SON DAKİKA

#Yeniden Refah Partisi

Söz Bursa - Yeniden Refah Partisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeniden Refah Partisi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erbakan: "Faiz ödemeleri bütçe açığından fazla" Haber

Erbakan: "Faiz ödemeleri bütçe açığından fazla"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101'ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir” dedi. Erbakan, TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 kesin Hesap Kanun Teklifi hakkında konuştu. Erbakan, bütçenin ezilenin ve vatandaşın bütçesi olmadığına dikkat çekerek, “2025 2 trilyon liraya yakın faiz ödenecektir. Ödenecek olan 1.95 trilyon lira, bu faiz 56 milyar dolara tekabül etmektedir. Geçen yıl faiz ödemesi 1.3 trilyon liraydı. Bu sene yüzde elli artışla 1.95 trilyon liraya çıkmıştır. Bir önceki yıla göre bütçe toplamı yüzde 32 büyürken faiz ödemeleri yüzde 50 oranında artmıştır. Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığını yüzde 49 kadarken bu yıl faiz ödemesi bütçe açığını yüzde 101'ne gelmiş, yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir. Bu rakamlar faiz ödemelerinin yılda yıla ciddi şekilde artış gösterdiğinin bir ispatıdır” dedi. Erbakan, verginin dar gelirliden alındığını belirterek, “Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı yüzde 15 iken 2025 yılında ise toplanan verginin yüzde 17.5 faize gidecektir. Yani her geçen sene daha fazla vergi faize gitmektedir. Vergi dar gelirliden alınmaktadır. Doğrudan vergiler yüzde 34 seviyesinde ama dolaylı geldiği vergiler yüzde 66 seviyesinde. Bu bir adaletsizliktir. Vergi muafiyetleri yine vergi harcamaları kalemi altında 2.1 trilyon liralık bir kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti var. Bu vergi muafiyetlerinin de önemli bir kısmının iki elin parmaklarını geçmeyecek olan imtiyazlı gideceğini hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Erbakan: ''Asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir" Haber

Erbakan: ''Asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve beraberindeki Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç ve Fatih Uğurlu ile Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (Türk-İş) ziyaret etti. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Erbakan, gelecek hafta asgari ücret tespit komisyonunun çalışmalarına başlayacağını, dolayısıyla nasıl bir asgari ücret rakamının oluşması gerektiğine ilişkin görüşlerini ifade etmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiklerini kaydetti. "YÜZDE 40'LIK BİR ENFLASYON ORANINI YAPACAK OLURSAK ASGARİ ÜCRETİN 24 BİN LİRALARA ÇIKARTILMASI GEREKİR" Enflasyonun beklentileri aştığına dikkati çeken Erbakan, şöyle konuştu: “2025 yılının da yüzde 21 seviyesinde bir enflasyon oranıyla tamamlanacağı ifade ediliyor. Ancak bu sene 'yüzde 33' derken, yüzde 48, yüzde 50 seviyesinde enflasyonun çıkmasında olduğu gibi çok büyük ihtimalle 2025 yılında da yüzde 21'lik enflasyon tahmini tutmayacak ve enflasyon yüzde 35, yüzde 40'lar seviyesinde olacak. Asgari ücrete yılda bir kere zam yapıldığı da hesaba katıldığında zam olarak yüzde 40'lık bir enflasyon oranını yapacak olursak asgari ücretin 24 bin liralara çıkartılması gerekir.” Erbakan, 20 seneden beri asgari ücrete Türkiye'nin ekonomik büyümesinden herhangi bir pay yansıtılmadığını ifade ederek, “Bu pay da hesaba katıldığında asgari ücretin 34 bin liraya çıkması gerektiğini Ekonomik İşler Başkanlığımız bilimsel olarak hesap ettiler, ortaya koydular. Yani enflasyona ezdirmeyeceğiz ve neredeyse 20 seneden beri vermediğimiz büyümeden payı da asgari ücretliye, emekçiye vereceğiz dersek 34 bin liralık bir asgari ücret çıkıyor. Emekçinin, işçinin hakkını mutlaka vermemiz gerekiyor ve bizim görüşümüze göre dediğim gibi 2025 yılı için asgari ücretin 35 bin lira seviyesine çıkması gerektiğini ifade ediyorum” diye konuştu. “İNSANLAR BIRAKIN 1 AY GEÇİRMEYİ, 10 GÜN GEÇİNEMEZLER” Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay da asgari ücretin şu anda geçim ücreti olduğunu, bundan 5-6 sene önce belirleme ücreti olduğunu belirterek, “Maalesef Türkiye'nin en büyük sözleşmesi bu. Yani 9 milyon civarında asgari ücretli var. Asgari ücret geçmişte enflasyona sebep deniyordu. Bir senedir ülkemizde asgari ücret artmıyor ama enflasyon artmaya devam ediyor. Kısa özü şu, asgari ücret enflasyona sebep değil. Onun için 12 bin ile emeklinin geçinmesi, 17 bin ile insanların geçinmesi mümkün değil. İnsanlar bırakın 1 ay geçirmeyi, 10 gün geçinemezler” ifadelerini kullandı. Erbakan, Türk-İş ziyaretinin ardından Hak-İş ve DİSK genel merkezlerini de ziyaret etti.

