SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tzob Genel Başkanı Şemsi Bayraktar

Söz Bursa - Tzob Genel Başkanı Şemsi Bayraktar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tzob Genel Başkanı Şemsi Bayraktar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TZOB Başkanı Bayraktar: "İran-İsrail savaşı gübre fiyatlarını artırdı" Haber

TZOB Başkanı Bayraktar: "İran-İsrail savaşı gübre fiyatlarını artırdı"

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayına ilişkin "Üretici-Market Fiyat Değişimi" ile "Aylık ve Yıllık Girdi Fiyatlarındaki Değişimleri" değerlendirdi. Bayraktar, üretici ile market arasındaki fiyat farklarına ve tarımsal üretimde kullanılan girdilerdeki artışlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Türkiye kimyasal gübre hammaddelerinin yüzde 90'ından fazlasını ithal ettiğinden dışarıya bağımlı bir ülkedir. Dolayısıyla gübre piyasaları hem dış piyasalara hem de dolar kuruna bağlı olarak değişmektedir. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail savaşı ülkemizdeki gübre fiyatlarını artırmıştır. Savaşın cereyan ettiği bölgedeki ülkeler gübre üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleridir. Sevkiyat yollarında meydana gelen kısıtlamalar o ülkelerden gübre veya gübre hammaddesi temin eden ülkelerdeki fiyatları artırmıştır. Türkiye'deki gübre piyasası da bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Bir ay önce 19 bin 635 lira olan ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 38,5 oranında artarak 27 bin 192 liraya yükselmiştir. Yine geçtiğimiz mayıs ayına göre DAP gübresinin fiyatı yüzde 12,9 oranında artarak 30 bin 521 liraya ulaşmıştır. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı yüzde 10,7 oranında artarak 19 bin 198 liraya, Amonyum Sülfat gübresinin fiyatı yüzde 6 oranında artarak 11 bin 768 liraya ve Amonyum Nitrat gübresinin fiyatı yüzde 3,1 oranında artarak 13 bin 294 liraya yükselmiştir. Bir önceki yıla göre ÜRE gübresinin fiyatı yüzde 99,4, DAP gübresinin fiyatı yüzde 48,8, 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı yüzde 42,7, Amonyum Nitrat gübresinin fiyatı yüzde 36 ve Amonyum Sülfat gübresinin fiyatı yüzde 34,7 oranında artmıştır. Gübrelere ek olarak bir diğer önemli tarımsal girdi olan mazotta da fiyat artışı meydana gelmiştir. Mazotun litre fiyatı aylık yüzde 6,2 yıllık ise yüzde 15,1 oranında artarak 49 lira 89 kuruşa yükselmiştir. Ayrıca yıllık olarak hayvancılıkta kullanılan süt yemi ve besi yemi fiyatları yüzde 30 oranında, elektrik fiyatları da yüzde 47 oranında artmıştır." "ÇİFTÇİLERİMİZİN DESTEKLENMESİ ÖNEMLİDİR" Önümüzdeki dönemde mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi sıcak iklim tahıllarının üst gübrelemeleri yapılacağını hatırlatan Bayraktar şunları kaydetti: "Önceden gübre temini yapamayan çiftçiler mecburen bu fiyatlarla gübre satın almak zorunda kalacaklar, birçoğu alamayacaktır. Nisan ayında yaşanan zirai don meyvelerde, ardından meydana gelen tarımsal kuraklık ise buğday ve arpa başta olmak üzere şimdilerde hasadı yapılan serin iklim tahıllarında önemli verim düşüklüklerine neden oldu. Bir de bunların üstüne mısır, ayçiçeği ve çeltik gibi ürünlerde gübre noksanlığından oluşacak verim düşüklüğü tarımsal üretimdeki