SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tbmm

Söz Bursa - Tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM 15 Temmuz anma etkinliğine ev sahipliği yaptı Haber

TBMM 15 Temmuz anma etkinliğine ev sahipliği yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenen 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi programına katıldı. Etkinliğe, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, eski Başbakan Tansu Çiller, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, milletvekilleri, gaziler ve diğer yetkililer katıldı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz‘un yıllar içinde hazırlanan bir ihanet olduğunu belirterek, "15 Temmuz'dan sonra ehliyet, liyakat ve sadakat çerçevesinde devletin yeniden yapılandırılmasına şahit oluyoruz. Bu noktada da büyük bir mesafe aldığımızı, temizliğin yapılmasından sonra millete sadakatten başka sadakati kabul etmeyen, sadakati ne karanlık locada ne sahte hocada aramayan milletin evlatlarına devletin kapıları sonuna kadar açılmıştır. 15 Temmuz kurallara dayalı bir sistem, hukuk ve demokrasi bilinci yüksek bir topluluğun ne kadar büyük bir güç olduğunu bir kez daha öğretmiştir. Türkiye'deki bütün darbe teşebbüslerinin ve darbelerin ortak tarafı, darbeleri yönetenlerin tamamı gizli bir merkeze ve yapılanmaya sahip olmalarıdır. 15 Temmuz ile ilgili asıl olan gizlilik değil şeffaflıktır. Şeffaflık sadece hesap verilebilirlik değil, demokrasinin de standardını yükseltmek demektir" dedi. Kurtulmuş, milli birlik ve dayanışma ruhunun olduğunu ve bunu daha da ileriye götürmenin vakti geldiğini savunarak, "Şimdi inşallah milli birlik ve dayanışma ruhunu daha da ileriye götürerek Türkiye'nin tam anlamıyla terörsüz Türkiye olmasını sağlayarak tüm terör örgütlerinin geride kaldığı, silahların olmadığı, tam manasıyla barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'yi İnşallah hep beraber inşa edeceğiz. Ayrıca 15 Temmuz'dan aldığımız bu dersle Türkiye'de demokrasinin standartlarının yükselmesi, barış ve kardeşliğin güçlenmesi ile birlikte hiç şüphesiz TBMM, yeni, çağdaş, kapsayıcı, demokrat, kuşatıcı bir anayasa yapma mecburiyetindedir. Öyle bir anayasa yapalım ki, bir daha hiç kimse anayasadan almadığı güçle millete efendilik yapmaya kalkmasın. Demokrasi standartlarını öyle bir yükseltelim ki hiç kimse, pozisyonu ne olursa olsun, kime dayanırsa dayansın darbe yapmayı aklının ucundan geçirmesin" dedi.

Kasapoğlu'ndan 'siyaset üstü yaklaşım' çağrısı Haber

Kasapoğlu'ndan 'siyaset üstü yaklaşım' çağrısı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, komisyonun çalışmalarını siyaset üstü bir noktada yürütmeye kararlı olduklarını belirterek, "Bu mesele yalnızca engelli vatandaşlarımızın değil, hepimizin ortak meselesidir" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Komisyon Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada güçlü mesajlar verdi. Kasapoğlu, bu komisyonun klasik bir araştırma komisyonu olmanın ötesinde, "Gazi meclisimizin vicdanı" olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Engelli bireylerin karşılaştığı her engelin, aslında toplumsal adaletin ve eşitliğin test edildiği bir alan olduğunu ifade eden Kasapoğlu, çalışmaların yalnızca teknik bir rapor hazırlığı değil, sosyal sorumlulukla yürütülecek bir ortak vicdan meselesi olduğunun altını çizdi. Kasapoğlu, Türkiye’nin son 23 yılda engelli bireylere yönelik attığı adımlarla çok önemli mesafeler kat ettiğini vurgularken, şu ifadeleri kullandı: "Hayat dinamik bir süreçtir. İhtiyaçlar, şartlar, beklentiler sürekli değişiyor. Engelli bireylerimizin ihtiyaç ve talepleri de değişiyor. Dolayısıyla bizim bu değişime cevap verecek, sürekliliği sağlayacak daha güçlü bir toplumsal bilince ihtiyacımız var. Komisyonumuz, var olan bilinci daha ileriye taşımak, bu farkındalığı tüm alanlara yaymak için çalışacaktır." Siyaset üstü yaklaşım vurgusu Kasapoğlu, komisyonun çalışmalarını siyaset üstü bir noktada yürütmeye kararlı olduklarını yineleyerek, "Bu mesele yalnızca engelli vatandaşlarımızın değil, hepimizin meselesidir" diyerek, toplumsal faydayı önceleyen bir anlayışla tüm kesimlerin görüşlerine açık olduklarını ifade etti. Toplantıda söz alan komisyon üyeleri de farklı başlıklarda değerlendirmelerde bulundu. Katılımcı, çözüm odaklı ve yapıcı bir anlayışla sürdürülen görüşmelerde, eğitim, istihdam, sağlık, erişilebilirlik ve sosyal yaşama katılım gibi alanlara yönelik görüşler paylaşıldı. Komisyonun bir sonraki toplantısı 10 Temmuz 2025 Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Bu toplantıda, ilgili kurum ve kuruluşların belirlenmesi, görüşme takviminin şekillendirilmesi ve komisyonun yol haritasının somutlaştırılması bekleniyor.

