SON DAKİKA

#Tesk

Söz Bursa - Tesk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tesk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TESK Başkanı Bursa'da konuştu: "Zincir marketlerin yerel ekonomiye katkısı yok" Haber

TESK Başkanı Bursa'da konuştu: "Zincir marketlerin yerel ekonomiye katkısı yok"

Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme girildiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yapay zekaya her şeyi yaptırırsınız ama o zekayı da yapan yine bir insan. Teknolojiye karşı değiliz ama bu denge korunmalı" dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Bursa'da esnaf ziyaretlerinde bulunarak önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yedi bölgesinde gerçekleştirilen esnaf toplantılarının en önemlilerinden birine ev sahipliği yapan Bursa'da konuşan Palandöken, pandemi süreci, enflasyonla mücadele ve toplumsal çözüm süreci gibi zorlu dönemlerde esnafın karşı karşıya kaldığı sorunların masaya yatırıldığını söyledi. Palandöken, "Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme giriyoruz. Bu barış ortamı, kültürel birliktelikleri güçlendiriyor. Bursa gibi şehirlerimiz, doğudan gelen kardeşlerimizle daha da zenginleşiyor" dedi. "EL SANATLARI VE USTALIK GEREKTİREN MESLEKLER ARTIK TERCİH EDİLMİYOR" Bursa'nın tarihi, termal ve ticari özellikleriyle Türkiye ekonomisinde özel bir yeri olduğunu belirten Palandöken, özellikle dijital dönüşüm sürecinde esnaf ve zanaatkârların ayakta kalmakta zorlandığına dikkat çekti. Palandöken, "El sanatları ve ustalık gerektiren meslekler artık tercih edilmiyor. Geleneksel mesleklerin yaş ortalaması 65'in üzerinde. Yeni nesil bu mesleklere ilgi göstermiyor," diyen Palandöken, el işçiliğinin öneminin hâlâ devam ettiğini ancak desteklenmediğini vurguladı. Ekonomik sıkıntıların esnafı zorladığını belirten Palandöken, küçük işletmelerin krediye erişimde yaşadığı sorunların kronikleştiğini ifade etti. Artan kira, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt maliyetlerinin iş yapmayı zorlaştırdığını kaydeden Palandöken, esnafın nefes alabilmesi için bir kereye mahsus olmak üzere yapılandırma düzenlemesi gerektiğini söyledi. Palandöken "Bu bir af değil; ödeme güçlüğü çeken esnafın borcunu makul şartlarda ödeyebilmesi için bir imkân. Önceki yapılandırmada 147 milyar TL tahsil edildi ve ekonomiye katkı sağlandı" dedi. Staj ve çıraklık döneminde geçen sürenin emeklilikte sayılmamasının, ailelerin çocuklarını mesleki eğitime yönlendirmediğini belirten Palandöken, bu durumun ustalık gerektiren mesleklerin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda kira stopajı uygulamasının esnaf için büyük bir yük olduğunu vurgulayan Palandöken, "Mülk sahibi vergisini ödüyor, esnaf neden ikinci kez ödesin? Pandemide yüzde 10'a düşürülen stopajın tekrar yüzde 20'ye çıkarılması kabul edilemez" şeklinde konuştu. "ZİNCİR MARKET ESNAFI BİTİRİYOR" Zincir marketlerin küçük esnaf üzerinde baskı kurduğunu ifade eden Palandöken, "Her sokağa bir zincir market açılması esnafı bitiriyor. Açma-kapama saatleri belirlenmeli, her ürünü satmaları sınırlandırılmalı" dedi. Zincir marketlerin yerel ekonomiye katkı sağlamadığını söyleyen Palandöken, bu işletmelerin elde ettikleri kazancı İstanbul'a veya yurtdışına aktardığını, küçük esnafın ise mahalle kültürünü yaşattığını vurguladı. Dünyada yeni bir paylaşım dönemine girildiğini, Türkiye'nin bu süreçte barışın anahtarı olacağını belirten Palandöken, "Cumhurbaşkanımızın siyasi tecrübesiyle Türkiye uzlaşma süreçlerinde belirleyici bir ülke hâline geldi. Rusya ile barış masaları İstanbul'da kuruluyor. Dünya artık Türkiye ile bu meseleleri konuşuyor" dedi. Geleneksel mesleklerin korunmasının önemine de değinen Palandöken, teknolojinin önemine karşı olmadıklarını, ancak insan emeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi: Palandöken, "Yapay zekaya her şeyi yaptırırsınız ama o zekayı da yapan yine bir insan. Teknolojiye karşı değiliz ama bu denge korunmalı" diye konuştu.

