SON DAKİKA
Hava Durumu

#Terörsüz Türkiye

Söz Bursa - Terörsüz Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Terörsüz Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Büyükataman’dan Dervişoğlu'na sert tepki: “Seni saldık gittin Müsavat!” Haber

Büyükataman’dan Dervişoğlu'na sert tepki: “Seni saldık gittin Müsavat!”

Büyükataman açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Seni saldık gittin Müsavat! İhanetle yollarını ayırdın. Türkiye düşmanlarının kurduğu masalarda aparat olmayı kabullendin. Makam hırsın uğruna her türlü teslimiyete göz yumdun. Meclis’te ‘bizim oylarımızla oturuyorsunuz’ diyenlere ses çıkaramadın. Şehit ailesine küfreden sözde milletvekillerinle kol kola yürüdün. Ülke ülke dolaşıp Türkiye’yi şikâyet edenlerin peşinde koştun. Seni saldık gittin Müsavat! Salına salına Türkiye düşmanlarının ipinde cambaz oldun! Şimdi ise koltuğunu kaybetme korkusuyla milliyetçi pozlara bürünüyor, Türk milletini aldatarak siyasi geleceğini kurtarmaya çalışıyorsun. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin ‘önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ anlayışını idrak edemiyorsun. Çünkü sen ‘önce ben, sonra koltuğum ve menfaatim’ diyerek siyaset yapan bir aparatsın. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu ve devlet politikası hâline gelen Terörsüz Türkiye hedefini karalamaya çalışman, çırpındıkça daha da battığının en açık göstergesidir. Türk milleti, liderimize duyduğu güvenle bu hedefi sahiplenmiştir. Bu sahiplenmeye hasetle saldırmanız ise millet ve devlet menfaatlerini düşünmediğinizin yeni bir itirafıdır. Çıkın itiraf edin: Asıl korkunuz, koltuk uğruna pazarlık yaptığınız çevrelerin hoşnutsuzluğu olmadan terörün bitecek olması değil midir? Siz kimin nam ve hesabına kara propaganda yaparsanız yapın, Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir taviz vermeden, pazarlık yapmadan, Türk milletinin hak ve hukukunu koruyarak terörü bitirecek ve adını Türk Yüzyılı’na yazdıracaktır. İftiralarınızın, karalama kampanyalarınızın, beyhude çırpınışlarınızın millet nezdinde hiçbir karşılığı yoktur. Zafer muhakkak Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin olacaktır.” Seni Saldık Gittin Müsavat!İhanetle gittin, Türkiye düşmanlarının kurduğu masalarda aparat oldun. Makam hırsıyla her türlü teslimiyete göz yumdun.“Mecliste bizim oylarımızla oturuyorsunuz” diyenlere sus pus kaldın. Şehit ailesine küfreden sözde milletvekillerinle yol yürüdün.…— İsmet Büyükataman (@buyukataman) November 19, 2025

