SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uludağ

Söz Bursa - Uludağ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uludağ haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bozbey'den Bursa'ya su krizi uyarısı: Yağışlar son 52 yılın en düşüğünde, Uludağ kar örtüsü %50 azaldı Haber

Bozbey'den Bursa'ya su krizi uyarısı: Yağışlar son 52 yılın en düşüğünde, Uludağ kar örtüsü %50 azaldı

Yağışların son 52 yılın en düşük seviyesine gerilediğine ve Uludağ’daki kar örtüsünün son 10 yılda yüzde 50’ye varan oranda azaldığına dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeniden susuzluk yaşamaması adına tüm vatandaşları suyu tasarruflu kullanmaya davet etti. Ağırlıklı olarak insan eliyle ortaya çıkan ve tüm dünyada gün geçtikçe etkisini daha fazla hissettiren iklim krizi, günlük yaşamı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Dünyanın bir kısmı yağışların olmaması sebebiyle susuzlukla mücadele ederken, bir kısmı ise aşırı yağışların getirdiği felaketlerle uğraşıyor. YAĞIŞLAR, SON 52 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 1 Ekim 2024 - 30 Eylül 2025 dönemini kapsayan ‘2025 Su Yılı Raporu’na göre, metrekareye düşen ortalama yağış miktarı 422,5 mm oldu ve uzun yıllar ortalamasının yüzde 26 altında kaldı. Bu değer son 52 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. BURSA’NIN ‘SU SİGORTASI’ ULUDAĞ Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verileri yaşanan krizi gözler önüne seriyor. Bursa’nın en önemli su kaynağı ve ‘su sigortası’ olarak kabul edilen Uludağ, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini en sert şekilde hisseden bölgelerin başında geliyor. Artan sıcaklıklar ve düzensizleşen yağış rejimi, son 10 yılda dağdaki kar örtüsünün yüzde 50'ye varan oranlarda azalmasına neden oldu. 2015 yılında 266 gün boyunca karla kaplı olan ve 187 santimetre kalınlığa ulaşan zirve, 2024 yılında sadece 100 gün kar tutabilirken; maksimum kalınlık 93 santimetreye kadar geriledi. 2025’in ilk altı ayında kar kalınlığı anlık olarak 131 santimetreye ulaşsa da, artan sıcaklıklar nedeniyle erime hızı endişe verici boyutlara ulaştı. SON 50 SENEDE ULUDAĞ’DA SICAKLIK 3 DERECE ARTTI 1970-2024 yılları arasındaki son 55 yıllık periyot incelendiğinde, Bursa merkezde ortalama sıcaklıkların 2 derece, Uludağ’ın zirvesinde ise 3 derece arttığı görülüyor. Bu durum, buharlaşmayı şiddetlendirerek yağışların yeraltı sularını beslemeden atmosfere karışmasına neden oluyor. Zirvedeki yağış miktarının ortalamanın 30 milimetre altına düşmesi ve Uludağ'daki erimenin, kentin su güvenliğini doğrudan tehdit ettiği görülüyor. Yağış rejimindeki düzensizleşme ve artan sıcaklıklar ise su teminini zorlaştırıyor. “HALKIMIZI BİR KEZ DAHA TASARRUFA DAVET EDİYORUM” Doğancı ve Nilüfer barajlarını ziyaret ederek son durum hakkında bilgi veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçtiğimiz aylarda yağışların azalması sonucu kentte bir süre su kesintisi yapmak zorunda kaldıklarını hatırlattı. Gerekli tedbirlerin alınması sayesinde daha vahim bir tabloyla karşılaşılmadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa artık su şehri değil. Bursalılara bugüne kadar su tasarrufu konusunda gösterdikleri hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum. Bu sayede su tüketiminde önemli bir düşüş yaşandı. Ancak bunun da yeterli olmadığını biliyoruz. Su sorunu yaşadığımız süreçleri elbette atlatacağız. Bu dönemi atlatmak ve tekrar susuz kalmamak için halkımızı bir kez daha tasarrufa davet ediyorum. Suya sahip çıkmalıyız. Suyu tasarruflu kullanmalıyız. Sürdürülebilir su anlayışını Bursa’ya yerleştirmeliyiz. Bu konuda halkımızın desteği önemli” dedi. “ARTIK ŞİKAYET ZAMANI DEĞİL, ÇÖZÜM ZAMANI” Bursa’daki su kaynaklarının ana damarının Uludağ olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, Uludağ’a kar yağdığında barajların suyla dolduğunu ve kente aktarıldığını söyledi. Uludağ’da 2015 yılında 2 metreye yakın kar yağarken, 2024 yılında bu oranın yüzde 50 azaldığını dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, “Son 52 yılın en düşük yağmur yağdığı yıldayız. Aralık ayının ortasına gelmemize rağmen hala yeterli yağmur alamadık. Uludağ’a da yeterli kar yağmadı. Son 10 yılda su miktarında da yüzde 30 civarında bir düşüş oldu. Dünya yaklaşık 20 senedir iklim krizini konuşuyor ve gerekli tedbirleri alarak süreci yönetiyor. Ancak Bursa’da dikkate alınmamış. Bu yüzden bugünleri yaşıyoruz. Artık şikayet zamanı değil, çözüm zamanıdır. Bizler Bursa’nın gelecekte su sorunu yaşamaması için çözüm üreten, bilim insanların verilerini dikkate alan bir yönetim anlayışını sergiliyoruz” diye konuştu. “ÇINARCIK ARITMA TESİSİNİ YAKIN ZAMANDA DEVREYE ALACAĞIZ” Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından üretilen çözümler sayesinde Çınarcık Barajı bypass hattını hayata geçirdiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Günlük ortalama 100 bin metreküp suyu, Çınarcık Barajı’ndan alarak Bursalılarla buluşturduk. Çınarcık Barajı’nın arıtma tesisini de yakın zaman içerisinde devreye alacağız. Böylece biraz daha nefes alacağız. Diğer alanlardaki çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Bize hem göletler konusunda hem de diğer alanlarda yaptığımız çalışmalarda destek veren DSİ Bölge Müdürlüğü’ne, bize önemli katkıları olan Valimiz Erol Ayyıldız’a da teşekkür ediyorum” dedi.