Yeniden Refah Partisi'nde deprem Haber

Yeniden Refah Partisi'nde deprem

Yeniden Refah Partisi çatısı altında, Hatay İl Kuruculuğu, Dörtyol, Payas ve Erzin İlçe Kurucu Başkanlığı, Genel Merkez ARGE Başkan Yardımcılığı, Amasya İl Sorumluluğu, 28. Dönem Ankara Milletvekilliği Adaylığı ve 31 Mart yerel seçimlerinde Belediye Başkan Adaylığı gibi görevlerde bulunan Genel Merkez Ar-Ge Başkan Yardımcılığı görevi sırasında, yazılan kitapların tamamında proje yazarlığı ve proje koordinatörlüğü görevlerini üstlenen Mehmet Altıngöz Partisinden İstifa etti. "ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN MUTLAKA ÇÖZÜM ÜRETMEM GEREKTİĞİNE İNANIYORUM" İstifa sürecine dair açıklama yapan Altıngöz, "Ben, ülkesine karşı sorumluluğunu bilen ve ülküsüne bağlı bir Türk genci olarak, ülkemizin geleceği için mutlaka çözüm üretmem gerektiğine inanıyorum. Yeniden Refah Partisi'nin mevcut yapısıyla bu çözümleri sunamayacağını düşündüğüm için partideki üyeliğimden istifa etme kararı almış bulunmaktayım" ifadelerini kullandı. "MALASEF GEÇMİŞİN KİRLİ AĞLARINA TAKILDIK" Açıklamasının devamında Partinin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını savunan Mehmet Altıngöz "Geldiğimiz noktada, partimizin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığını ve ülkemizin geleceği için ihtiyaç duyulan çözümleri üretemediğini üzülerek gözlemliyorum. Partimiz çatısı altında milli görüş ruhunu yansıtmayan kişilerin varlığı ve bu kişilerin eylemleri, benim gibi birçok gencin siyasi olarak önünün kesilmesine yol açmıştır. 'Burada Gelecek Var' sloganı ile çıktığımız yolda malasef geçmişin kirli ağlarına takıldık" dedi. "BAKİ OLAN TÜRK MİLLETİ VE ONUN SARSILMAZ İRADESİDİR" Türkiye için çalışmaya devam edeceğini söyleyen Altıngöz, "Bizler istikbalini, milletin istikbaline bağlamış Türk gençleri olarak, millete hizmet yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Siyasi partiler devletine milletine bayrağına ve ülküsüne bağlı gençler için sadece araçtır. Baki olan Türk milleti ve onun sarsılmaz iradesidir" ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah'tan Bahçeli'nin 'İmralı ile DEM görüşmeli' çağrısına destek Haber

