SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu

Söz Bursa - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk-İş: Açlık sınırı 23 bin 324 lira Haber

Türk-İş: Açlık sınırı 23 bin 324 lira

TÜRK-İŞ, şubat ayı açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıkladı. Konfederasyon tarafından yapılan açıklamada, "Çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan bu araştırmanın 2025 Şubat ayı sonucuna göre Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 23 bin 323,86 TL'ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 75 bin 973,49 TL'ye, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' de aylık 30 bin 206,24 TL'ye yükseldi" denildi. TÜRK-İŞ'in verilerine göre şubat itibarıyla Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin 'gıda için' yapması gereken asgari harcama tutarının bir önceki aya göre yüzde 5,39 arttığı, 12 aylık değişim oranının yüzde 43,47, yıllık ortalama artışın ise yüzde 57,73 olarak gerçekleşti.ği belirtildi. Açıklamada, hesaplamada temel alınan ve doğrudan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişimin harcama gruplarına göre şubatta şöyle gerçekleştiği kaydedildi: "Süt, yoğurt ve peynir ürünlerinin bulunduğu grupta; çiğ süt fiyatındaki artış bu ay raflarda daha belirgin hale geldi. Geçen aya göre bu grupta en fazla fiyat artışının sütte olduğu tespit edildi. Yoğurtta yüzde 2 oranında, beyaz peynirde ise yüzde 3,5 oranında artış olduğu gözlemlendi. Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ve kuşbaşı eti fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. Kuzu etinin kilogram fiyatında bazı marketlerde artış olmasına rağmen ortalamada değişmedi. Geçen ay yapılan fiyat ayarlamaları nedeniyle sabit kalan tavuk etinin fiyatında bu ay artış olduğu gözlemlendi. Balık fiyatları bu ay da arttı. En çok tercih edilen ürünlerde biri olan hamsinin kilogram fiyatının 270 ile 300 TL arasında olduğu tespit edilmiştir. Balık fiyatı hesaplanırken her zaman olduğu gibi her tezgâhta olan ve satışı fazla çeşitlere ağırlık verilmiştir. Esnaf balık satışlarında ciddi bir azalma olmasından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. Diğer ürünlerden yumurtanın fiyatı kuş gribi salgını olması nedeniyle ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yapılan ihracatında etkisiyle bu ay da artış gösterdi. Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek) grubunda nohut ve kuru fasulyenin fiyatı da bir miktar artış gösterdi. Yeşil mercimek sabit kaldı. Kırmızı mercimekte ise yüzde 10'luk artış olduğu tespit edildi. Taze sebze-meyve fiyatları yine aile bütçesini zorlamaya devam etmektedir. Pazar esnafı satışların gerilediğinden oldukça şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. Bir diğer gözlem ise pazardaki ürün çeşitliliğinin diğer aylara göre azalmış olmasıdır. Sebze grubunda mevsim sebzeleri olarak kabul edilen ıspanak, pırasa, karnabahar gibi ürünlerin fiyatı bu ay da sabit kaldı. Yine mevsim sebzelerinden olan lahananın fiyatının bu ay bir miktar gerilediği tespit edildi. Patates ve kuru soğan fiyatı bu ay da sabit kaldı. Kış aylarında tercih edilen mandalina, portakal, elma gibi meyvelerden portakal ve mandalinanın kilogram fiyatında artış olduğu tespit edildi. Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kilogram fiyatı 56,97 TL, ortalama meyve kilogram fiyatı geçen aya göre yüzde 18,5 artarak 72,50 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 22'si sebze ve 8'i meyve olmak üzere toplam 30 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyve-sebze ortalama kilogram fiyatı ise 57,83 TL (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada 'ortalama meyve-sebze fiyatı' kapsamında değerlendirilmektedir) olarak tespit edilmiştir. Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmeğin fiyatı değişmedi. Grupta yer alan diğer ürünlerden pirinç, bulgur ve irmik fiyatlarında artış olduğu gözlemlendi. Un ve makarnanın fiyatında değişiklik tespit edilmedi. Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; zeytinyağı üretiminde görülen artış fiyatlara olumlu yansıdı ve zeytinyağı fiyatı bu ay biraz geriledi. Tereyağının kilogram fiyatında da kısmi bir düşüş olduğu tespit edildi. Margarinin fiyatı arttı. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı bu ay sabit kaldı. Yağlı tohum ürünlerinin fiyatında da artış olduğu tespit edildi. Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı azaldı. Çayın kilogram fiyatında yüzde 3'lük bir artış olduğu gözlemlendi. Diğer ürünlerden pekmez ve bal fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. Geçen ay yüksek oranda artış görülen pekmez bu ay yerini bala bıraktı. Balın fiyatında yüzde 10'luk bir artış olduğu gözlemlendi. Reçel ve salçanın fiyatı bir miktar azalırken, ıhlamurun fiyatı sabit kaldı."