Bilimsel verilerle şok eden gerçek: Bursa Ovası her yıl yaklaşık 6 santimetre çöküyor! Haber

Bilimsel verilerle şok eden gerçek: Bursa Ovası her yıl yaklaşık 6 santimetre çöküyor!

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Avrupa Uzay Ajansı'nın Sentinel uydularından elde edilen verilerle yapılan çalışmada, Bursa Ovası'nda her yıl yaklaşık 6 santimetrelik düşey çökme yaşandığını açıkladı. Konya Ovası'nda da benzer çökmelerin olduğunu ifade eden Kutoğlu, bu hareketin yıllara yayılması halinde ciddi yapısal riskler doğurabileceği uyarısında bulunarak, kent planlamasında mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Avrupa Uzay Ajansı'na ait Sentinel uydularının yeryüzündeki hareketleri sürekli izleme imkânı sağladığını belirten Prof. Dr. Kutoğlu, bu verilerin İngiltere'deki Leeds Üniversitesi Deprem ve Volkan Araştırmaları Merkezi tarafından ön işlemden geçirildiğini söyledi. Kutoğlu, elde edilen verilerin akademisyenlerin erişimine açıldığını ifade ederek çalışmanın detaylarını şu sözlerle anlattı: "Avrupa Uzay Ajansı'nın Sentinel isimli uyduları tekrarlı bir şekilde dünyayı sürekli dolaşarak yer hareketlerini izleme imkanı tanıyor. Bu veriler İngiltere'deki Leeds Üniversitesi Deprem ve Volkan Araştırmaları Merkezi tarafından ön işlendikten sonra akademisyenlerin, kullanıcıların erişebileceği şekilde servis ediliyor. Biz bu verileri indirip değerlendirdiğimiz zaman iki tane büyük kentimizde özellikle Konya ve Bursa bölgelerinde ciddi düşey deformasyonların varlığını keşfettik." "BURSA OVASI YILDA YAKLAŞIK 6 SANTİMETRE ÇÖKÜYOR" Bursa'daki durumun özellikle dikkat çekici olduğunu vurgulayan Kutoğlu, Bursa ve Konya'nın benzer jeolojik özellikler taşıdığına işaret ederek şunları söyledi: "İkisi de faylarla sınırlandırılmış. Ama aynı zamanda da çok geniş ova alanlarına sahip ve yer altı sularından faydalanılan bölgeler. Bu sular vasıtasıyla ve tarımın yapıldığı bölgelerde kuyular aracılığıyla yoğun yer altı suyu kullanımı söz konusu. Buralarda çok önemli yüzey deformasyonları ortaya çıktı. Ekranda gördüğünüz Bursa Ovası'nı görmektesiniz. Bu mavi bölgeler, kırmızı bölgeleri ayıran bu mavi hatlar fay hatlarını temsil ediyor. Burada baktığımız zaman Bursa Ovası'nda şu iki bölgede kırmızılık görüyoruz. Bunlar düşey harekete işaret ediyorlar ve yıllık olarak yaklaşık 6 cm civarında Bursa Ovası'nın bir çökmesi, oturması söz konusu." Bu sürecin devam ettiğine dikkat çeken Kutoğlu, "Bu yıllara sari olarak devam ediyor. Yani bu 6 cm, 10 sene sonra 60 cm'ye bu şekilde devam ettiği takdirde ulaşmış olacak. Bu tabii hem yeraltı su durumunun azalması