Bursa'da Terörsüz Türkiye'ye destek Haber

Bursa'da Terörsüz Türkiye'ye destek

Bursa'da faaliyet gösteren Türkiye'nin çeşitli illerinden dernek başkanları Derebahçe Sosyal Tesisleri'nde buluştu. Siirt İl Derneği'nin 28'nci kuruluş yıldönümü münasebetiyle toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mihmandarlığını yaptığı "Terörsüz Türkiye" sürecine sahip çıktı. Programın açılış konuşmasını ev sahibi Siirt İl Derneği Başkanı Selim Demirel yaptı. Güneşin doğudan doğduğunu hatırlatan Demirel, Doğu ve Güneydoğu için Terörsüz Türkiye süreciyle yeniden güneşin doğacağının altını çizdi. Akabinde derneklerin ortak basın bildirisini okuyan Başkan Yardımcısı Zeki Eker, "Türkiye'nin her yerinde güvenle ve barışla yaşamak en büyük hedefimizdir" ifadelerine yer verdi. Eker, "Öncelikle Terörsüz Türkiye hedefini ortaya koyan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve bu süreçte katkısı olan tüm paydaşlara teşekkür ederiz. Bugün burada, birliğimizin ve dayanışmamızın gücünü hatırlamak için toplandık. Türkiye'nin her köşesinde barış ve güven içinde yaşamak, en temel ortak hedefimizdir, farklı görüşler ve fikirlerimiz de olabilir ama teröre gerekçe olamaz. Birlik ve beraberliğimiz, terörün günümüze ve geleceğimize zarar vermesine asla izin vermeyeceğiz. Farklı görüşlerimiz olabilir, farklı yaşam biçimlerimiz olabilir, bunlar demokratik bir toplumun zenginliğidir. Ancak bu farklılıklar, terörün hiçbir gerekçeye sığdırılamayacağını da gösterir. Güvenlik güçlerimiz, vatandaşlarımızın can güvenliğini korurken, haklarımızdan taviz vermeden yoluna devam eder. Hepimizin sorumluluğu, terörü hiçbir şekilde meşrulaştırmamak ve güvenli, özgür ve barış içinde yaşanabilir bir Türkiye'yi gelecek nesillere miras bırakmaktır. Diyalog, hoşgörü ve demokrasimizin gücüyle ilerlediğimizde, karanlıklar dağılacaktır. Doğu ve Güneydoğu dernekleri olarak bizler, herkesin güvenli, onurlu ve gururlu bir şekilde yaşayabileceği bir Türkiye'yi hedefliyoruz. Bu yolculukta; hepimize düşen sorumluluklar var. Kutuplaşmadan kaçınımak, farklılıkları zenginlik olarak görmek. Şiddet ve terörü her koşulda reddetmek. Sonuç olarak, terörsüz bir Türkiye için sabır, saygı ve kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Güçlü bir devlet, güçlü bir toplum ve güçlü bir gelecek için birlikte çalışacağız. Bizi ayırmaya ve ayrıştırmaya çalışan yerli veya yabancı hiçbir güç başarılı olamayacaktır. Birlikte daha güçlüyüz. Birlikte barışın ve refahın adresi olan Türkiye'yi inşa edebiliriz. Gelin, birlikte, kapsayıcı bir gelecek için çalışalım, güvenlik ve refahı eşit derecede güçlendirelim" diye konuştu. "AMASIZ FAKATSIZ SÜRECE DESTEK VERİYORUZ" Bursa Muşlular Derneği Başkanı Mahmut Asya, "Böylesi anlamlı bir mesajla bizi bir araya getiren Siirt Derneği yöneticilerine teşekkür ederiz. Amasız, fakatsız sürece destek veriyoruz. Sürecin aksamadan, akamete uğramadan üzerimize düşen sorumluluğu ortaya koyuyoruz. Desteğimizi açıklıyoruz" diye konuştu. "BİZİ AYRIŞTIRMAK İSTEYEN İÇ VE DIŞ MİHRAKLAR VAR" Bursa Batmanlılar Derneği Başkanı Mustafa Demir, "Ülkemizin birlik ve beraberliğe çok ihtiyacı var. Bizleri ayrıştırmak için mücadele eden iç ve dış mihraklar var. Bununla mücadele etmek için elimizi taşın altına koymamız lazım. Güneydoğu'da bu mücadeleyi veriyoruz. Mücadelemizi yılmadan, vatandaş, devlet, yönetici, STK'lar ile bu beraberliği alkışlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNDE LİDERLERİN YANINDAYIZ" Erzurum Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Savaş Albayrak, "Bizler sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyiz. Bizlerle bu kadar uğraştılar, canımızı yakmaya çalıştılar. Batı, demokrasi der fakat Filistin'de yaşayan yüz binlerce insan öldürüldü. Bu demokrasi havarileri neredeydi? Bizim toplumumuzu en ufak şeyde bölmek için elinden ne geliyorsa yapıyorlar. Başlatılan Terörsüz Türkiye sürecinde öncü olan liderlerimize, destek veren diğer siyasi liderlerimize teşekkür ediyorum. Biz enerjimizi ülkemizin kalkınmasına, refahına harcamak istersek önümüz açıktır" ifadelerini kullandı. 20 il dernek başkanının katıldığı organizasyonun daha sonraki süreçlerde gerek görülürse yeni açıklamalar yapılabileceği de eklendi.

MHP'li Büyükataman, İnegöl'de STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu Haber

MHP'li Büyükataman, İnegöl'de STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu

MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, MHP'nin "Derdin Derdimiz" buluşmaları kapsamında Bursa'nın İnegöl ilçesinde sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi. İnegöl Kent Müzesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programa Büyükataman'ın yanı sıra, MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, MHP Bursa İl Başkanı Muhammet Tekin, Bursa Ülkü Ocakları İl Başkanı Nurtaç Usta, MHP İnegöl İlçe Başkanı Uğur Bayram, parti yöneticileri, STK temsilcileri ve muhtarlar katıldı. Programda konuşan MHP Genel Sekreteri Büyükataman, birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak, İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy yıllar önce ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez' diyerek millet olmanın ehemmiyetini ortaya koymuştur. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, Türk milletine dayatılmak istenen tefrikayı görmüş ve ülkemizin istiklalini güvence altına alan Terörsüz Türkiye adımını atmıştır. Bu milli adım, devlet politikası haline gelmiş ve milletimiz tarafından sahiplenilmiştir" dedi. Büyükataman, Türkiye'nin istikbali için atılan her adımın bazı çevreleri rahatsız ettiğini ifade ederek, "Bölgemizi savaş ve istikrarsızlığa mahkûm etmek isteyen soykırımcı İsrail, Terörsüz Türkiye hedefimizden rahatsızdır. Günlerini mahkeme kapılarında geçiren CHP bu meseleyi milli güvenlik konusu olarak görememiş, bu kutlu hedef üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışmıştır. İYİ Parti ise iftiralarla hedefimizi karalamaktadır. Terör örgütünün siyasi uzantısıyla ittifak yapan, anayasa taslağı hazırlayan ve sınır ötesi operasyonlara karşı çıkan siz değil miydiniz? Hangi yüzle bu hedefi karalıyorsunuz?" diye konuştu. MHP'nin siyaset anlayışının millet odaklı olduğunu vurgulayan Büyükataman, "Biz siyaseti menfaat için yapmıyoruz. Genel Başkanımızın ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' anlayışıyla hareket ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi'nin vizyonu dar kalıplara sığmaz. Siyasi menzilimizi milletimizin istek ve beklentilerine göre belirliyoruz" dedi. Türkiye'nin kuruluşundan bu yana pek çok badire atlattığını ifade eden Büyükataman, ülkeyi bölmek isteyenlerin her dönem çeşitli oyunlar devreye soktuğunu kaydetti. Büyükataman, "Etnik ve mezhep temelli ayrıştırmalar üzerinden kardeşliğimizi yok etmeye çalıştılar ancak milletimiz her defasında bu oyunları bozdu. Bugün de benzer senaryoları devreye sokmak isteyenler var. Bu nedenle milletçe uyanık olmak ve birlik içinde olmak zorundayız" dedi. Büyükataman konuşmasını, Türk milletinin her türlü oyunu bozacak güce ve iradeye sahip olduğunu vurgulayarak tamamladı.

