SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yeşilay

Söz Bursa - Yeşilay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yeşilay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Pala: "Yeşilay 1 milyar 240 milyon lirayı nereye harcadı?" Haber

Pala: "Yeşilay 1 milyar 240 milyon lirayı nereye harcadı?"

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, 2024 yılı Sağlık Bakanlığı faaliyet tablosunda Yeşilay Cemiyeti’ne ayrılan başlangıç ödeneğinin 1 milyar 65 milyon TL’den yıl içinde 1 milyar 240 milyon TL’ye çıkarıldığı ve tek kuruşunun kalmayacak biçimde harcandığının görülmesi üzerine, bu paranın akıbetini sorgulayan bir yazılı soru önergesini Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na sundu. Pala, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 29’uncu maddesinin “kamu yararı” için yapılan yardımlara getirdiği şeffaflık ve denetim zorunluluğuna dikkat çekerek, “Bu büyüklükte bir aktarım varsa harcama kalemleri de, denetim raporu da, yaptırım mekanizması da halka açık olmak zorunda” dedi. Yazılı soru önergesinin 15 gün içinde yanıtlanmasını zorunlu kılan yasayı ihlal etmeyi alışkanlık haline getiren Bakanlık, Mart ayında verilen önergeye yine yanıt vermedi. Kayıhan Pala, soru önergesindeki ayrıntılara değinmeden önce Türkiye’de bağımlılıkla mücadelenin Sağlık Bakanlığı tarafından yalnızca Yeşilay’a verilmiş bir görev gibi görülmesini eleştirdi. Bağımlılıkla mücadelenin Sağlık Bakanlığı’nın en önemli görevlerinden biri olduğunu hatırlatan Pala, “Bağımlılık sorunu devletin ciddiyetle ele alması gereken, farklı kurumların işbirliğini gerektiren, Bakanlık düzeyinde kapsamlı bir stratejiyle mücadele edilmesi gereken yıkıcı bir toplumsal sorundur. Sağlık Bakanlığı bu konudaki öncü misyonunu kamu yararına çalışan bir derneğin sınırlı kabiliyetlerine terk edemez. Ancak ne yazık ki mevcut durumda Bakanlık sorunun ciddiyetini kavrayıp kendi sorumluluğunun gereklerini yerine getirmemektedir.” ifadelerini kullandı. Pala basın açıklamasında bütçedeki çarpıcı rakamı hatırlattı: “Türkiye’de 2024 boyunca, bağımlılıkla mücadelede öncü olduğu iddia edilen Yeşilay’a Sağlık Bakanlığı bütçesinden günlük ortalama 3,4 milyon TL aktarıldı. Bu dev kaynak bağımlı gençlerin rehabilitasyonu, toplumsal bilinçlendirme ve bilimsel araştırmalar için harcandıysa memnun edici; ama bu paranın nereye ne kadar gittiğini sadece Yeşilay yönetimiyle Bakanlık biliyor, Sayıştay raporlarında tek satır yok.” CHP’li milletvekili, ödenekteki artışın nedeninin kamuoyuna anlatılmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Başlangıç ödeneği yıl ortasında yüzde 16 artmış; peki bu ek bütçe hangi projede kullanıldı? Personel gideri mi yükseldi, yeni taşınmaz mı alındı, yoksa tanıtım kampanyalarına mı harcandı? Bir yıl içinde Yeşilay