Palandöken: "Kentsel dönüşümde esnafımız unutulmamalı" Haber

Palandöken: "Kentsel dönüşümde esnafımız unutulmamalı"

"MAHALLE ESNAFI İLE GÜZELLEŞİR" Yeni yapılan kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşın en basit ihtiyacını karşılamak için bile kilometrelerce yol gitmesi gerektiğini hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Mahalle ve sokak kültürünün yaşaması çok önemli. Esnaf, oranın sigortasıdır. İnsanlar, taneyle ya da gramla alışveriş yapabileceği, ihtiyacı kadar ürün alabileceği yerleri arar. Bu yüzden, kentsel dönüşüm projeleri bin, iki bin daireye ulaşıyor. Bu yüzden bu projeler, daha çok kent ve cadde mağazacılığına değil, büyük kurumsal ticarethanelere hitap ediyor Çünkü yeni yapılan toplu konut bölgelerinde, özellikle kentsel dönüşüm alanlarında, o mahalle ruhunu yaşatacak; arkadaşlığı pekiştirecek, insanların alışveriş yapacağı, sabah ‘günaydın’ diyeceği bir esnaf kitlesi bulunamıyor. Bu durum ihmal edilmemeli. Projeler yapılırken, şehir plancıları o semtin, o coğrafyanın, o kültürel mirasına dokunmadan çalışmalarını yürütmeli. Yoksa sadece blok blok binalar yapılır ve bu yapılar, hava sirkülasyonunu bile etkileyecek ölçekte olabilir" ifadelerini kullandı. "PROJELERE ESNAF ELİ DEĞMELİ, KENT NEFES ALMALI" Esnafın olduğu yerde rekabetin, rekabetin olduğu yerde ise hizmet kalitesinin artacağına vurgu yapan Palandöken, "Hem modern hem oturulabilir hem komşuluk ilişkilerinin yaşanabileceği hem de rekabet edecek esnafı bir arada görmek istiyoruz. Kentsel dönüşümle birlikte onlarca, yüzlerce esnaf mağdur oluyor. Yeni yapılan sitelerin altında dükkan olmamasından kaynaklı olarak insanlar, tüm ihtiyaçlarını karşılayacak esnafı aramak zorunda kalıyor. Bu da mahalle kültürünü zedeliyor. Kentsel dönüşüm projeleri planlanırken bu durumlar göz önünde bulundurulmalı. Bu dönüşümler inşa edilirken esnaf göz ardı edilmemeli. Aksi halde ileride, anahtarınızı emanet edeceğiniz birini ya da selam vereceğiniz esnafı bulamazsınız. Esnaf dükkanları hem ekonomik açıdan hem de rekabet ortamının oluşması açısından çok önemli" şeklinde konuştu. Palandöken, "İnsan, evinden indiği zaman muhatap olacağı esnafı orada görmek ister. Yoksa ortaya sadece beton yığınları çıkar. Bu yüzden kentsel dönüşüm ve toplu konutlar çok önemli. Hükümet kanadı tarafından da sıkça dile getirilen kentsel dönüşüm çalışmalarında esnaf unutulmamalı. Yılda 150 bin bina, 1 milyon daire yapılıyor. Kocaman dükkanlar yapıldı, ama küçük işletmelerin ayakta kalmasını sağlayacak ölçeklerde ya da kiralıksa kiralanabilir boyutlarda dükkanlara da ihtiyaç var. Yoksa büyük dükkanlarda ancak kurumsal firmalar iş yapabilir" ifadelerine yer verdi.

