasıtasıyla İBB'ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreleri ulaştıklarını, yaptıkları analizleri de İmamoğlu'na ilettiklerini söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve şüpheli Melih Geçek’e yönelik 'casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında şüpheli Gün, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek ifade verdi. Gün ifadesinde, "10 Haziran 2019’da manevi annem Seher A.'nın yönlendirmesi ile Necati Özkan ile tanıştım, sonrasında ilk seçim tarihi olan 31 Mart 2019 ile ikinci seçim tarihi olan 23 Haziran 2019 tarihleri arasında seçim süreciyle alakalı beraber çalıştık. Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun hem siyasi danışmanı hem de seçim kampanyasının menajeriydi. Benim ‘Piiq’ isimli firmam vardı ve Darren, Aaron ile Ed isimli ortaklarım vardı. Aaron eski istihbarat servisi çalışanıdır. Şirketteki tüm analiz işlemlerini teknik ekip ile birlikte Aaron yapardı. ‘Osint’ (Açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında ‘darkweb’ gibi internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Bu, internetin yeraltıdır" dedi. "YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMADA İBB’YE AİT ÇOK SAYIDA KURUMSAL MAİL VE ŞİFRELER VARDI. BU MAİL VE ŞİFRELERLE BELEDİYENİN EN DERİNLERİNDEKİ BİLGİYE ULAŞABİLME KABİLİYETİ VERİYORDU" Necati Özkan’ın kendisinden ‘Osint’ isimli programa bakmasını istediğini belirten şüpheli Gün, "Osint’de yaptığımız araştırmada İBB’ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. Burada belediye içi yazışmalar ve bilgi akışı görülebiliyordu ancak sadece bilgi temini vardı. Herhangi bir müdahale yapılamıyordu. Necati Özkan da bu ‘Osint’ alemine hakimdi. Ben de zaten ofisindeyken genel bir bilgilendirme yapmıştım. Dolayısıyla, Necati Özkan oradaki verilerin neye mal olabileceğini bilecek durumdaydı. Osint’te tekrar yaptığımız kontrollerde ilk gördüğümüz datadan daha fazlası olduğunu gördük. Beni Osint’e yönlendiren Necati Özkan’dır. Zaten bir kez girdiğiniz zaman sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint’deki veriler ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın sadece yüzde 10’udur. Biz ayrıca elimizdeki yazılımla sosyal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna göre algı oluşturmaya çalışıyorduk" şeklinde konuştu. "YAZIŞMALARDA ‘MAYOR’ OLARAK GEÇEN KİŞİ DE EKREM İMAMOĞLU’DUR" Şüpheli Gün ifadesinin devamında, "Yaptığımız analizleri ben Necati Özkan ile paylaşıyordum. Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerika istihbarat servisinde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın adı ‘pq’dur ve bu kişi benim ortağım olan Aaron’du. Aaron zaten istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım analizleri Necati Özkan’a verirdim, bunları başkana iletmesini söylerdim. O da başkana iletirdi. Başkan olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu’dur. Yazışmalarda ‘Mayor’ olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu’dur. 2019 seçiminden sonra Melih Geçek, Necati Özkan, Yavuz Saltık ve Şenay isimli şahıslar vardı. Bu toplantıda ‘İstanbul Senin’ isimli bir projenin tanıtımını yaptık fakat o dönem böyle bir uygulama yoktu. Melih Geçek isimli şahıs bildiğim kadarıyla da IT konusunda en yetkili şahıslardan birisiydi. Toplantıda Geçek’i özel sektörde IT olarak tanıttılar, yakın zamanda da belediyede çalışacağını söylediler" diye konuştu. Şüpheli Hüseyin Gün, diğer şüphelilerden Merdan Yanardağ’ı da manevi annesinin tanıştırdığını söyleyerek, "Dönem dönem elden cüzi miktarlarda para verirdim, parayı kanalına destek maksadıyla verirdim. Merdan Yanardağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı röportaj yayınında sorulmasını tarif ettiğim soruları ilettim ve aynı olmasa da benzer nitelikte sorular soruldu. Benimkisi tamamen tavsiyeydi. Genel olarak 2019 seçimlerinde analiz ve raporlamalar yaparak İmamoğlu’nun seçim kampanyasına destek oldum. İrtibatım Necati Özkan’laydı. Özkan da İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde bizimle çalıştı. Yönlendirmelerimiz de büyük oranda buydu. Bazen de uymadığı noktalarda serzenişlerimiz oldu. Seçim sonrasında da manevi annem Seher ile birlikte çalışma ofisinde Saraçhane’de belediye binasında tebrik ettik. O da bize yardımlarımız için teşekkür etti. Dolaysıyla teşekkür etmesinden de anlaşılacağı üzere tüm faaliyetlerimizden haberdardı" ifadelerini kullandı.