hem de bölgedeki fay hareketlerinin tetiklemiş olduğu bir durum ve dikkate alınması gereken, kent planlamasında mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bir husus" dedi. "ULUDAĞ YILDA YAKLAŞIK 2 SANTİMETRE YÜKSELİYOR" Çalışmada dikkat çeken bir başka bulgunun Uludağ bölgesi olduğunu belirten Kutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Burada dikkat çeken önemli bir husus da şu; bu bölge Uludağ bölgesi. Bursa Ovası Uludağ'a uzanıyor ve burada baktığımız zaman Uludağ'ın yılda ortalama 2 cm kadar yükseldiğini görmüş oluyoruz. Yani Uludağ giderek boyu uzuyor." KONYA'DA ÇÖKME 5-10 SANTİMETREYİ BULUYOR Benzer deformasyonların Konya Ovası'nda da gözlendiğini belirten Prof. Dr. Kutoğlu, Konya'daki tabloyu ise şu sözlerle anlattı: "Benzer özellikler, benzer durumlar, deformasyonlar Konya'da da gözüküyor. Mavi alan önemli miktarda düşey deformasyona yani bir çökmeye karşılık geliyor. Bu çökme yer yer 5 ile 10 santimetre arasında değişiklik gösteriyor. Yani ova 5 ile 10 santimetre arasında çöküyor. Bu bölge yoğun tarım alanının faaliyetlerinin yürütüldüğü, buna bağlı olarak da yer altı sulamasının yapıldığı bölge." Konya'daki hareketin sadece yeraltı suyu kullanımından kaynaklanmadığını vurgulayan Kutoğlu, "Burada aynı zamanda yılda 4 cm'lik bir batıya doğru hareket var. Dolayısıyla buradaki çökmede sadece yeraltı sularının değil, aynı zamanda tektonik bir iteklemenin de etkili olduğu görülmekte. Zemin özellikleri de çok etkili. Konya Ovası'nda bu bölgeler yoğun kireç taşı bölgeleri. Su çekilmesine bağlı olarak zaman içerisinde medyada da sıkça gündeme gelen obruklar meydana geliyor" ifadelerini kullandı. "BURSA'DA OBRUK YOK AMA YAPISAL HASAR RİSKİ VAR" Bursa'da obruk oluşumlarının Konya kadar gündemde olmadığını ancak riskin farklı boyutlarda ortaya çıkabileceğini belirten Kutoğlu, uyarılarını şöyle sürdürdü: "Bursa'da bu şekilde bir obruk oluşumu pek gündemde değil ama bu hareketler devam ettiği sürece elbette ki bir takım yapısal hasarlar meydana gelmesi söz konusu. Eğer yapıların zemine oturan köşe noktaları, binaların oturduğu yerler farklı deformasyonlara, farklı hareketlere maruz kalırsa binalar üzerinde deformasyon meydana gelebilir. Çatlaklar oluşabilir. Bunlar zaman içerisinde taşıyıcı sistemlere de sirayet ederse, bölgedeki yapılar için ciddi tehditler söz konusu olabilir." Yer kabuğundaki zorlanmalara da dikkat çeken Kutoğlu, "Bu hareketler aynı zamanda yer kabuğundaki zorlanmaları artırıyor. Bu enerji biriktiği takdirde zeminde kütle hareketleri gibi farklı jeolojik riskler de ortaya çıkabilir" diyerek sözlerini tamamladı.

