SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yatırım

Söz Bursa - Yatırım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yatırım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı" Haber

Bakan Şimşek'ten enflasyon mesajı: "En büyük önceliğimiz düşürmek, gelecek sene hedefimiz yüzde 20'nin altı"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘KAMUDA TASARRUF ÇABASI VAR VE SONUÇ ALIYORUZ’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘YATIRIM YAPILABİLİR KATEGORİYE DOĞRU HIZLA İLERLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.

Tofaş vites yükseltti: 230 bin araç ABD’ye gidecek! Haber

Tofaş vites yükseltti: 230 bin araç ABD’ye gidecek!

Türkiye’nin en büyük otomotiv üretim merkezleri arasında yer alan Bursa’daki Türk Otomobil Fabrikası A.Ş., banttan indirme kararı aldığı Egea modelinin üretimini 2026 yılının ortasına kadar uzatma kararı aldı. İki yıldır üretimine ara verilen hafif ticari araç modeli Doblo, tekrar Bursa fabrikasına geri döndü. Söz konusu model, Amerika pazarında RAM markası ile büyük ilgi görüyordu. Bu sayede Bursa’dan ABD’ye yeniden ihracat yolu açıldı. Kamu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklama gönderen Stelantis Grubu, 2025 yılının sonunda üretiminin bitirilmesi konuşulan Fiat Egea ve Doblo'nun 2026 yılında da çıkmaya devam edeceğini bildirdi. KAP açıklamasında, "Şirketimiz ile Stellantis Europe S.P.A. arasında Tipo/Egea modelinin üretim süresinin uzatılmasına ve K0 modelinin (hafif ticari grubu) Kuzey Amerika pazarına ihracına ilişkin sözleşmeler imzalanması sebebiyle üretime Bursa fabrikamızda devam edilecektir. Tipo/Egea modelinin şirketimiz tarafından üretiminin 30 Haziran 2026'ya kadar uzatılması amacıyla Üretim Sözleşmesinin tadili için Stellantis Europe S.P.A. ile mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı. 230 BİN ADET ARAÇ GÖNDERİLECEK Yapılan açıklamada Tofaş, 2024-2032 yılları arasında Stellantis markaları (Fiat, Peugeot, Citroen, Opel) için üretilecek K0 koduna sahip hafif ticari modellerle ilgili sözleşmede değişiklik yapıldığını belirtti. Yeni anlaşma ile hafif ticari araç modelleri Dodge RAM Pro Master City markası ile ABD pazarına da ihraç edilecek. Bunun için daha önce belirlenen 156 milyon euroluk yatırım 130 milyon euro artışla 286 milyon euroya çıkarılacak. Tofaş'ın KAP açıklamasında dikkat çeken bir diğer ifade ise, "2024-2032 yılları arasında şirketimiz tarafından üretilecek hafif ticari araç modelinin, Kuzey Amerika bölgesine de ihraç edilmesi konusunda Stellantis Europe S.P.A. ile mutabakata varıldı. Bu kapsamda üretim ömrü boyunca yaklaşık 1 milyon olarak hedeflenen toplam üretim adedinin 230 bin adetlik kısmının Kuzey Amerika bölgesine ihraç edilmesi öngörülmektedir" denildi. Dodge RAM Pro Master City ismi ile Amerika'da 25-29 bin dolar tüketici fiyatına sahip olan dizel motorlu hafif ticari araçlar, az yakıt ve uygun fiyatlı ürün olması sebebiyle çok büyük ilgi görüyor. DOBLO TEKRAR YERLİ OLUYOR Fiat'ın Türkiye'de en çok tanınan hafif ticari araç modeli olan Doblo, yeniden yerli üretime dönüyor. 2000 yılından 2023'e kadar kesintisiz olarak Tofaş fabrikalarında üretilen araç, üç yıl aranın ardından tekrar Türkiye'de banttan inmeye hazırlanıyor. Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, geçtiğimiz hafta düzenlenen bir basın toplantısında konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, "Doblo'yu 2023'ün ortasından itibaren ithal ediyoruz. Ancak yakın zamanda açıkladığımız gibi, gelecek yıldan itibaren Doblo'nun yeniden yerli üretimi başlayacak. Planımız, 2026 yılının ikinci yarısında üretim düğmesine basmak" ifadelerine yer vermişti.