logosu altında düzenlenen ulusal kampanyaların medya satın alma faturası nedir; kaç liralık kira, kaç liralık araç, kaç liralık ‘danışmanlık’ bedeli ödenmiştir? Halk vergilerinin nereye harcandığını görebilmeli. Bakanlığın resmî cevabı gelmeden vatandaşın bu kalemleri öğrenme şansı yok.” Yeşilay’ın harcamalarının hangi tarihlerde, hangi usulle denetlendiğini ve denetim raporunun akıbetini soran Pala, “5018 sayılı Kanun çok açık: Kamu kaynağı alıyorsanız Sayıştay denetimine hazır olacaksınız. O denetimden çıkacak rapor, Bakanlık ‘onayladı’ diye kasalarda saklanamaz; usulüne uygun olarak yayınlanıp milletin önüne konur” ifadesini kullandı. Pala, Yeşilay’ın faaliyet ve projelerinin değerlendirilme süreçlerini de gündeme getirdi ve “Bağımlılıkla mücadelede ‘kamu yararı’ kriteriyle hangi proje nasıl bir değerlendirmeye tabi tutuldu, proje çıktıları nelerdir, bunlar bilimsel bir kurulla mı değerlendirildi yoksa yönetim kurulu kararıyla mı geçerli sayıldı?” sorusunu sordu. Pala, olası usulsüzlük veya mevzuata aykırı harcama tespitinde Bakanlığın devreye sokacağı yaptırımların netleşmesi gerektiğini de belirtti. “Bakanlık, Yeşilay’dan faaliyet raporlarını alıp rafa mı kaldırıyor, yoksa harcama usulüne aykırılık gördüğünde geri ödeme, bloke veya adlî süreç başlatıyor mu? Geçmişte bu çerçevede açılmış bir soruşturma veya inceleme var mı?” diye soran milletvekili, kanunun öngördüğü “yardımın kesilmesi, zimmet çıkarılması, ilgililer hakkında suç duyurusu” gibi uygulamaların halkla paylaşılması gerektiğini vurguladı. Yeşilay’ın bütçesinin devasa boyutuna karşın, faaliyetlerinin görünürlüğü ve denetlenebilirliğinin sınırlı kaldığını savunan Pala, “Bağımlılıkla mücadele elbette önemlidir; ama bu büyüklükteki fon toplumun ihtiyaçlarına ulaşmıyorsa şeffaf olmayan harcamalar soruşturulacaktır” dedi. Ödenek kalemlerinin, denetim takviminin, rapor metninin ve olası yaptırım sürecinin gizli kalamayacağını vurgulayan Pala, “Yeşilay gibi köklü bir cemiyet, en başta kendisi için şeffaflığı talep eder. Eğer etmezse, kamu kaynağı üzerindeki toplumsal güven sarsılır ve bağımlılıkla mücadele eden kurumların itibarına gölge düşer” dedi. Pala açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Yeşilay gibi kamu yararına çalışan kurumların itibarı önemlidir; bu itibar şeffaflık ve hesap verebilirlikle sağlanabilir. Sağlık Bakanlığı’nın vereceği cevaplar, sadece bizim değil gençlerin, ailelerin ve sahada çalışan psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının da hakkıdır. 1 milyar 240 milyon TL’lik bir bütçenin akıbetini öğrenmek, gelecekte bağımlılık politikasının nereye evrilmesi gerektiğine karar vermek için elzemdir. Bu sorular yanıtsız kalırsa, ‘bağımlılıkla mücadele’ iddiası, kamu kaynağının denetimsiz kullanımının gölgesinde kaybolur.”