Palandöken: "Özel günler esnafın umut kapısı" Haber

Palandöken: "Özel günler esnafın umut kapısı"

TESK Genel Başkanı Palandöken, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde esnaf ve sanatkarın beklentilerinin yüksek olduğunu belirterek, "Biliyorsunuz 14 Şubat Sevgililer Günü insanlar annelerine, babalarına, sevdiklerine veya yakınlarına hediye almak istiyorlar. Bu zaman diliminde en dikkat edilmesi gereken şey, merdiven altı ve fason üretimler. Aynı şekilde pahalı olmasa bile değerli, kullanılabilir eşyalar veya yiyecek içecek maddelerindeki çiçek ve benzeri unsurların fiyatlarında tabii ki enflasyonla birlikte bir yükselme var. Vatandaşlar bu özel günleri, özellikle ardından Anneler Günü, Babalar Günü gibi günleri ve bayramları, esnaf ve sanatkarın beklentilerinin yüksek olduğu zamanlar olarak değerlendiriyorlar. Çünkü bu tarz özel günler züccaciyeden çiçekçiye, hatta seyahatlerde taksi kullanımına kadar 415 mesleği ilgilendiriyor" dedi. "SEVGİLİLER GÜNÜ'NDE SATIŞLAR ORTALAMA YÜZDE 30-35 ARTIYOR" Sevdiğini mutlu etmek isteyenler için çiçekçiden kuyumcuya, konfeksiyoncudan züccaciyeye kadar esnafta her bütçeye ve zevke uygun yüzlerce çeşit hediye olduğunu ve satışların yüzde 30-35 arttığını belirten Palandöken, "Çok az bir zaman kaldı ve insanlar yavaş yavaş vitrinlerde gördükleri veya yakınlarına alacakları hediyelerin bütçesini ayarlamaya başladılar. Biz herkesin bu 14 Şubat Sevgililer Günü'nün hayırlı olmasını diliyoruz. Bu süreçte yakınlarına alacakları hediyelerin fiyatlarını analiz ederken güvenilir kaynakları tercih etmek önemlidir. Tabii ki internet satışlarının artmasıyla birlikte ürünlerin varlığı ve güvenilirliği konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Bu güzel günü kutlarken hüsrana uğramamak için önceden tanıdığınız veya güvendiğiniz kişilerden alışveriş yapmak veya kaliteli bir hediye seçmek her zaman önemlidir. Hediyeleşmenin ne kadar güzel bir durum olduğunu ve sevdiklerini mutlu etmenin değerini bu özel günde herkesin bilmesi önemlidir" şeklinde konuştu.

Palandöken'den sahte alkollü içecek açıklaması: "Tedbirlerin alınmasında geç kalınıyor" Haber

Palandöken'den sahte alkollü içecek açıklaması: "Tedbirlerin alınmasında geç kalınıyor"

Pek çok insan hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Medyada izlediğimiz ve ulaşılabilen verilere göre günde 20-30 kişi hayatını kaybediyor. Eskiden tekel kolluk kuvvetleri bu durumu denetliyordu. Dolayısıyla metil alkole ulaşmak çok zordu. Ancak tekstil ve kimya sanayisi nedeniyle bu ürünlerin kullanım alanı genişledi. İnternet üzerinden alkollü içecek yapımının formülleri kolayca paylaşılıyor. Neredeyse herkes kimyager oldu. Ancak bu durum, doğru doz ayarlaması yapılamadığı veya metil alkolün yanlış kullanıldığı durumlarda insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor" dedi. "DENETİMSİZLİK HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR" Eskiden olduğu gibi alkol satışı yapan yerlerin denetimlerinde meslek odalarının aktif rol alması gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Eskiden alkol ürünleri denetimi meslek odalarının sorumluluğundaydı. Alkol satan noktalar belirgin şekilde denetleniyordu. Şimdi ise yalnızca belirli bir harç yatırarak, ister iş yeriniz olsun ister olmasın, bu ürünlerin satışını yapmak mümkün hale geldi. Meslek odalarının denetimi ortadan kalktı. Kolluk kuvvetlerinin yaptığı denetimler ise ancak bir vaka meydana geldikten sonra, stok tespitleri ve araştırmalarla sınırlı kalıyor. Bu süreçte de ne yazık ki can kayıpları yaşanıyor. Bir yandan yüksek alkol oranının yanlış ayarlanması, diğer yandan herkesin internet üzerinden formüllere ulaşarak üretim yapması büyük bir risk oluşturuyor. Meslek odalarının devreye alınması ve satış noktalarının belirlenerek denetimlerin sıkılaştırılması gerekiyor. Restoranlar, lokantalar, tekel bayileri, bakkallar ve büfelerdeki denetimler yeniden etkin hale getirilmeli. Hologramlı tekel ürünlerinin satışını yapan yerlerin belirgin olması gerekiyor. Eskiden bu noktalar düzenli olarak denetlenirken, şimdi yalnızca belirli bir bedel yatırarak satış izni almak yeterli oluyor. Ancak denetim eksikliği, insanların hayatlarını kaybetmesine veya sakat kalmasına neden oluyor" ifadelerini kullandı. "YÜKSEK VERGİLER SAHTE ALKOLE YÖNLENDİRİYOR" Yüksek vergiler ve denetimsizlik nedeniyle onlarca insanın sahte alkole yöneldiğini, bunun için acilen denetimlerin artması gerektiğini vurgulayan Palandöken, "Bir tarafta yüksek vergiler, diğer tarafta denetimsizlik nedeniyle onlarca insanı kaybediyoruz. Aileler perişan oluyor, fakat tepkileri ancak ölüm vakaları medyaya intikal ettikten sonra duyuyoruz. Geçen ay 100'ün üzerinde ölüm yaşandı. Bu ay da benzer rakamlar bekleniyor. Eskiden yılda 500 kişi diyorduk ama bu sayı gün geçtikçe artıyor. Bu konuda tedbirlerin alınmasında geç kalınıyor. Meslek odalarının devreye girmesi ve kontrollerin sıkılaştırılmasıyla bu ölümlü vakaların önüne geçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde binlerce insanımızı ya sakat bırakacak ya da ölümcül vakalarla kaybetmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

