SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tasarruf

Söz Bursa - Tasarruf haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tasarruf haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı" Haber

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘KAMUDA TASARRUF ÇABASI VAR VE SONUÇ ALIYORUZ’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘YATIRIM YAPILABİLİR KATEGORİYE DOĞRU HIZLA İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.

Yılmaz: "Tasarruflarınız yetmiyorsa başka ülkelerinkini kullanırsınız" Haber

Yılmaz: "Tasarruflarınız yetmiyorsa başka ülkelerinkini kullanırsınız"

Yılmaz, İşçi kesimiyle sendikalarla sivil toplum kuruluşlarıyla konuşarak, görüşerek onlardan alınan fikirlerle Orta Vadeli Programını şekillendirdiklerini, bugüne kadar programı hayata geçirdiklerini vurguladı. Orta vadeli programın 3 yıllık perspektif olduğuna değinen Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi desteğiyle, iradesiyle orta vadeli programı adım adım hayata geçiriyoruz. Ancak adı üzerinde orta vadeli bir program 3 yıllık bir perspektif. Doğru bir yola girmişseniz, doğru bir programı hayata geçiriyorsanız zaman zaman konjonktürel gelişmelerle olumlu veya olumsuz etkilenmeler olabilir ama esas olan program. Doğru bir program ve doğru bir yola girmişseniz hedeflerinize ulaşınız. Biz de programımızı, kararlılığınızla hayata geçiriyoruz ve inanıyoruz ki bu programın sonunda istikrar içinde büyüyen, gelirini adil paylaşan, kalıcı sosyal refah üreten bir ülke olmak hedefimizi çok daha güçlü bir şekilde hayata geçireceğiz” diye konuştu. “BİR ÜST LİGE ÇIKMAMIZ GEREKİYOR” Türkiye’nin kalkınmakta olduğunu ve gelişmekte olan bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, "Gerçekten kolay değil bir eşikteyiz. Bir üst lige çıkmamız gerekiyor. Az önce Özgür Bey söylediği açmazlar aslında bir taraftan da orta gelir tuzağı dediğimiz sadece bize özgü olmayan dünyanın her yaşanan hadiseler. Orta gelir tuzağının özü şudur. Düşük emekle belli ülkelerle artık rekabet edemez hale gelirsiniz. Yüksek teknolojide de gelişmiş ülkelerle rekabette zorlanırsınız. Orta gelirin tanımı bu zaten. Dolayısıyla biz bu acılardan elbette düşük gelirle çıkmayacağız. Daha yüksek katma değerler, daha yüksek teknolojik içerikle ve ülkemizin refahını daha kalıcı bir şekilde arttıracak üretim gücüyle çıkacağız. Rekabet gücüyle verimlilikle çıkacağız. Bunun da özü şu daha fazla ihracat, cari açığı daha aşağı çeken rekabetçi bir Türkiye. İş dünyamızın da tam bu noktada hayati bir rol oynayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. “CARİ DENGELERİMİZİ GEÇEN YILDAN BU YANA NEREDEYSE YARI YARIYA İYİLEŞTİRDİK” Cari dengenin geçen yıldan bu yıla neredeyse yarı yarıya iyileştirdiklerini vurgulayan Yılmaz, “Geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar civarında olan cari açığımız bugün 32 milyar doların altına inmiş durumda. Cari açığı, bir tanımı da şudur değerli arkadaşlar. Yatırımlarınızla, tasarrufunuz arasındaki fark kadar cari açık verirsiniz. Tasarruflarınız yatırımlara yetmiyorsa başka ülkelerin tasarruflarını kullanmak zorunda kalırsınız. Biz kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Bu dengeyi yatırımlarımızı azaltarak değil, tasarruflarımızı arttırarak kurmak zorundayız. Bu tasarruf kamuyla özelle bütün bir toplum olarak başarmak durumundayız. Sağlıklı, sürdürülebilir bir büyüme için makro tasarruflarımızı arttırmamız gerekiyor. Burada da kamu olarak öncülük yapma gayreti içindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yine ortaya koyduğu vizyonla ve talimatlarla kamuda kapsamlı bir tasarruf programını başlatmış durumdayız. Bu makro hedeflere buradan kamunun daha fazla katkıda bulunacağına inanıyoruz. Ancak özel sektörün desteği olmadan, çabası olmadan bütün bu hedeflere ulaşmamız mümkün değil” şeklinde konuştu. Özel sektöre seslenen Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sizlerin desteğini her anlamda fikir anlamında da ortaya koyacağınız çalışmalar anlamında da bekliyoruz. Kamu ve özel olarak daha fazla tasarruf edelim. Tasarruflarımızı daha üretken alanlara kanalize edelim ki ülkemiz işte orta gelir tuzağı dediğimiz sürecin açmazlarından çıksın ve üst gelir liginde çok daha güçlü bir konuma yükselsin. Kamu ve özel birlikte bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Siyasetin burada mutlaka kutuplaşmadan uzaklaşması milli konularda seksen beş milyonun ortak menfaatleri konusunda bir araya gelmeyi başarması gerekiyor. Bu anlamda sayın cumhurbaşkanımız ve genel başkanımızla sayın ana muhalefet genel başkanı Özgür Özer Bey'in bir araya gelmeleri, görüşmeleri siyasetimiz bakımından da son derece olumlu ve geleceğe dönük umut verici bir gelişme olmuştur. Bunun da devamını diliyoruz. Demokratik bir ülkeyiz elbette farklılıklarımız olacak, elbette farklı fikirler olacak bunlar da bir zenginlik. Ama yeri geldiğinde ülkemizin ortak menfaatleri için seksen beş milyonun geleceği için bir araya gelmeyi, birlikte hareket etmeyi de başarmak durumundayız. Ben buna şirket işbirlikçi rekabet diyorum. Yeri geldiğinde iş birliği, yeri geldiğinde rekabet edebilmeli siyasi partiler. Bunun da inşallah daha güzel örneklerini önümüzdeki dönemde görürüz." Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün genel kurulda yeşil pasaport müjdesini hatırlatan Yılmaz, "Onun da hayırlı olmasını diliyorum. Gerçekten en fazla bu anlamda özel sektörün desteklenmesi lazım. Şahsi lüksleri için değil. Bu ülke daha fazla katma değer, ihracat, döviz kazandırmaları için, daha fazla insanımıza aş, iş, imkan oluşturabilmeleri için bizim de özel sektörün her zaman yanında olmamız gerekiyor. Bundan sonra da bütün politikalarımızla sizlerle istişare içinde hep birlikte şekillendirip uygulayıp izleyeceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Genel kurulunuzun tekrar hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum” dedi.