MHP Genel Sekreteri Büyükataman şehit ve gazi aileleri bir araya geldi Haber

MHP Genel Sekreteri Büyükataman şehit ve gazi aileleri bir araya geldi

Bursa'da şehit ve gazi aileleri ile buluşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Terörsüz Türkiye hedefinin bin yıllık kardeşliği yaşatacak kararlılık olduğunu belirterek, "MHP, bütün vatandaşlarımızı Türk Milleti kimliği altında kucaklamaktadır. Bölücü terör örgütünün farklı maskelerle karşımıza çıkmasına Türkiye Cumhuriyeti asla izin vermeyecektir. Cumhur İttifakı tam bir uyum içinde terörü hem ülkemizden hem de bölgemizden tamamen temizlemeye kararlıdır." dedi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde şehit aileleri, gaziler, mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlarla bir araya geldi. MHP İlçe Başkanı Suat Buldu ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Büyükataman’a, Bursa Ülkü Ocakları Başkanı Nurtaç Usta, Bursa KAÇEP Başkanı Tuğba Şentürk Yılmaz, şehit yakınları, gaziler, STK temsilcileri, muhtarlar ve partililer eşlik etti. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Açılış konuşmasını yapan MHP Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Suat Buldu, ilçede milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir teşkilat olduklarını vurgulayarak katılımcılara teşekkür etti. "DİNLEMEDİK DERT, PAYLAŞILMADIK SORUN KALMAYACAK" Suat Buldu’nun ardından kürsüye gelen Genel Sekreter ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, MHP Genel Merkezi tarafından yürütülen "Hayırlı Günler Komşum" ziyaretleri ve "Derdiniz Derdimizdir" sohbet programı çerçevesinde vatandaşlarla bir araya geldiklerini belirtti. Yaklaşık 10 dakikalık konuşmasında MHP’nin saha çalışmalarına ve Türkiye’nin terörle mücadelesine ilişkin önemli mesajlar veren Büyükataman, şunları söyledi: "Köylerden kentlere, mahallelerden hanelere uzanan gönül köprüleri kuruyoruz. Dinlemedik dert, paylaşılmadık sorun kalmayana kadar çalışacağız. Siyaset anlayışımızda günübirlik tartışmalara, koltuk hesaplarına yer yoktur. Biz, milletimizin refahını ve huzurunu her şeyin üzerinde tutuyoruz." "TERÖRSÜZ TÜRKİYE VİZYONU, DEVLET POLİTİKASI HALİNE GELMİŞTİR" Büyükataman, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde başlatılan "Terörsüz Türkiye" sürecinin önemine vurgu yaparak, bu vizyonun Cumhurbaşkanı’nın desteğiyle bir devlet politikası haline geldiğini ifade ederek şunları söyledi: "Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde attığı adım, Cumhurbaşkanımızın da sahiplenmesiyle bir devlet politikası haline gelmiştir. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve Türkiye’den çekilmesini açıklaması, bu vizyonun ne kadar doğru ve yerinde olduğunu göstermiştir." Türklüğün vazgeçilmez bir kimlik, Türk milletinin ise ortak bir çatı olduğunu belirten Büyükataman, "MHP, bütün vatandaşlarımızı Türk milleti kimliği altında kucaklamaktadır. Terörsüz Türkiye hedefi, bin yıllık kardeşliğimizi yaşatacak kararlılığın adıdır." dedi. "CUMHUR İTTİFAKI KARARLI, KAZANAN TÜRKİYE OLACAKTIR" Konuşmasında dış tehditlere de değinen Büyükataman, bölücü terör örgütlerinin farklı isimlerle yeniden yapılanma çabalarına şu sözlerle dikkat çekti: "Bölücü terör örgütünün farklı maskelerle karşımıza çıkmasına Türkiye Cumhuriyeti asla izin vermeyecektir. Cumhur İttifakı tam bir uyum içinde terörü hem ülkemizden hem de bölgemizden tamamen temizlemeye kararlıdır. Kazanan Türkiye ve Türk milleti olacaktır." Zeytin ve şap hastalığı gündeme geldi Konuşmaların ardından programda, bölgenin önemli gelir kaynaklarından biri olan zeytin üretimi ve açıklanan alım fiyatlarıyla ilgili yetkililer tarafından bilgilendirme yapıldı. Ayrıca, son günlerde bölgede etkili olan şap hastalığı hakkında veteriner hekimler tarafından alınan önlemler ve yürütülen çalışmalar paylaşıldı. Mustafakemalpaşa Muhtarlar Derneği Başkanı Tuncay Akar, program sonunda İsmet Büyükataman’a muhtarların taleplerini içeren 14 maddelik bir dosya takdim etti. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Ömer Çelik'ten Terörsüz Türkiye açıklaması: İftira ve ithamları kınıyoruz Haber