Bursa’da Yeşilay'ın 105. yılına özel kutlama Haber

Bursa’da Yeşilay'ın 105. yılına özel kutlama

Eğitim Vadisi BTSO Oğuz Kağan Köksal Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen programa, Bursa İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Korkmaz, Yeşilay Bursa Şube Başkanı M. Suat Arvas, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin SEZER ile okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Yeşilay Bursa Şube Başkanı M. Suat Arvas, Yeşilay’ın bağımlılıkla mücadeledeki köklü geçmişine vurgu yaparak, "Bursa’mızda Yeşilay ruhunu her köşeye taşımak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Okullarımızda, meydanlarımızda, çadırlarımızda, yürüyüşlerimizde ve farkındalık etkinliklerimizde Yeşilay’ın sesini duyurmaya devam ediyoruz. Unutmayalım ki bağımlılıklardan uzak, sağlıklı bir yaşam hepimizin hakkıdır" dedi. Bursa İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Korkmaz ise konuşmasında, bağımlılıkla mücadelenin önemine değinerek, Yeşilay’ın bu alandaki çalışmalarının toplum sağlığı için büyük bir değer taşıdığını belirtti. Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Şeyda Polat’ın bilgilendirici sunumunun ardından halk oyunları gösterisi ve "Gerçek Dünya" adlı oratoryo sahnelendi. Program, tüm katılımcıların bir araya gelerek çektirdiği hatıra fotoğrafıyla son buldu. Yeşilay Haftası kapsamında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğiyle "Yeşilay Spor Oyunları - Sokaklar Bizim 3x3 Basketbol Turnuvası" düzenlendi. Sporun ve sağlıklı yaşamın teşvik edildiği bu etkinlik, gençlerin büyük ilgisini çekti. Hafta boyunca Yeşilay Bursa Şubesi, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda kurduğu çadırda farkındalık ve atölye çalışmaları düzenleyerek, bağımlılıkla mücadelede toplumsal bilinç oluşturmayı sürdürüyor. Bunun yanı sıra, okullarda ve üniversitelerde eğitim ve farkındalık çalışmaları gerçekleştiriliyor. Yeşilay Bursa Şubesi, hafta boyunca düzenleyeceği çeşitli etkinliklerle bağımlılıkla mücadelenin önemini vurgulamaya ve sağlıklı nesiller yetiştirmek için çalışmalarına devam edecek.