Türk-İş açıkladı: Açlık sınırı asgari ücreti geçti Haber

Türk-İş açıkladı: Açlık sınırı asgari ücreti geçti

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise 72 bin 88 lira olarak açıklandı. Öte yandan, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' de aylık 28 bin 756 lira olarak açıklandı. Aylık gıda verilerinin de yer aldığı TÜRK-İŞ araştırmasına göre, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için' yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,97 oranında gerçekleşti. Son 12 ay itibariyle değişim oranı yüzde 47,06 oldu, 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 60,30 olarak hesaplandı. TÜRK- İŞ tarafından süt, yoğurt, peynir gruplarında yapılan fiyat değişimi araştırmalarında, tespit edilen en yüksek artış yüzde 11,5 ile yoğurtta gözlemlenirken en düşük oranlı artış ise yüzde 5 ile sütte görüldüğü açıklandı. TÜRK- İŞ tarafından yapılan araştırmalar neticesinde Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ve kuşbaşı eti fiyatlarında da yılın ilk ayında artış olduğu açıklandı. Balık fiyatları da diğer ürünlerde olduğu gibi artış gösterdiği açıklandı. Yumurtanın fiyatının ise yüzde 3 oranında arttığı açıklandı. Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; yılın ilk ayında beklendiği üzere Ankara'da 200 gram ekmeğin fiyatı yüzde 20 artışla 12,50 lira oldu. Grupta yer alan diğer ürünlerden un fiyatı değişmedi fakat pirinç, bulgur, makarna ve irmik fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. Bu grupta ekmekten sonra görülen en yüksek artış yüzde 9 ile pirinçte oldu.

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar: "Biz makul ölçülerde bir ücret söylenirse varız" Haber

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar: "Biz makul ölçülerde bir ücret söylenirse varız"

Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde başladı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantı, saat 16.00'da başladı. Toplantı, yaklaşık 1 saatlik görüşmenin ardından sona erdi. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak Çalışma Bakanlığında Çalışma Bakanlığı'nın çağrısı üzerine toplandıklarını ve görüşlerimizi orada dile getirdiklerini açıkladı. “İkinci toplantı için 16 Aralık'ta tekrar burada bir araya geleceğiz” İkinci toplantının tarihini belirlediklerini kaydeden Ağar, "İkinci toplantı için ayın 16'sında tekrar burada bir araya geleceğiz. Bugün herhangi bir ücret talep edilmedi ve ücret de söylenmedi. Biz her yıl asgari ücreti görüşürken maalesef sürekli şerh koyuyoruz. Yani açıklanan asgari ücreti kabul etmiyoruz. Neden? Verilen ücretin kafi olmadığından dolayı, dolayısıyla insanlarımız alım gücünün olmamasından dolayı hep muhalif oluyoruz. Geçmiş yıllarda biz bu hükümet döneminde 26 defa asgari ücret görüşmesi yapmışız, 18'inde muhalif olmuşuz. 6'sında oy birliğiyle imzalamışız. İkisinde de hükümetle TÜRK-İŞ olarak biz imzalamışız işçi adına. Bu sene inşallah bir üçüncüsü olur. Dolayısıyla işveren de elbette ki muhalif olmasın. Temennimiz oy birliğiyle olsun” açıklamasında bulundu. “2016 yılında asgari ücretle 10 tane çeyrek altın alırken bugün 3,3 çeyrek altın alabiliyor" Ağar, hükümetin işçiyle birlikte olmasıyla asgari ücretin geçinebilecek bir ücret olmasının kolaylaşacağını belirterek, "Aksi halde bu insanların geçim şartları ortada. İnsanlar 2016 yılında asgari ücretle 10 tane çeyrek altın alırken bugün 3,3 çeyrek altın alabiliyor. Yani 3 çeyrek altın. Yani 7 çeyrek altın kaybolmuş. Neden kaybolmuş? Çünkü her şey pahalanmış ama ücretler yerinde saymış. Dolayısıyla bu dönem asgari ücretin iyi tespit edilmesi lazım. Düşünerek tespit edilmesi lazım. İnsanlar ev kirasını verebilmeli. Mutfaktaki tenceresini kaynatabilmeli. Okula giden çocuğunun ihtiyacını karşılayabilmeli” şeklinde konuştu. “Biz makul ölçülerde bir ücret söylenirse o ücrette varız” Asgari ücretle çalışan yaklaşık 8 milyon çalışanın olduğunu ve bu işçilerin ailelerinin de gözetilmesi gerektiğini söyleyen Ağar, “Biz makul ölçülerde bir ücret söylenirse o ücrette varız. Aksi halde öngörülen enflasyon gerçekleşen enflasyon biz bunlara hiçbirine katılmayız, katılmıyoruz da. Bir daha söylüyorum insanların yüzünün güleceği bir ücretin tespit edilmesini bekliyorum. Ama marketlere gittiğiniz zaman maalesef alışveriş yapma imkanınız hiç olmamakta. Bir asgari ücretin günlük yevmiyesi 667 lira, bununla bir kilo et alamıyorsunuz” ifadelerine yer verdi. “Temennimiz asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi” Ağar, 16 Aralık'ta yapılacak ikinci toplantıda kendilerine asgari ücret için işveren tarafından bir teklif yapılması halinde, yapılan teklife göre tavır alacaklarını belirterek, “Gereken neyse fikrimizi söyleriz. Temennimiz asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi” şeklinde konuştu. “Elimizi zayıflatır diye rakam söylemiyoruz” Ağar, asgari ücrette işçi tarafının belirli bir rakam üzerinde durup durmadığı sorusu üzerine, “Para talep ediyoruz. Rakam vermeye gerek yok. Yaşantımız ortada. İnsanların geçim şartları ortada. Bize rakamı para verenler söyleyecek. Diyecekler ki ‘biz şu ücreti veriyoruz size kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz?' Rakam söylemek en kolayı ama biz elimizi zayıflatır diye rakam söylemiyoruz” şeklinde konuştu. “İkinci toplantıda da biz rakamı işveren tarafından bekliyoruz” İkinci toplantıda da kendilerinin yine bir rakamla masaya oturmayacağını bildiren Ağar, “İkinci toplantıda da biz rakamı işveren tarafından bekliyoruz. Hükümetten veya işverenden. Rakamı söylesinler biz ona göre olumlu veya olumsuz görüşlerimizi sunarız. İlk adımı işverenden bekliyoruz. Zaten 16'sında ikinci toplantı olacak. Büyük ihtimal üçüncü toplantıda bu bitecek. Her yıl dört defa yapıyorduk. Bu yıl büyük ihtimal üç defa toplantı yapılır. Dolayısıyla üçüncü toplantıda önce bize rakam söylenir. Ona göre de kamuoyuna biz o rakamları aktarırız. Şu anda rakam söylenmediği için bildiğimiz bir şey yok” değerlendirmesinde bulundu. “İşçiye veya memura ücret ödemeyle enflasyon yükselmez” Asgari ücretin enflasyonu etkilediğine ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan Ağar, “Hiçbir zaman işçiye veya memura ücret ödemeyle enflasyon yükselmez. O nedenle bunu iyi düşünmek lazım. Temennimiz oy birliğiyle asgari ücret belirlensin. Oy birliğiyle belirlenmiyorsa hükümet biz de işçiyle birlikte olur. İşveren de inşallah buna katkı sunar. Dolayısıyla birlikte oy birliğiyle imzalamış oluruz” dedi.

Atalay:'' Asgari ücret hiç artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor'' Haber

Atalay:'' Asgari ücret hiç artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor''

