SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tübi̇tak

Söz Bursa - Tübi̇tak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tübi̇tak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ak Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç : “Türkiye’nin ve Bursa’nın geleceği gençlerde” Haber

Ak Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç : “Türkiye’nin ve Bursa’nın geleceği gençlerde”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri yapıldı. Komisyon toplantısı, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında gerçekleşirken, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da bir sunum yaptı. Toplantıda söz alan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, gençliğe yönelik projeler ve Bursa’ya yapılan yatırımlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.Toplantının başında askerî nakliye uçağının düşmesi sonucu şehit olan 20 kahramanımız için başsağlığı dileyen Kılıç, “Ruhları şad, makamları ali olsun” ifadelerini kullandı. “Bakanlığın bütçesi bir gençlik hikâyesidir” Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinin bir vizyonu temsil ettiğini belirterek, “Bu bütçeyle bir vizyonu, bir ideali ve bir gençlik hikâyesini konuşuyoruz. Her kalemde bir öğrencinin umudu, bir milletin geleceği var” dedi. 2002 yılında AK Parti’nin “Önce İnsan” anlayışıyla yola çıktığını hatırlatan Kılıç, “Bugün Türkiye Yüzyılı vizyonuyla gençlere sadece imkân değil, istikamet kazandırma noktasında da büyük bir gayretimiz var. O istikametin adı; fırsat eşitliği, millî bilinçle medeniyet tasavvuruyla güçlenmiş bir gençliktir” diye konuştu. “Gençlik merkezlerinden 4,7 milyon genç yararlandı” Gençlik merkezlerinin son 20 yılda büyük bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Kılıç, “2002’de sadece 9 olan gençlik merkezi sayımız bugün 559’a ulaştı. Bu merkezlerle yaklaşık 4 milyon 722 bin gencimize ulaşıyoruz. Bu merkezler sadece dört duvardan ibaret değil; burada gençlerimiz kod yazıyor, gönüllülük projeleri yürütüyor, kültürle ve değerleriyle buluşuyor. Bir yanda Deneyap atölyelerinde teknoloji üreten diğer yanda da Çanakkale ruhunu yeniden yaşayan gönüllü gençlerimiz var. Her bir gençlik merkezimiz ülkemizin fikrî, ahlaki ve bilimsel temellerini hedef alan birer mekteptir, bu noktada da çalışmalarını sürdürüyor” ifadelerini kullandı. Gençlik kamplarının da önemli bir eğitim alanı haline geldiğini belirten Kılıç, “2005’te 5 olan kamp sayısı bugün 43’e ulaştı. Her yıl 300 binden fazla gencimiz bu kamplarda dayanışmayı, üretmeyi ve liderliği öğreniyor. Bir yanda doğa kamplarında çevre bilinci kazanıyorlar, bir yanda kültür kamplarında da tarihe kök salıyorlar” dedi. “Üreten ve düşünen gençlik” Gençlik politikalarının merkezine aktif katılımı koyduklarını ifade eden Ak Parti Bursa Milletvekili Kılıç, “Artık apolitik değil, her konuya dair fikri olan, partizan olmayan, düşünen ve sorgulayan bir gençlik var. Gençlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Onlar geleceğin Türkiye’sini inşa edecekler.” şeklinde konuştu. Muhalefetin genç işsizlik eleştirilerine de yanıt veren Kılıç, “AK Parti iktidarı tarihimizin en kapsamlı genç istihdam politikalarını uygulamıştır. Mesleki eğitim merkezleri, teknoparklar, genç girişimci destekleri, dijital beceri atölyeleri ve işbaşı eğitim programlarıyla gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlıyoruz” dedi. 2002’de 10 olan teknopark sayısının bugün 100’ü aştığını hatırlatan Kılıç, KOSGEB, TÜBİTAK, Kalkınma Ajansları ve Gençlik ve Spor Bakanlığı destekleriyle on binlerce gencin kendi işini kurduğunu söyledi. “Bursa, Türkiye’nin yükselen spor kentidir” Seçim bölgesi Bursa’daki yatırımlara da değinen Ahmet Kılıç, kentin spor altyapısında büyük bir dönüşüm yaşadığını belirtti: “Bursa sadece tarih ve sanayi kenti değil, aynı zamanda Türkiye’nin yükselen bir spor kentidir. Nüfusa oranla en fazla sporcuya sahip ilimiz Bursa’dır. Bakanlığımızın desteğiyle Bursa'da adeta bir spor altyapısı devrimi yaşanmıştır. Her ilçemizde modern spor salonları, atletizm pistleri, yüzme havuzları, gençlik merkezleri ve açık spor alanları bir bir hayata geçirilmiştir. Bu tesisler yalnızca profesyonel sporcular için değil, çocuklarımız için, gençlerimiz için, kadınlarımız ve tüm hemşerilerimiz için spora erişimin kapılarını ardına kadar açmıştır.” Bursaspor’a verilen destekten dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a teşekkür eden Kılıç, bu desteğin artarak devam etmesi temennisinde bulundu. Sözlerini “Bursa’nın da Türkiye’nin de geleceği gençlerde, gençlerin gücü de tüm toplumumuzdadır.” ifadeleriyle tamamlayan Kılıç, 2026 yılı bütçesinin hayırlı olmasını dileyerek, “Şehrimize yapılan yatırımlar için başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm Gençlik ve Spor Bakanlığı bürokratlarına teşekkür ediyorum” dedi.

