SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ukrayna

Söz Bursa - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özgür Özel’den Avrupa’da sert çıkış: "İngiliz İşçi Partisi’nin Erdoğan’la dayanışması kabul edilemez!" Haber

Özgür Özel’den Avrupa’da sert çıkış: "İngiliz İşçi Partisi’nin Erdoğan’la dayanışması kabul edilemez!"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Sosyalist Parti Liderler Toplantısı'nda İngiltere'ye sitem ederek, "İngiliz İşçi Partisi bugün Erdoğan'la, Erdoğan'ın beklediğinin üzerinde bir dayanışma gösteriyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi. CHP lideri Özgür Özel, Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Sosyalist Parti Liderler Toplantısı'na katıldı. Özgür Özel bazı Avrupa liderlerine sitem ederek başladığı konuşmasında, "Sayın Başkan, sizin şahsınızda hem değerli Giacomo'ya ve Genel Sekreter Yardımcılarına teşekkür ediyorum. Her fırsatta yanımızda oldunuz. Bizimle birlikte Türkiye'de birkaç kez bulundunuz ve en üst düzeyde kurumsal desteği ilettiniz. Bunun için size teşekkür ediyorum. Ancak durum bütün sosyal demokrat, sosyalist ailemiz için böyle değil. Bu konudaki sıkıntıyı dile getirerek başlamak isterim. Parlamenterler düzeyinde konseyde çok önemli bir destek alıyoruz. Ancak iş, yürütme düzeyine geldiğinde bu noktada maalesef bizimle bir dayanışma göstermeye değerli kardeş partilerimizin iktidardaki liderleri, son derece çekingen davranıyorlar. Bu da Erdoğan'ın Türkiye'deki pozisyonunu güçlendiriyor" dedi. ÖZEL, ŞUNLARI SÖYLEDİ: "Aslında burada uzun uzun zamanınızı almak istemem. Ancak Türkiye'de Ekrem İmamoğlu, 16 milyonluk bir şehrin 3 kez üst üste seçilmiş bir başkanı hapistedir. Türkiye'de 3 büyükşehir belediye başkanı, Antalya, Adana ve İstanbul'un belediye başkanları hapistedir. 16 belediye başkanım, 102 siyaset arkadaşım hapistedir. 9 ay sonra ancak iddianame düzenlenmiş ve ilk dava tarihi 3 ay sonraya verilmiştir. 9 aydır Türkiye'de toplam 75 büyük miting yaptık. Bunların, çeşitli şehirlerde yaptığımız mitinglerden en kalabalığı 2.4 milyon, en az katılım olanı da 50 bin kişilik mitinglerdir. Toplam 75 büyük mitingle Erdoğan'a meydan okuyoruz. Türkiye'de büyük bir mücadele veriliyor. Son yerel seçimlerde nüfusun yüzde 65'ini, ekonominin yüzde 85'ini temsil eden belediyeleri kazandık ve ondan sonra ağır bir saldırı altındayız." "YENİ BİR RÜZGAR OLUŞTURACAK PARTİYİ BİR BAŞINA BIRAKIRSANIZ" Özel, "Türkiye gibi bir ülkede sol yüzde 38'e çıkmışken, 25 yıl sonra ilk kez Erdoğan'ı yenmişken, 47 yıl sonra ilk kez birinci parti olmuşken, Türkiye'deki büyük hak ihlallerine, büyük saldırıya Avrupa'daki dostlarımızın ne kadar dikkat kesildiğini, bunun ne kadar farkında olduğunu gerçekten merak ediyorum. Daha önce de birkaç kez söyledim. Elbette Avrupa'nın savunmayla ilgili, güvenlikle ilgili kaygılarını anlıyorum. Bu konuda Türkiye ne yapması gerekiyorsa bunu yürekten destekliyorum. Ancak bu otoriterlerin oluşturduğu sorunlara karşı, otoriter popülist liderlerin ya da salt otoriter liderlerin oluşturduğu sorunlara karşı çözümü, salt yerel otoriterlerle aramak değil bunun çözümü. Otoriterlerin oluşturduğu sorunlara