Ömer Çelik'ten Terörsüz Türkiye açıklaması: İftira ve ithamları kınıyoruz

AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Siyasi fikir ifade etmekle, siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek aynı şey değildir. ‘Devletimizin niteliklerine' ve ‘milletimizin değerlerine' dönük saldırgan ve hakaretamiz söylem ve eylemler ‘siyasi tartışma' ya da siyasi fikir beyanı değildir. Bunlar siyaseti zehirleme ve demokrasiye suikast teşebbüsleridir. Öte yandan, devletimizin niteliklerini demokrasi karşıtlığı üretmek için kullananlar da, milletimizin değerlerini kardeşlik mayamızın zıddı olan bir fanatizm için istismar edenler de aynı şekilde zehirlidir. Birbirine zıt gözüken tüm bu zehirli sözde siyasetlerin karşısındayız. Tarihi olayları güçlü bir gelecek için değerlendirmek yerine, bir rövanş ve savaş alanı gibi görmek sağlıklı bir zihniyet ortamı doğurmaz. Tam tersine tarihi ‘travmatik bir siyasetin mühimmatı haline getirir. Bu son derece yanlıştır. Tarih, fanatik ideolojilerin savaş arenası değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve İstiklal Mücadelemizin değerlerine dönük kullanılan dilin hakaret içermesi asla kabul edilemez. Bu zehirli yaklaşımları ve ‘yalan siyasetini' lanetliyoruz" dedi. "‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE' SÜRECİNE SABOTAJ DÜZENLEYEREK TERÖR PROPAGANDASI YAPANLARIN KARDEŞLİK MAYAMIZA TASALLUTUNU REDDEDİYORUZ" Terörün tüm insanlığın düşmanı olduğuna dikkati çeken Çelik, "Ülkemizin terörden tümüyle kurtulması için yürütülen ‘terörsüz Türkiye süreci, ülkemizdeki her bir vatandaşımızın daha güçlü yarınlara kavuşması ve ülkemizin çevresindeki bölgenin emperyalist vesayetlerden kurtulması içindir. ‘Terörsüz Türkiye' sürecinde, devlet politikası olan bu sürecin milli dinamiklerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Devlet Bahçeli'ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz. Öte yandan ‘terörsüz Türkiye' sürecine ‘sabotaj' düzenleyerek terör propagandası yapanların millet hayatımıza ve kardeşlik mayamıza tasallutunu reddediyoruz ve bu gayrı meşru yaklaşımlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Kahraman emniyet ve güvenlik güçlerimizi lanetli bir zihniyet ve zehirli bir dille ‘düşman' diyerek hedef alanları ve terör propagandası yapanları lanetliyoruz. Bunların 'Terörsüz Türkiye' sürecine 'suikast' teşebbüsünde bulunmaları beyhudedir ve cevabını siyaset ve hukuk zemininde alacaktır" ifadelerine yer verdi. "TÜRKİYE, ‘ORTAK GELECEK' BİLİNCE SAHİP EVLATLARI SAYESİNDE ANA İSTİKAMETİNDE İLERLEMEKTEDİR" Terörsüz Türkiye sürecinin milli bir gözle yürütülen ve milletimin değerlerine yaslanan bir süreç olduğunu belirten Çelik, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun istismar edilmesine, marjinal ve faşist ajandaların payandası yapılmasına asla müsaade etmeyiz. Siyasi hayatımız, demokrasimiz ve milletimizin bilinci, tüm gelişmeleri yerli yerine oturtacak olgunluğa ve yüksek niteliklere sahiptir. Türkiye ‘ortak kader' ve ‘ortak gelecek' bilincine sahip evlatları sayesinde, hiçbir yan yola sapmadan ve çıkmaz sokağa girmeden ana istikametinde ilerlemektedir. Yanlış işlere tevessül edenler, milletin iradesiyle ve hukukla yüzleşecektir. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine en güçlü adımlarla ilerliyoruz. Bunun provokasyonlarla önünün kesilmeye çalışılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedefleri, her bir vatandaşımızın emeğinin eseri olacaktır. Siyasi sağduyumuz, toplumsal basiretimiz ve kardeşlik mayamız, her türlü kötülük projesini mağlup edecektir. Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı ‘tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkesi bugünümüzün ve geleceğimizin pusulasıdır."