Yatırımda yeni dönem sinyali: Borsa İstanbul’dan T+1 hamlesi Haber

Yatırımda yeni dönem sinyali: Borsa İstanbul’dan T+1 hamlesi

Borsa İstanbul, T+1 takas döngüsüne geçişin uygulanabilirliği, sermaye piyasasına olası etkileri ve piyasa katılımcıları açısından doğurabileceği sonuçların detaylı olarak değerlendirilmesi amacıyla tüm piyasa paydaşlarının konuya ilişkin görüşlerinin alınacağı bir değerlendirme sürecini başlattığını duyurdu. Borsa İstanbul’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ''Bilindiği üzere, Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem görmekte olan sermaye piyasası araçları için takas tarihi, işlem gününü takip eden ikinci iş günü (T+2) olarak uygulanmaktadır. Son dönemde küresel finans piyasalarında takas süresinin kısaltılması yönünde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri 28/05/2024 tarihinde (T+1) geçişini gerçekleştirirken Avrupa Birliği, İsviçre ve İngiltere (T+1) sistemine geçiş için 11/10/2027 tarihini hedeflemişlerdir. Diğer küresel piyasalar de benzer şekilde takas süresinin kısaltılmasına yönelik geçiş çalışmalarını sürdürmektedir. Borsa İstanbul Grubu olarak; sermaye piyasalarında işlem yapan yatırımcıların işlem maliyetlerini azaltmak, işlem sonrası risklerini azaltmak ve küresel piyasaların işlem sonrası süreçleri ile uyumlanabilmek amacıyla, (T+1) takas döngüsüne geçişin uygulanabilirliği, sermaye piyasasına olası etkileri ve piyasa katılımcıları açısından doğurabileceği sonuçların detaylı olarak değerlendirilmesi amacıyla tüm piyasa paydaşlarının konuya ilişkin görüşlerinin alınacağı bir değerlendirme sürecini başlatmış bulunduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz.''

İnegöl’de trafik ve park sorununa dev yatırım! Haber

İnegöl’de trafik ve park sorununa dev yatırım!

. Özellikle şehir merkezinde üretilen otoparklar tüm vatandaşların beğenisini kazanırken, merkezde trafik ve parklanma sorununa karşı adeta ilaç oldu. İnegöl Belediyesi’nin şehri geleceğe taşıyacak proje ve yatırımlarının yanından en önem verdiği ve merkeze koyduğu konuların başında otopark geliyor. Hızla büyüyen şehirde araç sayısının da hızlı artışı nedeniyle yaşanan trafik ve parklanma sorununa çözüm olacak otopark uygulamaları şehrin dört bir yanında hayata geçiriliyor. Mahalle aralarında kamulaştırmalarla otopark alanları oluşturulurken, yapılan hemen her projenin etrafında parklanma alanları planlanıyor. Merkezde ise son dönemde yapılan yer altı ve yerüstü otoparklarıyla İnegöl bu anlamda ciddi mesafe katetti. MERKEZİ RAHATLATAN OTOPARK HAMLESİ Belediye Başkanı Alper Taban’ın görev süresi boyunca 150’ye yakın farklı noktada 6 bin dolayında otopark üretildi. Otopark hamlelerinin en önemlisi ise merkezde hayat buldu. Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanı Projesinde Merkez Park ve Belediye Hizmet Binasının altında yeraltı otoparkları, yine bu bölgelerde kazandırılan açık otoparklar ile toplamda 390 araçlık otopark elde edildi. Zamanla vatandaşların da yoğun şekilde kullanmaya başladığı otoparklar merkezin parklanma sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırdı. VATANDAŞLARDAN TAM NOT: "İNSANLIK İÇİN EN BÜYÜK HİZMET" Ücretsiz olarak hizmet veren bu otoparklar vatandaşlardan da tam not aldı. Otoparkı kullanan vatandaşlar röportajlarda şu ifadeleri kullandı: "Ücretsiz otoparkın şehrin merkezinde olması insanlık için en büyük hizmetlerden biri. Yabancılar geldikleri zaman arabalarını park edecek yer bulamıyorlar. Ama burayı bulunca da rahat ediyorlar. Çok teşekkür ediyoruz, devamını da istiyoruz." "İnegöl’ün merkezinde olmasından dolayı güzel olmuş. İnegöl Belediyemize teşekkür ediyoruz. Ayrıca araçlarımızı da yıkatabiliyoruz. Çarşının ortasında olması ayrı bir avantaj. Teşekkür ederiz İnegöl Belediyemize." "Otoparktan memnunuz. Çok güzel oldu. Çarşıda park edecek yer bulamıyoruz zaten. Çok memnunuz. İnşallah birkaç tane daha olur İnegöl için." "Memnunuz. Araç park etmesi kolay, giriş çıkışı kolay. Bizim için büyük kolaylık merkezde." BAŞKAN TABAN’DAN "OTOPARKLARI KULLANALIM" ÇAĞRISI İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da otopark uygulamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Otopark konusunun öncelikli ve sürekli geliştirilerek devam eden bir konu olduğunu kaydeden Başkan Taban, "Şehrimizde mahalle aralarımızda da merkezi lokasyonlarda da yeni yeni otoparklar üretme adına çalışmalarımız var. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek. Her bölgede ücretsiz otoparklar yapıyoruz. Özellikle merkezi lokasyonlarda da 100, 150, 200 araçlık otoparklar üreterek şehrin çarşı bölgesi ve merkezi yerlerini biraz daha rahatlatma ve yayalaştırma adına adımlar atıyoruz. Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanı Projemizle de merkezde ciddi bir otopark üretmiş olduk. Toplamda 390 araçlık otopark elde edildi. Bu vesileyle vatandaşlarımıza da özellikle kapalı otoparkları kullanmaları çağrısında bulunmak istiyorum" dedi.