Uzay ve Havacılığın derinliklerini GUHEM’de keşfediyorlar Haber

Uzay ve Havacılığın derinliklerini GUHEM’de keşfediyorlar

Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), çocuklara uzay ve havacılık alanında keşif dolu bir deneyim sunuyor. Milli Uzay Programı’nın ‘uzay farkındalığı oluşturma’ hedeflerinde en önemli rolü üstlenen GUHEM, Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi ağırlamayı sürdürüyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, TÜBİTAK destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, ziyaretçilerine 154 interaktif düzenek ile Ay’da yürüme, uçak simülatöründe pilotluk yapma gibi uygulamalarla hem eğlenceli hem de öğretici bir ortam sağlıyor. Bilim iletişimcileri eşliğinde düzenlenen atölyelerde, ziyaretçiler, roket teknolojileri, uydular, Güneş Sistemi, ötegezegenler ve göktaşları gibi konularda önemli bilgiler ediniyor. Alanında Avrupa’nın en büyük merkezi olan GUHEM’i, Türkiye’nin farklı şehirlerinden binlerce öğrenci ve öğretmen ziyaret etmeyi sürdürüyor. 2023 yılından itibaren “Dünya Uzay Haftası Ulusal Koordinatörlük” görevini yürüten merkez, etkinliklerle gençleri, bilim insanlarını ve toplumu geleceğin uzay çalışmalarına daha da yakınlaştırmayı hedefliyor. “Öğrencilerimiz GUHEM’i Çok Seviyor” Bandırma’dan Bursa’ya gelen ve öğrencileriyle birlikte GUHEM’i ziyaret eden Okul Müdürü Melih Ustaoğlu, “Bugün ortaokul ve lise öğrencilerimizle birlikte burada çok güzel bir gün geçirdik. Daha önce de farklı öğrenci gruplarımızla burayı ziyaret etmiştik. Fırsat buldukça buraya gelmeye devam edeceğiz. Çünkü öğrencilerimiz GUHEM’i çok seviyor ve büyük bir ilgiyle takip ediyor. Programımız belli olur olmaz çocuklar heyecanla bugünü bekledi. GUHEM, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise beşinci büyük merkezi konumunda. Çocuklarımız için harika bir deneyim oldu. Bu ziyaret sayesinde uzaya ve pilotluğa olan ilgilerinin arttığını, hatta bu alanda ilerlemek isteyen öğrencilerimizin olduğunu görmek bizi çok mutlu etti.” dedi. “Burada Devasa Uzay Araçları Var” GUHEM ziyaretine İnegöl’den gelen Gözdenur Can da, “Öğrencilerimiz GUHEM’e geldikleri için çok mutlu oldular. Biz de onlar kadar heyecanlı ve mutluyuz. GUHEM’i çok merak ediyorduk, bizim için de güzel bir deneyim oldu. Buraya gelmeden önce bu kadar büyük, devasa uzay araçları ve havacılıkla ilgili bu kadar ekipman olduğunu tahmin etmiyorduk. Ancak geldiğimizde simülasyonlar sayesinde eşsiz bir deneyim yaşadık. Öğrencilerimiz burayı gezdikten sonra uzay ve havacılıkla ilgili mesleklere yönelmeyi düşünmeye başladılar. Öğrencilerin, ailelerin ve öğretmenlerin mutlaka GUHEM’i ziyaret edip bu benzersiz deneyimi yaşamalarını tavsiye ediyorum.” dedi. “Buraya Ailemle de Gelmek İstiyorum” GUHEM’i ziyaret eden öğrencilerden Dilek Derviş, “GUHEM sayesinde birçok şey öğrendim. Roketler ve uzay araçlarıyla ilgili yeni bilgiler edindim. Bu, GUHEM’e ikinci gelişim ve ilkinde olduğu gibi yine çok keyif aldım. Buraya ailemle birlikte de gelmeyi düşünüyorum. Buradan birçok yeni bilgiyle dönüyorum. Uzay ve havacılığa olan ilgim daha da arttı. Hatta kardeşimin doğum günü yaklaşıyor, onun pastasının üzerine uzay mekiği şeklinde bir süs yapmayı planlıyorum. O da benim gibi bu konulara çok ilgili, GUHEM bana ilham verdi.” dedi. “Artık Uzay ve Havacılık Alanında Meslek Edinmek İstiyorum” GUHEM’e gelen öğrencilerden Hamza Dayan, GUHEM’i yapanlara çok teşekkür ettiğini belirtti. Uzay araçları, roketler ve havacılık tarihinin çok ilgisini çektiğini söyleyen Dayan, “Uzaya zaten ilgim vardı, burada gördüklerimle birlikte ilgim iyice arttı. Herkese buraya gelmesini tavsiye ediyorum. Okulumuzdan üç farklı sınıf olarak geldik, tüm arkadaşlarımın da burayı oldukça ilgi çekici bulduğunu gördüm. Buraya gelmeden önce aklımda başka meslekler vardı, şimdi ise astronomi üzerine daha fazla düşünmeye başladım. Uzay ve havacılık alanında bir meslek edinmeyi düşünüyorum.” dedi. “Merkezde Gezerken Telefonlarla Oynamak Aklımıza Bile Gelmedi” GUHEM’e gelen öğrencilerden Azra Rabia Tekiner, GUHEM’de gerçek bir uçağın kokpitini görme fırsatı bulduğunu ifaden ederek, “Bu benim için çok etkileyiciydi. İntertenten araştırmalar yapıyoruz ama burada gelip uzay ve havacılıkla ilgili düzeneklere dokunarak, buradaki görevlileri dinleyerek bilgi edinmek bana çok şey kattı. Çok eğlenceli bir etkinlik oldu.” dedi. Öğrencilerden Buğlem Derabaşı ise, “Buraya daha önce hiç gelmemiştim, iyi ki gelmişim. Buraya en kısa zamanda tekrar gelmek istiyorum. Tüm simülasyonlar, merkezin mimarisi, her şey çok ilgi çekici. Birçok arkadaşım yanına tablet ya da telefon getirmişti. Ancak buradaki ekipmanlarla ilgilenmekten kimsenin telefonuyla oynamaya vakti olmadı.” diye konuştu.