zararı daha da büyütecektir. Başta gübre olmak üzere artan girdi fiyatlarıyla üretimde zorlanan çiftçilerimizin desteklenmesi önemlidir. Bu kapsamda 2025 yılı destekleri içinde yer alan temel desteklerin artırılması sağlanmalıdır." HAZİRAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİ Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 600 ile karpuzda görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar şunları dedi: "Karpuzdaki fiyat farkını yüzde 284 ile kuru soğan, yüzde 261,6 ile kabak, yüzde 225,5 ile nohut, yüzde 220,8 ile kuru fasulye takip etti. Karpuz 7 kat, kuru soğan 3,8 kat, kabak 3,6 kat, nohut 3,3 kat, kuru fasulye 3,2 kat fazlaya satıldı. Üreticide 2 lira olan karpuz markette 14 liraya,4 lira 63 kuruş olan kuru soğan 17 lira 78 kuruşa, 10 lira 38 kuruş olan kabak 37 lira 52 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 102 lira 73 kuruşa, 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 106 lira 80 kuruşa satıldı. Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün markette limon, üreticide ise kırmızı mercimek olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem üreticide karpuz oldu. Haziran ayında markette 38 ürünün 26'sında fiyat artışı, 12'sinde ise fiyat azalışı görüldü. Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 42 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 8,7 ile fındık (iç), yüzde 8,3 ile yeşil soğan, yüzde 7,2 ile antepfıstığı ve yüzde 7 ile pirinç takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 67,5 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 18 ile patates, yüzde 17,5 ile yumurta, yüzde 10,1 ile patlıcan ve yüzde 8 ile çilek izledi." ÜRETİCİ FİYATLARI Haziran ayında üreticide 30 ürünün 9'unda fiyat artışı olurken 14'ünde fiyat düşüşü görüldüğünü belirten Bayraktar, "7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 89,5 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 30,8 ile patates, yüzde 22,2 ile salatalık, yüzde 16,4 ile patlıcan, yüzde 15,3 ile domates izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 43,1 ile kırmızı mercimekte görüldü. Kırmızı mercimekteki fiyat artışını yüzde 20 ile maydanoz, yüzde 18,6 ile sivri biber, yüzde 5,9 ile limon izledi" ifadelerini kullandı. ÜRETİCİ FİYAT DEĞİŞİMİNİN NEDENLERİ Bayraktar şunlara dikkat çekti: "Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Maydanozda ürün arzındaki azalma fiyatları yükseltti. Sivri bibere olan talebin artması fiyatların yükselmesine sebep oldu. Zirai dondan etkilenen limonda, rekoltede beklenen düşüş fiyatları yükseltti. Salatalık, patlıcan, domates ve kabakta arzın artması fiyatların düşmesine neden oldu. Özellikle Adana başta olmak üzere bazı illerimizde yaşanan aşırı sıcaklıklar, üreticinin özenle yetiştirdiği sofralık domatesin değerini yitirmesine neden olmuştur. Bu durum, zaten düşük olan domates fiyatlarını daha da aşağı çekmektedir. Karpuzda ekim alanlarının ve arzın artmasının yanı sıra, talebin düşük seyretmesi başta Adana, Antalya ve Mersin olmak üzere ortalama 2 lira seviyelerinde olan fiyatların 1,5 liraya kadar gerilemesine neden olmuştur. Kuru soğan ve patates fiyatlarındaki düşüş; üretimdeki artışla birlikte yoğun bir talep olmamasından kaynaklandı."

