SON DAKİKA

#Türk Dünyası

Söz Bursa - Türk Dünyası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Dünyası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk Dünyası’nın stratejik vizyonu Ankara’da masaya yatırıldı Haber

Türk Dünyası’nın stratejik vizyonu Ankara’da masaya yatırıldı

Kongrenin ilki Mayıs 2024’te Bursa Uludağ Üniversitesi ev sahipliğinde “Avrupa Türk Tarihi / Avrupalı Türkler” temasıyla gerçekleştirilmiş; 10’dan fazla ülkeden, 50’ye yakın üniversiteden 100’e yakın akademisyen ve uzmanın katılımıyla konular derinlemesine ele alınmıştı​. Bu ilk kongrede, Avrupa Türk tarihi bilinmeyen yönleriyle ele alınırken, diaspora deneyimi ve kültürel diplomasi gibi konularda önemli çıktılar üretilmiş, sonuç bildirgesinde kongrenin her yıl farklı bir üniversitenin ev sahipliğinde gelenekselleşeceği ve Türk Dünyası’nın stratejik vizyonuna katkı sunacağı vurgulanmıştı​. Kongrenin ikincisi 16-18 Mayıs 2025 tarihlerinde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde “Türk Devletleri ve Toplulukları Arasında Stratejik İş Birliği İmkânları” temasıyla düzenlendi. Kongrenin açılışına başta Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı, Ankra Milletvekili Prof. Dr. Kürşat Zorlu olmak üzere bir çok kurum ve kuruluşun temsilcisi katıldı. Düzenleme Kurulu Başkanı Cemal Akkuş, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Göktürk’ün birer konuşma yaptığı kongrenin açış konuşmasını ise Prof. Dr. Kürşat Zorlu yaptı. 3 gün süren ve 26 oturumda 104 bildirinin sunulduğu bu kongrede açılış oturumunda ise Türksoy, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB)nın katılımı ile Entegrasyon ve Kamu Diplomasisi Perspektifinden Türk Dünyasının Geleceği ele alındı. TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, YTB Başkan Yardımcısı Murat Kazancı, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik kurumlarının bu alanda yaptığı çalışmaları anlattı. Kongre fuaye alanında yapılan ve İran’da yaşayan 5 milyon civarındaki Kaşkayı yörüklerinin hayatını konu alan fotoğraf sergisi ise dikkat çekti. Türksoy Türk Dünyası Müzik grubu açılışta Türk Dünyasından ezgiler seslendirdi. 3 gün sonrasında kongre sonuç bildirisi yayınlanarak Türk Dünyasının gelecek vizyonuna ve güncel sorunlarına ışık tutacak önerilerde bulunuldu. TÜRK DÜNYASI YÖRÜK TÜRKMEN BİRLİĞİ II. Uluslararası Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi SONUÇ BİLDİRİSİ (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 16-18 Mayıs 2025) ‘Türk Devletleri ve Toplulukları Arasında Stratejik İş Birliği İmkanları’ temasıyla ve ilgili kamu diplomasisi kurumlarının desteği ile Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği tarafından organize edilen Kongre, “bütünleşik stratejik vizyon” yaklaşımıyla düzenlenmiş; 17 ülkeden, 70 üniversite, 16 kurum ve 3 strateji merkezinden 145 akademisyenin katılımı ile gerçekleştirilmiş ve 26 oturumda 104 bildiri sunulmuştur. Bildiriler; Türk Dünyasında Entegrasyon ve Diplomasi, Ortak Dil ve Kültür Çalışmaları, Tanıtım Stratejileri, Ekonomik İş Birliği ve Ticaret Fırsatları, Eğitim ve