Bozbey'den çarpıcı sözler: "Bursa artık su şehri değil! Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye TikTok'tan seviniyorlar" Haber

Bozbey'den çarpıcı sözler: "Bursa artık su şehri değil! Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye TikTok'tan seviniyorlar"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa'nın artık su şehri olmadığını belirterek, "Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye oraya çıkıp oyun oynuyor Tiktok'tan seviniyorlar. Bursa bu mu" dedi. Başkan Bozbey, Gökdere Millet Bahçesi'ndeki Bursa Tarımsal Ürünler Tanıtım ve Eğitim Merkezinde (BUTATEM) "Toprak Ana Günü" temasıyla düzenlenen "Bursa Tarım Şenliği'ne kortej yürüyüşüyle geldi. "Yerelde Üret, Yöreseli Koru" sloganıyla gerçekleştirilen şenlikte halk oyunları gösterisi sunuldu, ardından protokol konuşmalarına geçildi. Kırsalda tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 60 olduğuna dikkati çeken Bozbey, gençlerin tarımdan gelecek umut etmelerini, ailesinin yaşamını sağlayacak geliri kazanabileceklerine inanmasını istediklerini kaydetti. Hollanda'nın Konya kadar toprağa sahip olmasına rağmen 120 milyar dolar civarında tarım ihracatı bulunduğunu dile getiren Bozbey, "Biz niye yapamıyoruz. Biz aslında yakın zamana kadar dünyada kendi kendine yeten ilk 7 ülke arasındaydık. Ne oldu da bugünlere geldik" dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma ve üreticilere destek verdiklerini anlatan Bozbey, gençleri o alanda mutlu edecek, gelecekle ilgili kaygı duymayacak hale getirmek zorunda olduklarını söyledi. "ÇİFTÇİYE DESTEK VERMEK BOYNUMUZUN BORCU" Tarımsal üretim biterse başka ülkelerin zeytinine, peynirine ve buğdayına muhtaç olunacağını vurgulayan Bozbey, şöyle konuştu: "Makineyi yiyemezsiniz. Makine de araba da üretilir ama öncelik sıralamasında tarımı gerilerde bırakmayalım. Pandemide bazı şeyleri çok net gördük. Gıdaya ve enerjiye erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Toprağın kıymetini o zaman anladık. Birçok insan bir dönüm yer alayım da ekeyim biçeyim o üründen faydalanayım derdine düştü. Aile işletmelerimizi geliştirmeye yönelik projeler hazırlıyoruz, hayata geçiriyoruz." "Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcu" diyen Bozbey, "Çünkü toprağı koruyorlar sahip çıkıyorlar ve ülkemizin geleceğine katkı sağlama mücadelesi veriyorlar" ifadesini kullandı. "ÇİMLERİ İÇME SUYUYLA SULADIK" Bozbey, yıllardır büyük parkların, bahçelerin sulamasında içme suyu kullanıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Doğancı Barajı'ndan aldığımız, getirip Doburca'da arıttığımız suyla parklarımızı suladık. İçme suyunu arıtma tesisinden geçirdiğimiz sularla çimleri, ağaçları suladık. Bundan genel olarak vazgeçtik daha doğru işler yapıyoruz. Kuraklık bugünün sorunu değil. Aslında dün belliydi. Bilim insanları yıllardır bunları anlattılar. İklim değişikliklerinin sonuçlarını hep dile getirdiler. Yöneticiler anladı mı anlamadı. 'Bursa su şehri' deniliyordu artık su şehri değil. Kim yaptı bunu insanlar yaptı. Ülkemizin geleceğini de iyi planlayamadık. Marmara'ya 30 milyonu yığdık, sanayiyi, insanları buraya getirdik. Tarım alanlarını kirlettik, yetmedi havayı kirlettik." "ULUDAĞ'DA KAR YAĞDI DİYE OYNUYORLAR" Bozbey, "Uludağ'a 20 santim kar yağdı diye oraya çıkıp oyun oynuyor Tiktok'tan seviniyorlar. Bursa bu mu? İnsanların kendine yaptığına bakın" dedi. Kent olarak gri su uygulamalarının yaşamın bir parçası haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Bozbey, şunları söyledi: "Bununla mı kalacağız. Hayır. Tarımda ürün değişikliklerini önümüze koymamız lazım. Tarımda eğitim çalışmaları yapıyoruz. Bilinçli tarım önemli. Sulamayı, toprağın nasıl korunduğunu bileceğiz. Fazla suya ihtiyaç duyan çok suya ihtiyaç duyan ürünlerden Bursa olarak yavaş yavaş uzaklaşacağız. Suya az ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeliyiz." "ÇINARCIK BARAJI DA YETMEYECEK" Bozbey, içme suyunun sağlandığı 2 barajdaki su miktarının ortalamaların çok altında olduğuna dikkati çekerek, "Yeni barajımız onun da havzası belli. 2-3 sene ya da 4-5 sene sorun olmayacak ama aynı kuraklık sürerse o da yetmeyecek Çınarcık da yetmeyecek. Alternatif kaynakları düşünerek hareket etmeliyiz. Tüketimde de radikal değişikliklere gitmeliyiz. Ürün değişikliği ise ürün değişikliği yapacağız, çiftçimizi koruyarak bunu yapacağız" diye konuştu. Bursa Ovası'nın kaybedildiğini belirten Bozbey, "Bursa Ovası, toprak kalitesi açısından Türkiye'de en verimli ovalardan birisiydi. Bu toprakların yok edilmesine göz yumduk" dedi. Bozbey, çiftçiye gübre, mazot, ilaç, sulama borusu gibi desteklerinin süreceğini belirterek, üretilen ürünlere pazar bulma konusunda da çalışmalar yapacaklarını kaydetti. Bozbey ile katılımcılar, zeytin kırma ve zeytinyağı sabunu yapma atölyesi ile kooperatiflerin stantlarını gezdi, bilgi aldı.

BTSO Başkanı Burkay: "Eğitimde rekabetçilik için yeni iş modellerine ihtiyacımız var" Haber

BTSO Başkanı Burkay: "Eğitimde rekabetçilik için yeni iş modellerine ihtiyacımız var"