Bayramda 3 milyon 350 bin kurbanlığın kesilmesi bekleniyor Haber

Bayramda 3 milyon 350 bin kurbanlığın kesilmesi bekleniyor

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kurban Bayramı öncesi kurbanlık fiyatları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bayraktar, Kurban Bayramı'nın dini ve kültürel anlamının yanı sıra ülke ekonomisi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Özellikle hayvancılık sektörü için bu dönem can suyu olmaktadır. Üreticilerimiz kurbanlık satışları sonrasında borçlarını kapatmaya, bir sonraki yılın planlamasını yapmaya çalışmaktadır. Kurban Bayramı için milyonlarca hayvan aylar öncesinden besiye alınmakta ve 4 gün gibi kısa bir sürede kesilmektedir. Beslenme amaçlı hayvan alımları, beslenen kurbanlıkların satışları için ödenen para, yem, veteriner hizmetleri, hayvanların satış merkezlerine nakilleri, satış yeri kiraları, kişisel masraflar, kasap kesim ücretleri ve derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet bu dönemde yapılmakta ve bütün bunlar da ekonomik anlamda büyük meblağlara ulaşmaktadır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak çeşitli illerde ziraat odalarımız aracılığıyla derlediğimiz kurbanlık fiyatlarını ve Kurban Bayramı'na yönelik beklentilerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyoruz" dedi. 3 MİLYON 350 BİN KURBANLIK HAYVANIN KESİLECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR Bu yıl yaklaşık 750 bin büyükbaş ve 2 milyon 600 bin küçükbaş olmak üzere toplam 3 milyon 350 bin kurbanlık hayvanın kesileceğini tahmin ettiğini aktaran Bayraktar, "Ancak bayrama yaklaştığımız bugünlerde üreticilerimiz satışların geçen yıllara göre daha yavaş seyrettiğini söylüyor. Temennimiz talebin canlanarak hem üreticimizin hem de kurban ibadetini yerine getirmek isteyen vatandaşlarımızın memnun olduğu bir Kurban Bayramı'nı daha idrak etmektir" diye konuştu. Ziraat odalarından alınan verilere göre Türkiye'de ortalama fiyatların hayvan başına büyükbaşta 80 bin ile 350 bin lira, küçükbaşta ise 13 bin lira ile 40 bin lira arasında değiştiğini belirten Bayraktar, "Canlı ağırlık fiyatının da kilogram başına büyükbaş hayvanlarda 250 lira ile 380 lira, küçükbaş hayvanlarda 230 lira ile 380 lira arasında olacağı tahmin ediyoruz. Ülke ortalamasına bakıldığında büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatının 300 lira 38 kuruş, küçükbaş canlı kilogram fiyatlarının ise 307 lira 52 kuruş olduğu görülüyor. Fiyatlar, geçen yıla göre büyükbaşta yüzde 21, küçükbaşta ise yüzde 25,9 oranında arttı. Ortalama fiyat kilogram başına büyükbaşta 248 lira 33 kuruştan 300 lira 38 kuruşa, küçükbaşta ise 244 lira 24 kuruştan 307 