Bilimsel Araştırmalarda İş Birliği, Savunma Sanayi ve Güvenlik İş Birliği, Türk Dünyasında Güncel Sorunlar, Türk Dünyasında Sivil Toplum Kuruluşları ve İş Birliği İmkanları, Kültürel Mirasın Korunması ve Tanıtımı, Çevresel Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği İle Mücadele, Türk Dünyasında İletişim Dili ve Medya Stratejileri, Dijital Dönüşüm, Yapay Zeka, Veri Yönetimi ve Teknolojik İş Birliği başlıkları altında toplanmış, üzerinde müzakereler yapılmış ve aşağıdaki kararlar tavsiye edilmiştir. İlgili kurumların parçalı, stratejik değeri olmayan çalışmalara destek vermek yerine, stratejik değer üreten, eylem oluşturucu, ufuk açıcı çalışmalara daha çok destek vermesi sağlanmalıdır. Yüzyıllar boyunca dalgalar halinde Anadolu’dan ya da Anadolu’ya gelmeden önceki yurtlarından çıkarak Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerine yerleşmiş Türk topluluklarının izleri sürülmeli, başta Suriye, Filistin, Lübnan, Irak, İran olmak üzere tüm coğrafyalardaki Kayıp Türklerin tespiti, izlenmesi, güncel sorunlarının müzakeresi, uzun devreli gelişim planları çerçevesinde kapasite inşasının oluşturulması sağlanmalıdır. Siyasi diplomasi, kamu diplomasisi, kültürel diplomasi ve sivil diplomasinin birbirini destekleyen, bütünleşik, pratik, veriye dayalı, sonuç odaklı bir koordinasyonla yeniden ele alınması ve tarafların koordinasyonu sağlanmalıdır. Halktan-Halka Diplomasi: Yerel yönetimler, diasporalar ve düşünce kuruluşlarını buluşturacak “Türk Dünyası Sivil Forumları” yılda bir kez rotasyonla düzenlenmeli; TDT Genel Sekreterliği altında bir STK Koordinasyon Masası kurulmalıdır. Milletimize yönelik geçmişte olan soykırım ve yoketme eylemleri konusunda uluslararası hafıza oluşturacak çalışmaların başlatılması; Tripoliçe, Kıbrıs, Bosna, Hocalı katliamları ile ilgili somut projelerin hayata geçirilmesi tavsiye edilmektedir. Filistin, Doğu Türkistan, Kırım, Keşmir gibi bölgelerde halihazırda devam eden insanlık suçlarının tanımlandırılması, hukuki alt yapısının doldurulması ve uluslararası kamuoyunun dikkatinin çekilmesi çalışmaları hızlandırılmalıdır. Zengezur Koridoru & Orta Koridor: Azerbaycan-Nahçıvan-Türkiye kara bağlantısını kesintisiz kılacak Zengezur Koridoru’nun, 2027 sonuna kadar çok taraflı güvenlik-finansman modeliyle inşa edilmesi gerekmektedir. Koridor; TDT lojistik ağının çekirdeği olacak, Orta Koridor’un (Çin-Kazakistan-Hazar-Türkiye-AB) taşıma süresini %30 kısaltacaktır. KKTC’nin, TDT’na tam üye yapılması yoluyla da olsa Türk Devletleri tarafından tanınması sağlanmalıdır. Ortak Dış Politika Eğitimi: Genç diplomatlar için Ankara-Astana-Taşkent dönüşümlü “Türk Dünyası Diplomasi Akademisi” 2026’dan itibaren faaliyete geçmelidir. Ortak Dijital Pazar & CBDC: 2025-28 döneminde regülasyon uyumu, gümrük veri standardizasyonu ve blok-zincir tabanlı TDT Ortak Ödeme Sistemi (Çok Taraflı CBDC Ağ Geçidi) kurulmalıdır. Koridor Diplomasisi: Türkiye’nin “Kalkınma Yolu” ve “Zengezur” projelerinde lojistik-siyasi istikrar sağlayıcı rolü vurgulanmalı; koridorlar için risk-senaryolu mekânsal analiz merkezleri