Türkiye, DSÖ'nün sigara ile mücadele listesinde! Haber

Türkiye, DSÖ'nün sigara ile mücadele listesinde!

Dünyada ve Türkiye'de her 9 Şubat 'Dünya Sigarayı Bırakma Günü' olarak kutlanıyor. Bu önemli günde sigaranın insan sağlığına zarar verdiği gibi çevreyi de kirlettiğine dikkat çeken Yeşilay Bursa Şube Başkanı M. Suat Arvas bir dal sigaranın 600 litre suyu kirlettiğini belirterek, "1 pakette 20 adet olduğunu düşünürsek bir paket sigara 12 bin litre suyu tek başına kirletiyor" dedi. Sigara bağımlığının sadece bireysel değil toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Arvas, DSÖ'nün son verilerine göre Türkiye'nin sigara ile mücadelede gerilediğini, 10 yıl aranın ardından sigara ile mücadelede destek verilmesi gereken 10 ülke arasında gösterildiğini söyledi. Sigaraya alternatif olarak sunulan elektronik sigaraların da en az sigara kadar zararlı olduğuna dikkat çeken Arvas, bu ürünlerin bağımlılığı ortadan kaldırmadığını ve ciddi sağlık riskleri barındırdığını ifade etti. Arvas, "Elektronik sigara masum bir alternatif değildir. İçeriğindeki nikotin, damar sertliğine yol açarak kalp krizi riskini artırmaktadır. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü de Türkiye'nin sigarayla mücadelede gerileme yaşadığına dikkat çekerek, ülkemizi 10 yıl aradan sonra yeniden 'desteklenecek ülkeler' listesine dahil etti. Bu da sigarayla mücadelede daha etkin politikalar geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor" diye konuştu. "Bir gün değil, bugün" sloganıyla sigara kullanıcılarını bırakmaya davet ettiklerini belirten Yeşilay Bursa Şube Başkanı M. Suat Arvas, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 1,3 milyar insan tütün ürünü kullanıyor ve her yıl 8 milyondan fazla kişi sigaranın yol açtığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'de de sigara, başta solunum yolu hastalıkları, kalp-damar rahatsızlıkları ve kanser olmak üzere birçok hastalığın temel nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tablo, sigarayla mücadelenin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor." "YEŞİLAY DANIŞMANLIK MERKEZİ (YEDAM) VE 'BIRAKABİLİRSİN' UYGULAMASI SİGARAYI BIRAKMAK İSTEYENLERİN YANINDA" Sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenler için birçok destek mekanizması bulunduğunu belirten Arvas, Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nin (YEDAM) ücretsiz psikolojik destek hizmeti sunduğunu hatırlattı. Uzman psikologlar ve danışmanlar aracılığıyla sigara bırakma sürecinin yönetildiğini belirten Arvas, dijital platformlar üzerinden de önemli bir desteğin sağlandığını ifade ederek, "Yeşilay olarak sigarayı bırakmak isteyen herkesin yanında olmaya devam ediyoruz. 'Bırakabilirsin' mobil uygulamamız, sigarayı bırakmak isteyen kişilere rehberlik ediyor. 2024 yılı itibarıyla 231 bin 300 kişi bu uygulamayı indirerek sigarayı bırakma yolunda önemli bir adım attı. Uygulama sayesinde kullanıcılar bırakma sürecini takip edebiliyor, ihtiyaç duyduklarında YEDAM'a başvurabiliyorlar. Bu süreçte psikolojik destek almak, sigara bırakmada başarı oranını artırıyor" dedi. "HER BİR İZMARİT 600 LİTRE SUYU KİRLETİYOR" Sigaranın yalnızca bireysel sağlığı değil, çevreyi de olumsuz etkilediğine dikkat çeken Arvas, Yeşilay Bursa Şubesi olarak farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini belirtti. Sigaranın sadece insan sağlığını değil, aynı zamanda doğayı da ciddi şekilde kirlettiğini belirten Arvas, "Her yıl dünya genelinde milyonlarca izmarit doğaya atılıyor ve her bir izmarit, 600 litre suyu kirletiyor. Bir pakette 20 dal sigaranın olduğunu düşünürsek 12 bin litre kirletilmiş su demek. Bunun yanında tütün üretimi için her yıl ormanlarımızın yüzde 5'i yok ediliyor. Bu duruma dikkat çekmek için 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü kapsamında gönüllülerimizle birlikte Bursa'nın çeşitli bölgelerinde izmarit toplayacağız. Topladığımız izmaritleri, üzerinde sigaranın çevresel etkilerine dair mesajlar bulunan poşetlerle sergileyerek farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz" dedi. "BAĞIMSIZLIK SEFERBERLİĞİ" İLE BAĞIMLILIKLARA KARŞI MÜCADELE DEVAM EDİYOR Yeşilay'ın yalnızca sigarayla değil, tüm bağımlılıklarla mücadelede kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü belirten Arvas, Yeşilay'ın "Bağımsızlık Seferberliği" anlayışıyla hareket ettiğini ve toplumun bağımlılıklardan uzak sağlıklı bir yaşam sürmesini amaçladığını ifade etti. Arvas, "Yeşilay olarak, sigara, alkol, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı ile mücadelede önleyici ve rehabilite edici çalışmalar yürüttüklerini, Türkiye genelinde 120 Yeşilay şubesi ve 107 YEDAM ile bağımlılıktan kurtulmak isteyen bireylere ücretsiz psikososyal destek sağladıklarını, ayrıca, Bursa ve Diyarbakır'da hizmet veren Yeşilay Rehabilitasyon Merkezleri ile alkol ve madde bağımlılarına yatarak tedavi imkanı sunduklarını aktardı. "BIRAKABİLİRSİN" DİYEREK SAĞLIKLI BİR YAŞAMA ADIM ATIN! Sigarayı bırakmanın bireysel ve toplumsal faydalarına da dikkat çeken Arvas, tüm sigara kullanıcılarını 9 Şubat'ta bırakmaya davet etti. Arvas, "Sigarayı bırakmak, sağlığınızı korumanın yanı sıra çevrenizi ve sevdiklerinizi de olumlu etkileyen bir adımdır. Yeşilay olarak herkese 'Bırakabilirsin' diyoruz. Bugün, sigarayı bırakmak için en doğru zaman! Daha sağlıklı bir gelecek için bu adımı atın. Yeşilay, sigara bağımlılığından kurtulmak isteyenlere yönelik bilinçlendirme çalışmalarını bu özel günde de sürdürecek ve toplumun sağlıklı bir yaşama yönelmesine katkı sağlamaya devam edecek" diye konuştu.