lira 52 kuruşa çıktı. Canlı kilogram olarak büyükbaş hayvan fiyatları, satışların en fazla olduğu üç büyük ilimizden İstanbul'un Avrupa yakasında 300 lira ile 380 lira, Anadolu yakasında 300 lira ile 350 lira, Ankara ve İzmir'de 280 lira ile 350 lira arasında değişiyor. Küçükbaş hayvan fiyatları ise canlı kilogram olarak İstanbul'un Avrupa yakasında 350 lira ile 380 lira, Anadolu yakasında 320 lira ile 370 lira, Ankara'da 280 lira ile 350 lira, İzmir'de 300 lira ile 370 lira arasında seyrediyor" ifadelerini kullandı. "2025 YILINDA KURBANLIK HAYVANLARA 147 MİLYAR LİRADAN FAZLA PARA ÖDENECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR" Ortalama 400 kilogram canlı ağırlığa sahip büyükbaş hayvanın canlı kilosunun 300,38 lira civarında satılacağı düşünüldüğünde bayram süresince kesilecek yaklaşık 750 bin büyükbaş hayvana ödenecek paranın 90 milyar 114 milyon lirayı bulacağını kaydeden Bayraktar, "Bir küçükbaş hayvanın ortalama 21 bin 900 liradan satılacağı tahminiyle kesilecek yaklaşık 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvana ödenecek paranın ise 56 milyar 940 milyon lira olacağı, toplamda halkımızın kesilecek yaklaşık 3 milyon 350 bin kurbanlık için 147 milyar liradan fazla para ödeyeceği tahmin ediliyor" açıklamasında bulundu. "EKONOMİYE KAZANDIRILACAK TAHMİNİ DERİ DEĞERİ 602,4 MİLYON LİRADIR" Standartlara uygun kesilmiş ve tuzlanmış yaş koyun derisinin adetinin yaklaşık 30 liraya satıldığını ifade eden Bayraktar, tahmini 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvan kesileceği hesap edildiğinde küçükbaş hayvanların derilerinin ekonomik değerinin yaklaşık 78 milyon lirayı bulacağını belirterek şöyle konuştu: "Ayrıca 400 kilogramlık bir sığırdan ortalama 30 kilogram deri çıkmaktadır. Standartlara uygun elde edilmiş, tuzlanmış sığır derisinin kilosunun yaklaşık 30 lira olduğu göz önüne alındığında kesilecek 750 bin büyükbaş hayvandan elde edilecek derinin değeri 675 milyon liraya ulaşacaktır. Standartlara uyulduğu takdirde kurbanlıklardan toplamda yaklaşık 753 milyon liralık deri geliri elde edilecektir. Fakat kurbanlıklar çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu kaybın yüzde 20'ler civarında olduğu ve toplam kaybın 150,6 milyon lirayı bulduğu tahmin edilmektedir. Buna göre kayıplar nedeniyle Kurban Bayramı'nda ekonomiye kazandırılacak tahmini deri değeri 602 milyon 400 bin lira civarında kalmaktadır. Ziraat odalarımızdan gelen bilgilere göre özellikle küçükbaş hayvan derilerini kimse almamakta, bu deriler mecburen çöpe atılmaktadır. Bu ülkemiz açısından önemli bir kayıptır. Yetkililerin bu konuya eğilmesi, ekonomik kaybın önüne geçecek tedbirleri almasını bekliyoruz."