Bahçeli’den sorumlu dil çağrısı: “Şehitlerimiz ceset değil, kahramanlarımızdır” Haber

Bahçeli’den sorumlu dil çağrısı: “Şehitlerimiz ceset değil, kahramanlarımızdır”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Herkesi ve özellikle muhataplarını sorumlu bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Şehitlerimize gencecik cesetler demek doğru ve isabet kaydeden bir söz değildir" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen partisinin Grup Toplantısında konuştu. İnsanın Allah'ın en büyük ayeti olduğunu belirten MHP Genel Başkanı Bahçeli, halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğunu idrak etmiş olanlar için haysiyetli ve hakikatli davranış kalıbının dışında bir başka tercihten bahsetmenin akıl ve mantık dışı olduğunu kaydetti. "TÜRK MİLLETİNİ FELAHA VE FERAHA ERİŞTİRMEK HEPİMİZİN ASİL VE ASLİ GÖREVİDİR" Detaylı bir vicdan muhasebesinin zamanın geldiğine işaret eden Bahçeli, "Eski defterleri karıştırırsak müflis tüccar durumuna düşeriz. Gönüllere karışırsak, gönüllerle kavuşursak milli birlik ve kardeşliğimizi güçlü şekilde pekiştiririz. Bizim gayemiz ve gayretimiz de hiç kuşkusuz budur. Türk ve Türkiye Yüzyılında, sürüp giden dipsiz tartışmaları mutabakata bağlamının; kalıcı, köklü ve kategorik şekilde bağıtlamanın hedefindeyiz. Bu hedef ahlakidir; tastamam akıl, izan, insaf ve insan merkezlidir. Siyasi, manevi, tarihi, kültürel ve fikri imkanlarla kireçlenmiş kronik gerilimleri bertaraf etmek mümkün, hatta mukadderdir. Çaba ve çalışmalarımız da bu yöndedir. Etnik ve mezhebi kamplaşmanın ateş hattına düşürülmek amacıyla on yıllardır karanlık senaryolara maruz kalan Türk milletini felaha ve feraha eriştirmek hepimizin asil ve asli görevidir" ifadelerini kullandı. "HEPSİNDEN EVVELİ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ" Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Alevi vatandaşlarının sorununun Türk vatandaşlarının ortak sorunu olduğunu dile getiren Bahçeli, "Gönül rahatlığıyla, vicdan huzuruyla, dahası samimiyetle diyorum ki, hem Alevi'yiz, hem Sünni; hepsinden evveli de Müslüman Türk milletiyiz. Bu düşüncelerim elbette Alevi İslamiyete mensup kardeşlerimizin geçmişe sari ve bugüne havi ihtiyaç ve beklentilerini seslendirmeye mani değildir. Sadece maksadım herkesin ve hepimizin üzerinde durması gereken, esasen milli ve manevi paydada ortak hissiyat olan yorum ve değerlendirmeleri açıklamaktır. Alevi İslamiyete mensup kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Onların her sorunu bizim de sorunumuz, onların her isteği bizim de isteğimizdir. Aleviliği asıl mecra ve muhtevasından kopartıp inanç ve kültür alanından çıkartanlar, bundan tehlikesi siyasi mevzi haline dönüştürmeye çalışanlar büyük bir yanlışın failleridir. Cami ne kadar bizimse Cemevi de bizimdir. Cem de bizim, semah da bizim, imanın ve İslam'ın mükellefiyetleri de bizimdir. Tabulara sığınmanın, suni gerginlikleri ve korkuları diri tutmanın, insan ve inanç haklarına kapalı durmanın hiçbir sonu ve sonucu yoktur. Geldiğimiz bu aşamada diyeceğim şudur: Cemevinin ibadethane olarak tescili hususunda atılgan olmak, engelleri birer birer kaldıracak irade cesaretini sergilemek gerekmektedir. Alevi kardeşlerimizin Cemevini ibadethane olarak görmelerine anlayış ve saygı duymak lazımdır" şeklinde konuştu. "Alevi inanç ve geleneğiyle temelleri kazılan kardeşlik ve kucaklaşma ocağı inanıyorum ki aşk ve ahlakla körüklenecektir" Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu'na hibe ettiği taşınmazın bulunduğu konuma Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi'nin açılacağını hatırlatan Bahçeli, "Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde şahsımın fani hayattaki bir tasarrufunu Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu'na hibe etmemizle birlikte yaklaşık 6 bin metrekarelik alana inşa edilip ilk etap açılışı yapılan, aynı zamanda dünyanın ve ülkemizin en büyük Cemevi projesi olan Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi'nin milli birlik ve beraberliğimizin nişaneleri arasında yer alması Allah'tan niyazımdır. Bu Cemevinin açılış tarihi Hacı Bektaş Veli'nin ebediyete irtihalinin de 754'üncü yıl dönümüne tekabül etmiştir. Ehli Beyt'in aydınlık meşalesi orada yanacak, yürekleri ısıtan manevi mesajları oradan yankılanacaktır. Edep ve hürmet mektebi, muhabbet ve meşveret meclisi orada kurulacaktır. Alevi inanç ve geleneğiyle temelleri kazılan kardeşlik ve kucaklaşma ocağı inanıyorum ki aşk ve ahlakla körüklenecektir. Manevi kurtuluşumuzun mihmandarı ve mimar başları olan Ehli Beyt'in aziz büyüklerini saygı ve rahmetle yad ediyorum. Ehli Beyt sevdalılarına selam ediyorum" dedi. "AKIBETİNİN NE OLACAĞI HENÜZ TAM KESTİRİLEMEYEN ATEŞKESLE OYALANMANIN, ÜÇ-BEŞ ESİR TAKASI YAŞANDI DİYE DAVUL ZURNA ÇALMANIN BİR ALEMİ YOKTUR" Gazze'de ateşkesin sağlanması için imzalanan mutabakata ilişkin Bahçeli, şu ifadelere yer verdi: "Ben de diyorum ki, ey soykırımcı Siyonist barbarlık Allah sizi bildiği gibi yapsın. Gazze Şeridi'ni ihtiva eden 738 günlük şiddet ve dehşet süreci 9 Ekim 2025 tarihinde kısmen son bulmuş, nihayet İsrail ile Hamas arasında ateşkes rejimi 10 Ekim 2025 tarihinde itibaren de tesis edilmiştir. Mezkur anlaşmanın ilk aşamasının devreye girmesiyle esir takası, insani yardımların sağlanması ve İsrail askerlerinin belirlenen birinci etaba çekilmeleriyle ilgili müspet gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Savaşı sona erdirmek amacıyla dün Mısır'da tertiplenen uluslararası zirvenin ve beliren geniş konsensüs ortamının sadece Filistin-İsrail ihtilafının çözüm iklimini değil Ortadoğu'nun istikrar ve barış arayışlarını da güçlendirmesini hassaten diliyorum. Asıl mesele yapılan ateşkes anlaşmasının sahadaki uygulaması ve çatışan tarafların taahhütlülerine ve imzalarına sadık kalmasıdır. İsrail'in güven vermeyen askeri ve politik tutumu karşısında da tedbirli ve ihtiyatlı hareket kaçınılmaz bir gerekliliktir. 