TESK esnafları uyardı: İş Sağlığı için online kurslar 3 Şubat'ta başlıyor Haber

TESK esnafları uyardı: İş Sağlığı için online kurslar 3 Şubat'ta başlıyor

 TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, iş güvenliği hizmetlerinin ve iş sağlığı eğitimlerinin alınabilmesi için TESK olarak yapılan çalışmalar sonucunda, 50'den az çalışanı olan işletmelerin Anadolu Üniversitesi'nin 3 Şubat'tan itibaren çevrimiçi düzenlediği eğitimlere katılarak sertifikalarını alabileceklerini duyurdu. Bu eğitimlere katılanların ayrıyeten bir işyeri uzmanı veya bir sağlık uzmanına gerek kalmayacağını ifade eden Palandöken, "Bu eğitimleri kendi işyerleri için işverenler alabilecek. Bu sayede işyerleri masrafsız bir şekilde iş sağlığı ve güvenliği sertifikası alabilecekler, böylece esnafa ek bir yük getirilmemiş olacak. Çalışma Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalarda, esnafa ek maliyetlerin getirilmemesi ve bu konudaki ücretlerin esnafı zor durumda bırakmaması için çaba gösteriyoruz” dedi. İş sağlığı ve güvenliği, her işyeri için kritik bir konu olduğunu ve bunun ihmal edilmeyecek kadar önemli olduğunu belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İş sağlığı ve güvenliği olmazsa olmazımız. Geçenlerde 78 canımızı kaybettik. Bu canların hepsinin aileleri, akrabaları, yakınları sıkıntıyla karşı karşıya kaldılar. Bu ihmal edilecek bir durum değil. Bugüne kadar bu tür işler farklı yöntemlerle yapılıyordu, ancak artık yeni bir imkan sayesinde hem bireysel çalışanlar hem de çalışan istihdam eden işletmeler için bir değişiklik söz konusu. Örneğin, bakkal, kasap, manav, ayakkabıcı ve kırtasiyeci gibi tehlikesiz sınıfa giren küçük işletmeler, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilecek. Bu sayede büyük bir yükten kurtulmuş olacaklar” diye konuştu. “EĞİTİMLERİN ALINMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR” Yapılan çalışmaların dikkatle takip edilmesi, eksiksiz uygulanması ve iş güvenliğinin asla ihmal edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Palandöken, iş yerinde güvenli bir çalışma ortamının nasıl sağlanacağı, hem yasal düzenlemelerle hem de uygulamalı eğitimlerle ortaya konulduğunu söyledi. "İş yeri sahipleri veya temsilcileri bu eğitimlerle iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgi sahibi olacak ve gerekli sertifikaları almaları yeterli olacak" diyen Palandöken, "Belirlenen kriterler ve yasal düzenlemelere uyum sağlanması zorunludur. Bu sayede esnaf ve sanatkarlarımız, iş yeri güvenliği konusunda daha bilinçli hale gelerek hem kendi can güvenliklerini hem de müşterilerinin güvenliğini temin edecekler. Eğitimlerin alınması, olası bir hadisede 'Keşke yapsaydık' dememek için son derece önemli" diye konuştu. Bu hizmeti üstlenmek isteyenlerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile iş birliği yapan eğitim kurumundan eğitim alarak belirli koşulları yerine getirmesi gerekiyor. ANADOLUSEM belirlenen kapsamdaki İSG eğitimlerini yürütmek üzere Bakanlık tarafından yetkilendirildi.  Herhangi bir diploma derecesi aranmaksızın programa 18 yaşını doldurmuş herkes 750 TL kayıt bedeli karşılığında başvuru işlemlerini 3.02.2025 – 28.02.2025 tarihleri arasında yapabileceği bildirildi.