KKTC,  yatırımcılara fırsatlar sunuyor Haber

KKTC, yatırımcılara fırsatlar sunuyor

Başta KKTC olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Portekiz ülkelerinde yurtdışı gayrimenkul yatırımları konusunda uzmanlaşan Gayrimenkul Yeri firması, online seminer programlarını sürdürüyor. Gayrimenkul Yeri firmasının KKTC’deki iş birliği yaptığı Kredo Muhasebe ve Danışmanlık şirketinin yönetici ortağı Evren Erk’in konuk olduğu programda, KKTC’deki şirket kurmanın ve yatırım yapmanın ayrıcalıkları detaylı şekilde konuşuldu. Moderatörlüğünü Gayrimenkul Yeri Kurucu Ortakları Mahmut Tekin ve Elif Canıgüleç Tekin’in yaptığı programda konuşan Kredo Muhasebe ve Danışmanlık Yönetici Ortağı Evren Erk, KKTC’de şirket kurmak isteyenlerin turizm, sanayi ve eğitim sektöründe yatırım yapmaları yönünde önerilerde bulundu. KKTC’de şirket kurmanın avantajlarından da bahseden Evren Erk, Yatırım Teşvik Belgesi altında şirket kuracakların başta yatırım indirimi, gümrük vergisi ve fon muafiyeti gibi çeşitli haklardan faydalanacağını söyledi. KKTC’de en değerli yatırım alanının ise son yıllarda arsaların sınırlı olmasından dolayı emlak projeleri olduğunu da vurgulayan Evren Erk, şirket kurma ya da konut satın alınarak oturum hakkının kazanılacağını vurguladı. KKTC’de şirket kurarak ya da konut satın alarak hemen vatandaşlık verileceğini iddia eden firmalara temkinli yaklaşılması gerektiğinin de altını çizen Evren Erk, Kredo Muhasebe ve Danışmanlık ve Gayrimenkul Yeri firmaları olarak en sağlıklı, güvenilir danışmanlık hizmetini sağladıklarını ifade etti. Programın son bölümünde söz alan Gayrimenkul Yeri Kurucu Ortağı Mahmut Tekin ise Evren Erk’e katkıları için teşekkür ederek, “KKTC’de şirket kurma ve ortaklık yapıları, vergi avantajları, teşvikler hakkında yatırım yapmayı planlayan yatırımcılara çok önemli bilgiler verdiniz. Yanlış yönlendirmelerle mağdur olan çok insanı hukuk danışmanlarımızla büyük cezalardan kurtardık. Gayrimenkul Yeri olarak KKTC’de şirket kurmak isteyen ve yatırım yapmak isteyen vatandaşlarımıza doğru bilgilerle güvenilir danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyoruz” dedi. Gayrimenkul Yeri Kurucu Ortağı Elif Canıgüleç Tekin ise yurtdışında şirket kurmak ve yatırım yapmak isteyenleri, konusunda uzman isimlerle bir araya getirdikleri online programların devam edeceğini belirtti.