Bakan Tunç: “Geleceğimizin zehirlenmemesi lazım” Haber

Bakan Tunç: “Geleceğimizin zehirlenmemesi lazım”

Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülke genelinde önümüzdeki 5 yıl içerisinde 106 cezaevini planladık. 106 cezaevine sadece uyuşturucu suçlularını yerleştireceğiz. Gerek Sağlık Bakanlığımızdan gerek Aile Bakanlığımızdan ve en önemlisi Sivil Toplum Kuruluşu, kamuya yararlı dernek statüsünde Yeşilay’ımızın uzmanlarından yararlanarak bu cezaevimizde uyuşturucu suçlularının rehabilitasyonuna yönelik çalışmaları sürdüreceğiz” dedi. Adalet Bakanlığı ve Yeşilay arasında “Bağımsızlık Seferberliği” Projesi kapsamında işbirliği protokolü imzalandı. İstanbul'da bulunan Yeşilay Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç katıldı. İmza töreninde bir konuşma yapan Bakan Yılmaz Tunç, “Sayın Başkanımız yönetimi ile beraber Adalet Bakanlığımızı ziyaret ettiğinde faaliyetlerinden bahsetmişlerdi. Yeşilay’ın çalışmalarında bahsetmişlerdi. Yeşilay’ımız 1 asırdan bu yana özellikle bağımlılıkla mücadele ile ilgili çok önemli çalışmaları yapan bir gönüllü kuruluşumuz. Kamu yararına çalışan bir derneğimiz ve bunu başarıyla bugünlere getirdi. Son yıllarda özellikle başta uyuşturucu, alkol ve özellikle teknoloji, kumar bağımlılığı tüm bunlarla topyekün bir mücadele içerisindedir. Bu anlamda çok profesyonelce bir çalışma gerçekleştiriyor. Başkanımız, Bakanlığımızı ziyaret ettiğinde de bu çalışmaları bizlerle paylaştığında Yeşilay’ın bu anlamda neleri başardığını görmekten mutlu olduk. Bizler de özellikle Adalet Bakanlığı olarak uyuşturucu ile mücadele, bağımlılıkla mücadele ile ilgili olarak ‘Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nda 11 Bakan var. Bu Bakanlıktan biri de Adalet Bakanlığı. Bu konuda Bakanlığımıza düşen görevler var. Bu konuda yayımlanmış strateji belgelerinde yer alan hedeflerde Bakanlığa düşen görevleri de biz hayata geçirme çabası içerisindeyiz. Özellikle cezaevlerimizde her 3 kişiden 1’i uyuşturucu suçlarından ceza alan kişiler ve denetimli serbestlik kapsamında olan kişiler de çoğunlukta. Toplumumuz için önemli bir tehlike. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için topyekün mücadele etmek gerekiyor. Burada sadece ailelerin tek başına müdahale etmesi mümkün değil. Devletin bir kurumunun da tek başına mücadele etmesi çok zor. Yeşilay’ında tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Dolayısıyla koordineli birlikte bir çalışma gerekiyor. Ailelerle, bağımlılık mağduru kişilerle birlikte ve devletin ilgili kurumlarıyla topyekün multidisipliner bir çalışma gerçekleştirmek gerekiyor. Bu kapsamda Yeşilay’ımızın ilgili Bakanlıklarımız ve kurumlarımızla bugüne kadar önemli protokolleri oldu. Şimdi burada bir eksikliği gideriyoruz. Adalet Bakanlığı ile yapılan protokolde çok önemli çünkü uyuşturucu suçlarının bir yaptırıma tabii tutulması, cezalandırılması bu suçu önlemede ve bağımlılığı ortadan kaldırmada yeterli olmadığını hep beraber görüyoruz” ifadelerini kullandı. “GELECEĞİMİZİN ZEHİRLENMEMESİ LAZIM” Son yıllarda uyuşturucu suçlarına yönelik cezaların arttırıldığını söyleyen Bakan Tunç,“30 yıla varan cezalar var. Hatta artırım sebebi ile beraber baktığımızda 2 yıldan başlayarak 40 yıla kadar ceza veriyoruz. Kullanana ayrı ceza, imal, ihraç edene, satana farklı farklı cezalar veriliyor. Okul çevresinde çocuklara yönelik bir satış söz konusu olduğunda cezalar daha da yüksek. Ceza Kanunu’nda düzenleyerek hayata geçirmiştik. İnfaz sisteminde de diğer suçlarda şartlı salıverme 1 bölü 2’dir. Uyuşturucu suçlarında özellikle bu konuda hassasiyet nedeniyle 4’te 3’tü. Hem infazda hem de ceza mevzuatımızda bu derece ağır yaptırımlar olmasına rağmen hem dünyada hem ülkemizde uyuşturucu suçları giderek artmaya toplumu, insan sağlığını ve geleceğimizi tehdit etmeye devam ediyor. Dolayısıyla geleceğimizin zehirlenmemesi lazım. Gençliğimizin