Zincir marketler 'denge ' bozuyor Haber

Zincir marketler 'denge ' bozuyor

Herkes kendi işini yaparsa memleketin rahatlayacağını ifade eden Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf sanatkârın mahallesinde, sokağında caddesinde rekabet edebileceği ortamlar hazırlanmalı. Benim sermayem var istediğim işi yaparım ama karşılığında da kimsenin mani olmayacağı bir alan açarım mantığı yanlış. Örneğin kışın lastik satacaksınız, ilkbaharda boya malzemesi, hırdavat satacaksınız, işiniz olmayan her meslekteki ürünü siz satmaya gayret edeceksiniz. Dünyada böyle bir sistem yok. Dolayısıyla bütün piyasa hâkimiyetini ele aldıklarında esnaf ve sanatkar gibi babasının işini yapan, aynı meslekten gelen insan kalmıyor. Fırını ben yapacağım, ekmeği ben satacağım, balığı, eti, tavuğu ben satacağım diyorlar. Halbuki bunların hepsinin bir arada satılması doğru değil. Kuralı olan şeyler. Ama ben her şeyi satarım çamaşır, terlik, cam suyu, otomobil zinciri, kırtasiye ürünleri, deniz yatağı vs. derken çok sayıda sektör bitiyor. Piyasada fiyatların geri çekilebilmesi için hükumetin almış olduğu tedbirlerin desteklenmesi lazım” diye konuştu. “ÖZEL MARKALI ÜRÜNLER DİĞER BÜYÜK MARKALARI DA YOK EDİYOR” Büyük marketlerin sattığı özel markalı ürünlerin 50-60 yılda markalaşan firmaları da yok ettiğine değinen Palandöken, “Aynı marka deyip bir harfini veya üç harfini değiştirerek satılan, kendi dükkânınızın amblemini koymak suretiyle kendi ürünlerinizi pazara getirmek 50-60 yılda markalaşan firmaların da yok olmasına neden oluyor. Bu konunun halledilmesi ve bir an evvel diğer ülkelerde nasıl oluyor, nerelere açılıyor, hangi koşullarda açılıyor, rekabet şartları oluşuyor mu, otoparkları var mı bunların bulundukları alanlardaki esnafın çalışma hayatını etkiliyor mu diye sorulması lazım. Birçok semtte görüyorsunuz bir tane limon almak isteseniz bir file almanız gerekiyor. Hem israfa neden oluyor hem fiyat istikrarsızlığına hem de o işi yapan insan kalmıyor. Bunların hepsinin birden satılan bir alan şekline getirdiklerinde haksız rekabet oluştuğu için iş yerlerini kapatmak zorunda kalan onlarca, yüzlerce esnaf iş kolu değiştiriyor” şeklinde konuştu.  “ESKİSİ GİBİ 50 YILLIK İŞLETMELER KALMADI” Mahalle esnafının neredeyse 2-3 yılda bir el değiştirdiğini söyleyen Palandöken, “Eskisi gibi 50, 60, 80 yıllık iş yerleri dikkat ederseniz kalmadı. En fazla esnafın dayanabileceği ölçekte çevrenize bir bakın kasabınız, manavınız, konfeksiyoncunuz, ayakkabı tamirciniz 2-3 yıl içerisinde mutlaka el değiştiriyor. Öte yandan böyle bir haksız rekabetin karşısında fiyatları düşürmek mümkün değil. Bir kuralın koyulması lazım. Açma kapama saatleri, otoparkların oluşmasının sağlanması ve o şartların temin edilmesi yoksa ben yaptım mantığıyla enflasyonun düşmesi mümkün değil. Adil rekabet ortamı, kaliteyle ve o semti tanıyan, alışveriş yaptığınızda sizin ağzınızın tadını bildiği, kendi yemediğini yedirmeyen esnafla ancak mümkün olur” ifadelerini kullandı.