karşı demokratik bir şekilde mücadele edilebilir ve otoriterlere karşı bir ittifak kurulacaksa bu ittifakın adı, demokrasi ittifakıdır. Bazı otoriterlere karşı mücadele ederken, başka otoriterleri desteklerseniz, bizim gibi şu anda dünyada en çok belediye başkanlığı olan sosyal demokrat partiyi, ülkesinde birinci parti olmuş ve ilk seçimde iktidara gelerek bütün Avrupa, bütün sol için yeni bir rüzgar oluşturacak bir partiyi bir başına bırakmış olursunuz. İlk başta söylediğim gibi PES'in (Avrupa Sosyalistler Partisi) yönetimi, tüm kademeleri müthiş bir dayanışma gösterdi. Ama sanki hepimiz adına, PES'in yönetimi en iyi dileklerini sunuyor, en büyük dayanışmayı gösteriyor. Ama PES bir çatı örgüt. PES'i oluşturan ülkeler, partiler bu dayanışmaya ne kadar önem veriyorlar, katkı sağlıyorlar? Bunu merak ediyorum" ifadelerini kullandı. "İNGİLİZ İŞÇİ PARTİSİ'NİN ERDOĞAN'LA DAYANIŞMASI KABUL EDİLEMEZ" Özel, İngiltere'ye yönelik sitemini tekrarlayarak, "Ayrıca bizim kardeş partiler olduğumuz gerçekliği var. İngiliz İşçi Partisi bugün Erdoğan'la, Erdoğan'ın beklediğinin üzerinde bir dayanışma gösteriyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu konuda her platformda bu tepkimi dile getiriyorum, dile getirmeye de devam edeceğim" şeklinde konuştu. Özel, "Otoriterlerin oluşturduğu sorunları otoriterlerle çözemezsiniz. Erdoğan'ın veya bir başka otoriter liderin size vaat ettiği, istikrar değildir. Bir ülkede demokrasi varsa o demokrasi size iyi istikrarlı, iyi ilişkiler vaat edebilir. Ülkede demokrasi yoksa, ülkede otokrasi varsa o size şimdilik çıkar ilişkisi vaat eder. Ama ilerleyen sürede yeni bir istikrarsızlığın kapısını aralar. Avrupa Birliği'nin sınırında demokratik bir Türkiye mi olacak ve o Türkiye'de sosyal demokratlar, kardeş partiniz mi iktidar olacak? Yoksa sınırınızda başarıya bu kadar yaklaşmışken kardeş partinizi bir otoriter ezdireceksiniz, o otoriter devam ettirecek ve siz onunla istikrarlı ilişkilerde bulunacaksınız? Bunun hesabını herkesin doğru yapması lazım" dedi. "UKRAYNA KONUSUNDA DA FİLİSTİN KONUSUNDA DA EN NET TAVRIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ" Özel, "Avrupa'nın güvenliği için demokratik ve güçlü bir Türkiye'ye, bu Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olmasına ve son 25 yılda Avrupa'nın yanı başında görülen korkulu rüyanın bitmesine ihtiyaç var. Ukrayna konusunda da Filistin konusunda da en net tavrımızı sürdürüyoruz. Filistin'in ne kadar yanındaysak, Ukrayna'nın da o kadar yanındayız. Yeni ortaya çıkan denklemler, ortaya çıkan ne olursa olsun hiçbirimiz bizi var edenin ne olduğunu, bizi buraya ne getirenin ne olduğunu unutmamalıyız. Bizi alnının teriyle geçinen işçiler, geleceğini bizde gören köylüler, ezilenler, sömürülenler, güvencesizler bu masanın başına onların hakkını koruyalım ve dünyadaki onların hakkını koruyan diğer partilerle ve liderlerle dayanışalım ve emek mücadelesini küresel olarak sürdürelim diye yolladılar. Bizi kendi ülkemizden buraya yolladılar ve diğer ülkelerin otoriterleri ile uzlaşalım ve çıkar ilişkileri kuralım diye yollamadılar. Hepinize çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