“Belediyelerde ne kadar israf, fazladan harcama varsa hepsine engel olacağız” Haber

“Belediyelerde ne kadar israf, fazladan harcama varsa hepsine engel olacağız”

Memleketi Manisa’da Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, seçimde gösterdikleri başarılardan dolayı her iki başkanı da tebrik etti. İsrafı önleyecek bir belediyecilik politikası izleyeceklerini belirten Özel, “Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa 'Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’da belediye başkanlarına yönelik ziyaretlerine devam etti. Manisa’nın merkez Yunusemre Belediyesini ziyaret eden Özel, Başkan Semih Balaban’la bir araya geldi. Özel’i makamında ağırlayan Başkan Balaban, “Genel Başkanımız Özgür Özel’in bizi makamımızda ziyaret etmesinden dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Kendisinin demokrat tavrı sayesinde bu makamlardayız. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi. Siyasi nezaketin önemli olduğunu aktaran CHP Genel Başkanı Özel, “Manisa'da yıllardır biz seçim kaybettik. Yıllar oldu bayramlaşmaya iki kişi gitmiştik. Hep yalnızdık, hep zorluklar çektik. Bizi arayıp da partinin milletvekili olarak, partinin grup başkan vekili olarak, ülkenin ana muhalefet partisi olarak arayıp da bir ‘İsteğiniz, yapabileceğimiz bir şey var mı?’ diye soran olmadı. İl başkanıma talimatım o yönde oldu. Bundan sonraki her resmi günde, her resmi bayramda birinci partinin ve Manisa'daki iktidarın sahibi olarak bütün partileri arayıp onları da buralara dahil etmek olacak” dedi. “Manisa’yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır” Seçimi sandıkta bıraktıklarını söyleyen Özel, “Burada Manisa'daki bize oy veren, vermeyen herkese sesleniyoruz. Seçimi sandıkta bıraktık. Bizim Manisa'daki yüzde 60’lık başarımızın sebebi geçmişte olan her şeyi bir yana bırakıp Manisa'da parti içinde büyük bir birlikteliği, büyük bir barışı sağlamış olmamızdır. Şimdi Manisa'yı ayağa kaldırmanın yolu geçmişte olan biten her şeyi geride bırakmaktır. AK Partiye oy atan, MHP'ye oy atan kimse kendini dışarıda hissetmesin. Bu belediyeler onlara da hizmet etmek için var. Ve onlar ‘Efendim CHP var. Bundan sonra bize yaşam şansı tanımazlar’ diye bir şey yok. Ne esnafı, ne müteahhidi, ne bir başkası, kurallar neyse herkese eşit uygulanacak. Bunu herkes böyle bilsin. Tabii ki geçmiş dönemlerde yapılan bir takım hatalar, bir takım eksiklikler, birtakım kasıtlar, birtakım kusurlar var. Küçük hataları, kusurları görmeyiz. Ama kasıtları ve özellikle kamu kaynak Bu yandaşlara peşkeş çekilmesini, 150 bin liraya yapılacak işin 350 bin liraya yapılmasını, bunların hiçbirini affetmeyiz. Sorumlusu kamu görevlisiyse, kamu görevlisi, siyasetçiyse, siyasetçi verecek. Ama onu asla ve asla ve asla bir hesaplaşma, hesap görme şeklinde değil, kanun neyi gerektiriyorsa bilgileri, belgeleri savcılara teslim etme şeklinde objektif bir şekilde yapacağız” ifadelerini kullandı. Irak'ın kuzeyinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Manisalı Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak'ın cenazesinde kendisine yönelik olan tepkileri hatırlatan Özel, bunun provakatif bir eylem olduğunu daha net anladıklarını belirterek, “Şuracıkta Manisa'nın evladı Özgür Özel, sanki kendi şehrinde şehit cenazesine gidemiyormuş bir algı oluşturmaya çalışanlar oldu. Şehidimizi karşıladık. ‘Gelmezseniz orada