kurulmalıdır. ​ Yaratıcı Ekonomi & Ortak Markalaşma: Film-dizi, oyun, moda ve dijital sanatlarda ortak marka lansmanı yapılmalı ve 2030’da yaratıcı endüstrilerin TDT GSYH payının %4-5’e çıkarılması hedefi ortaya konmuştur. Orhun Değişim Programı 2.0: 2028’e dek en az 5 000 öğrenci-akademisyen hibeli değişim; ortak ders havuzu (Türk Tarihi, Ortak Edebiyat, Dijital Ekonomi) ve karşılıklı diploma tanıma süreçleri dijital platforma taşınmalıdır. ​ Türkiye’nin Yüksek Öğrenim konusundaki uluslararasılaşması, Türk Dünyasının geleceğine yön verecek entellektüel kapasitenin artırılmasına yönelik her türlü çaba desteklenmeli, Türk soylu öğrencilerin Türkiye’deki üniversitelerde eğitim görmesi kolaylaştırılmalı ve harçlarının Türk vatandaşları ile eşitlenmesi sağlanmalıdır. Ortak Alfabe ve Öğretim Materyalleri: 2026-27 öğretim yılında TDT üyelerinin ortaöğretim müfredatına “Türkçe Ortak Alfabe” deneme programı girmeli; çevrim-içi kelime bankası ve ses-veri tabanı TÜRKSOY koordinasyonunda hazırlanmalıdır. Türk Devletlerinin Dil Kurumları arasında yüksek nitelikli bir koordinasyon sağlanmalıdır. Ortak dil konusunda Türk Dili uzmanlarının geliştirilmesi ve artırılması sağlanmalıdır. Nevruz, Hıdırellez gibi ortak kültür varlıkları Türk orta öğretiminde ‘önemli günler ve haftalar’ çerçevesinde ele alınmalı ve ortak bir değerler manzumesi oluşturulmalıdır. Mükemmeliyet Merkezleri: Yapay zekâ, savunma teknolojileri ve iklim-tarım odaklı üç bölgesel Ar-Ge merkezi (Ankara, Almatı, Taşkent) eş-finanse edilmelidir. Türk Dünyası Savunma Sanayi Konsepti: Ankara merkezli Savunma Sanayi Başkanlığı, Ar-Ge Merkezi ve 1 milyar USD başlangıç sermayeli Savunma Fonu 2026’da kurulmalıdır. İnsansız sistemler, hipersonik platformlar ve siber savunma öncelikli Ar-Ge alanları oluşturulmalıdır. Europol Modeli Polis İş Birliği: Sınır-ötesi suçla mücadele için ortak veri tabanı (Interpol-ISO27001 standardında) ve birleşik hızlı müdahale usulleri devreye sokulmalıdır. Yıllık “Turan Defence EXPO”: 2027’den itibaren dönüşümlü ev sahipliğiyle savunma fuarı ve TDT-TEKNOFEST yarışmaları düzenlenmelidir. Birleşik Müze Kartı & Ortak Kültür Rotası: Ziyaretçi verilerini paylaşan dijital kart sistemi ve “Ortak Kültür Rotası” (İstanbul-Semerkand-Bakü-Bişkek, Almatı, Saray Bosna gibi) 2026 turizm sezonuna yetiştirilmelidir. ​ Nasreddin Hoca Bellek Merkezi ve Diğer İyi Uygulamalar: Ortak mizah-folklor projeleriyle kültürel diplomasi yumuşak güç aracı olarak kurumsallaştırılmalıdır. Ortak Nüfus & Göç Politikaları: Türkmen diasporası, Suriye-Irak Türkmenleri ve Batı Trakya topluluklarının haklarının savunulması için veri tabanı, burs ve yeniden yerleşim destekleri geliştirilmelidir. Krize Duyarlı Stratejiler: Kıbrıs, İran, Kırım, Doğu Türkistan ve Balkanlar başta olmak üzere jeopolitik gerilim alanlarında kültürel bellek oluşturma ve çok-taraflı arabuluculuk girişimleri desteklenmelidir. ​ Eylem Planı: Yukarıda belirtilen alanlarda özel projeler geliştirilerek, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yoluna gidilecektir. Denetleme Mekanizması: Alınan