Kayışoğlu: "Ucube rejim milletin hiçbir derdini çözemiyor" Haber

Kayışoğlu: "Ucube rejim milletin hiçbir derdini çözemiyor"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşmeleri süren torba yasa teklifi sırasında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni sert sözlerle eleştirdi. Altaca Kayışoğlu, 8 yıldır uygulamada olan sistemin referandum sürecinde vaat edilenleri karşılamadığını belirterek, “Her şeyi ben bilirim, herkesi ben atayacağım, her alana ben karar vereceğim mantığı çöktü” dedi. “ETKİN VE HIZLI SİSTEM DEDİLER, SEKİZ YILDA OTURTAMADILAR” Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin vaat edildiği gibi hızlı ve etkin bir yönetim getirmediğini vurgulayan CHP’li vekil, “Efendim her şey çok hızlı olacak, bürokratik engeller kalkacak denmişti ama bugün geldiğimiz noktada, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kararnameler nedeniyle Meclis, torba kanunlarla bu sistemi ayakta tutmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Bürokratların da dahil olduğu geniş bir kesimin zamanının bu sistemin eksiklerini yamamakla geçtiğini belirten Altaca Kayışoğlu, “Yazık, günah” diye konuştu. “VATANDAŞIN GERÇEK GÜNDEMİ TORBA YASALARDA YOK” Aynı zamanda TBMM Dilekçe Komisyonu üyesi olan Altaca Kayışoğlu, vatandaşlardan gelen başvurular üzerinden halkın gerçek taleplerini de sıraladı. Kadınların doğum borçlanması ve hamilelik izinlerinin genişletilmesini, emeklilerin maaş artışı ve kök maaş uygulamasının kaldırılmasını, öğretmenlerin atama beklediğini belirten Kayışoğlu; engelli bireylerin istihdam, memurların ise 3600 ek gösterge istediğini söyledi. Özel sektör öğretmenlerinin düşük ücretlerle zor koşullarda çalıştığını ifade eden Altaca Kayışoğlu, CMK kapsamında görev yapan avukatların da angarya niteliğindeki iş yükünden şikâyetçi olduğunu ve KDV yükünün kaldırılmasını talep ettiklerini aktardı. “STAJ MAĞDURLARI, ÇİFTÇİLER, DEPREMZEDELER, GENÇLER; HERKESİN BİR DERDİ VAR” Staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik haklarının tanınmasını istediğini, çiftçilerin Tarım Kanunu’ndaki haklarını talep ettiğini, depremzedelerin hâlâ barınma sorunları yaşadığını belirten Altaca Kayışoğlu, engelli ve yaşlı aylıklarının da yetersizliğine dikkat çekti. Gençlerin ve evsiz yurttaşların ise barınma hakkı için çağrıda bulunduğunu ifade etti. “TRT’DE YARGISIZ İNFAZ İSTEMİYORUZ” Torba yasa kapsamında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile ilgili düzenlemelere de değinen Altaca Kayışoğlu, TRT ekranlarında muhalefet temsilcilerine yönelik taraflı yayınlar yapıldığını öne sürdü. “Eğer yargı sürecine bu kadar güveniyorsanız, Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere muhalefet temsilcilerinin yargılamalarını canlı yayınlayın” diyerek tepki gösterdi. Konuşmasının sonunda mevcut sistemin hiçbir toplumsal soruna çözüm üretemediğini savunan Altaca Kayışoğlu, “Velhasıl vatandaşımızın birçok derdi var. Bu ucube rejim hiçbir derdi çözemiyor” ifadelerini kullandı.