TESK Başkanı: "Esnaf, almadığı hizmetin bedelini cezalı ödüyor" Haber

TESK Başkanı: "Esnaf, almadığı hizmetin bedelini cezalı ödüyor"

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, sosyal güvenlik prim borcu olan çok sayıda esnaf ve sanatkarın sağlık alanında almadığı muayene ve almadığı ilacın bedelini cezalı ödediğini söyledi. Palandöken, “İki aydan fazla süreyle sigorta prim borcunu geciktiren esnafımız hem hastaneye gidip muayene olamıyor hem de tedavi için gereken ilaçları eczaneden alamıyor. Bu hizmeti sadece esnaf alamamakla kalmıyor bakmakla yükümlü ailesi de aynı şekilde yararlanamıyor. Aynı zamanda ödemeyi yatırmakta zorluk çekip geciktirdiği zaman olmadığı muayenenin ve almadığı ilacın bedelini faiziyle geri ödemek zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanımız yapılandırmaya ve sürenin uzatılmasına imkan sağlıyordu fakat yeni yıl itibariyle artık uzatma yapılmıyor. Bizim ricamız bu sürenin 1 yıl daha uzatılması ve önemli bir mesele olan 7 bin 200 prim günü dolduran esnafımızın sağlıktan yararlanmasına imkan sağlanmalı. Esnafımızın ve ailelerinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden eksiksiz faydalanmanın önü açılmalı” dedi. “YAPILANDIRMA İLE ESNAFIN PRİM BORCUNU ÖDEMESİ SAĞLANMALI” Esnaf ve sanatkârların birikmiş prim borcunu ödeyebilmesi için yeni bir yapılandırma talebinde bulunan Palandöken, “Prim borcu olan esnaf ve sanatkarlarımız yeni yıl itibariyle sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Mevcut ekonomik koşullarda artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan esnafımız sigorta primini geciktirebiliyor. Zaten sigorta primini ödemeyenlerin özel hastaneye gidecek ya da pahalı ilaçları alacak durumu yok. Esnafımızın ve ailesinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden kesintisiz faydalanabilmesinin önü açılmalı. Bunun için de yeni bir yapılandırma kanunu çıkarılarak esnafımızın gecikmiş prim borcunu sıfır faizli ya da düşük faizli kredi ile ödeme imkanı verilmeli” şeklinde konuştu.

TESK Başkanı: "Fiyatlar farklı, vatandaş mağdur..." Haber

TESK Başkanı: "Fiyatlar farklı, vatandaş mağdur..."

Zorunlu trafik sigortasındaki fiyatların her yerde farklılık göstermesinin araç sahiplerini mağdur ettiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zorunlu trafik sigortalarında, devletin belirlediği bir taban-tavan fiyat aralığının oluşturulması gerekiyor. Aynı yaş ve aynı modeldeki bir araç için sigorta şirketlerinin verdiği fiyatlar arasında neredeyse yüzde 100’e varan farklar olabiliyor. Bu durum, vatandaşı araba aldığına pişman eder hale getiriyor. Zorunlu olduğuna göre fiyat birliğinin sağlanması ve vatandaşın mağduriyetinin önlenmesi şart” dedi. “SİGORTA FİYATLARI ŞİRKETLERİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI” Zorunlu trafik sigortalarında norm birliğinin sağlanarak taban ve tavan fiyat uygulaması gerektiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Elbette sigorta şirketleri, aracın bulunduğu bölgedeki risklere göre fiyat belirlediklerini ve bu durumun kârlılıklarını etkilediğini söylüyor. Ancak unutulmamalıdır ki bu sigorta zorunlu bir trafik sigortasıdır. Bu, kasko sigortası gibi isteğe bağlı değildir. Aracınız garajda da dursa, trafiğe çıksanız da çıkmasanız da bu sigortayı yaptırmak zorundasınız; aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşıyorsunuz. Vatandaş ise haklı olarak, ‘Beş yıl önceki fiyatlarla şimdiki fiyatlar arasında uçurum var’ diyor. Bu nedenle zorunlu trafik sigortalarında bir norm birliğinin sağlanması ve vatandaşları rahatsız eden fiyat karmaşasının önlenmesi gerekiyor. Yüzde 100’e varan fiyat farklılıkları kabul edilemez. Zaten adı üstünde, zorunlu trafik sigortası. Eğer kasko sigortası olsaydı, insanlar ister yaptırır, ister yaptırmazdı. Ancak burada durum farklı. Enflasyon oranlarının çok üzerinde bir fiyat artışı yaşanıyor ve bu artış katlanarak büyümeye devam ediyor” diye konuştu. “FİYATLAR HIZLA YÜKSELİRKEN VATANDAŞIN RAHATSIZLIĞI ARTIYOR” Karayollarında seyreden tüm araçlar için bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Zorunlu trafik sigortası, artık vatandaş için ciddi bir olumsuzluk oluşturuyor. Bu sorunun çözülmesi ve fiyatların makul bir tarifeye çekilmesi gerekiyor. Kasko ve diğer poliçelerde, sigorta şirketleri kendi kriterlerine göre poliçe düzenleyebilir; bu, vatandaşın tercihine bağlıdır. Ancak zorunlu trafik sigortasında böyle bir serbestlik olamaz. Ticari veya özel araçlar, kara yollarında seyreden tüm taşıtlar için bu problem giderek büyüyor. Fiyatlar hızla artarken, vatandaşlar bu durumdan ciddi anlamda rahatsız oluyor. Bu sorun mutlaka çözülmelidir” şeklinde konuştu.