TZOB Genel Başkanı, kuraklığın tarımsal üretim zararlarını yerinde inceledi Haber

TZOB Genel Başkanı, kuraklığın tarımsal üretim zararlarını yerinde inceledi

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın tarımsal üretimde yol açtığı zararları yerinde görmek amacıyla, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesi Kapaklı Mahallesi’nde kuraklıktan etkilenen, arpa ve mercimek tarlalarında incelemelerde bulundu. Şanlıurfa’nın yanı sıra Batman, Mardin, Şırnak ve Diyarbakır’ı kapsayan incelemelerde bulunan Bayraktar, "Bölgede kuraklık bitkisel üretimde verim kaybına sebebiyet verecek derecede" dedi. Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti: "Doğal afetler ülkemizi fevkalade olumsuz etkiliyor, doğal afetlerin sayısı son yıllarda giderek artıyor, 2014 yılında 400 civarında olan doğal afet sayısı 2024 yılına geldiğimizde bin 257 sayısına ulaştı. 2025 yılına da yine doğal afetlerle başladık, bu sayı giderek artıyor. Tabii üretimi açık fabrikada yapıyoruz zaman zaman kuraklık, don, dolu, hortum, aşırı yağışlar gibi doğal afetler tarımsal üretime çok fazla zarar veriyor. Nisan ayında. 65 ilimizde don felaketiyle karşı karşıya kaldık, 22 vilayeti gezme imkânım oldu ve maalesef meyve bahçelerimiz. Don nedeniyle yandı ve bahçelerimiz çok büyük zarar gördü, üreticilerimiz zarar gördü. Üzülerek ifade ediyorum, bu bölgede de kuraklık bitkisel üretimde verim kaybına sebebiyet verecek ve kalitemizin de bir miktar bazı ürünlerde düşeceğini görüyoruz." "NE ARPA KALMIŞ NE BUĞDAY KALMIŞ NE MERCİMEK KALMIŞ" Ekim başından nisan sonuna kadar yağış rejimine bakıldığında bu Güneydoğu Anadolu bölgesinin yeterli yağış almadığına değinen TZOB Başkanı Bayraktar, "Ekim’den, Nisan sonuna kadar ki mayıs ayı geldi, mayıs ayının da ortalarına geldik, yine bu bölge yeterli yağışı almadı. Güneydoğu Anadolu bölgesi, buğday üretiminin tek başına yüzde 20’sini gerçekleştiriyor, arpa üretiminin yüzde 15’ini gerçekleştiriyor, Güneydoğu Anadolu bölgesi mercimek üretiminin yüzde 80’ini tek başına gerçekleştiriyor, fakat bu kuraklık buğday, arpa ve mercimek üretiminde maalesef arzu ettiğimiz üretim rakamlarının altına düşmemize vesile olacak, bundan büyük üzüntü duyuyoruz. Yine bu ürünlerde hem verimlilikte hem kalitede düşme bekliyoruz. Şanlıurfa ilimizdeyiz, Şanlıurfa ilimizde bu ürünlerde yani buğday üretiminde arpa üretiminde ve mercimek üretiminde çok önemli üretim merkezlerimizden bir tanesi. Oda başkanlarımızdan aldığımız bilgilere göre, bugün bu sahada da görüyoruz, kuru alanda buğday üretiminde, mercimek üretiminde ve arpa üretiminde yüzde 100’lere varan zarar var. Yani ne arpa kalmış ne buğday kalmış ne mercimek kalmış. Bu ürünlerde bütün Güneydoğu'da ciddi manada zarar var ve tarlalarımız yanmış görünüyor" diye konuştu. "GENÇLERİMİZİ TARIMDA TUTAMIYORUZ" Üreticilerin bu zararla alakalı ve bu afetle alakalı da beklentileri olduğuna değinen Bayraktar, tarımda, nüfusun yaşlandığını kaydederek, "Tarımda nüfusumuz 59 geldi, seneye bu 60 olacak gençlerimizi tarımda tutamıyoruz. 18-32 yaş arası gençlerimiz bugün yüzde 5’ler mertebesinde. Gençleri tarımda tutmazsak bu ülkenin gıda güvenliğini sağlayamayız, bunu net olarak buradan ifade ediyorum. Bu afetler, Allah korusun birtakım göçlere neden olabilir, işte bu manada eğer bu bölgelerin göç vermesini istemiyorsak çiftçimize sahip çıkacağız. Bu afetlerde çiftçimiz devleti yanında görmek istiyor. Geçtiğimiz günlerde yönetim kurulu üyelerimizle beraber, Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığımız ziyaretlerde bu afetlerle ilgili bilgi verdik" ifadelerini kullandı.

Mart'ın şampiyonu kuru fasulye! Haber

Mart'ın şampiyonu kuru fasulye!

 TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mart ayında üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri oransal ve fiyatsal olarak değerlendirerek, gerçeği fotoğrafladı. Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede olduğunu belirten Bayraktar, "Fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti. Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı" dedi. Bayraktar, Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana olduğunu söyledi. MART'TA MARKETTE 39 ÜRÜNÜN 30’UNDA FİYAT ARTIŞI, 9’UNDA FİYAT AZALIŞI GÖRÜLDÜ Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon olduğunu belirten Şemsi Bayraktar, "Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi" dedi. Mart ayında üreticide 31 ürününün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldüğünü, 8 üründe ise fiyat değişimi olmadığını belirten Bayraktar, "Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti" diye konuştu. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında,geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin edildiğini ifade eden Bayraktar, yaşanan don, hasat süresinide geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandığını kaydederek, "Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyleseralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi. Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü" diye konuştu. Öte yandan geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttığını belirten TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı.Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.