TBMM'de bu hafta gündem özel Haber

TBMM'de bu hafta gündem özel

TBMM Genel Kurulunda, 22 Nisan Salı günü "23 Nisan Çocuk Özel Oturumu" yapılacak. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un oturumun açılışını yapmasının ardından Başkanlık Divanı, oturumu yönetecek çocuk başkana ve çocuk katip üyelere devredilecek. Bu oturumda Genel Kurulu çocuklar yönetecek. Genel Kurul, 23 Nisan Çarşamba günü ise Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 105. yıl dönümü dolayısıyla özel gündemle toplanacak. Özel gündemli oturuma TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlık edecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilecek 23 Nisan özel oturumunda, Kurtulmuş ve siyasi parti temsilcileri konuşacak. Kutlamalar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenecek resepsiyonla devam edecek. GENEL KURUL, KANUN TEKLİFLERİNİ GÖRÜŞMEYE DEVAM EDECEK TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan haftalık gündeme göre Genel Kurul, haftalık çalışmasında Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda hazırlanan Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlayacak. Bu teklife göre de 112 Acil Çağrı Merkezi'ni meşgul etmek amacıyla arayarak görevlilerle konuşan veya ısrarla çağrı bırakanlara uygulanan idari para cezası 250 liradan 1500 liraya yükseltilecek. Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbarın asılsız olduğunun olay yerine giden ekiplerce tutanakla tespit edilmesi halinde ise 15 bin lira idari para cezası verilecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevzuat hükümleri gereği yürütülen hizmetler kapsamında elde edilen gelirler, özel gelir olarak kaydedilecek. Bakanlık gelirleri yine Bakanlık bütçesi içerisinde kullanılacak. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) uzman ve uzman yardımcıları da sınav, yeterlilik, tez ve uzmanlığa atanma gibi hususlar bakımından Devlet Memurları Kanunu'nun ek 41. maddesindeki hükümlere tabi olarak istihdam edilecek. Üst kademe kamu yöneticisi olarak atanacaklarda aranan hizmet süresi hesabında, 4 yıllık yükseköğrenim gördükten sonra kamu kurum ve kuruluşlarında, sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak fiilen çalışılan sürelerin tamamı dikkate alınacak. HSK'YE ÜYE SEÇİMİ İÇİN SÜREÇ BAŞLIYOR Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu, kurumların 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmelerine devam edecek. Komisyon bu hafta, Türkiye Elektrik İletim A.Ş, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş, Türkiye Vakıflar Bankası TAO ve bağlı ortaklıklarının bilanço ve netice hesaplarını görüşecek. Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye İş Kurumu ile Ankara Üniversitesi yetkililerini dinleyecek. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Çocuk Hakları Alt Komisyonunda da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Afyonkarahisar Çocuk Hakları İl Komitesi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri sunum yapacak. Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon, TBMM Genel Kurulunca Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) seçilecek 5 üye için adayların belirlenmesi amacıyla ilk kez toplanacak. Komisyon, yapılan aday adaylığı başvurularını incelemek üzere Alt Komisyon oluşturulmasına karar verecek. Bunun üzerine de Alt Komisyon, belirlenecek süre içerisinde raporunu hazırlayarak Karma Komisyona sunacak. Karma Komisyon, daha sonra yeniden toplanarak 5 üyelik için belirlediği 15 adayı Genel Kurula bildirecek. Genel Kurulda da bu adaylar arasından HSK'ye 5 üye seçilecek.

Kayıhan Pala, "Tarama programı hayati önem taşıyor" Haber

Kayıhan Pala, "Tarama programı hayati önem taşıyor"