2025 Yılı İçin Yatırım Teklifi 482 Milyar Lira Haber

2025 Yılı İçin Yatırım Teklifi 482 Milyar Lira

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlandı. Bakan Uraloğlu, saat 11.00'de başlayan komisyonda Bakanlığın gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği projeler hakkında sunum yaptı. Uraloğlu, Bakanlığın 8 merkez, 5 ilgili, 2 bağlı ve 2 ilişkili kuruluş olmak üzere 17 genel müdürlük ve 10 başkanlıktan oluştuğunu belirterek, “Ülke genelinde 131 bin Bakanlık personelimiz ile birlikte 2 bin 3 şantiyede çalışanlarımız dahil toplam 223 bin kişiye istihdam sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. "2025 YILI YATIRIM TEKLİFİMİZİ GEÇTİĞİMİZ YILA ORANLA YÜZDE 26,9 ARTIŞLA 482 MİLYAR LİRA OLARAK TEKLİF ETTİK" Türkiye'nin stratejik konumunun getirmiş olduğu artılardan ve bu durumdan nasıl en yüksek verimi sağladıklarından bahseden Bakan Uraloğlu, "2002-2024 yılları arasında AK Parti iktidarında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımızın günümüzdeki değeri 280,6 milyar dolara ulaştı. Demiryolu yatırımlarının proje büyüklüğü payını 2013'te yüzde 33’ten, 2023'te yüzde 53’e ve 2024’te yüzde 55’e çıkardık. Yatırım portföyümüzde bulunan 2 bin 667 projeye 2 trilyon 295 milyar lira yatırım gerçekleştireceğiz. 2024 yılında Bakanlığımızın tüm sektörleri için 351 milyar 379 milyon lira yatırım ödeneği tahsis edildi. 2024 yılında 28 ilimizde toplam yatırım tutarı 112 milyar lira olan 50 projeyi tamamlayarak vatandaşımızın hizmetine sunduk. Hayırlı olsun. 2025 yılı yatırım teklifimizi geçtiğimiz yıla oranla yüzde 26,9 artışla 482 milyar lira olarak teklif ettik. Hayata geçirdiğimiz yatırımlarımızın doğrudan ve dolaylı etkileri ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamaktadır" dedi. YHT’LER 92 MİLYON YOLCU TAŞIDI Bakan Uraloğlu, demiryolu sektörüne ilişkin, “Ülkemize kazandırdığımız hızlı trenlerle bugüne kadar toplam 92 milyon yolcu taşınmıştır. 13 bin 919 kilometreye ulaştırdığımız demiryolu hat uzunluğunu 2028’de 17 bin 287 kilometreye, 2053’te ise 28 bin 590 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Uraloğlu, 2009 yılında dünyada hızlı tren işletmeciliğine geçen 8. ülke olarak Ankara-Eskişehir-İstanbul, Ankara-Konya-Karaman, Ankara-Sivas hatlarıyla 11 ili doğrudan hızlı trenle buluşturduklarının altını çizdi. "MARMARAY’I 1,2 MİLYAR YOLCU KULLANDI" Kent içi raylı sistemlerinde Marmaray sayesinde iki kıtayı deniz altından demiryoluyla birleştirdiklerini hatırlatan Uraloğlu, “Bugüne kadar Marmaray’ı 1,2 milyar yolcu kullandı. Dünya nüfusunun altıda biri dile kolay. Başkentray günde 138 sefer ile ortalama 65 bin yolcuya, İZBAN günde 225 sefer ile ortalama 230 bin yolcuya, GAZİRAY günde 98 sefer ile ortalama 7 bin yolcuya hizmet vermektedir” açıklamasında bulundu. LOJİSTİK MERKEZİ SAYISI 25’E ÇIKIYOR Bakan Uraloğlu, demiryolu taşımacılık sektöründe serbestleşmeyi sağladıklarının altını çizerek, “Lojistik sektöründe demiryolu kullanımını arttırmak için 439 kilometre olan mevcut iltisak hatlarımızın uzunluğunu 2028 yılına kadar 608 kilometreye çıkaracağız. 12 olan lojistik merkezi sayımızı 25’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Devam eden demiryolu projelerine ait verileri de paylaşan Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti: “2028 yılına kadar mevcutta devam eden 3 bin 92 kilometre hızlı tren hattımızı tamamlamayı planlıyoruz. Bunlardan Ankara-İzmir hızlı demiryolu hattı sayesinde 824 kilometre olan mevcut hat uzunluğu 505 kilometreye düşerek, 14 saatlik seyahat süresi yaklaşık 3,5 saate inecektir. 312 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep hızlı tren hattı ile 6 buçuk saat olan seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacaktır. Bandırma-Osmaneli Hızlı Tren hattında ise Bursa-Osmaneli kesimi 2025 yılı sonunda, Bandırma-Bursa arası ise 2028 yılında hizmete girecektir. Proje tamamlandığında Ankara-Bursa ve Bursa-İstanbul 2 saat 15’şer dakika olacaktır. 