Bakan Kacır : "200 bin kadın araştırmacıya destek sağladık" Haber

Bakan Kacır : "200 bin kadın araştırmacıya destek sağladık"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, son 23 yılda TÜBİTAK eliyle, bilim insanlarına yönelik destek programları çerçevesinde 200 bin kadın araştırmacıya 22,4 milyar lira destek sağladıklarını belirtti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, kadınlara yönelik sunulan hizmetlerin etkin bir şekilde yürütülmesine yönelik tüm çalışmaları izlemek, değerlendirmek, koordinasyon ve iş birliğini sağlamak amacıyla 8 Mart'ta Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu 1'inci Toplantısı'na katıldı. "SAYILARI 108'İ BULAN TEKNOPARKLARIMIZDA 11 BİN 500'DEN FAZLA FİRMA ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR" Hakimevi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde planlı, uzun vadeli hedeflerle sağlam ve güçlü bir altyapıyla büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ettiklerini kaydederek, "Güçlü, rekabetçi ve çevik üretim kabiliyetine sahip sanayimizle küresel değer zincirlerinin kalbindeyiz. Biliyor ve kuvvetle inanıyoruz ki, bu hamle büyük bir ivmeyle devam edecek çünkü dev bir inovasyon ekosistemi inşa ettik. Bugün; bin 600'den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezinde müteşebbislerimiz, mühendislerimiz yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiriyor. Sayıları 108'i bulan teknoparklarımızda, 11 bin 500'den fazla firma Ar-Ge ve inovasyon odaklı çalışmalar yürütüyor" dedi. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılını en üst düzeye çıkararak sahip oldukları yüksek potansiyeli harekete geçirmekte kararlı olduklarının altını çizen Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde son 23 yılda gerçekleştirilen reform nitelikteki düzenlemelerle, her alanda kadınların güçlü ve etkin bir şekilde temsil edildiğini söyledi. "Teknolojik girişimlerimizin 4'ü kadın girişimcilerimiz tarafından kuruldu" Türkiye'de kadınların bilim ve teknolojideki girişimcilik konusunda birçok Avrupa ülkesini geride bıraktığına dikkati çeken Bakan Kacır, "İnsansız hava araçlarında, yerli ve milli otomobilimizde, düzenlediğimiz kutup bilim seferlerinde Türk kadınının izi ve imzası bulunuyor. Girişimcilik ekosistemimizden çıkan ve milyar değerlemeyi aşan teknolojik girişimlerimizden 4'ü kadın girişimcilerimiz tarafından kuruldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; ülkemizde kadınların bilim ve teknolojide daha da fazla yer alması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi için gerekli adımları atıyoruz" ifadelerini kullandı. "SON 23 YILDA 200 BİN KADIN ARAŞTIRMACIYA 22,4 MİLYAR LİRA DESTEK SAĞLADIK" Bakan Kacır, son 23 yılda Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) eliyle, bilim insanlarına yönelik destek programları çerçevesinde 200 bin kadın araştırmacıya 22,4 milyar lira destek sağladıklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "Bu yıl bilim insanı destekleme programımız çerçevesinde destek verdiğimiz araştırmacıların içinde kadınların oranı yüzde 57'ye erişti. Yine son 23 yılda akademiye yönelik programlarımızda 21 binden fazla kadın araştırmacımızı destekledik. Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejisi'nin önemli başlıklarından biri olarak Kadın Girişimciliği İnisiyatifi'ni başlattık. KOSGEB programlarımızda kadın istihdamını önceliyoruz. Kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık sunuyoruz. Kadın istihdamı ve kadın girişimciliğini, ülkemizde bölgesel kalkınmanın lokomotifi olan kalkınma ajanslarımızın 2024-2025 dönemi ana teması olarak belirledik. Bu kapsamda desteklediğimiz yerel kalkınma projelerinde 8 bin 500'den fazla kadını istihdama kazandırdık, 8 bin 300'den fazla kadın girişimciyi destekledik."