MSB'den Karadeniz'de İHA operasyonu açıklaması: F-16'lar vurarak düşürdü! Haber

MSB'den Karadeniz'de İHA operasyonu açıklaması: F-16'lar vurarak düşürdü!

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Karadeniz hava sahasından Türkiye'ye giriş yapan ve imha edilen İnsansız Hava Aracı hakkında "Yapılan değerlendirmeler neticesinde, hava sahası emniyetinin muhafazası ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla, kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" açıklamasında bulundu. Milli Savunma Bakanlığı haftalık basın bilgilendirme toplantısı, bakanlıkta bulunan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgilendirme Salonu'nda gerçekleştirildi. Basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme ilişkin gelişmeleri aktardı. Son bir haftada 6 PKK'lı terörist teslim oldu Türk Silahlı Kuvvetlerinin hem yurt içerisinde hem de sınır ötesinde Türkiye'nin güvenliği için durmaksızın çalışmaya devam ettiğini söyleyen ve bu kapsamda son bir haftada gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgilendirmede bulunan Tuğamiral Zeki Aktürk, "6 PKK'lı terörist teslim oldu. Operasyon bölgelerinde mayın ve el yapımı patlayıcı ile mağara, sığınak ve barınak tespit ve imha çalışmalarına devam edilmiştir. Kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin engellenmesi ve terörle mücadele etkinliğinin artırılması kapsamında sınır güvenliğinde alınan etkili ve modern teknolojiye dayalı tedbirlerle son bir hafta içerisinde. 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 192 şahıs yakalanmış, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 9 bin 683 oldu. Engellenen 2 bin 414 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 65 bin 277'ye ulaşmıştır. Yine, bu hafta içerisinde; Hakkâri ve Van hudut hatlarında yapılan arama-tarama faaliyetlerinde toplam 284 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir" diye konuştu. "İsrail'in; Suriye ve Lübnan'daki saldırıları ve bölgede izlediği yayılmacı politika bölgesel barış ve istikrarı tehdit etmeye devam etmektedir" İsrail'in izlediği politikayı değerlendiren ve bunun bölge için tehlike oluşturduğunu söyleyen Aktürk, "İsrail'in; Suriye ve Lübnan'daki saldırıları ve bölgede izlediği yayılmacı politika, Gazze'de sağlanan ateşkesi ihlal edici operasyonları ve insani yardım faaliyetlerini engelleyici tutumu, bölgesel barış ve istikrarı tehdit etmeye devam etmektedir. İsrail'in yürüttüğü bu politika, Birleşmiş Milletlerin itibarının ve uluslararası hukuka olan inancın, sadece bölge ülkeleri nezdinde değil, dünyada da sorgulanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ve güvenli şekilde ulaştırılması ve sivillerin acil ihtiyaçlarının karşılanması, geçtiğimiz hafta bölgede meydana gelen sel felaketi nedeniyle daha da elzem hâle gelmiştir. Uluslararası toplumun, İsrail'in hem saldırgan eylemlerine hem de insani yardımların bölgeye istenen düzeyde erişmesini geciktirici tutumuna karşı, yaptırım gücü olan bir irade ortaya koyarak adımlar atması gerektiğini vurguluyor, bu minvalde başlatılacak her türlü uluslararası girişime destek vereceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı. 7'nci T-70 helikopterinin 23 Aralık'ta Hava Kuvvetlerine teslim edilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha güçlü daha donanımlı ve daha hazırlıklı hâle getirilmesi için envantere yeni alımlar yapıldığını söyleyen ve son alımlara yönelik bilgilendirme yapan Aktürk, "Bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda; Lazer Arayıcı Başlıklı Uzun Menzilli Tanksavar (L-UMTAS) füze, Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-O), KARAOK Tanksavar Silah Sistemi, Modernize edilen M60T tankı ile Bayraktar TB-3 SİHA, muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanarak envantere alınmıştır. Genel Maksat Helikopteri projesi kapsamında 7'nci T-70 helikopterinin 23 Aralık'ta Hava Kuvvetlerimizin envanterine alınması planlanmaktadır. Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketimiz tarafından hafta içerisinde; çeşitli adet ve çapta silah ve mühimmatın teslimatı gerçekleştirilmiş, Savunma Sanayii Başkanlığımız ile ortak proje kapsamında ülkemizin ilk piyade tipi Modern Makineli Tüfeğinin (MMT) kalifikasyonu başarıyla tamamlanmıştır" ifadelerine yer verdi. Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk'ün basın bilgilendirme toplantısı sonrasında Millî Savunma Bakanlığı, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularıyla ilgili açıklamalarda bulundu. "İHA, F-16 UÇAKLARIMIZ TARAFINDAN TAKİP EDİLMİŞ, PROSEDÜRLERİN TAMAMLANMASINI MÜTEAKİP EN UYGUN YERDE KONTROLLÜ BİR MÜDAHALEYLE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR" Pazartesi günü Karadeniz'den Türkiye'ye girdiği ve uygun bir noktada düşürüldüğü açıklanan İnsansız Hava Aracı (İHA) hakkında detaylı açıklama yapan Milli Savunma Bakanlığı, "15 Aralık 2025 tarihinde, Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA tespit edilmesi üzerine, ilgili tüm birimlerimizce yürürlükteki mevzuat ve standart operasyonel prosedürler çerçevesinde tespit, teşhis ve takip süreci derhal başlatılmıştır. Süreç; söz konusu İHA'nın irtifa, sürat ve boyut olarak tespitinin güçlüğü ve düşük radar kesit alanına sahip olması nedeniyle tek bir sensör verisine dayanmaksızın radar, elektro-optik, elektronik harp ve erken ihbar sistemlerinden elde edilen çoklu verilerin karşılıklı doğrulaması esas alınarak yürütülmüştür. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, hava sahası emniyetinin muhafazası ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla, kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" açıklamasında bulundu. Hava sahasına ilişkin alınan tüm kararların, sivil hava trafiği dâhil olmak üzere hava sahası emniyetinin korunması, yerleşim alanlarına yönelik risklerin önlenmesi ve elde edilen verilerin bütüncül değerlendirilmesi esaslarına dayalı olarak, yüksek hassasiyetle verildiğine dikkat çeken Milli Savunma Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda uygulanan yöntem, yerleşim alanlarına yönelik riskleri bertaraf eden, sivil havacılık faaliyetlerinin emniyetini de önceleyen en ihtiyatlı ve güvenli yaklaşım olarak icra edilmiştir. Havada vurularak imha edilen İHA'nın, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağıldığı değerlendirilmektedir. Bu durum sahada tek parça veya bütünlük arz eden enkaz tespitini zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede, arama-tarama ve teknik inceleme faaliyetleri ilgili birimlerce titizlikle sürdürülmekte olup, doğrulama süreçleri tamamlanmadan olay hakkında yapılan spekülatif değerlendirme ve dezenformasyon içerikli iddialara itibar edilmemesi önem arz etmektedir. Hava sahamızın kontrolü; radar, erken ihbar, elektronik harp ve önleme unsurlarını kapsayan, katmanlı ve entegre bir mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmaktadır. Hava savunma sistemlerinden beklenen; hava sahasına giren unsurların tespiti, teşhisi, takibi ve imhasıdır. Bahse konu İHA ile ilgili süreç başarıyla yönetilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Hava savunma sistemimizin zaafiyet içinde olduğu yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Elde edilen tecrübeler ışığında tespit, teşhis ve reaksiyon süreçleri düzenli olarak gözden geçirilmekte, operasyonel prosedürler ve teknik kabiliyetler sürekli olarak geliştirilmektedir." Ukrayna ve Rusya uyarıldı Gerçekleşen sürecin ardından Rusya ve Ukrayna ile iletişime geçildiğini açıklayan Bakanlık, "Tüm bunlara ilave olarak; Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş dolayısıyla Karadeniz'in güvenliğine yönelik bu tür olumsuzluklar konusunda her iki tarafın da daha dikkatli olmaları hususunda muhataplarımız ikaz edilmiştir" açıklamasında bulundu.