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren hattı ile yolcu seyahat süresi 4 saatten 1,5 saate, yük taşıma süresi ise 6,5 saatten 3,5 saate düşecektir. Mevcut hat kapasitesi 4 kat artacaktır.” “BÖLÜNMÜŞ YOLLAR ÜLKEMİZİN YOL AĞININ YÜZDE 43’ÜNÜ OLUŞTURUYOR” Karayolu yatırımları hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Bölünmüş yollar ülkemizin yol ağının yüzde 43’ünü oluşturmakta, yol ağımızda hareket eden trafiğin ise yüzde 83’üne hizmet vermektedir. Son 22 yılda hayata geçirdiğimiz 479 kilometre köprü ve viyadük ile toplam uzunluğu 790 kilometreye, 717 kilometre tünel yapımı ile de toplam uzunluğu 767 kilometreye çıkardık” ifadelerini kullandı. FİBER AĞ UZUNLUĞU 20 BİN 141 KİLOMETREYE ÇIKACAK 2035'te her iki araçtan birinin elektrikli olması, paylaşımlı seyahat oranının yüzde 14'e, internet erişimli bağlantılı araçların oranının ise yüzde 68'e ulaşmasının beklendiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanması testlerini gerçekleştiriyoruz. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için 4 bin 675 kilometresi otoyollarda olmak üzere 7 bin 747 kilometrelik fiber optik ağı uygulamasını yaptık. Toplamda altyapımızı 5 bin 141 kilometresi otoyollarda olmak üzere 20 bin 141 kilometreye çıkaracağız” açıklamasında bulundu. “2025 YILINDA YURT UÇİ UÇUŞ FREKANS SAYIMIZI YÜZDE 10 ARTIRIYORUZ” Türkiye’nin havayolu toplam yolcu trafiği sıralamasında Avrupa'da 2019 yılında 5. sıradan 2023'de 3. sıraya, dünyada ise 10. sıradan 7. sıraya yükseldiğini belirten Uraloğlu, “İstanbul, Sabiha Gökçen, Antalya, Esenboğa, Adnan Menderes ve Dalaman Havalimanları, Avrupa ve dünya sıralamalarında elde ettikleri başarılarla ülkemizin havacılık altyapısındaki güçlü konumunu pekiştirdik. 2003'te 26 olan iç hat uçuş noktası sayımızı 2024’te 58’e çıkardık ve 2025 yılında yurt içi uçuş frekans sayımızı yüzde 10 artırıyoruz" dedi. Bakan Uraloğlu, 50 ülkede 60 noktaya uçarken uçuş ağına 287 yeni nokta ekleyerek 131 ülkede 347 noktaya ulaştırdıklarını belirterek “Ayrıca havayollarında dünyanın önde gelen transit merkezlerinden biri haline gelen ülkemizde 22 yılın sonunda hava ulaştırma anlaşması yaptığımız ülke sayısını 81'den 175'e çıkardık” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu, yolcu ve çevre dostu 50 havalimanının Uluslararası Havalimanları Konseyi'nin Havalimanı Karbon Akreditasyonu Programı'nda sertifika almaya hak kazanarak önemli bir başarıya imza attığını da bildirdi. “BOĞAZ GEÇİŞLERİNDEN ELDE EDİLEN YILLIK GELİR 212 MİLYON DOLARA ÇIKARILMIŞTIR” Bakan Uraloğlu, sunumunda denizcilik sektörü verilerine de yer verdi. Uraloğlu, “38 ülkeyle gemi insanı tanıma anlaşması bulunan ülkemizde 141 bin gemi insanı ve 1 milyonu aşkın amatör denizci bulunmaktadır. Türk Sahipli Deniz Ticaret Filomuz, 2 bin 107 gemi ve 52,7 milyon dedveyt ton kapasitesiyle dünyada 11. sıraya yükseldi. Amacımız ilk 10’a girmektir ve bu doğrultuda hızla ilerliyoruz. Dünyanın en iyi 100 konteyner limanı arasında ülkemizden 4 limanımız yer aldı. 1936 Montrö Türk Boğazlar Sözleşmesi'nde yer alan altın frank birimi üzerinden yapılan son 3 yıldaki güncellemelerle boğaz geçişlerinden elde edilen yıllık gelir 38 milyon dolardan 212 milyon dolara çıkarılmıştır” şeklinde konuştu. "ÜLKEMİZDE İNTERNETTE GEÇEN SÜRE GÜNLÜK 7 SAAT İLE DÜNYA ORTALAMASININ YÜZDE 8 ÜZERİNDEDİR" Bakan Uraloğlu, Türkiye’de sosyal medya kullanıcı sayısının 75 milyon olduğunu belirterek, “Bu da dünya genelindeki kullanıcı sayısının yüzde 1,4’üne karşılık gelmektedir. Ayrıca ülkemizde internette geçen süre günlük 7 saat ile dünya ortalamasının yüzde 8 üzerindedir. 2011'den beri ücretsiz sunulan çocuk ve aile profilleri ile zararlı içeriklere karşı koruma sağlayan güvenli internet hizmetimiz 46 milyon aboneye ulaştı. Ülkemiz, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin Global Siber Güvenlik Endeksi'nde tüm başlıklardan tam puan alarak Almanya ve Fransa gibi ülkelerle birlikte 'Seviye 1: Rol Model Ülke' kategorisinde yer aldı” ifadelerini kullandı. "TÜRKSAT 6A YIL SONUNA KADAR HİZMETE GİRECEK” Yüzde 81 yerli imkanlarla üretilen Türksat 6A uydusunu temmuz ayında uzaya fırlatarak, uydu üretebilen 11 ülkeden biri olduklarını kaydeden Uraloğlu, “Türksat 6A, yıl sonuna kadar hizmete girecek ve uydularımızın kapsama alanı 5 milyar nüfusa ulaşacak. PTT ile iletişimden e-ticarete kadar birçok alanda ülkemizin her köşesine hizmet sunmaktayız. Türkiye Kart, tek kartla toplu taşıma, para transferi ve alışveriş imkânı sunmayı hedefliyor. Şu anda 5 şehrimizde aktif olan kartın 18 ilimizde kullanılması için çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.