TESK Başkanı iklim değişikliği ve gıda israfına dikkat çekti Haber

TESK Başkanı iklim değişikliği ve gıda israfına dikkat çekti

Kuraklık ve iklim değişikliği gibi mevsimsel faktörlerle birlikte gıda israfının boyut değiştirdiğine dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ne yazık ki ülkemizde her yıl 23 milyon ton gıda, 12 milyon da ekmek israf ediliyor. Bu rakamlar birçok ülkenin yeterli beslenmesine katkı sağlayacak veriler" dedi. Palandöken, "Oysaki iklim değişikliği ve mevsimsel değişiklikler, sulamada yaşanan sıkıntılar, lojistikte meyve sebze taşıyan aracın uygun soğutma sistemlerinin olmayışı tarım sektörümüzü doğrudan etkileyip üretime engel oluyorken bu konuda bilinçlendirilmek çok önemli. Bununla beraber kuraklık ve betonlaşma tarımsal maliyetleri her geçen gün artırıyor. Çiftçilerimiz, alın terlerinin karşılığını alamadıklarından, tüketiciler ise yüksek fiyatlardan dolayı şikâyetçi. İsrafının önüne geçebilirsek sorunların çözümü için büyük bir adım atarız” dedi. “İSRAFI ÖNLEMEDE PLANLI ÜRETİM VE TÜKETİM ÇOK ÖNEMLİ” Ürünlerin daha tarladan sofraya gelene kadar zayi olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Gıda israfı zincirinin en kritik halkalarından biri, ürünlerin tarladan sofraya gelene kadar ürünlerin maruz kaldığı zayiat. Nakliyede, depolamada ve pazarda birçok ürün israf oluyor. Bu kayıplar, arz-talep dengesini bozarak fiyatların daha da yükselmesine sebebiyet veriyor. Evimizde, soframızda, iş yerimizde tüketebileceğimiz kadar gıda almalı ve fazla gıda israfından kaçınmalıyız. Gıda saklama yöntemleri konusunda bilinçlenerek bozulmaların önüne geçebiliriz. Çiftçilerimiz talep doğrultusunda planlı ekim yapmaya teşvik edilmeli ve bu konuda desteklenmeli” diye konuştu. “İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN KAMU SPOTLARI OLUŞTURULMALI” İsraf edilen her bir gıdanın aynı zamanda yok edilen bir emek olduğunu söyleyen Palandöken, “Nakliye sırasında ürün kaybını önlemek için daha verimli lojistik sistemler geliştirmeli ve uygun depolama şartlarını yaygınlaştırmalıyız. Suyumuzu, toprağımızı ve enerjimizi doğru kullanarak, daha sürdürülebilir bir üretim ve tüketim modeli oluşturabiliriz. Unutmayalım ki, israf edilen her gıda maddesi, aynı zamanda yok edilen emek, su, toprak ve enerji demektir. İklim değişikliğinin etkilerini daha derin hissetmeden, hep birlikte üzerimize düşeni yapmalıyız. Okul sıralarından itibaren ailede ve sosyal çevrede israfı önlemek için kamu spotları oluşturmalı ve bu konuda farkındalık oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.