7 Ekim 2023 tarihinden buyana tarihin gördüğü ve göreceği en dramatik, en vahim savaş ve soykırım suçu İsrail tarafından işlenmiştir. Bu suçun cezasız kalması diye bir şey asla ve kat'a düşünülemeyecektir. Eninde sonunda İsrail Başbakanı ve soykırımda payı olan vandallar küresel adalet ve vicdan huzurunda hesap verecekler, Gazzeli şehitlerin dökülen kanlarının misliyle bedelini ödeyeceklerdir. Gazze Şeridi'nin orta kesimi ile güney bölgelerinden kuzey istikametine doğru akan insan seli bir halkın hayat ve varlık mücadelesinde çektiği korkunç ıstırapların adeta geçit merasimini çağrıştırmaktadır. Temennimiz ateşkesin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesinin hitamında kalıcı barışın ve iki devletli çözüm ortamının yeşermesi, yerleşmesi ve herkesçe tasdik edilmesidir. Akıbetinin ne olacağı henüz tam kestirilemeyen ateşkesle oyalanmanın, üç-beş esir takası yaşandı diye davul zurna çalmanın bir alemi yoktur. Gazze'de 67 bin 173 mazlumun canı alınmıştır. Gazze'yi emlak görenlere, nevzuhur Dubai projesi hazırlayanlara, Gazze'nin masum ve hakkı yenmiş Filistin halkının vatanıdır diyorum." "KALABALIKTA YAPILAN SAHTE KABADAYILIĞIN TENHADA ÖZRÜ KABUL EDİLMEZ" CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İspanya seyahatinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik söylemlerine ilişkin Bahçeli, "CHP Genel Başkanı geçen hafta bize parmak sallayarak konuştu. Öfkeden deliye dönmüş, sinirden sanki nöbet geçiriyormuş gibiydi. Kendisine sakinlik ve soğukkanlılığı temenni ediyorum. Ancak Özgür Bey'in yalan ve iftiralara sarılarak yaptığı çiğ ve çirkin siyasetin bizim nazarımızda delikli kuruşla ne bir değerinin ne de bir ederinin olmayacağını hatırlatıyorum. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, kalabalıkta yapılan sahte kabadayılığın tenhada özrü kabul edilmez, edilemez. Bizim haddimiz, bu uçurum siyaset müelliflerinin haddini bildiği kadardır. Özgür Bey'in yolu yol değildir, takip ettiği siyaseti ahlaklı siyaset hiç değildir. Bu muhalefet patırtısının yurt dışında ziyaret ettiği her ülkede Türkiye'mizi ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ni hedef alması işbirlikçi ve manda özlemi çeken bir siyasetçinin hezeyanıdır" şeklinde konuştu. "YANLIŞA YORULABİLECEK ŞUURSUZ TEZAHÜRAT VE TELAFFUZLARDAN KAÇINMAK ELZEMDİR" TBMM'de görüşmelerin devam ettiği Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu istişarelerinin sona yaklaştığını dile getiren Bahçeli, "Aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sacayağında konuşmaya ve sorunları mutabakatla ele almaya asgari seviyede talebimiz olacaktır. ‘Terörsüz Türkiye' de bu hedeflerden birisidir. Bu süreçte heyecanla çılgınlık arasında kesin bir ayrım yapmak, yanlışa yorulabilecek şuursuz tezahürat ve telaffuzlardan kaçınmak elzemdir. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu istişarelerinin sonuna yaklaşmaktadır" dedi. "ŞEHİTLERİMİZE GENCECİK CESETLER DEMEK DOĞRU VE İSABET KAYDEDEN BİR SÖZ DEĞİLDİR" Türkiye'de 41 yılı bulan bölücü terör sorununun bir günde çözümünün mümkün olmadığını aktaran Bahçeli, "Ancak herkesi ve özellikle muhataplarını sorumlu bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Şehitlerimize gencecik cesetler demek doğru ve isabet kaydeden bir söz değildir. Çünkü şehitler ceset değildir, onlar bizim kahramanımız, manevi muhafızlarımızdır. Al-i İmran Suresinde buyurulduğu gibi, "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler." TBMM çatısı altında taşkın sloganlara da asla yer ve gerek yoktur. Herkes ve hepimiz "Terörsüz Türkiye" hedefinin sekteye uğramamasına özenle dikkat etmeliyiz. Maksimalist taleplerin gündeme gelmesinden kaçınmalıyız. Sorumsuz ve suçlayıcı üsluptan uzak durmalıyız. Bilinmelidir ki, her şey Türkiye içindir. Hepimiz Türk milletiyiz. Denizi geçtikten sonra derede bocalamanın hiç kimseye faydası olmayacaktır. Terörsüz Türkiye Türk milletinin müşterek arzu ve amacıdır. Bu arzu ve amaçtan sarfınazar edenler ahlaken, tarihen, vicdanen ve siyaseten çok ağır sonuçlarla karışılacaklardır. 27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir söz, tez, teklif ve değerlendirmenin hükmü yoktur" ifadelerini kullandı. "ASKERİ HASTANELERİN TEKRAR DEVREYE GİRMESİNİ BEKLİYOR" TBMM'nin yeni yasama yılında istek ve ihtiyaçların da karşılamakla mesul olduğuna dikkati çeken Bahçeli, bunlardan birisinin de askeri hastanelerin tekrar hizmete alınması olduğunu belirterek, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak askeri hastanelerin tekrar devreye girmesini bekliyor, bu hususta elimizden gelen çabayı göstereceğimizi ifade ediyorum" dedi.