kaybolmaması lazım. Bu anlamda topyekün bir mücadele içerisinde olmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızda bu konuda çok hassas. Yeşilay’ımıza özellikle bu konuda verdiği destekler ortada. Yine kurumlarımıza hemen hemen birçok kabine toplantımızda bu konu gündeme geliyor. Çocuklarımızı, gençlerimizi özellikle bu tür zararlı alışkanlıklarımızdan korumak için yapacağımız çalışmaları sürekli değerlendiriyoruz. Adalet Bakanlığı olarak tabii ki bizim görev alanımıza düşen kısmı, uyuşturucu kullanan ya da bunun ticaretini yapan kişiler tespit edildiğinde, ihbar edildiğinde bunun soruşturmasını yapmak. Soruşturmayı etkin bir şekilde gerçekleştirdikten sonra yargılama sürecinde hak ettiği bir ceza varsa bunu ceza infaz sistemi içerisinde cezasını çekmesine yönelik bir sürecin başlaması. Bu ceza çekme sürecinin tedaviye yönelik, rehabilitasyona yönelik olmadığı müddetçe suçları önlemek, cezası bittikten sonra topluma karıştığında yeniden aynı suçu işliyorsa o ıslah amacının gerçekleşmemiş olduğunu görüyoruz. Hem denetimli serbestlik süresi içinde cezaevine girmeden önce o hükümlü ile ilgili yapılabilecekler var. Onların tedavisine ve bir daha o suçu işlememesi, kullanıcı olmamasına yönelik alınacak tedbirler var. Cezaevine girdikten sonra da cezaevi süresi içinde onu uyuşturucudan uzaklaştıracak tedbirleri almak önemli. Bu konuda da özellikle denetimli serbestlik kapsamında olan kişilerle ilgili olarak Yeşilay ile işbirliğimiz var. Onlardan büyük destek görüyoruz. Özellikle ilk kez uyuşturucu kullanan ama ikinci kez kullanırsa hapse girecek kişilerde dolayısıyla onların hapsa girmemesine önlemeye yönelik, onları uyuşturucudan uzaklaştırmaya yönelik çalışmalarımız var. Bunu devletimizin ilgili müdürlükleri ile Aile, Gençlik Spor ve Sağlık Bakanlığımızla yaptığımız çalışmalar, diğer yandan Yeşilay’ında destekleriyle özellikle denetimli serbestlik kapsamındaki hükümlülerin bir daha o suçu işlememesi ile ilgili tedbirlerimizi devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu. “UYUŞTURUCUDAN ÜLKEMİZİ KURTARMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ” Uyuşturucu suçunun engellenmesi için gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Tunç, “Cezaevine girildiği andan itibaren onların tedavisine, iyileştirilmesine yönelik çalışmalar Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nun strateji belgelerine hedef olarak konulmuştu. O da buna yönelik cezaevlerinin oluşturulmasıydı. Bu konuda pilot uygulamaya Adana’da başladık. 98 hükümlü şuanda Adana’da. Sadece uyuşturucu suçlularının barındırıldığı cezaevi olarak faaliyetine başladı. Uzmanlar eşliğinde onların tedavilerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde de aynı çalışmayı yapıyoruz. Onların orada tedavileri yapılmaya devam ediliyor. 3’üncü cezaevini de Bolu’da planlıyoruz. Bunlar pilot uygularımız. Bunları bütün ülke geneline önümüzdeki 5 yıllık bir plan dahilinde 106 cezaevini planladık. 106 cezaevinde peyderpey hızlı bir şekilde, cezaevlerimizin bir kısmını sadece uyuşturucu suçlularını yerleştireceğiz. Burada uzmanlar eşliğinde gerek Sağlık Bakanlığımızdan gerek Aile Bakanlığımızdan ve en önemlisi Sivil Toplum Kuruluşu, kamuya yararlı dernek statüsünde Yeşilay’ımızın uzmanlarından yararlanarak bu cezaevimizde uyuşturucu suçlularının rehabilitasyonuna yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. Bu konuya önem veriyoruz. Özellikle çocuklarımız, gençlerimizi, geleceğimizi tehdit eden, geleceğimizi karartan, zehirleyen bu illetten ülkemizi kurtarmanın gayreti içerisindeyiz. Bu kapsamda bugün Yeşilay’dayız. Hem bir iade-i ziyaret olmuş oldu hem de sadece ziyaret değil icraata dönüştüren bir noktaya da taşıyalım dedik. Bir protokol yapalım, birlikte yapacaklarımızı kararlaştıralım ve sadece o protokolle kalmayacak şekilde çalışmalarımızı gerçekleştirelim dedik” diye konuştu.