bir provokasyon var’ diye uyardılar. Dedim ki ‘Özgür Özel Manisa'da şehit cenazesine gitmedi dedirteceğime ölmeyi göze alıyorum’ dedim ve o cenazeye geldim. Şimdi o görüntülerin içinden görüyoruz ki büyükşehir belediyesi personelleri var, Yunusemre Belediyesi'nin personelleri var. Teker teker hepsi ortaya çıkacak. Biz ‘Özgür Özel'den şehit cenazesine gidemez’ dedikleri yere gittik. Cenazeye katıldık. Şehrimizden ayrıldık. Ve ilk bayramda 800 kişi ile birlikte Hatuniye Camii'nde bayramlaştık. Manisalılar evladına sahip çıkmıştır” dedi. “Belediyelerde tasarruf tedbirleri yayınlayacak, diğer partilerden de destek isteyeceğiz” Belediyelere yönelik tasarruf tedbirleri yayınlayacaklarını söyleyen Özel, “Buradan kendi oturduğum ilçeden ve kendi şehrimden şunun müjdesini vermek isterim. Önümüzdeki hafta bütün Cumhuriyet Halk Partili belediyelere bir hafta sonra bir tasarruf genelgesi yollayacağız. Geçmişin şatafatından arınacağız. Dün Denizli'deydik. 45 tane makam arabası iade edildi. Daire başkanlarını bırakın, daire başkanlarının özel kalemlerine kadar makam arabalarının tahsis edildiği bir süreç var. Herkes belediyeye kendi arabasıyla gelecek. Havuzdaki arabadan kamu görevi çerçevesinde ihtiyacını karşılayacak. Ondan sonra kendi arabasıyla evine dönecek. Türkiye'de yeni bir çağ, yeni bir çığır açacağız. Sonra da herkesten bu tasarrufa ve bu israfı sonlandırmaya katkı sağlamasını isteyeceğiz. Diğer partilere de örnek olmasını isteyeceğiz” diye konuştu. AK Parti Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç’ın CHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e yönelik ziyaretini değerlendiren Özel, “Bu tip işlerin yapılması siyasetin normalleşmesi. Vatandaşın da arzusudur. Belediyelerimiz kamu binalarıdır. Nasıl vergi dairesine her parti gidebilirse belediyelere de gider. Hem büyükşehir hem de diğer belediyelerimize buraya hangi partiden bir milletvekili gelirse başımızın gözümüzün üstündedir. Doğrusu budur” dedi. “Kimseyle görüşmem’ dersen seçimden seçime sevinir yada üzülürsün” Müzakereyi önemsediklerini ifade eden Özel, “Bunun yanında ben geçmiş dönemde grup başkan vekiliydim ve işimiz bizim meclisteki partimize kötü bir söz söylese cevabını vermek ve oradaki müzakereyi münakaşayı yönetmek. Tabii kamuoyu bir buçuk dakikalık en yüksek tansiyonlu yerlerini görüyordu. Ama normal şartlarda siyasette münakaşayla müzakere birlikte yürür. Önemli olan nezaketi terk etmemek Ayrıca partilerin genel başkanlarının en doğru ilişki biçimini yönetmek gibi bir sorumlulukları var. Biz 31 Mart'a kadar ikinci partiydik. Ve o zaman birinci partiye düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlardı. Bayramda telefon açmak bize düşer, ilk ziyareti yapmak bize düşer, gerilimi düşürmek bize düşer, el uzatmak bize düşer. Müzakere etmek, mücadele etmeye mani bir iş değildir. Hatta en etkin mücadele yöntemi, müzakereye dayalı mücadele yöntemidir. Kurtuluş Savaşı yaşandı bitti. Düşman kovuldu. Ama en önemli başarı Lozan'da sağlandı. Lozan mağlup devletlere dünyanın en büyük devletlerine Osmanlı'nın tapu senedini imzalatmaktı. Önce güçlü olacaksınız sonra da müzakereyle o gücünüz tescil edeceksiniz. Biz seçmenin bize verdiği gücü müzakere masasında da kullanmak durumundayız. Yoksa ‘Ben kimseyle görüşmüyorum’ dersen seçimden seçime seçmenin verdiği oya sevinir ya da üzülürsün. Ama biz bu kadar çok hizmet