kararlar ve bağlantılı projeler 2025-2030 Stratejik Eylem Planı Çalıştayında detaylandırılacaktır. Sürdürülebilir Yönetim: Sivil toplum kuruluşları ve akademinin enerjisini devletlerin stratejik hedefleri ile buluşturarak, doğru analizler yapıp kararları operasyona dönüştürmek esas olacaktır. Bu karar ve tavsiyeler, kongreye katılan akademisyenler, uzmanlar ve stratejistlerce tartışılarak, oy birliği ile kabul edilmiş ve uluslararası kamuoyuna saygıyla ilan edilmiştir. Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu: Bulundukları STK’ları bir atlama tahtası olarak kullanan, toplumun enerjisini gereksiz kısır çatışmalar içerisinde harcayan, isim ve tabelalarını siyasi ikballeri için kullanan bunca sözümona sivil yapının yanında, taşıdığı ve açıkça ortaya koyduğu milli misyonuna hizmette, tamamen kendi imkanlarıyla, böyle bir kurumsal kapasiteyi ve vizyonu ortaya koyan bir Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği yönetimime ve onun şerefli mensuplarına teşekkür ediyorum. Bu görkemli kongrenin konusundan, web sitesine, online bildiri sisteminden, davet mektuplarına, tasarımlarından, konaklama ve ulaşımına kadar her aşamasıyla tek tek ilgilenen Birliğimiz Genel Sekreteri ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Cemal Akkuş’a teşekkür ediyorum. Hiç tereddüt etmeden bizimle yol yürüyen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi yönetimine, Bilim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Fırat Purtaş hocama, Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Habibe Yazıcı Ersoy hocama ve ekibine, her konuda yanımızda olan TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik üstadımıza, tanıştığımız andan itibaren kahrımızı çeken ve koşturan Hayri Ataş’a ve kıymetli eşi Kadriye Ataş hanımefendiye, tüm organizasyonlarımızın genç enerji kaynağı Turan Gençlerine ve Delikanlılar Teşkilat Başkanımız Harun Salım’a, sahne arkası kahramanlarımız Bursa ekibine ve Bursa Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu yöneticilerimize gönülden teşekkür ediyorum. Türk Dünyasına olan sevdamıza şahitlik eden ve her kapılarını çalışımızda sadece kurumlarının değil gönüllerinin de kapısını açan; Ömer Kocaman ve Ali Çiviciler şahsında Türk Devletleri Teşkilatı’na, Serkan Kayalar’ın şahsında TİKA’ya, Sayit Yusuf’un şahsında TÜRKSOY’a ve Dr. Abdullah Eren’in şahsında Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na, gençlerin Bursa’dan Ankara’ya ulaşımları konusunda destek veren Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a ve ekibine hasseten teşekkür ediyorum. Ve yine yaptığımız işlerde eksiklerimizi tamamlayan, yol gösteren Ak Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efgan Ala ve Ak Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank Bakanlarımıza, kongremize katılak bizlere ufuk çizen ve yanımızda yer alan Ak Parti Ankara Milletvekili, Türk Dünyası İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Zorlu Başkanımıza ve ekiplerine ayrı ayrı teşekkürü bir borç biliyorum. Bu yolda yürürken, her ayağımız takıldığında yoldaki taşları temizleyen tüm dostlarımızı minnetle anıyorum. Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Sekreteri ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Cemal Akkuş: 2. Uluslararası Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi’nde ele alınan kamu diplomasisi, kültürel diplomasi, savunma sanayii, ortak dil ve kültür, eğitim politikaları, ekonomik iş birliği ve dijital dönüşüm başlıkları, bir bütün olarak Türk Dünyası’nın ortak stratejik vizyonunu ileri taşımaya matuftur. Kongre boyunca yapılan tartışmalar ve sunulan akademik bildiriler göstermiştir ki, bu alanların her birinde önemli fırsatlar kadar zorluklar da mevcuttur. Ancak ortak tarih, değerler ve hedefler, Türk devletleri ve toplulukları arasında daha sıkı bir iş birliği için sağlam bir temel sunmaktadır. Kongremiz, bu temeli bilimsel bir bakış açısıyla işleyerek somut politika önerilerine dönüştürme çabasıyla, benzersiz bir platform işlevi görmüştür. Bu platformun en büyük kazanımı, sivil toplum ve akademinin enerji ve bilgisini, devletlerin stratejik hedefleriyle buluşturması olmuştur. Böylece, Türk Devletleri Teşkilatı’nın ortaya koyduğu 2040 vizyonuna sivil ve akademik bir altyapı oluşturma iddiası biraz daha gerçeğe yaklaşmıştır. Türk Dünyası’nın ortak stratejik vizyonunu gerçekleştirmek, ancak ortak akıl ve kolektif çabayla mümkün olacaktır. Bu doğrultuda, önümüzdeki yıllarda kongremize ev sahipliği yapmak isteyecek üniversitelere bir davette bulunuyoruz. Her yıl farklı bir Türk ülkesinde veya akraba topluluğun bulunduğu bir coğrafyada kongremizi düzenleyerek, stratejik düşüncenin sınır tanımayan bir şekilde yayılmasını hedefliyoruz. Ev sahipliği yapacak üniversiteler, bulundukları bölgenin perspektifini Türk Dünyası’na taşıyarak bu bilimsel geleneğe büyük katkı sunacaklardır. Aynı şekilde, kamu kurumları, düşünce kuruluşları, sivil toplum örgütleri gibi yapılara da iş birliği çağrısı yapıyoruz. Bu kurumlar, kongremizin ortaya koyduğu önerileri hayata geçirmek üzere bizlerle ortak çalışmalar yürütebilir, takip mekanizmaları oluşturabilir ve strateji belgelerini zenginleştirebilirler. Ve yine elbette özel sektör firmalarının bu organizasyona verecekleri kurumsal destek, sadece parçası oldukları bir medeniyete hizmet değil, aynı zamanda yeşerdikleri ortamın daha verimli olmasına sundukları katkı ile kendi geleceklerine bir yatırım anlamı taşıyacaktır. Sonuç olarak, 2. Uluslararası Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi, Türk Dünyası’nın ortak ufkuna ışık tutma misyonunu bir adım ileriye taşımıştır. Bildirilerden derlenen bilgiler, www.sivilstrateji.org platformunda toplanarak, somut politikalar ve projeksiyonlar haline getirilmesi için ilgililerin hizmetine sunulmuştur. Bu kongreden çıkan ses, tek bir milletin veya devletin değil, kadim bir medeniyet dairesinin müşterek sesidir. Bu sesin sürdürülebilir olması ve giderek güçlenmesi için hepimize görev düşmektedir. Kongremizin, Türk Dünyası’nın birliğine ve refahına giden yolda küçük de olsa kalıcı bir iz bırakmasını temenni ederek gelecek yılın çalışmalarına bugünden başlıyoruz.