Sanal kumar ve bahis bağımlılığı arttı Haber

Sanal kumar ve bahis bağımlılığı arttı

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Türkiye'de sanal kumar ve bahis bağımlılığının pandemiden sonra artış gösterdiğini belirterek, "Geçen sene danışmanlık merkezlerine 17 bin başvuru varken bu sene 34 bin başvuru aldık. Bu sadece buz dağının görünen kısmı. Çok daha büyük risk altında bir grubumuz var. Kumarla alakalı endüstri, dört koldan insanımızı etkilemeye çalışıyor" dedi. Dijital teknolojilerin gelişmesiyle artış gösteren sanal kumar ve bahis bağımlılığı, son dönemlerde aralarında ünlülerin de bulunduğu yasa dışı bahse teşvik iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tekrar gündeme geldi. Adeta Türkiye'nin kanayan yarası olan sanal kumar ve bahis bağımlılığı, her yaştan bireyi tehdit ediyor. Sanal kumar ve bahis bağımlılığı, yalnızca bireyleri değil, aileleri ve toplumları da derinden etkileyen bir sorun olarak her geçen gün yaygınlaşıyor. “BAĞIMSIZLIK SEFERBERLİĞİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR” Konuyla ilgili Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, İhlas Haber Ajansı'na konuştu. Doç. Dr. Dinç, bağımlıkla mücadele için çalışmaların sürdüğünü aktararak, şunları söyledi: “Hepimizin bildiği gibi bağımlılıkla alakalı tehdit her geçen gün büyüyor. Yeni yeni bağımlılıklar hayatımıza girmeye, çocuklarımızı gençlerimizi tehdit etmeye başlıyor. Dolayısıyla biz halihazırda yaptıklarımızın yeterli olmadığını daha ciddi ve daha büyük bir şekilde bu çalışmanın içerisine girmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de her sokağı, her mahalleye girmekle alakalı bir plan kurguladık. Özellikle sokaklarımızdaki mahallelerimizdeki toplumun önderlerini bu sistem içerisine dahil edip, bağımlılıkla alakalı sorumluluğumuzu paylaşımlar, bağımlılıkla alakalı mücadelemizde bize yardımcı olsunlar diye bir proje yaptık. Bu projemizin adına da ‘Bağımsızlık seferberliği' adını verdik. Seferberlikte herkes sorumluluğu paylaşır. Herkes eline taşın altına koyar, gücünün yettiğince elinden geleni yapmış olur. O yüzden biz bu noktada bağımlılıkla mücadele konusunda çocuklarımız, gençlerimiz bu kadar risk altındayken mahallemizdeki, sokağımızdaki bütün büyüklerimizin desteklerini bekliyoruz.” “BAĞIMLILIĞA ULAŞMA ARAÇLARI KOLAYLAŞTI” Bağımlılığa ulaşma araçlarının çok kolaylaştığını ve kontrolün imkansız hale geldiğine değinen Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, “Arzla mücadele anlamında çok büyük adımlar atıldı. Özellikle İçişleri Bakanlığı, arzla mücadele konusunda destan yazıyorlar. Her geçen gün daha fazla arzla mücadele konusunda mesafe kat ediliyor. Ancak asıl olan meselelerden bir tanesi arzla mücadele olduğu kadar, taleple mücadele. Çünkü bağımlılığa ulaşma araçları çok kolaylaşmış oldu. Kontrol etmesi imkansız hale geldi. Bir de davranışsal bağımlılık artmaya başladı. Davranışsal bağımlılığı da bir yere kadar kesebiliyorsunuz, bir yerden sonra insanlar bir şekilde yolunu bulmaya başlıyorlar. O yüzden Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak biz talebi azaltmak noktasındayız. Yani insanları bilgi beceri anlamında güçlendirelim ve bağımlılığa başlamasınlar, bulaşmasınlar, bulaşmamaları, başlamamaları için ihtiyaç duydukları her türlü bilgiyi, beceriyi kazansınlar istiyoruz” diye konuştu. “PANDEMİDEN SONRA SANAL KUMAR VE BAHİS BAĞIMLILIĞI ARTTI” Sanal kumar ve bahis bağımlılığının da ciddi noktalara geldiğini aktaran Doç. Dr. Mehmet Dinç, “Bu konuda çalışma yapıyoruz. Bu sanal kumar meselesi ciddi olarak karşımızda duruyor. Normal fiziken gidilip kumar oynanması zaten yasak. Bu bir bağımlılık, bir hastalık. İnsanın her anlamda yıkımına sebep olan büyük bir problem. Pandemiden sonra bu problemin toplumumuzda arttığını görüyoruz. Türkiye'nin her yerindeki Yeşilay danışmanlık merkezlerinde normalde geçen sene 17 bin başvuru varken bu sene başvurusu sayısı 34 bine çıktı. 2 kat artmış oldu. Dolayısıyla bu çok ciddi bir dalganın, tehdidin karşımızda olduğunu gösteriyor. Bize gelen danışanlarımız en son noktada olanlar. Bu gelenler buz dağının görünen kısmı. Altta çok daha büyük risk altında bir grubumuz var. Kumarla alakalı endüstri dört koldan insanımızı etkilemeye, anı almaya çalışıyor. Adına bahis diyorlar, talih oyunu, şans oyunu diyorlar. Ancak bu ne oyundur, ne şanstır, ne de talihtir. Bu kumardır. İnsanı her yönden yıkar. O nedenle insanlarımız daha fazla vakit geçmeden bize başvursunlar” dedi. Öte yandan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Yeşilay danışmanlık merkezlerine başvuran bağımlıların tedavi olduktan sonra normal hayatlarına dönebildiğini açıkladı.