Eğitim sektörü istişare toplantısına katılan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, eğitim sektöründe geleceği şekillendirecek yeni iş modellerine ihtiyaç olduğunu söyledi. Başkan Burkay, “Bilgi aktarmak kadar bilgiyi üretebilmek de çok kıymetli. Eğitimde yeni iş modelleri oluşturmak, özellikle gelecek 50 yılda bizim rekabetçiliğimizi güçlendirecek alanlarda yetkinliklerimizi geliştirecek yollar açmamız gerekiyor.” dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) 59. Meslek Komitesi Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Eğitim Konseyi Başkanı Gıyasettin Bingöl, Meclis Üyesi Orhan Adanur, Komite Başkanı Hasan Temelli, Komite Üyesi İsmail Güler ile özel okullar, kurslar ve anaokulları sektörü temsilcileri katıldı. Sektörel talepler ve beklentilerin değerlendirildiği toplantıda ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bursa Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanı Gökhan Kuzu ve Bakanlık Baş İş Müfettişi Volkan Avcı eğitim sektöründe teftiş süreçlerine ilişkin sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Kalkınmayı Gelişmişliğe Taşıyacak Olan Unsur Eğitimdir BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, eğitimin toplumların gelişmesinde en önemli başlıklardan biri olduğunu belirtti. Burkay, “Bir toplumun kültür-sanattan sanayiye kadar her alanda gelişebilmesi için dünya ile rekabet edebilecek bir eğitim sistemine ihtiyaç var.” dedi. Toplumların en önemli dönüştürücü gücünün eğitim olduğunu ifade eden İbrahim Burkay, 59. Meslek Komitesi’nin bu alanda değerli çalışmalar yaptığını söyledi. Eğitim sektöründe geleceği şekillendirmek için yeni iş modellerine ihtiyaç olduğunu ifade eden Burkay, “Mevcut durumda eğitim sektöründe bina, servis, yeme-içme gibi eğitim dışı gider kalemleri yüzde 50’ye yaklaştı. Yapay zekâ ile öğretmen kavramı da değişiyor. Burada eğitime farklı bir perspektiften yaklaşmak gerekiyor. Nüfus olarak yaşlanıyoruz ancak eğitim süreçlerinde dünyayı iyi okumamız gerekiyor.” dedi. Bilgiyi Aktarmak Kadar Üretmek de Çok Kıymetli Doğal kaynakları ve insan kaynağı zengin ülkelerin gelecek 50 yılda önemli bir konumda olacağını ifade eden İbrahim Burkay, “Fütüristlerin tamamı G-7 ülkelerinin değişeceğini öngörüyor. Şu anda Çin 1,5 milyar nüfusa sahip. Bundan 10 yıl önce tek çocuk kısıtlaması kaldırılan ülke dünya ticaretini manipüle ediyor. Çin üretimle dünyayı ele geçiriyor. Burada en büyük dayanağı nüfusu. Çin’in geçen yıl dış ticaret fazlası 1 trilyon dolara ulaştı. Bu dünya ticaretinin yüzde 5’ine tekabül ediyor. Yani nüfus bu işin olmazsa olmazı. Sizler toplumu dönüştüren