etmemiz gereken belediye lehimizdeyken müzakereyi sürdüreceğiz. Ama sonuç alamadığımız yerde siyasetin diğer mücadele enstrümanlarını kullanmaktan da hiç geri kalmayacağız” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, basın açıklaması sonrası Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve meclis üyeleriyle yaptığı özel toplantının ardından CHP’li Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a tebrik ziyaretinde bulundu. Şehzadeler Belediyesine geçen Özel belediye binası önünde Manisa’nın ilk kadın belediye Başkanı seçilen Gülşah Durbay ve belediye çalışanları tarafından karşılandı. Karşılamanın ardından makama geçildi. Makamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ağırlayan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Uzun zamandır genel başkanımla siyaset yapmama rağmen bugün ayrı bir heyecan yaşıyorum. Belediyemizde Genel Başkanımızı ağırlıyor olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Yıllar sonra Manisa’da hem büyükşehirde hem de bütün ilçelerde büyük başarı elde ettiğimiz gibi tüm Türkiye’de büyük bir başarı yaşadık. Öncelikle bu başarının mimarı Genel Başkanımız Özgür Özel’e teşekkür ediyorum” dedi. “Bu koltuğa oturmayı istedim” Şehzadeler Belediyesinin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Özel, “Bu ziyaretin benim için başka bir anlamı var. Biraz önce Gülşah Başkanım bana nezaketle dedi ki ‘Buyurun makama geçin’ dedi. Ben de oraya ancak sen geçebilirsin dedim. Ben ilçe başkanımın il başkanımın makamına oturabilirim onlar benim koltuğum ama bu koltuk Gülşah’ın koltuğu. Ben bu koltuğa oturmayı istedim 2019 yılında. Bu bina Manisa Belediyesi binasıydı. BU makam bu koltuk Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar’ın koltuğuydu. Ben o yarışta 3’üncü oldum. O günden bugünlere geldik. Benim açımdan çok anlamlı bir gün. Şehzadeler Belediyesini almış olmak tarihte hiç almadığımız Manisa Belediyesini de almak anlamına geliyor. Hatta şöyle espriler yapıyoruz. Beni hafta sonu baka bir etkinliğe davet ettiler. Dedim ki Manisa’da Mesir Şenliklerinde olacağım. 477 yıldır ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi Mesir Şenliklerini yapıyor dedik. Tabii ki cumhuriyetin ilk yıllarında seçimlerin olmadığı dönemde CHP kimlikli belediye başkanları vardı ama çoklu yarışta ilk kez Manisa Büyükşehir Belediyesini Manisa’nın kadim merkez belediyesini hem de Yunusemre Belediyesini kazandık. Bu açıdan çok mutluyuz. Bize bunu yaşatan Manisalılara çok teşekkür ederiz” dedi. “Şehzadeler’in borcu Yunusemre’den çok daha az” Şehzadeler Belediyesinin 160 milyon civarında bir borcu olduğu kaydeden Özel, “Yunusemre Belediyesine göre burada borcun daha az olduğunu ifade edelim. Geçmişteki israfın, şatafatın Yunusemre Belediyesiyle karşılaştırılamayacak oranda olduğunu söyleyelim. Çok daha iyisini yapacağız. Özellikle burada bir devri sabık oluşturma niyetimiz yok. Önceki belediye başkanımızla Gülşah Başkanımız mutlaka temasta bulanacaktır. Önceki dönemde AK Parti’nin yönetim anlayışının zorladığı ne kadar israf, fazladan harcama varsa hepsine engel olacağız.” diye konuştu. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ziyaretin anısına Kurşunluhan’da belediyenin kursiyerleri tarafından yapılan Atatürk Portresini CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hediye etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.