BUÜ’lü akademisyenlerden TÜBİTAK 1001 proje başarısı Haber

BUÜ’lü akademisyenlerden TÜBİTAK 1001 proje başarısı

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. E. Rabia Koç’un ‘’Multipl Sklerozda Bellek T Hücrelerinin Telomer/Telomeraz Sistemi Üzerinden Yeniden Programlanması: Metformin İyileşme Kapısını Aralıyor mu?’’ başlıklı projesi ve Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Ü. Özge Çelik’in yürütücülüğündeki “İplik Bobin Sarım İşleminde Kademeli Hassas Sarım Tekniğinin Bobin Boyama İçin Optimizasyonu” projesi desteklendi. PROJELERİNE DAİR BİLGİ VERDİLER Projesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. E. Rabia Koç; “Multipl Skleroz hastalarında yaşlanmanın progresyon üzerine etkisi üzerinden hastalık ilerlemesini öteleyebilir ya da engelleyebilir miyiz fikrinden yola çıkarak, bu süreçte rol alan olası immünolojik değişiklikleri açıklamayı hedefledik. Toplam 36 ay sürecek projede işbirliği yaptığımız herkese teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu. Dr. Öğr. Ü. Özge Çelik ise projesi hakkında şu açıklamalarda bulundu; “Bu projede kademeli hassas sarım prensibine sahip bir prototip bobin sarım makinesi geliştirilerek makineye ait tüm parametrelerin kontrol edilmesi ve kademeli hassas sarımda en uygun sarım parametrelerinin farklı iplik cins, tip ve numaraları için araştırılması ve sarım makinesinin belirlenen en uygun parametrelere göre çalıştırılması amaçlandı. Projeden elde edilecek sonuçların, endüstriyel boyuta taşınarak ülkemizde üretilecek kademeli hassas sarım prensibiyle çalışan bir bobin makinesinin geliştirilmesine temel oluşturmasını öngörüyoruz” dedi. REKTÖR’DEN ÖZEL TEBRİK BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da elde ettikleri başarılardan dolayı akademisyenleri tebrik etti. Araştırma Üniversitesi misyonu doğrultusunda nitelikli proje sayısının artırılmasına yönelik çok sayıda girişimde bulunduklarını vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, alınan sonuçlardan memnun olduklarını ve daha iyisi için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

BTÜ'nün o projesine TÜBİTAK desteği Haber

BTÜ'nün o projesine TÜBİTAK desteği

Kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilecek proteinlerden yeni nesil lifli yapılar geliştirilerek, bu atıkların katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor. Kurkumin gibi doğal bileşenlerin kapsüllenmesinde kullanılacak olan sistemin gıda, ilaç, kozmetik gibi sektörlere sunulması planlanıyor. Yürütücülüğünü Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir'in yaptığı, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Seher Kumcuoğlu'nun danışmanı olduğu “Bitkisel Artık Proteinlerinin Yapısal Modifikasyonu ve Pickering Emülsiyonlarında Kullanımı” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-A programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. 