İstanbul'da özel hastanede şüpheli bebek ölümü Haber

İstanbul'da özel hastanede şüpheli bebek ölümü

Zeytinburnu Veliefendi Mahallesi’nde yaşayan Aladdin Taşdemir (44) ve Feride Taşdemir (41) çifti 4’üncü çocuklarını kucaklarına almayı beklerken, 16 Ocak’ta doğum zamanı gelen anne Taşdemir Zeytinburnu’nda bulunan Sante Plus Hastanesi’ne kaldırıldı. Bebek sezaryen ile dünyaya geldi. İddiaya göre, ailenin ismini Hamza koymak istedikleri bebeğin sağlığının yerinde olduğu öğrenildi. 17 Ocak’ta hastane görevlileri, herhangi bir sıkıntı olmadığını belirterek taburcu işlemlerini başlattı. İddiaya göre, son defa kontrol edilmek istenen Hamza bebek ailesinden alınarak başka odaya götürülüp 4 saat bekletildi. Bu süre zarfında bebeğin sağlık durumunu ısrarla soran aileye herhangi bir bilgi verilmedi. Hastane yönetimi aileye bebeği Avrasya hastanesine sevk etmek istediklerini söyledi. Sevk edilen özel hastane ise edindiği bilgiler neticesinde bebeğin öldüğünü öğrenince sevki kabul etmedi. Daha sonra Sante Plus Hastanesi aileye bebeğin öldüğünü söyledi. Ardından olayı şaibeli bulan aile karakola giderek hastane hakkında şikayetçi oldu. Öte yandan hayatını kaybeden Hamza bebek, otopsi yapılmak üzere Yenibosna Adli Tıp Kurumuna getirildi. Burada yapılan otopsi işlemlerinin ardından bebeğin cenazesi ailesi tarafından teslim alındı. Olayla ilgili konuşan bebeğin babası Aladdin Taşdemir, “Eşimi ayın 16’sında Zeytinburnu Sante Plus Hastanesi’ne götürdük. Orada sezaryenle doğum yaptı. Çocuk sapasağlam dünyaya gelmiş, hiçbir rahatsızlığı yoktu. Annesi çocuğu emziriyordu, sıkıntı yoktu. Ayın 17’sinde taburcu edeceğiz dendi bize. Hanım çıkmadan önce son defa muayene etmelerini istemiş. Sonra bebeği alıp başka odaya götürdüler. Bebeği geri de vermediler, bir şey de söylemediler. Çocuğunuz iyi bir şey yok dendi ama orada 3-4 saat kaldı. Orada ne oldu bilmiyorum. Hastanede malzeme yetersizliği var. Hastaneye girdiğimizde ısıtıcıları yanmıyordu, 2-3 saat soğukta kaldık. Entübe yok. Götürdükleri yerde 3-4 saat kaldıktan sonra çocuğunuzu Avrasya Hastanesi’ne hastaneye sevk edeceğiz denildi. Çocuğun normalde hiçbir şeyi yokken diğer hastaneye sevk edilirken işi bitmişti. Bize ölüm nedeniyle ilgili bir şey söylenmedi. Sonra karakola gidip şikayette bulunduk" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.