Türk Dünyası ile İlişkiler Haber

Türk Dünyası ile İlişkiler

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Türk Dünyası ile ilişkiler, bugün amacının çok dışında bir duruma getirilmiştir. Laik ve demokratik bir ilişkiden ümmetçi ve buyuran bir yapıya zorlanan ilişkilerde gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti, Türk Dünyasında öncü olan değil, bölgesinde gelişen çatışmalar dolayısıyla uzak durulan bir ülke konumuna gelmiştir. Oysa soydaş bizi yakasında “Türk Bayrağı” dışında işaret olmayan bir Türkiye olarak görmek istemektedir. Son yirmi yılda Türk Dünyası’nın büyük bir bölümünü oluşturan Türk Cumhuriyetleri; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Özbekistan, Türkmenistan yönetim ve halkı ile laiklik ilkesine sıkı sıkıya bağlı ülkelerdir. Ülkelerinde “radikal İslami hareket” olarak algılanabilecek faaliyetlere karşı mesafeli durmaktadırlar. Doğrudan “laiklik” ilkesine bağlı bu ülkeler, Türkiye’nin uyguladığı pek de kabul görmeyen “din kardeşliği” merkezli politikalar sebebiyle Türkiye’den uzaklaşmıştır. Türkiye’yi temsil eden kadroların seçiminde ülkelerin hassasiyetlerini dikkate almadan yapılan görevlendirmeler de soydaşlarımızı bizden uzaklaştırmakta, onun yerine bölgede dar bir kadro ile ilişkiler yürütülmektedir. 15 TEMMUZ SÜRECİNİN YANSIMALARI Türkiye’deki tüm cemaatlerin ve cemaat anlayışı ile çalışan siyasi oluşumların Türk Dünyasında yapılanması gerçekleştirilmiştir. Bu oluşumlar Türkiye’deki cemaatler arasındaki çekişmeleri, bölünmüşlükleri Türkistan ve gönül coğrafyamıza taşımıştır. Bu cemaatlerin ülkeler tarafından bir tehdit olarak algılanmasının nedeni “radikal İslami hareketleri” ülkelerine taşıyabilecek olmaları ve geçmişte yaşanan 15 Temmuz sürecidir. Türkiye’nin dün desteklediği ya da göz yumduğu ama bugün terörist değerlendirdiği benzer yapılara karşı ülkeler mesafelidir. Türkiye’deki kurumlar ise ısrarla bu kuruluşların faaliyetlerini destekler görünmektedir. Türkiye Türk Dünyası ile ilişkilerini “vekâlet verilen cemaatler üzerinden” yaptığı izlenimi vermekte ya da öyle algılanacak davranış sergilemektedir. Buna insani yardımlar da dâhildir. Türkiye, Türk Dünyasında gerçekleştirdiği faaliyetlere çok fazla mali kaynak aktarmakta ama bunun karşılığını almadığı gibi ülkelerdeki gönüllü kuruluşlar ve siyasi oluşumları da buna alıştırmaktadır. Balkanlarda yapılacak en küçük ve yerinden sağlanabilecek kaynaklarla gerçekleştirilebilecek salon toplantılarına dahi büyük mali kaynaklar aktarmakta ama bunun karşılığında sadece Türk iç politikasında kullanılmak üzere belli şahıslar öne çıkarılmaktadır. Oysa Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyet değerlerine uygun olarak tavrını koymalıdır. Bu çalışmada Türk Dünyası’na yönelik yapılması gerekenler sistematik olarak sıralanmıştır. Bu çalışmalardan en önemlisi ülkemizdeki çalışmaların bir çatı altında örgütlenmesi gerekliliğidir. Ülke menfaatlerini önceleyen bir teşkilatlanma şarttır. Bu çerçevede “Türk İşbirliği Bakanlığı” kurulmalıdır. 20 YILLIK STRATEJİ PLANI HAZIRLANMALI Bu çalışmada, Türk Dünyasında yapılması gerekenler ayrı bir başlık halinde alınmıştır. Türk Dünyası denen alan Türkçe konuşulan ya da ortak tarihi mirasa sahip olunan Balkanlar, Kıbrıs ve Orta Avrupa, Kafkasya ve Türkistan ile İran, Irak, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’yı ifade etmektedir. Öncelikle bu alanda daha önce yapılan işler gözden geçirilerek uzun vadeli politika belirlenmelidir. Hazırlanacak olan yirmi yıllık strateji, “beş yıllık planlar” ve “yıllık programlar” ile hayata geçirilmelidir. Türk Dünyası’na yönelik gerçekleştirilecek faaliyetler eğitim, ekonomik, kültürel, siyasi olarak ele alınmıştır. Bütün bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde ilgili ülkenin rızası ve işbirliği dikkate alınmalıdır. Faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde ortak bir politika uygulama çizelgesi hazırlanmalıdır. Faaliyet çizelgesine destek sağlanmalı ve faaliyeti uygulayan kurum, kuruluş ve gönüllü kuruluşların da desteği aranmalıdır. “Türk Dünyasının bize yaklaşmasını beklemeden” harekete geçilmelidir. Gerçekleştirilecek faaliyetlerin nüvesinin oluşturulmasına yerel yönetimlerde başlanabilir. Yapılacak faaliyetlerde insana dokunan kültürel faaliyetlere ağırlık verilmelidir. Türk Dünyasına yönelik yapılacak faaliyetler kardeş belediyeler, gönüllü kuruluşlar, göçmenlerin soydaşlarla irtibatlandırılması, siyasi etkinliklere katılım üzerine geliştirilmelidir. Türk Dünyasına yönelik çalışmalarda Türkiye son uygulamalarla epey zaman kaybetmiştir. Türk Cumhuriyetleri, Türk ve Akraba Toplulukları ile ilişkilerin ve işbirliğinin temelinde soydaş ve akraba topluluklarının refahını artırmak, barışı korumak birinci hedeftir. Türk Dünyası ile ilişkilerde laiklik ilkesi olmazsa olmazımız olmalıdır. Bütün bunların gerçekleştirilmesi bir eşgüdüm gerektirir. Bu eşgüdüm kaynak israfını ve aynı işin iki kez yapılmasını önler, ortak politika oluşturulmasını sağlar. (Devam edecek)