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasına sayılı günler kala Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyonun Genel Merkezinde Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ve ekonomi muhabirleriyle bir araya geldi. Atalay, burada asgari ücret, vergi dilimleri ve çalışma hayatıyla ilgili gündemdeki konuları değerlendirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üyelerine ilişkin konuşan Atalay, Komisyon’nun 15 kişiden oluştuğunu belirterek, “Burada 5 işçi, 5 işveren ve 5 kişi de hükümet yetkilisi var. Hükümetten Çalışma Genel Müdürü, İşçi Sağlığı Genel Müdürü, TÜİK Temsilcisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcisi ve Ticaret Bakanlığı temsilcileri var. 5 tane de işveren temsilcisi var. Bizden de 5 arkadaşımız katılıyor” diye konuştu. “Asgari ücretin hedeflenen enflasyonla veya gerçekleşen enflasyonla belirlenmesi benim kafama yatmıyor” Atalay, kamuoyunda yer alan ve asgari ücretin hedeflenen enflasyon üzerinden mi yoksa gerçekleşen enflasyon üzerinden mi belirlenmesi gerektiği tartışmalarına ilişkin, “TÜİK’in verilerine ne kamuoyu ne de ben güveniyorum. Oradaki arkadaşlarımıza haksızlık yapmak istemiyorum. 2 binin üzerinde yetişmiş eleman var ama ben bu verileri markette pazarda hiç göremiyorum. Hiç kimse de hissetmiyor. Çıkıp etin fiyatı bu kadar, yumurtanın fiyatı bu kadar oldu diye konuşacak bir durumda değilim. Herkes neyin ne olduğunu yaşıyor. TÜİK’teki arkadaşlarımız da bunu yaşıyor fakat onların hesabıyla bizim hesabımız tutmuyor. O yüzden gerçekleşen enflasyonmuş, 2025 enflasyonuymuş, ikisi de benim kafama yatmıyor” açıklamasında bulundu. “Rakam açıklayacaksam adamları konu mankeni gibi oraya koymanın anlamı yok” Asgari ücret sürecini bizzat kendisinin yaşadığını belirten Atalay, “Bana diyorlar ki rakam açıkla. Komisyon Başkanı ve üyeleri burada. Onlar yazacaklar ve imzalayacaklar. Ramazan Bey de bunu getirecek ve Başkanlar Kurulu’na ileteceğiz. Aksi takdirde adamları konu mankeni gibi oraya koymanın anlamı yok. Komisyonda bir de gazeteci var, gazeteciye sorun bakın neler oluyor, nasıl oluyor diye. Onlar yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını açıklayacaklar, geçinemediklerini açıklayacaklar ve komisyon başkanına verecekler. Komisyon Başkanı Ramazan Ağar sembol olarak orada duruyor. Normalde 4 arkadaşımızın yazdıklarını ülkeyi yönetenlere götürecek” diye aktardı. “2024 yılında asgari ücret artmadı fakat enflasyon arttı” Asgari ücretin enflasyonu tetiklediğine ilişkin algıların olduğunu dile getiren Atalay, “Enflasyon için düşük asgari ücretin gerektiği söyleniyor. Asgari ücretin enflasyonla ilgili olmadığını özellikle 2024 yılında yaşadık ve gördük. Asgari ücret enflasyona sebep olmadığını siz de ben de ülkeyi yönetenler de gördü. Asgari ücret hiç artmadı ama enflasyon artmaya devam ediyor. Bu canlı bir örnek” dedi. “Vergi dilimlerinin iyileştirilmesi, asgari ücret komisyonumuzun çalışmalarına olumlu veya olumsuz etkilemez” Ücretlilerin gelir vergilerinde iyileştirme yapılması konusunda hükümetin çalışmalara başlayacağı iddialarına da yanıt veren Atalay, “Bu inşallah ete kemiğe bürünür ve böyle bir şey yaşanır. Vergiyle ilgili bir düzenlemeye bu ülkenin ve işçilerin ihtiyacı var. Bununla ilgili ne yapılıyorsa yapılsın ama bizim asgari ücret komisyonumuzun çalışmalarına olumlu veya olumsuz yansıyacağını düşünmüyorum. Ama bununla ilgili çalışmayı önce bir görelim. Asgari ücretliye bir katkı sağlar mı, çünkü vergi dışı asgari ücretliler buna bir bakalım, kestirip atmayalım” ifadelerine yer verdi. "İnsan gibi yaşayacak, nefes alacak bir ücret tespit edilmeli” Atalay, MÜSİAD’ın yüzde 25’lik asgari ücret önerisine ilişkin, “Bununla ilgili ne yüzde 25’i ne de yüzde 50’yi konuşurum. Burada geçinebileceğimiz, insan olmaya yakışır bir ücreti komisyonumuz önümüzdeki günlerde tespit etsin. Söylenmesi gereken şeyleri söylesinler sonra ben de TÜRK-İŞ Başkanı olarak gerekenleri söylerim. O dediklerine hiç kafam yatmıyor benim” tepkisini gösterdi. “Rakam açıklarsak işveren ve hükümetin elini güçlendiriyoruz” Atalay, neden bir rakam açıklamadığına ilişkin sorulan sorulara ise, “Biz rakam söylersek, hükümet ve işveren beraber oluyorlar ve ‘Türk-İŞ bir rakam açıkladı bunun altına inmez, istedikleri gibi hareket ediyorlar’ diyorlar. Bu şekilde onların elini güçlendiriyoruz. Onun için zamanı geldi mi rakam açıklarız fakat şu an rakam söylemenin bir anlamı yok. 5 aydır rakam konuşuyoruz bunun kime ne faydası var? Kiralara zamlar gelmeye devam ediyor. Hatta rakam açıklamadık diye bazı televizyonlar bizi tenkit ediyor. Şimdi ben burada bir rakam açıklarım ondan sonra hükümetin elini güçlendiririz” değerlendirmesinde bulundu. “3 kuruş için malını mülkünü alıp yurt dışına götürmenin bir manası yok” Türkiye’de asgari ücret seviyesini gerekçe göstererek fabrikalarını asgari ücretin daha düşük olduğu ülkelere taşıyanları da eleştiren Atalay, "Türkiye’nin belli firmaları sağa sola gitmeye devam ediyorlar. Gittikleri yerlerde 100 dolara, 150 dolara insanları çalıştırıyorlar. Orada köle pazarı var. Aynısını bu ülkede uygulayamazsınız. Türkiye’de köle pazarı dün de olmadı, bugün de olamaz, olmaması da gerekiyor. Bu ülkeden 3 kuruş için malını mülkünü alıp yurt dışına götürmenin bir manası yok" şeklinde konuştu.