BYD Genel Müdürü: ‘Türkiye üretim üssü olacak özellikte’’ Haber

BYD Genel Müdürü: ‘Türkiye üretim üssü olacak özellikte’’

Türkiye’de 1 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanan BYD’nin Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergün, yatırım planı ile ilgili bilgi verdi. Düzenlenen toplantı da konuşan İsmail Ergün, Türkiye’de kurulacak tesisin araç üretim kapasitesinin yıllık 150 bin olacağını belirtti. Ergün, ‘‘Üretim yatırımı 2026 yılının sonuna kadar diye imzalanmıştı. BYD bu tarihi daha öne çekmeyi amaçlıyor. Türkiye’de üretim yapıldığında erişilebilirlik daha kolay olacaktır. Yüksek teknolojiye sahip çok daha fazla ürün Türkiye’de olacaktır. Üç sene içinde toplam pazarda ilk üç marka arasında olmayı hedefliyoruz’’ diye konuştu. BYD’nin agresif bir büyüme stratejisi olduğunu belirten Ergün, ‘‘Tesiste üretilecek modeller şuan için net değil. Hem elektrikli hem hibrit araçlar olabilir. BYD Türkiye’ye çok güçlü bir şekilde girecek. BYD’nin bu yatırım kararı, markanın Türkiye’de yeni bir döneme girmesini sağlayacak. Önümüzdeki dönemde BYD’nin çok agresif bir şekilde büyüyeceğini göreceğiz. Türkiye pazarında dengeleri çok hızlı bir şekilde değiştireceğiz’’ dedi. ‘‘PAZARDA MEMNUNİYET AÇISINDAN ÜST NOKTALARDA YER ALIYORUZ’’ Pazar memnuniyeti açısından üst sıralarda olduklarını vurgulayan Ergün, ‘‘Mevcut pazar dengelerinin değiştiği bir dönemde Türk tüketicisine uygun modelleri satışa sunacağız. Bizim bugün sınırlı sayıda sattığımız tüm modellerimizden tüketici çok mutlu. Pazarda memnuniyet açısından üst noktalarda yer alıyoruz. Diğer yandan bayilikle ilgili de çok fazla talep, alıyoruz ve bayi adetlerimiz de hızlı bir şekilde artmaya devam edecek. Yıl sonunda bayi adedimizi 20’ye çıkarmayı ve önümüzdeki yıl ise 40’un üzerine çıkarmayı hedefliyoruz’’ ifadelerini kullandı. Otomotiv yatırımı ile ilgili de konuşan Ergün, ‘‘27 yıl sonra böylesine bir otomotiv yatırımının gelmesi ve BYD’nin üretim için Türkiye’yi seçmiş olması bizi çok gururlandırıyor. BYD’nin Türkiye fabrikası ciddi bir istihdam ve ihracat rakamı sağlayacak. Türkiye’de teknolojik bir üretimin, ismi teknolojiyle paralel anılan BYD gibi bir markayla olması heyecan verici’’ dedi. TÜRKİYE SEÇİMİ  Markanın Türkiye’yi seçmesindeki ktriterleri de sıralayan Ergün, ‘‘Türkiye coğrafi olarak çok stratejik konumda. Türkiye’nin üretim kalitesi kendini dünyaya kabul ettirmiş durumda. Türkiye üretim üssü olacak özellikte. Mühendislik olarak çok güzel işler ortaya koyuyoruz. Türkiye böylesine büyük yatırımlar için doğru adres. BYD’nin bu yatırımı diğer markaları da tetikleyecektir’’ şeklinde konuştu.