Yeniden Refah'tan Bahçeli'nin 'İmralı ile DEM görüşmeli' çağrısına destek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamanın kamuoyunda beklenen etkiyi uyandırmadığını ifade eden Kılıç, “Bakanlığın açıklaması dikkate alındığında görülüyor ki 1 Ocak 2025 tarihinden geçerli olmak üzere konutlarda yıllık 5 bin kilovat saatin üzerindeki tüketimlerde enerji faturalarındaki yüzde 60’lık sübvansiyon kalemi kaldırılacak. Mevcut faturaların yüzde 60 sübvansiyonlu olduğu 1 Ocak'tan itibaren faturalarda yüzde 60 sübvansiyonun kaldırılacağı gerçeği dikkate alındığında karşımıza çıkan tablo şudur. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yıllık tüketimi toplamda 5 bin kilovat saati aşan aboneler için elektrik tüketimine yüzde 150 zam gelecek demektir. Yüzde 150 elektrik tüketimine kış aylarında gelecek zammı bu ülkede hiç kimsenin karşılayabilmesi mümkün değildir" dedi. Kılıç, “Geçen haftalarda Balıkesir, Mersin ve İstanbul'da son anda da Niğde'deki çocuk evleri sitesinde yaşanan hadiseler gerçekten tüyler ürperten hadiselerdir. Niğde'deki devlet yurdunda 9 yaşında engelli ve epilepsi hastası bir yavrumuz maalesef çalışan şiddetine maruz kalmış ve hayatını kaybetmiştir. Henüz 9 yaşında bir çocuk, engelli, epilepsi hastası, vicdanını yitirmiş kamu çalışanı ne istiyorsun bu çocuktan? Devlet bu tabloyu görmüyorsa devlet değildir. Devlet yurdunda 9 yaşında bir yavrunun darp edilmek suretiyle hayatını kaybettiği bir ülke sosyal devlet değildir. Çocuklar aç bırakılmış, darp edilmiş, tekmelenip yerlerde sürüklenmiş, dövülmüş. Çocuklara topluca banyolar yaptırılmış. Mahremiyetleri yok edilmiş. Çocuklar merdiven altına kapatılmış, hücre cezalarına maruz bırakılmış. Böyle bir ülkede Aile Bakanlığı vardır belki ama Aile Bakanı yoktur” şeklinde konuştu. Bir gazetecinin sorusu üzerine MHP lideri Bahçeli’nin DEM Parti-İmralı çağrısının da değerlendiren Kılıç, şunları kaydetti: "Bahçeli'nin açıklamalarını takip ediyoruz. Diyor ki: DEM Parti'nin İmralı ile görüşmesi sağlanmalıdır. DEM Parti heyeti geçen hafta bizi ziyaret etti. Ziyarette görüldü ki DEM Parti'nin bu konuda özel ya da genel bir bilgi yok. Kamuoyunun bildiğinden daha farklı bir bilgi yok. Eğer bir süreç başlatılacaksa adı her ne ise DEM Parti'nin de buna ilişkin bilgilendirilmesi lazım. Sayın Bahçeli mademki sivil siyasete misyon yüklemiştir, DEM Parti'nin İmralı ile görüşmesini istemiştir biz de bu öneriyi destekliyoruz. Devlet Bahçeli'nin çağrısına AK Parti gereken desteği vermelidir. Görüşme sağlansın, her ne mesaj alınacaksa alınsın. Türkiye bir muammanın parametrelerini tartışmasın. Alınacak bir yol varsa alınsın. Atılacak bir adım var atılsın ama Türkiye havanda su dövmeyi bıraksın. Sayın Bahçeli'nin daha önceki terörist başının Meclise gelmesi çağrısına biz kesin bir dille ret yanıtı vermiştik. Zannediyorum o çağrı AK Parti koridorlarında karşılık bulamamıştır.” “Belediye başkanları muhtemelen bu kararın altında imzası bulunanları alkışlıyorlardır” Kılıç son olarak gündemdeki belediyelerin kreşlerinin kapatılması tartışmalarına ilişkin de şunları söyledi: "Bütün siyasi partilerin seçimlerde verilmiş kreş sözleri vardı. Doğrusu bizimde Ankara'da kreş sözümüz vardı. İstanbul'da Sayın Murat Kurum'un yüze yakın kreş sözü vardı. Esasında CHP'li belediyelere hiç beklemedikleri bir can suyu verdiler bu genelgeyle. Çünkü söz verdikleri kreşlerin yüzde 10'unu bile yapamayan belediyeler bunlar. Verdikleri sözü tutamayan belediyeler bunlar. Kamuoyunda bu genelge marifetiyle öyle bir algı oluştu ki, sanki CHP'li belediyeler bütün mahalleleri semtleri, kreşlerle doldurmuşlar da hükümet de buna karşı çıkıyor engel oluyor. Kaç tane gördünüz Ankara’da kreş tabelası veya İstanbul'da kaç tane kreş tabelası gördünüz? Var olanlar zaten numunelik. Ama belediye başkanları muhtemelen bu kararın altında imzası bulunanları alkışlıyorlardır. Yapmadıkları bir hizmetin 10-20 katı lehlerine bir hizmet yapılmış gibi puan yazdırdıkları için. Dünyada bu işler daha ziyade yerel yönetimler marifetiyle yapılır. Belediyeler kreş mi açıyor, bırakın açsınlar. Anaokulu mu açıyor, bırakın açsınlar. Anayasa Mahkemesi'nin ya da yasaların amir hükümleri varsa ona göre dizayn olsunlar. Devlet de gereken denetimi bunlar üzerinde sağlasın. Eğer bu kreşlerde, anaokulu, gündüz bakım evi gibi yerlerde genel eğitim müfredatımıza milli ve manevi değerlerimize birlik ve beraberliğimize aykırı eğitimler veriliyorsa, talimler yapılıyorsa elbette ki, devletin gereğini yapmak hakkıdır, vazifesidir. Ama topyekûn hiçbir denetim yapmaksızın ‘alayını kaldırmaya ve kapatmaya karar verdim’ demenin hukukla da mantıkla da siyasetle de izah edilebilir bir tarafı yoktur."