Başkan Çavuşoğlu: "Kadına yönelik şiddet dünyanın ortak meselesidir" Haber

Başkan Çavuşoğlu: "Kadına yönelik şiddet dünyanın ortak meselesidir"

Kadına yönelik şiddet tüm dünyanın ortak meselesi ve evrensel bir mücadele olduğunu belirten AK Parti Bursa Kadın Kolları Başkanı İmren Çavuşoğlu, kadına yönelik şiddetle mücadelenin zihniyet mücadelesi olduğunu söyledi. AK Parti Bursa İl Başkanlığı, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü' çerçevesinde kadın üyeler ve vatandaşlarla bir araya geldi. AK Parti Bursa Kadın Kolları Başkanı İmren Çavuşoğlu, yaptığı basın açıklamasında kadına yönelik şiddetin asla ve asla kabul edilemez bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Çavuşoğlu yaptığı konuşmada şu cümlelere yer verdi: "25 Kasım, kadına yönelik şiddete karşı yükselen kararlılığımızı, dayanışmamızı ve sorumluluk anlayışımızı simgeleyen bir gündür. Ancak biz bu mücadeleyi sadece bir günle sınırlamıyoruz. Biz bu davayı, kadının izzetini, çocuklarımızın geleceğini, ailenin onurunu, milletimizin dirliğini koruma davası olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddet, kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, hangi gerekçeye sığınılırsa sığınılsın, asla ve asla kabul edilemez bir insanlık suçudur. Bugün Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele, bir iyi niyet beyanından ibaret değildir, bilakis AK Parti iktidarlarının tam 23 yıldır adım adım inşa ettiği bir devlet politikasıdır. 2002 seçim beyannamemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleyi açıkça ortaya koyarak bu alanda kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Aradan geçen 23 yılda hukuki altyapıyı güçlendirdik, cezai yaptırımları artırdık, koruyucu ve önleyici mekanizmaları yaygınlaştırdık. Hukuki çerçeveye baktığımızda, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, bizim dönemimizde çıkarılmış, kadına yönelik şiddetle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Avrupa'nın pek çok ülkesinde koruma kararları için haftalarca beklenirken, Türkiye'de 6284 sayesinde, elektronik kelepçe, uzaklaştırma tedbirlerinin yanı sıra barınma, psiko-sosyal destek gibi mekanizmalar derhal devreye sokulabilmektedir. Elbette hiçbir kanun, tek başına toplumsal bir sorunu sihirli değnekle çözemeyecektir. Ancak AK Parti iktidarları, 'kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki, kurumsal ve fiilî korumayı en üst seviyeye çıkaran iktidar' olarak tarihe geçmiştir. Bugün elimizde sadece kanunlar değil, aynı zamanda güçlü bir strateji ve koordinasyon yapısı vardır. 25 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe giren "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, devletin en üst makamından "Bu ülkede kadına yönelik şiddete sıfır tolerans" beyanının yazılı bir belgesidir." On İkinci Kalkınma Planı'nda, kadınların güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele, planın ana eksenlerinden biri hâline getirildiğini belirten Çavuşoğlu, "Böylece kadının eğitime, istihdama, karar alma mekanizmalarına katılımı, her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, devletin kalkınma vizyonunun vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir. Kurumsal tarafta da çok net bir tablo vardır. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurularak daha etkin ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturulmuştur. AK Parti döneminde kadına yönelik şiddetle mücadele, kanunlardan kalkınma planına, Cumhurbaşkanlığı genelgelerinden koordinasyon kurullarına kadar bütünüyle kurumsallaşmış ve bütüncül bir devlet politikası hâline gelmiştir. Ancak biz sadece kâğıt üzerinde düzenleme yapan bir siyasi hareket değiliz. Biz sahaya inen, sonuç üreten bir siyasi hareketiz. KADES bunun en somut örneklerinden biridir. Kadınların hayatına doğrudan dokunan bir güvenlik zırhıdır. 