insanlarsınız. Gelecekle ilgili hayalleri besleyen sizlersiniz. Bu anlamda eğitimde atılması gereken çok adım var. Bilgi aktarmak kadar bilgiyi üretebilmek de çok kıymetli. Yeni iş modelleri oluşturmak, özellikle gelecek 50 yılda bizim rekabetçiliğimizi güçlendirecek alanlarda yetkinliklerimizi geliştirecek yollar açmamız gerekiyor.” diye konuştu. “2026 Güven Tazeleme Yılı Olacak” BTSO Eğitim Konseyi Başkanı Gıyasettin Bingöl ise Bursa’nın sanayi, kültür, ticaret ve turizmin yanında önemli bir eğitim şehri olduğunu söyledi. Kentteki özel öğretim kurumlarında 75 bin öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Bingöl, Bursa’nın bu alanda lider konumda bulunduğunu ifade etti. Gelecek yıl özel eğitimde “güven tazeleme yılı” olarak hedeflediklerini kaydeden Bingöl, 2026 Nisan ayında Uludağ’da kapsamlı bir eğitim zirvesi düzenlemeyi planladıklarını ve bu etkinliği geleneksel hale getirmek istediklerini açıkladı. Bingöl, BTSO’da 8 yıldır İbrahim Burkay ile çalıştıklarını, Başkan Burkay’ın eğitim sektörüne her zaman büyük önem verdiğini belirterek, “Uludağ’daki Bursa Business School projesi başlı başına sektörümüz için çok büyük bir hizmet. Sayın Başkan her zaman eğitim sektörünü destekledi ve ön plana koydu. Hiçbir talebimizi geri çevirmedi. Özellikle pandemi dönemi ve devamında özel öğretimle ilgili meselelerin yüzde 90’ını BTSO’da çözdük. Servis meselesini burada görüştük, fiyatlar burada belirlendi. Sayın Başkan da tüm bu süreçlere destek verdi. TOBB’da devamlı olarak taleplerimizi gündeme getirdi. Kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere birçok konuyu bu çatı altında çözdük. Komitemiz de çok seçkin insanlardan oluşuyor. Güzel bir çalışma ortamımız var. BTSO’da, Uludağ’da, Kent Ormanı’nda çok toplantılar yaptık ama gerçekten bu işin lideri Sayın Başkandır. Kendisinin çok emeği var. Sektörümüze destekleri için teşekkür ediyoruz.” dedi. Özel Öğretimde Talep Azaldı Arz Çoğaldı Toplantıda konuşan Komite Üyesi İsmail Güler, Bursa’daki özel öğretim kurumları ve öğrenci sayılarına ilişkin istatistikleri paylaştı. 2022-2023 döneminde 373 bin olan anaokulu öğrenci sayısının 2025-2026 yılında 218 bine gerilediğini paylaşan Güler, buna rağmen okul sayısının 4253’ten 4282’ye yükseldiğini belirtti. 2022-2023 döneminde 102 bin olan ilkokul birinci sınıf öğrenci sayısının bu yıl 75 bine gerilediğini söyleyen Güler, “Okul sayısı artıyor ancak kaydedilen öğrenci sayısı azalıyor. Son yıllara kadar talep fazla arz azdı. Ancak şimdi talep azaldı arz çoğaldı. Bu yüzden kurumların ayakta kalabilmesi için daha katma değerli bir eğitim vizyonuna ihtiyaç var.” dedi.