Erbakan: Ticaretimiz yoksa limanlarda İsrail gemileri ne arıyor? Haber

Erbakan: Ticaretimiz yoksa limanlarda İsrail gemileri ne arıyor?

“Soykırıma karşı hayatta kalmaya çalışan Filistinliler bu kadar malzemeyi ne yapacak?” İktidarın "İsrail ile ticareti kestik, ticaret Filistin ile yapılıyor" açıklamalarına inanmadıklarını ve ticaret adı altında çelik, çimento ve ham madde, maden ürünleri ve elektronik ürünlerin, soykırıma ve açlığa karşı savaşan Filistinlilerin ne işine yarayacağını soran Erbakan, şunları kaydetti: "Filistinliler bu kadar çimentoyu, ham maddeyi, kimyevi ürünleri, elektronik ürünleri ne yapacak? Böyle bir şey akla ve mantığa uygun değil. Tabi bununla beraber iki ülke arasında ticaret son bir yılda bin katına, on bin katına çıkması mümkün değildir. Maalesef Yeniden Refah Partisi olarak uzun zamandan beri şüphelenmekte ne kadar haklı olduğumuz husus gelişmelerle bir kez daha ortaya çıkmış durumdadır. Bir defa Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine baktığımızda ne görüyoruz? Filistin ile çelik ihracatımız bir yılda yüzde 5 bin 400 oranında, çimento ve toprak ürünleri ihracatımız bir yılda birden bire yüzde 2 bin 500 oranında artış gösteriyor. Elektrik ve elektronik ürünleri ihracatımızdaki artış bir yılda yüzde 21 bin oranında, kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatımız yılda yüzde 8 bin 575 oranında artış gösteriyor madencilik ürünleri ihracatımız yüzde 1 milyondan fazla artış gösteriyor. Makine ve makine aksamları ticaretimiz bir yılda yüzde 31 bin oranında artış gösteriyor.” "İki ülke arasında ticaretin 1 senede bin katına çıkması mümkün değildir" Erbakan, iki ülke arasındaki ticaretin 1 senede bin katına, 10 bin katına çıkmasının mümkün olmayacağını ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu gerçekler karşısında yetkililer sürekli olarak ‘biz İsrail'e herhangi bir şey göndermiyoruz bu yapılan ticaret tamamen Filistin'e yapılan bir ticarettir' diyorlar. Biz de diyoruz ki evet resmi olarak evrak üzerinde bu ticaret Filistin'e yapılıyor gözüküyor ama doğal olarak bu noktada şu soruları soruyoruz; “Yıllardır ambargo altında yiyecek ekmek bile bulmakta zorlanan bir Filistin bu kadar çeliği bu kadar çimentoyu bu kadar hammaddeyi, kimyevi ürünleri, maden ürünlerini, elektrik ve elektronik ürünlerini ne yapacak? ‘İsrail'le herhangi bir ticaret yoksa İstanbul Ambarlı ve Haydarpaşa limanlarında, Mersin limanında İsrail bayraklı ve İsrail şirketlerine ait gemiler ve konteynırlar ne arıyor? Eğer İsrail'le herhangi bir ticaretimiz yoksa bu İsrail gemileri neden sürekli bizim limanlarımıza suçüstü yakalanıyor, hatta konteynırların üzerinde İsrail'in Hayfa limanına gideceğine dair damgaların ve işaretlerin yazıları olduğu başına da yansımış durumda? ‘Efendim bu gemiler İsrail üzerinden Filistin'e gidiyor' böyle bir açıklama da akla ve mantığa da uygun değildir. Çünkü İsrail basını da defalarca yazdı İsrail Gazze'ye giden malzemeleri dahi Hamas'a yardım oluyor diye engelliyor. Yardım malzemelerine engel olan İsrail bu kadar çelik bu kadar çimento malzemesine nasıl izin verecek akla ve mantığa aykırı." "Neden bebekleri öldüren İsrail ordusunun yakıtının kendi topraklarımız üzerinden geçmesine izin veriyoruz?" Erbakan, aylardır aralıksız bir şekilde Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail'e ulaştırıldığını öne sürerek, şunları kaydetti: "Neden Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail'e ulaştırılması, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden bu petrolün aylardan beri bizim topraklarımız üzerinden İsrail'e niçin gidiyor? Bebekleri öldüren, çocukları öldüren, kadınları öldüren, aylardır katliam yapan İsrail ordusunun tanklarının savaş uçaklarının yakıtını kendi topraklarımız üzerinden geçmesine izin veriyoruz. Kendi topraklarımız üzerinden onlara bu Azerbaycan petrolünü neden gönderiyor niye hala daha duvarları kapatmıyoruz. Bu da çok önemli bir konudur bütün bu gerçekler ışığında bu noktada merhum Erbakan'ın hocamızın meşhur bir sözü aklımıza geliyor. Ne diyordu gerçek öyle bir şeydir ki yerine hiçbir şey koyamazsın eğer koymaya kalkarsan 40 yerden açık verir diyor. Bu yaşadığımız olaylarda her bakan hocamızın bu sözünün aslında bir yansıması olarak gözükmektedir.”