New York Borsası'nda gong Turkcell için çaldı Haber

New York Borsası'nda gong Turkcell için çaldı

New York Borsası (NYSE) piyasa kapanışı, Turkcell'in 30'uncu yılını kutladığı gong töreniyle dün gerçekleşti. İstanbul ve New York borsalarına aynı anda kote olan ilk şirket Turkcell'in 30'uncu yılı vesilesiyle düzenlenen törende konuşan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Turkcell hisseleri yaklaşık çeyrek asırdır New York Borsası'nda işlem görüyor. Telekomünikasyon operatörü olarak çıktığımız yolda, bugün ‘uçtan uca teknoloji sağlayıcısı' kimliğimizle sektörümüzün lider şirketiyiz” dedi. Turkcell, 24 yıldır işlem gördüğü New York Borsası'nda (NYSE), şirketin 30'uncu kuruluş yılı dolayısıyla gong töreni düzenledi. 8 Temmuz Pazartesi piyasa kapanışıyla çalan gongun ardından düzenlenen toplantıda, şirketin 1994 yılından 2024 yılına kadarki kilometre taşları paylaşıldı. Tören Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, yönetim kurulu üyeleri, Turkcell yöneticileri ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. İnternet sağlayıcılığından dijital ödeme sistemlerine, mobil mesajlaşma uygulamasından dijital müzik platformuna, veri merkezinden bulut teknolojilerine kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiklerini söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Bunların yanı sıra e-ticaretten, oyun sektörüne, çağrı merkezi işletmeciliğinden enerji üretimine ve daha pek çok alanda faaliyet gösteren farklı şirketlerimizle yenilikçi çözümler sunuyoruz. Kişilerin ve kurumların dijital dönüşüm ihtiyaçlarının tamamını karşılıyoruz. Bu yüzden kendimizi uçtan uca teknoloji sağlayıcısı olarak tanımlıyoruz” dedi. Turkcell'in, Türkiye için sadece ekonomik ve toplumsal katkılarıyla değil, milli menfaatler noktasında da stratejik öneme sahip olduğunu söyleyen Koç, “Türkiye'nin Turkcell'i olarak hedefimiz, ülkemizi ‘küresel veri üssü' konumuna taşımak. Bir başka deyişle bölgenin ‘oyun kurucusu' olacağız” dedi. Bu vizyonla ocak ayında yeni bir şirket kuruluşu için adım attıklarını söyleyen Koç, TDC adıyla kuruluş aşamasında olan şirketin, ‘küresel veri sahipliği' alanında, Türkiye'yi global arenaya taşıma hedefiyle çalışmaya başladığını ifade etti. VERİ MERKEZİ YATIRIMLARI 350 MİLYON DOLARI AŞTI 4'ü yeni nesil olmak üzere toplam 33 veri merkezinde yaklaşık 32 bin metrekare aktif beyaz alana sahip olduklarını belirten Ali Taha Koç, “4 yeni nesil veri merkezimizle 4 bin yerli ve yabancı şirkete bulut ve veri barındırma hizmeti sunuyoruz. Teknolojinin ve verinin güç olduğu bu yeni dünyada Turkcell olarak pozisyonumuzu güçlendiriyoruz, Türkiye'yi bölgenin veri üssü haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi ve yeni yatırımlarının ayrıntılarını paylaştı: “TDC Veri Barındırma Hizmetleri ismiyle kuracağımız şirketimizin iş hedefi; ülkemizi dünyanın en önde gelen veri ve bulut teknolojileri üslerinden biri haline getirmek. Avrupa Veri Merkezimizle birlikte, bu alanda bugüne kadar yaptığımız yatırımlar 350 milyon doları aştı. Bu adımları, Türkiye'yi yakın coğrafyanın veri üssüne dönüştürmek için attık.” “TEKNOLOJİ DÜNYASINDA GÜÇ 5'TE DEĞİL, ‘VERİ'YE SAHİP OLANDA” Teknoloji dünyasındaki global değişime de değinen Ali Taha Koç şunları söyledi: “İnsanlığın bugüne kadar ortaya çıkardığı tüm teknolojilerden daha farklı bir ‘şey' ile