Türk Dünyası, Nilüfer'de satranç oynadı Haber

Türk Dünyası, Nilüfer'de satranç oynadı

Nilüfer Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Türk Dünyası Kardeşlik Satranç Turnuvası'nda beş ülkeden 50'ye yakın sporcu bir araya geldi. Dostluk ve kardeşlik temasıyla gerçekleşen turnuvada, sporcular kıyasıya mücadele etti. Büyükustalar Ediz Gürel ve Yağız Kaan Erdoğmuş da turnuvaya katılanlara ödül verdi. Nilüfer Belediyesi Balat Satranç Evi'nde düzenlenen Türk Dünyası Kardeşlik Satranç Turnuvası, Türk dünyasının dört bir yanından gelen sporculara ev sahipliği yaptı. Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) Bursa İl Temsilciliği ve Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle gerçekleştirilen organizasyona Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan'dan da sporcular katılım gösterdi. TAKIM MÜCADELESİ Turnuvanın açılış hamlesi, TSF Bursa İl Temsilcisi Mehmet Durak tarafından yapıldı. Takımlar halinde mücadele eden sporcular, gün boyu süren karşılaşmalarda stratejik hamlelerle rakiplerine üstünlük sağlamaya çalıştı. Turnuvanın final bölümüne Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin'in yanı sıra, Bursalı genç satranç büyükustaları Ediz Gürel ve Yağız Kaan Erdoğmuş da katılarak organizasyona destek verdi. Dostluk ve kardeşlik atmosferinde geçen turnuvanın sonunda düzenlenen ödül töreninde, günün anısına tüm takımlara kupa ve madalya verildi. Oyuncular ödüllerini, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü Hülya Akgül ile satranç büyükustaları Ediz Gürel ve Yağız Kaan Erdoğmuş’tan aldı.