12 ay sürecek proje kapsamında, kabak çekirdeği ve kenevir küspelerinden elde edilen proteinler modifiye edilerek lifli yapılar elde edilmesi ve yeni nesil Pickering emülsiyonlar geliştirilmesi hedefleniyor. Projede bu emülsiyonlar, yüksek biyo aktiviteye sahip kurkumin gibi doğal bileşenlerin kapsüllenmesinde kullanılacak. Proje hakkında bilgi veren Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir, “Kabak çekirdeği ve kenevir küspeleri, gıda ve tarım sektörlerinde genellikle yan ürün veya atık olarak değerlendirilirken, bu projede değerli birer kaynak olarak ele alacağız. Küspeleri, yenilikçi yöntemlerle işleyerek nano fibril yani lifli yapılar haline getireceğiz. Bu yapılar, yüzey özellikleri sayesinde stabil emülsiyonların oluşumunu destekleyecek. Proje, sürdürülebilir üretim süreçlerini teşvik ederken, endüstriyel yan ürünlerin yüksek katma değerli malzemelere dönüştürülmesiyle fark oluşturacak” dedi. ÇEVRE DOSTU, GÜVENİLİR ÜRÜNLER Araştırma Görevlisi Sebahat Özdemir, şöyle devam etti: “Proje, gıda, kozmetik ve ilaç endüstrilerinde büyük ilgi gören kurkuminin (zerdeçalın ana aktif maddesi) kapsül hale getirilmesi hedefliyor. Geleneksel yöntemlerle stabil olmayan kurkumin, nanofibril tabanlı Pickering emülsiyonlar sayesinde daha uzun süre kararlı hale getirilmiş olacak. Bu yenilik, kurkuminin biyo yararlanımını artırarak daha etkili uygulamalara imkan sağlayacak. Yani günümüzde hayvan yemi olarak kullanılan kabak çekirdeği ve kenevir küspelerindeki proteinler dönüştürülerek, kurkumin maddesinin insan vücuduna alındığında ya da vücuda sürüldüğünde daha yüksek verimlilik katmasını sağlayacak. Bu atıklardan elde ettiğimiz proteinlerin yapısını tamamen değiştirdiğimiz projenin ilerleyen dönemlerde, filme dökülmesi ya da yara örtüsü geliştirilmesi gibi özelliklerine de bakılacak.” GIDA, İLAÇ, KOZMETİK GİBİ SEKTÖRLER KULLANABİLECEK Çalışmanın uygulama alanlarından bahseden Özdemir, “Bu yenilikçi yaklaşım, yalnızca gıda ve sağlık sektörleriyle sınırlı kalmıyor. Biyolojik olarak aktif emülsiyonlar, kozmetikten ilaç sektörüne kadar geniş bir alanda uygulanabilirliği ile dikkat çekiyor. Projenin çıktıları, doğal ve sürdürülebilir çözümler arayan endüstriler için büyük bir potansiyel sunuyor” ifadelerini kullandı. TARIMSAL YAN ÜRÜNLER KATMA DEĞERLİ MALZEMELERE DÖNÜŞECEK Projenin hedef ve katkılarını da aktaran Araştırma Görevlisi Özdemir, “Projenin ana hedefleri arasında tarımsal yan ürünlerin yüksek katma değerli malzemelere dönüştürülmesi, doğal kaynaklardan stabil emülsiyonların geliştirilmesi ve biyoaktif bileşenlerin biyo yararlanımının artırılması yer alıyor. Ayrıca, çevre dostu alternatiflerin gıda, sağlık ve kozmetik endüstrilerine sunulması sağlanacak. Doğal ve sürdürülebilir çözümler üreten bu yenilikçi proje, bilim ve endüstriyi birleştirerek, geleceğin sürdürülebilir teknolojilerine öncülük edecek” dedi.