Mazhar Osman'a Yeşilay'dan anma Haber

Mazhar Osman'a Yeşilay'dan anma

Yeşilay’ın kurucusu Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, mezarı başında anıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki anma törenine, Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Doçent Doktor Muhammed Tayyib Kadak, Yeşilay Yönetim Kurulu üyeleri, Yeşilay Bilim Kurulu üyeleri ve Yeşilay gönüllüleri katıldı.Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman’ın mezarına çiçek ve karanfiller bırakıldı, ardından dualar okundu. Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Kadak, Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman’ın, dönemin zor koşullarına rağmen Yeşilay’ı kurduğunu ifade ederek şunları kuruluş sürecinden bahsetti. “MAZHAR OSMAN BUGÜN DE YEŞİLAY’IN FAALİYETLERİNDE REHBERİMİZ.” Yeşilay’ın hikâyesi tam anlamıyla bir mücadele hikâyesi olduğunu belirten Kadak, "Kurucumuz Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman’ın ifadesiyle, “beşerin saadetini teminden başka bir emel beslemeyen”, 104 yıllık bir hikâye. 1920’de topraklarımız işgal altındayken, 20 kişilik bir grup aydın, Mazhar Osman’ın önderliğinde, çocuklarımızın ve gençlerimizin bağımlı olma riskini görüyor ve buna karşı koymak için Hilâl-i Ahdâr’ı kuruyor. Yani cephede bir bağımsızlık savaşı sürerken, cephe ardında da bir bağımsızlık savaşı başlatılıyor. İşte Yeşilay, nereye baksanız savaşın yıkımlarını göreceğiniz bir dönemde kurulmuştur.” dedi. Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Tayyib Kadak, aradan geçen yüz yılı aşkın sürede Yeşilay’ın bağımlılıklarla mücadelede Türkiye’nin en etkili sivil toplum kuruluşu hâline geldiğini belirtti. Bugün Türkiye genelinde 120 Yeşilay şubesi, dünya genelinde ise 97 Ülke Yeşilay’ı bulunuyor. 2015’te kurulan Yeşilay Danışmanlık Merkezleriyle (YEDAM) bağımlı bireylere ve yakınlarına, ücretsizve ayaktanpsikososyal destek hizmeti verdiğini belirten Doç. Dr. Kadak, "Türkiye’ye özgü bir bağımlılık rehabilitasyon sistemi olan, her biri kırkar yataklı Yeşilay Rehabilitasyon Merkezlerimizle, Bursa ve Diyarbakır’da alkol ve madde bağımlısı bireylere deyatılı hizmet veriyoruz. Yeşilay ayrıca, Türkiye genelinde uygulanan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı ile de her yıl 10milyonu aşkın öğrenci ve 3 milyon yetişkin bağımlılıklara karşı farkındalık kazandırıyor. Gönüllü sayımız 120 binlere ulaştı. Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman’ın bağımlılıklarla mücadele çalışmaları ve vizyonu, bugün de Yeşilay’daki faaliyetlerimize rehberlik etmeyi sürdürüyor. Merhumu saygı ve rahmetle anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.