Uludağ'da kar sürprizi: Yağış şiddetini artırdı, zirveye çıkışa o şartla izin veriliyor! Haber

Uludağ'da kar sürprizi: Yağış şiddetini artırdı, zirveye çıkışa o şartla izin veriliyor!

Kış turizminin gözde merkezlerinden Uludağ, akşam saatlerinde etkisini artıran yoğun kar yağışıyla birlikte yeniden beyaza büründü. Şiddetli yağış nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanırken, jandarma trafik timleri Milli Park gişelerinden itibaren kar lastiği olmayan araçların zirveye çıkışına izin vermiyor. Karayolları ekipleri, 24 saat esasına göre çalışarak Uludağ yolunun trafiğe kapanmaması için yoğun çaba harcıyor. İş makineleri, özellikle viraj ve yüksek eğimli bölgelerde biriken karı temizleyerek ulaşımın güvenli şekilde sağlanmasını hedefliyor. Hafta sonunu değerlendirmek için Uludağ’a çıkan Bursalılar ise aniden bastıran kar yağışıyla sürpriz yaşadı. Kartopu oynayan vatandaşlar, yeniden beyaza bürünen Uludağ’ın keyfini çıkarırken yetkililer dikkatli olunması uyarısını yineledi. Bursa’dan zirveye macera için çıkan Aksungur Köyü gençleri de bölgede ateş yakarak ısındı, kartopu oynadı. Gençler çok mutlu olduklarını ve Uludağ’da kar sürprizinin kendilerine güzel bir anı bıraktığını ifade etti. Bölgede kar yağışının bu gece ve önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Uludağ’da sıcaklık şu anda 2 derece olarak ölçülürken, gecenin ilerleyen saatlerinde ve pazartesi günü sıcaklığın 0 derece ve altına kadar düşeceği tahmin ediliyor. Yetkililer, Uludağ’a çıkacak sürücülere kar lastiği ve zincir uyarısını yineliyor. Karayolları ekipleri hem oteller bölgesinde hem de yol güzergahında kar küreme çalışması yapıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.