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesiyle Türkiye’de uygulanan yenidoğan tarama testleri konusunda artan endişeleri ve ebeveynlerin bilgi eksikliği nedeniyle taramaları reddetme eğilimlerini gündeme taşıdı. Pala, “Yenidoğan döneminde bebeklerin topuk kanı alınıp çeşitli metabolik, endokrinolojik ve genetik hastalıkların erken tanısı yapılmazsa, kalıcı hasarlar ve hatta ölümcül sonuçlar doğabilir. Oysa son zamanlarda bilim dışı söylemlerin etkisiyle, bazı ailelerin topuk kanı alımını kabul etmediği gözleniyor. Bu tablo, halk sağlığı açısından ciddi bir risk anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. “TARAMA PROGRAMI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR” Pala, önergesinde Sağlık Bakanlığının uzun süredir yürüttüğü yenidoğan tarama programlarına dikkat çekti. Fenilketonüri, Biyotinidaz Eksikliği, Konjenital Hipotiroidi, Konjenital Adrenal Hiperplazi, Kistik Fibroz ve Spinal Muskuler Atrofi (SMA) gibi hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinin, her yıl yaklaşık 4.500 çocuğun engellilikten ve erken ölümden kurtarılmasını sağladığını vurgulayan Pala, “Bu testler ülkemizde uzun yıllardır uygulanıyor ve çok başarılı sonuçlar elde edildi. Ancak, sağlık okuryazarlığı düşük kesimlerin yanı sıra bilim karşıtı propaganda yapan çevrelerin de etkisiyle, topuk kanı alımından çekinen ailelerin sayısının arttığı ifade ediliyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın güncel bir veri paylaşmaması, sorunu görmezden gelmek anlamına gelir” dedi. “SAĞLIK BAKANLIĞINDAN NET VERİ BEKLİYORUZ” Önergesinde Bakanlığa bazı kritik sorular yönelten Pala, son on yılda (2015-2024) tarama programında yer alan hastalık türleri itibarıyla kaç bebeğe hastalık tanısı konulduğunu, tedavi sonrası sonuçlarının ne olduğunu ve topuk kanı alımına itiraz eden aile sayısının nasıl bir seyir izlediğini öğrenmek istediğini ifade etti. Ayrıca ebeveynleri ikna etmek ve bilimsel bilgiye dayalı farkındalık yaratmak adına yapılacak planlara ilişkin de bakanlığın izlediği stratejiyi sordu. “Yapılan açıklamalar, test sayılarında artış olması gerekirken birçok bölgede taramalara katılımın gerilediğine işaret ediyor. Bunun üstüne gidilmesi şart” şeklinde konuştu. “BİLİM KARŞITI SÖYLEMLERE TESLİM OLAMAYIZ!” CHP’li vekil, özellikle sosyal medya üzerinden yayılan ve aşı karşıtlığını da besleyen bu yaklaşımların yenidoğan taramaları gibi kritik programlara da sıçradığını belirtti. “Sonuçta bu testler, bebeğin yaşamının ilk günlerinde bir damla kanla ileride karşılaşabileceği büyük sağlık sorunlarının önüne geçiyor. Ailelerin endişelerini gidermek için Sağlık Bakanlığının ve bilim çevrelerinin daha güçlü bilgilendirme yapması gerekiyor. Bilim karşıtı söylemlere teslim olmak, bebeklerin yaşam hakkını ortadan kaldırmaktadır” dedi. “TOPLUMSAL SEFERBERLİK ŞART” Prof. Dr. Pala, önergesinin yanı sıra kamuoyuna da çağrıda bulunarak, yerel yönetimler ve STK’ların da devreye girmesiyle yenidoğan taramalarında toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini savundu. “Burada tüm toplumun geleceğini ilgilendiren bir konu var. Ben bu önergeyle Sağlık Bakanlığını bilgilendirme eksikliğine karşı önlem almaya davet ediyorum. Bu amaçla yerel yönetimler, STK’lar, meslek örgütleri ve bilimsel kuruluşlar birlikte hareket etmeli. Yalnızca ebeveynler değil, tüm toplum bu bilim karşıtı dezenformasyona karşı bilinçlendirilmeli; bu amaçla yaygın eğitim kampanyaları düzenlenmeli ve bilgilendirici içerikler hazırlanarak geleneksel medya ve sosyal medyada yaygınlaştırılmalı” şeklinde konuştu. “ÇOCUKLAR İÇİN ORTAK SORUMLULUK” Pala, basın açıklamasını şöyle noktaladı: “Bebeklerin erken tanı ve tedavi olanağını tehlikeye atacak her türlü eylem ve tutum, halk sağlığını tehdit ediyor. Bilimsel gerçeklere dayanan kamu politikalarını güçlendirmek, engellilik ve ölümleri azaltacaktır. Umuyorum Sağlık Bakanlığı, sorularımıza yanıt vererek bu konuda güçlü bir eylem planıyla hareket eder.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.