TÜRK-İŞ'ten asgari ücret açıklaması Haber

TÜRK-İŞ'ten asgari ücret açıklaması

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 25. Çalışma Dönemi Altıncı Toplantısı konfederasyon genel merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunda ücretli çalışanların geçim ve şartlarının iyileştirilmesine, çalışma hayatında karşılaşılan sorunların duyurulmasına ve çözüm bulunmasına yönelik olarak temmuz ayından bu yana sürdürülen eylem programının değerlendirildiği belirtildi. Ankara'da 20 Ekim günü yurdun dört bir yanından gelen 150 bini aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Emek Buluşması' mitinginin bir dönüm noktası olduğu kaydedilen açıklamada, mitinge katılan üye sendika ve işçi sendikalarının bir dayanışma gösterdiği vurgulandı. Gelir ile vergide adaletin sağlanması ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi gerektiği ifade edilden açıklamada, “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vergide adaletin sağlanmasına yönelik olarak işçi konfederasyonları tarafından hazırlanan ortak görüşü desteklemektedir. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK genel başkanlarının TBMM'de grubu bulunan tüm siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanına 19 ve 20 Kasım tarihlerinde yapacakları ziyaretleri olumlu bulmakta, önerilen düzenlemelerin bir an önce uygulanmasını talep etmektedir” denildi. Asgari ücret konusunda başta IMF olmak üzere uluslararası örgütlerden sermaye kuruluşu temsilcilerine kadar birçok kişi ve kurumun tutar veya artış oranı açıkladığının altı çizilen açıklamada, “Burada bir algı operasyonu yürütülmekte ve enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği savunulmaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu bu yaklaşımı kabul etmemektedir. Kurul, asgari ücret konusunda bir rakam açıklamak yerine tespit yapılırken temel alınması gereken ilkelerin önemli olduğuna ve komisyon çalışmalarında ilkelerin savunulması gerektiğine işaret etmektedir. 2025 yılı için tespit edilecek asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde tespit edilmektedir” ifadelerine yer verildi. Açıklama, şöyle devam etti: “Mevcut sistemde 2024 yılında emekli aylığı başvurusunda bulunan işçilere 2025 yılında başvuru yapacaklara göre daha yüksek aylık bağlanacaktır. Bu durum hak kaybına yol açmakta, nitelikli işgücünün en verimli olduğu bir dönemde işten ayrılmasına ve dolayısıyla işgücü kaybına sebep olacaktır. Emekli aylıklarında yaşanacak bu hak kaybının önüne geçilmesi için acilen bir düzenleme yapılmalıdır.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.