BTÜ Öğrencilerinin Projesine TÜBİTAK’tan Birincilik Haber

BTÜ Öğrencilerinin Projesine TÜBİTAK’tan Birincilik

BTÜ öğrencileri bir yarışmaya daha damga vurdu. Daha önce pek çok kamu ve özel kurumun düzenlediği yarışmalardan ödülle dönen öğrenciler bu kez TÜBİTAK’ta büyük başarı elde etti. Bu kapsamda Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hakan Ülker’in danışmanlığında Uzay Havacılık ve Savunma Sanayi Topluluğu üyelerinden Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Burak Tez, Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Emre Öz ve Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Filiz Cansız’ın “Yapay Zekâ Destekli Besici İHA” projesi 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Gıda ve Tarım Kategorisi’nde rekor başvuruya rağmen birinciliği elde etti. BTÜ-ANTARES takımının, 18 aylık çalışmasıyla tasarlanan İHA sayesinde sürü hayvanlarının otlatılması sırasında yabani hayvanlar tarafından gerçekleşebilecek saldırıların önüne geçilerek, kayıpların önlenmesi hedefleniyor. Sürü Havyalarının Güvenliğini İHA Sağlayacak Döner kanat İHA’nın 3 saat boyunca havada kalabildiğini vurgulayan BTÜ-ANTARES Takımı Kaptanı Burak Tez, “Otlatıldıkları esnada sürü hayvanlarına, yabani hayvanların saldırı haberlerini sıkça duymaya başladık. Biz de buna çare olabilmek adına Besici İHA’yı tasarladık. Yapay zekâ desteği ile görüntü işleme modelini eğiterek yırtıcı hayvanların tespitini sağlıyoruz. 35 metreye kadar görüş mesafesi olan İHA, bir tehlike gördüğü an sürünün rahatsız olmayacağı ancak yabani hayvanı alandan uzaklaştıracak bir sinyal verecek. Bu sayede sürü otlatıldığı sırada İHA havadan hayvanların güvenliğini sağlayacak” dedi. Tehlike Anında Kullanıcıya Anında Bildirim İHA’nın mobil uygulamaya da sahip olduğunu ifade eden Burak Tez, “İHA, tehlikeyi gördüğü an yırtıcı hayvanı ortamdan uzaklaştırmakla kalmayacak aynı zamanda kullanıcıya bildirim yollayarak, durumdan haberdar edecek. Bu özelliğiyle de kullanıcı her yerden sürüsünün durumunu takip edebilme fırsatına sahip olacak. Ayrıca tasarladığımız İHA’nın, uzaktan yazılım güncellemeleri ile afet durumlarında insan tespitinde de kullanabilme imkânı bulunuyor” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.