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş, ihbarlar tek tuşla alınmış, kolluk birimlerimiz olay yerlerine ortalama 6 dakika kadar kısa bir sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir. ŞÖNİM ve kadın konukevleri de bu mücadelenin omurgasıdır. Ülke genelinde, ŞÖNİM'ler 24 saat, başvuran her kadına barınma, rehberlik, psiko-sosyal destek, hukuki yönlendirme ve izleme-takip hizmetleri sunmakta, kadın konukevleri ve ilk kabul birimleriyle birlikte, şiddet mağduru kadınlara ve beraberindeki çocuklara güvenli bir sığınak olmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadele merkezleri, sosyal hizmet merkezleri, aile destek merkezleri, il ve ilçe düzeyindeki kadın irtibat noktalarıyla mahalle mahalle, sokak sokak yaygınlaştırılmıştır" dedi. "BU PLAN, KADINLARIN GÜVENLİĞİ İÇİN KURUMSAL KAPASİTEYİ DERİNLEŞTİRİRKEN TOPLUMSAL KATILIMI DA GÜÇLENDİREN BİR VİZYONLA TASARLANMIŞTIR" Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) çerçevesinde 208 bin 525 hanede kadına yönelik şiddetle mücadele hakkında yüz yüze bilgilendirme görüşmeleri yapıldığını belirten Çavuşoğlu, "Ayrıca ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattı üzerinden yapılan her başvuruda uzman ekipler tarafından, risk altındaki kadınlara anlık ve bütüncül destek sağlanmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede en kritik aşama olan "veriye dayalı politika üretimi" için bu yıl yeni bir döneme giriyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak olan 2026-2030 dönemini kapsayan 5. Ulusal Eylem Planı, dijital şiddet, risk analizi, erken uyarı sistemleri ve izlenebilir politikalara odaklanan çok boyutlu bir çerçeve sunmaktadır. Bu plan, kadınların güvenliği için kurumsal kapasiteyi derinleştirirken toplumsal katılımı da güçlendiren bir vizyonla tasarlanmıştır. AK Parti olarak diyoruz ki, bu kurumsal yapıyı, bu istatistikleri, bu sahadaki emeği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tam 23 yılda ilmek ilmek ördük. AK Parti Kadın Kolları olarak bu mücadelenin sahadaki en güçlü paydaşıyız. 81 ilde, 922 ilçede, milyonlarca kadına ulaşan yapımızla, hem farkındalık çalışmalarını yürütüyor hem de risk altındaki kadınlara destek olabilecek tüm mekanizmaların doğru şekilde işletilmesi için durmadan çalışıyoruz. Kadınların sesi olmak, ihtiyaçlarını devletimizin ilgili kurumlarına iletmek, politika üretmek ve çözüm mekanizmalarının güçlenmesine katkı sunmak en temel sorumluluğumuzdur. Bu doğrultuda Kadın Kolları olarak KADEM ile yaptığımız iş birliği kapsamında iki ayrı başlıkta "Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları" ile "İki İnsan" eğitim programlarını 81 ilde başlatıyoruz" diye konuştu. Kadınların her alanda güçlendirilmesi, şiddetle mücadelenin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu nedenle bir yandan koruma mekanizmalarını güçlendirirken bir yandan da kadınların ekonomik, sosyal ve toplumsal hayatta daha görünür ve güçlü olmasını sağlayacak politikalar üretmeye devam ediyoruz. Bu bilinçle, kadın istihdamını artıracak, girişimcilik fırsatlarını güçlendirecek, eğitim ve mesleki gelişim imkânlarını yaygınlaştıracak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. Bugün kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36,6 seviyesine ulaştı, üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki oranı ise yüzde 20'yi aştı. Parlamentoda kadın milletvekili oranı yüzde 20'lere, kadın girişimcilerin oranı ise yüzde 18'lere ulaştı. Bu rakamlar, kadınların sadece aile ve özel hayatlarında değil, toplumsal karar alma süreçlerinde, iş dünyasında ve kamusal alanda da giderek daha güçlü bir şekilde var olduklarını göstermektedir. Kadına yönelik şiddet tüm dünyanın ortak meselesidir. Bu nedenle mücadelemiz evrensel bir mücadeledir. Bu çerçevede özellikle şunu vurgulamak isterim ki, Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna başta olmak üzere kadın ve çocuklara yönelik her türlü saldırıyı lanetliyor, dünyanın neresinde olursa olsun kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddete karşı uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün bu mücadele aynı zamanda bir zihniyet mücadelesidir. Kadın ve erkeğin her alanda birbirini tamamladığı bilinciyle buradan erkeklere de sesleniyoruz. Evinizde, iş yerinizde, sokakta, sosyal medyada, kadına yönelik sözlü, psikolojik, ekonomik, dijital ve fiziksel şiddete karşı ses çıkarın. Susan değil, duran değil, "dur" diyen olun. Bu mücadelede en büyük pay şüphesiz ki erkeklerindir. AK Parti Kadın Kolları olarak inancımızın, kültürümüzün ve medeniyetimizin asla kabul etmediği kadına yönelik şiddeti siyaset üstü bir mesele olarak değerlendiriyor, açık ve net bir şekilde reddediyoruz" dedi.