karşı karşıyayız: Yapay Zekâ. Çok hızlı ve çok kompleks bir gelişime tanık oluyoruz. Aslında bu bir çağ değişimi. ‘Herkesi birbirine bağlamaktan her şeyi birbirine bağlama' çağına geçtik. Bu çağda; teknoloji ile veri arasında karşılıklı bir beslenme döngüsü var. Dolayısıyla ‘veri sahipliği' büyük önem taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın hep söylediği ‘Dünya beşten büyüktür' ifadesi bu konu için de geçerli. Zira teknoloji dünyasında güç ‘5'te değil, ‘veri'ye sahip olanda, veriyi depolayanda, işleyende ve analiz edenlerde. İnanıyorum ki, Turkcell öncülüğünde yeni dünyanın ‘yeni güç arenası'nda Türkiye de olacak.” TÜRKİYE VERİ ÜSSÜ OLDUĞUNDA NE OLACAK? 2030'da 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye ulaşacak olan küresel yapay zekâ, nesnelerin interneti, veri sahipliği, veri yönetimi ve işletmeciliği alanlarından pay alınması, stratejik bir alanda Türkiye'nin küresel çaptaki gücünü artıracak. Ülkemizin küresel veri üssü konumuna gelmesi, ülke ekonomisine pozitif yönde katkı sağlarken; son kullanıcıyı etkileyecek gelişmelere de kapı aralanacak. Daha stabil ve hızlı bir internet bağlantısı, daha gelişmiş bulut hizmetleri, dijital servisler ile daha rekabetçi ve daha yüksek hizmet kalitesi gibi bir dizi önemli avantajı da beraberinde getirecek. “HER ŞEY TURKCELL'LE ÇALIŞIYOR, TURKCELL HERKESLE ÇALIŞIYOR” Ses ve data operatörlüğünden uçtan uca teknoloji sağlayıcılığına uzanan yolculuğu anlatan Koç, Türkiye'nin en saygın ve en değerli kuruluşlarından olan Turkcell'in 30'uncu kuruluş yıldönümünü kutladığını belirtti. Dr. Koç şunları söyledi: “100 yıllık Cumhuriyetimizin ‘muasır medeniyetler' seviyesine ulaşmasında, ‘teknoloji' alanında ilkleri başararak büyük katkılar yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu markayı Türkiye'nin Turkcell'ine dönüştüren, 30 yılda yolu Turkcell'den geçen herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizin dört bir yanında Turkcell'i temsil eden, dünyanın bütün coğrafyalarında Turkcell için çalışan, birlikte başardığımız binlerce iş ortağımıza; cepten ilk Alo'nun heyecanını yaşayarak 'hayata bizimle bağlanan' gelmiş geçmiş tüm müşterilerimize teşekkür ederiz. Türkiye'nin Lider Mobil Operatörü, Lider Sistem Entegratörü, Lider Veri Merkezi İşletmecisi ve Lider Dijital Servis Sağlayıcısıyız. Türkiye'nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var. İnsanlardan nesnelere, şirketlerden teknoloji ekosistemine ve onlarca sektöre, sosyal sorumluluktan çevresel sürdürülebilirliğe. Her şey Turkcell'le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.” "Toplumsal fayda projelerine son 10 yılda 300 milyon dolar" Koç: “Kurulduğumuz günden bu yana, eğitimden spora, kültür-sanattan sürdürülebilirliğe kadar her yaş grubundan ve toplumun her kesiminden milyonlarca vatandaşımızın yanında olduk. Son 10 yılda toplumsal katkımız 300 milyon doları buldu. Binlerce çalışanımızla istihdama katkı sağlıyoruz. 2002'den bu yana spora ve sporculara milyarlarca lira destek verdik. Sürdürülebilirlikte ise hedefimiz 2050'de karbon ayak izinde net sıfır şirket olmak. Kısacası 30 yıldır olduğu gibi bundan sonra da hayatın her alanında Turkcell olacak. Türkiye'nin Turkcell'ini ve ülkemizi çok daha aydınlık yarınlara taşıma azmimiz her koşulda devam edecek" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.