Belediye Başkanının AK Parti’ye Geçiş Hazırlığı Haber

Belediye Başkanının AK Parti’ye Geçiş Hazırlığı

Şen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik açıklamalara tepki göstererek 3 ay önce Yeniden Refah Partisi’nden istifa etmişti. Olay, dün sabah saat 10.00 sularında Balışeyh ilçesi TOKİ bölgesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, ilçede yapılan çalışmaları yerinde incelemek üzere makam aracıyla seyir halindeyken Belediye Başkanı Şen'e, husumetli olduğu amcasının oğlu Erdem Şen tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Araçta makam şoförü Mikayil Çelikkol (40), Ömer Şengül (42) ve Koray Kaya (45) ile birlikte bulunan Başkan Şen, saldırıda ağır yaralandı. Şen ve şoförü Çelikkol, kaldırıldıkları Yüksek İhtisas Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Yaralanan diğer 2 kişinin tedavisi ise Tıp Fakültesi Hastanesi'nde devam ediyor. Saldırgan, olay sonrası belediye binası önünde polis ekiplerince gözaltına alındı. Evli ve iki çocuk babası olan Hilmi Şen'in (50) cenazesi, Balışeyh ilçesindeki Merkez Camii'nde düzenlenecek törenle son yolculuğuna uğurlanacak. AK Parti'ye katılma hazırlığındaydı 31 Mart yerel seçimlerinde Yeniden Refah Partisi'nden Balışeyh Belediye Başkanı seçilen Hilmi Şen, yaklaşık 3 ay önce, partide yaşanan gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik yapılan açıklamalara tepki göstererek istifa etmişti. Şen'in, AK Parti'ye geçiş için hazırlık yaptığı ve önümüzdeki günlerde katılımını duyurmayı planladığı öğrenildi.

İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz Haber

İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen “İl Başkanları Toplantısı” öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin 14,6 trilyon lira, bütçe gelirlerinin ise 12,67 trilyon lirada olduğunu belirterek, 1,93 trilyon lira açığın iç ve dış borçlanma ile karşılanacağını aktardı. İç ve dış borcun yüzde 98,5'in yüksek faizli iç borçlanma ile ödeneceğini ifade eden Erbakan, ödenemeyecek durumda borçlanmanın yaşandığını öne sürdü. Erbakan, "Evet bugün, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu en önemli tehdit güven ve ahlak bunalımıdır. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği, ahlaki erozyonun tavan yaptığı bir süreçte, vatandaşlarımızdaki 'güven' duygusu da iyice zedelenmiş durumdadır" diye konuştu. Erbakan, asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin ise, "Özgür Özel'in söylediğini biz 5 bin lira arttırarak 35 bin lira demiştik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırı bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücretli yan yana geldikten sonra en azından yoksulluktan kurtulsunlar" ifadesini kullandı. "EMEKLİ MAAŞININ ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE GETİRİLMESİ LAZIM" Bir haneye giren maaş miktarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini aktaran Erbakan, şunları kaydetti: "Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20 ila 25'lik bir artışın şubat ve mart ayında açlık sınırının altıda kalacağını ifade ediyoruz. En azından bir 35 bin lira seviyesine gelmesini söylüyoruz. Çünkü en azından iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. 12 bin 500 lirada kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım." "HUKUKİ BİR SÜREÇ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ" "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyum atanmasını da yorumlayan Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, şu ifadelere yer verdi: "İktidar kanadı bu durumla ilgili 'Elimde çok ciddi deliller var' diyor. CHP, bunun bir siyasi süreç olduğunu söylüyor. Tabii Türkiye'de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğiniFat ifade ediyoruz."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.