Osmangazi’de veteran sporcular final için ter döktü Haber

Osmangazi’de veteran sporcular final için ter döktü

Osmangazi Belediyesi’nin destekleriyle Bursa Veteran Masa Tenisçileri Spor Kulübü tarafından düzenlenen 12’nci Ulusal Bursa Veteran Masa Tenisi Turnuvası, heyecanlı karşılaşmaların ardından sona erdi. Osmangazi Belediyesi, yıllarını masa tenisine adamış veteran sporcuları dostluk ve rekabetin bir arada yaşandığı 12’nci Ulusal Bursa Veteran Masa Tenisi Turnuvası’nda ağırladı. Dikkaldırım Spor Salonu’nda düzenlenen turnuvaya, Türkiye’nin 36 ilinden gelen oyuncuların yanı sıra Ukrayna, Bulgaristan, Fransa, Suriye, Irak, Kıbrıs ve Rusya’dan oyuncular da katılım sağladı. Tekler ve çiftler kategorilerinde mücadele eden sporcular, hem fiziksel dayanıklılıkları hem de teknik becerileri ile masa tenisine olan tutkularını bir kez daha kanıtladı. 70 yaşın üzerinde sporcuların istekli ve azimli görüntüleri dikkat çekerken, sporcular da turnuvada yer almaktan ötürü duydukları mutluluğu paylaştı. "75 YAŞIN ÜZERİNDE AĞABEYLERİMİZİN KATILDIĞI BİR TURNUVAYI YAŞIYORUZ" Turnuvaya ilişkin düşüncelerini paylaşan Bursa Veteran Masa Tenisi Spor Kulübü Yöneticisi Hüseyin Ceylan, müsabakalarda rekabet düzeyinin yükseldiğini vurguladı. Toplam 250 sporcunun ter döktüğünü ifade eden Ceylan, "Zamanında milli takımlarda oynamış, şimdi veteran olmuş 70 hatta 75 yaşın üzerindeki ağabeylerimizin katıldığı bir turnuva yaşıyoruz. Bu, gerçekten geleneksel hale gelen özel bir organizasyon. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın olmak üzere turnuvanın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz" dedi. "80 YAŞINA KADAR OYNAYABİLİYORSUNUZ" Türkiye’nin dört bir yanından gelen masa tenisi tutkunları, Bursa’da sporun birleştirici gücü etrafında buluşarak hem rekabetin hem dostluğun en güzel örneklerini sergiledi. Ankara’dan gelen 58 yaşındaki veteran sporcu Yeşim Cindemir, her yıl büyük bir heyecanla turnuvaya katıldığını söyleyen, "Bursa’nın güzelliklerini keşfediyor, aynı zamanda sporun keyfini doyasıya yaşıyoruz. Maçlar çekişmeli geçse de dostluk her zaman ön planda. Sahada rakibiz ama turnuva bitiminde yine kucaklaşıyoruz. Bu organizasyonlar, belirli yaş gruplarına hitap ediyor. 80 yaşına kadar masa tenisi oynayabiliyorsunuz" diye konuştu. İstanbul’dan gelen 63 yaşındaki sporcu Serpil Pınar, Bursa’da son derece sıcak bir şekilde karşılandıklarını belirterek masa tenisi sayesinde yeni dostluklar kurmanın mutluluğunu paylaştı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen 58 yaşındaki veteran sporcu Değer Baysal ve İstanbul’dan katılan 46 yaşındaki sporcu Burcu Başaran da organizasyona övgüler yağdırdı. "MASA TENİSİ ZİHNİ DAİMA CANLI TUTAN BİR BRANŞ" Yaşları 70’i aşmasına rağmen masa tenisinin heyecanını ilk günkü gibi yaşayan veteran sporcular Yalçın Kalay ve Halit İbar, azimleriyle gençlere adeta taş çıkartıyor. Sporun sağlığa olan katkılarına değinen deneyimli sporcular, masa tenisinin hem fiziksel hem zihinsel açıdan son derece faydalı olduğunun altını çizdi. Masa tenisi masası etrafında finaller için karşı karşıya gelen ikili, branşta yaş faktörünün olmadığını, masa tenisi sporunun her yaşta yapılabileceğini dile getirdi. Oyun oynanırken sarf edilen efor ile birlikte vücudun her bir noktasının çalıştığını dile getiren veteran sporcular, "Masa tenisi, vücudun her noktasını çalıştıran, refleksleri geliştiren ve zihni daima canlı tutan bir branş. Bizler için hem spor hem de yaşam enerjisi kaynağı. Bu yüzden her yaşta insana masa tenisini gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz" ifadelerini kıllandılar. Sporun ve dostluğun pekiştirilmesine katkı sağlayan turnuva, heyecan dolu karşılaşmaların ardından düzenlenen ödül töreni ile son buldu.

NATO'nun Ukrayna'ya 'Patriot' hazırlığı sürüyor... Haber

NATO'nun Ukrayna'ya 'Patriot' hazırlığı sürüyor...

NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı General Alexus G. Grynkewich, Ukrayna'ya Patriot hava savunma sistemlerinin sevkiyatı için hazırlıkların sürdüğünü belirterek, "Patriot sistemleri konusunda Almanlarla çok yakın çalışıyoruz ve bana verilen talimat, süreci mümkün olan en hızlı şekilde tamamlamak" dedi. NATO'daki en üst düzey askeri yetkili olan Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı (SACEUR) General Alexus G. Grynkewich, Almanya'nın Wiesbaden kentinde düzenlenen LandEuro 2025 konferansında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Burada Ukrayna'ya Patriot sistemlerinin sevkiyatının durumuna ilişkin bir soru alan General Grynkewich, "Operasyonel güvenlik nedeniyle çok fazla detaya girmeyeceğim, zira Ruslara ya da başkalarına transfer ettiğimiz silahların tam sayısı veya bu transferlerin ne zaman gerçekleşeceğini açıklayamam. Ancak söyleyebileceğim şey, hazırlıkların sürdüğüdür. Patriot sistemleri konusunda Almanlarla çok yakın çalışıyoruz ve bana verilen talimat, süreci mümkün olan en hızlı şekilde tamamlamak. Biz de bunu yapıyoruz. Ayrıca başka kabiliyetlere ve ihtiyaçlara da bakıyoruz ve siyasi liderliğe sunulmak üzere teklifler üzerinde çalışıyoruz" dedi. "SÜRECİ EN HIZLI ŞEKİLDE YÜRÜTECEĞİZ" ABD'nin Patriot sistemlerinin Ukrayna'ya sevki konusunda diğer ülkeleri nasıl ikna edeceğine ilişkin bir soruya cevabında Grynkewich, "Hava savunması, modern harp sahasında büyük önem taşıyor ve Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik son saldırılarının ölçeği düşünüldüğünde, bu konu hem bizim hem ABD Dışişleri Bakanı hem de ABD Başkanı için kilit odak noktası. Bu hedefe ulaşmak için herkesi bir araya getirmeyi ve mevcut imkanların neler olduğunu değerlendirmeyi planlıyorum. Bu süreç, Ukrayna'ya gönderilecek sistemlerin sıralanmasıyla bağlantılı olacak" diye konuştu. Avrupa'da halihazırda bulunan kabiliyetlerin, üretim hattından yeni çıkacak sistemlerden daha hızlı sevk edilebileceğini söyleyen General Alexus G. Grynkewich, "Şu an kesin sayılarının ne olacağını söyleyemem ama bana verilen talimat, Ukrayna'nın kendini savunabilmesi için ihtiyaç duyduğu sistemleri oraya ulaştırmak. Bu konuda çok daha fazla gelişme olacak ve süreci en hızlı şekilde yürüteceğiz. Yoğun bir koordinasyon ve çalışma var ama belirttiğim gibi, Patriot sistemlerine dair ilk kapasite sevkiyatı için hazırlık aşamasına çoktan geçtik" ifadelerini kullandı.

Kremlin: "Trump’ın açıklamaları çok ciddi, analiz için zamana ihtiyacımız var" Haber

Kremlin: "Trump’ın açıklamaları çok ciddi, analiz için zamana ihtiyacımız var"

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya'ya yönelik son açıklamalarının ciddi olduğunu ve analiz için zamana ihtiyaç duyduklarını söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik son açıklamalarını değerlendirdi. Kremlin Sözcüsü Peskov, "ABD Başkanı'nın açıklamaları çok ciddi. Bazıları Devlet Başkanı Putin'e özel olarak hitap ediyor. Washington'da konuşulanları analiz etmek için kesinlikle zamana ihtiyacımız var. Başkan Putin gerekli gördüğünde mutlaka yorum yapacaktır" ifadelerini kullandı. Ukrayna'ya yeni silah sevkiyatına yönelik değerlendirmesi sorulan Peskov, "Washington'da, NATO ülkelerinde ve doğrudan Brüksel'de alınan kararlar, Ukrayna tarafından barış sinyali olarak değil, savaşa devam sinyali olarak algılanıyor" dedi. Peskov, Rusya'nın Ukrayna ile doğrudan müzakereleri sürdürmeye hazır olduğunu ve bir sonraki müzakerelerin ne zaman yapılacağına dair Kiev'den bir sinyal beklediğini yineledi. Trump'ın açıklamaları ABD Başkanı Donald Trump son zamanlarda Rusya lideri Vladimir Putin'e karşı hayal kırıklığı duyduğunu tekrarlarken, dün Ukrayna'ya yeni silah teslimatları yapılacağını açıklamıştı. Trump ayrıca Rusya'nın 50 gün içinde Ukrayna konusunda barış anlaşmasına varmaması halinde Rusya'ya uygulanan gümrük vergilerini yüzde 100 artıracağını belirtmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.