MÜSİAD Terörsüz Türkiye çalışma grubu kurdu Haber

MÜSİAD Terörsüz Türkiye çalışma grubu kurdu

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, her iki yılda bir düzenlenen Olağan Genel Kurul’un ardından geleneksel olarak gerçekleştirilen Şube Başkanları İstişare Toplantısı, bu yıl Bursa’da yapılan Strateji Toplantısı’nda alınan karar doğrultusunda, Diyarbakır’da ve “Terörsüz Türkiye” temasıyla gerçekleştirildi. 14 Haziran 2025 tarihinde yapılan toplantıya, Türkiye’nin 81 ilindeki MÜSİAD Şube Başkanlarının yanı sıra yurt dışı temsilcilikler de eksiksiz katılım sağladı. Toplantının en önemli çıktısı, “Terörsüz Türkiye Çalışma Grubu”nun kurulmasına yönelik ortak karar oldu. MÜSİAD TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMADA ŞU İFADELERE YER VERİLDİ: “14 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen bu anlamlı buluşmaya, 81 ilimizin şube başkanları ve yurt dışı başkanlarımız eksiksiz katılım sağlamış; terörün gölgesinden arınmış, üretimin ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir Türkiye idealine olan inançlarını hep birlikte ortaya koymuşlardır. Toplantıda alınan en önemli ve tarihî kararlardan biri, bölge illerimizdeki şube başkanlarımızdan oluşan özel bir “Terörsüz Türkiye Çalışma Grubu”nun kurulması olmuştur. Ancak bu grup yalnızca iş dünyasının değil; ülkemizin fikir, bilim ve kanaat hayatının temsilcilerini de içerecek şekilde genişletilmiştir. Çalışma grubumuza katılmayı kabul eden Sayın Altan Tan, Sayın Prof. Dr. Orhan Atalay, Sayın Prof. Dr. Mustafa Çevik, Sayın Prof. Dr. Veysel Ayhan, Sayın Yaşar İçen, Sayın Adnan İnanç, Sayın Ebuzer Leblebici, Sayın Vahdettin İnce, Sayın Prof. Dr. Yusuf Kaplan, Sayın Fatma Ünsal, Sayın Füsun Kümet, Sayın Metin Tarhan ve Sayın Özgür Uslu’ya teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin en yakıcı meselelerinden biri olan terörle mücadelede yeni bir eşik, umut dolu bir bakış açısıyla aşılmaktadır. MÜSİAD öncülüğünde yürütülen “Terörsüz Türkiye Çalışma Grubu” faaliyetleri kapsamında hazırlanan detaylı rapor; güvenli bir gelecek için yalnızca güvenlik tedbirlerine değil, kalkınma, istihdam, eğitim ve sosyal bütünleşme odaklı çok yönlü bir mücadele modeline işaret etmektedir. 18 ilimizin şube başkanları ve bölge temsilcilerinin aktif katkısıyla il bazında raporlar hazırlanmış, bu raporların her ay ilgili çalışma gruplarında değerlendirilerek sürekli güncel hâle getirileceği belirtilmiştir. İnanıyoruz ki, hazırlanan bu raporlar yerelin sesini merkeze taşıyacaktır. İlk raporlarda Gaziantep’ten Hakkâri’ye, Van’dan Şırnak’a kadar her şehir için özgün aksiyon planları geliştirilmiş; özellikle gençlerimize ve kadınlara yeni bir yol haritası sunulmuştur. Bu vizyon; Gençlerin işsizliğe değil üretime yöneldiği,Kadınların sosyal hayatta daha güçlü olduğu,Ekonomik kalkınmanın güvenli yaşam alanları oluşturduğu,Ahlaki ve manevi değerlerin yeniden ihya edildiği bir Türkiye’yi inşa etmeyi amaçlamaktadır. ÇALIŞMA GRUBUMUZUN TEMEL YAKLAŞIMI ŞUDUR: “TERÖRÜN DAMARLARINI KESMENİN YOLU, GÖNÜLLERE DOKUNMAKTAN GEÇER.” Silahların sustuğu, fikirlerin konuştuğu ve kalkınmanın umut doğurduğu bir toplumsal atmosfer, hepimizin ortak idealidir. İl bazında hazırlanan raporların ortak olarak ortaya koyduğu gerçek ise şudur: “Terörsüz bir Türkiye, yalnızca bir güvenlik meselesi değil; aynı zamanda bir adalet, kalkınma ve vicdan meselesidir.” Bugün ülke olarak bu hedefe bir adım daha yaklaştık. MÜSİAD olarak toplumun tüm kesimlerini bu vizyona katkı sunmaya, kardeşlik hukukunu büyütmeye, birlikte üretmeye ve birlikte yürümeye davet ediyoruz.” Bu yeni süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir ise şu açıklamaları paylaştı: “Terör örgütünün silah bırakması yönündeki gelişmeler ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı tarihi açıklamalar, Türkiye’nin sosyal, siyasal ve ekonomik geleceği açısından tarihi bir kırılma noktasıdır. MÜSİAD olarak, devletimizin iradesiyle dile getirilen ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonu artık kalkınma temelli bir gerçekliğe dönüşmektedir. Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere, terörden arındırılan bölgelerde özel sektör yatırımları hız kazanacak; OSB’ler, üretim tesisleri ve lojistik merkezleri gelişme zemini bulacaktır. Güven ortamı sayesinde gençler doğdukları topraklarda kalacak, işgücü niteliği yükselecek ve sosyal istikrar üretimle birleşecektir. Biz bu büyük dönüşümde yalnızca bir parça değil, yön verici aktörlerden biri olma kararlılığındayız.” MÜSİAD, kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yayımladığı bu bildiride, tüm toplumsal kesimleri “Terörsüz Türkiye” vizyonuna katkı sunmaya, kardeşlik hukukunu büyütmeye, birlikte üretmeye ve birlikte yürümeye davet etti.

PKK silah bırakma sürecinde: İlk grup silahlarını imha etti Haber

PKK silah bırakma sürecinde: İlk grup silahlarını imha etti

Barış ve Demokratik Toplum Grubu tarafından yapılan açıklamada terör örgütü PKK'nın ilk grubunun silah bıraktığı kaydedildi. Terör örgütü PKK, elebaşı Abdullah Öcalan'ın açıklamalarının ardından PKK silah bırakma sürecine girdi. Yapılan görüşme ve açıklamaların ardından terör örgütü PKK silah bırakmaya başladı. İlk PKK'lı grup silah bırakarak silahları yaktı. Barış ve Demokratik Toplum Grubu konuya ilişkin açıklamaya yaparak, "Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz" dedi. Açıklamada, "Abdullah Öcalan'ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz" denildi. "Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz" denilen açıklamada, "Abdullah Öcalan'ın 'Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum' ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz. Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan'ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz" ifadelerine yer verildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz. Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz. Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.