‘Türk Dünyası Bilim Ödülleri’ Bursa’da verilecek Haber

‘Türk Dünyası Bilim Ödülleri’ Bursa’da verilecek

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği'nce, ‘3 Ekim Türk Devletleri İşbirliği Günü’nde, Bursa Teknik Üniversitesi’nde yapılacak olan ‘Türk Dünyası Bilim Ödülleri’ programında, başarıları ile bilim tarihine yön veren ünlü Türk bilim insanları ödüllendirilecek. Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yapılan tanıtım toplantısında konuşan Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, birlik çatısı altında yeni bir uluslararası organizasyona imza attıklarını belirterek, “Daha önce de Bursa Uludağ Üniversitesi ev sahipliğinde, 3 gün süren ve 10 farklı ülke, 50’ye yakın üniversiteden, yaklaşık 100 akademisyenin katıldığı ‘Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi’ düzenleyen Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği olarak Bursa’ya değer katmaya devam ediyoruz. Bu 2. uluslararası programda, Türk Dünyası Bilim Ödülleri’ni veriyoruz. Bu programda Türk Dünyası bilim adamlarının başarıları, bilim tarihine yön veren ünlü Türk bilim insanları adına ödüller ile taçlandırılacak” dedi. Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Düzenleme Kurulu Başkanı ve Birlik Genel Sekreteri Cemal Akkuş da programda 27 farklı dalda, onur ve vefa ödülleri ile toplam 29 ödül verileceğini ifade ederek, “Türk Dünyası Bilim Ödülleri, Bursa Teknik Üniversitesi’nde, Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da sahiplerini bulacak. Bu ödüller ile “Geçmişe Saygı, Geleceğe İlham” teması ile gelecek nesillerin bilim alanında özgüvenini artıracağız. Alanında çığır açmış, akademik literatüre önemli katkılarda bulunmuş, çok önemli projeler gerçekleştirmiş bilim insanlarımızın her yıl farklı bir üniversite ev sahipliğinde ödüllendirileceği, genç nesillere örnek teşkil edecek, ışık tutacak, yol gösterecek değerlerimizin kamuoyu önüne taktim edileceği programın ilki Bursa’da gerçekleşecek. Piri Reis Denizcilik Ödülü’nden El Cezeri Robotik Ödülü’ne, Harizmi Matematik Ödülü’nden Cengiz Aytmatov Edebiyat Ödülü’ne, farklı bilim dallarında ödüllerin verileceği geceye Harward Üniversitesi’nden Kaliforniya Üniversitesi’ne, Kosova Piriştina Üniversitesi’nden Bakü Devlet Üniversitesi’ne, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Hacettepe Üniversitesi’ne, dünyaca ünlü üniversitelerde görev yapan Türk Bilim insanları katılacak” açıklamasını yaptı. Ayrıca program kapsamında Bursa’ya gelecek olan bilim insanları, aynı gün Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile farklı okullarda liseli öğrencilerle buluşarak deneyimlerini aktaracak.

‘1. Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi’ Bursa’da yapılacak Haber

‘1. Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi’ Bursa’da yapılacak

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği (TDYTB) ile Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ev sahipliğinde, 17-19 Mayıs tarihlerinde Bursa’da yapılacak olan 'Uluslararası Katılımlı 1. Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi'nin tanıtım toplantısı Sümbüllü Bahçe Konağı’nda gerçekleşti. ‘Avrupalı Türkler, Avrupa Türk Tarihi’ temalı kongreye Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere 10 farklı ülkeden 87 akademisyen katılacak ve 17 oturumlu etkinlikte 65 bildiri yayınlanacak. Tanıtım toplantısına; TDYTB Başkanı İrfan Tatlıoğlu, BUÜ Rektörü Feridun Yılmaz, BUÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Çiftçi, BUÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Özdemir, BUÜ Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) Başkanı, öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Gürses, Bursa İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer ve TDYTB Genel Sekreteri Cemal Akkuş ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.   “TARİHE NOT DÜŞELİM İSTİYORUZ” Toplantıda konuşan TDYTB Başkanı İrfan Tatlıoğlu, "Türk tarihini takından takip etmeye çalışıyoruz ve ne işe yararız diye toplantılar yapıp gündem oluşturmaya çalışıyoruz" dedi. Kongrenin uluslararası bir kongre olduğunu belirten Başkan Tatlıoğlu “Bu kongre ilk defa yapılacak. Yurt dışından bu kongreye yaklaşık 100 akademisyen gelecek. Lütfen onları güzel ağırlayalım. Bursa’yı ev sahibi olarak güzel temsil edelim, tarihe not düşelim istiyoruz. Tarihi araştırma yapmış olan hocalardan dinlemek lazım” ifadelerini kullandı. “23 ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİNDEN BİRİYİZ” BUÜ Rektörü Feridun Yılmaz da konuşmasına “Teklif gelince memnuniyetle kabul ettik” diyerek başladı ve şunları söyledi: “BUÜ olarak bunu sahiplenmemiz çok doğal. Biz ülkemizdeki 23 araştırma üniversitesinden biriyiz. Türkiye ve dünya çapında tanınmış isimlerimiz mevcut. 50. yaşını idrak edecek olan üniversitemizin güçlü bir geleneği var. O nedenle bu işi bizim üstlenmemiz gerekiyordu. Kongrenin duyurulması bağlamında da desteğinizi istiyoruz.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.