SON DAKİKA

#Yusuf Tekin

Söz Bursa - Yusuf Tekin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yusuf Tekin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

LGS sonuçları yarın açıklanacak Haber

LGS sonuçları yarın açıklanacak

Edirne Valiliğinde düzenlenen İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, LGS sonuçlarının açıklanacağı tarihi duyurdu, eğitim sistemiyle ilgili kamuoyundaki tartışmalara da yanıt verdi. Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Edirne’ye gelen Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Edirne Valiliği’ni ziyaret etti. Ziyaret programı kapsamında Edirne Valiliği’ne gelen Bakan Tekin, İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın açıklaması yapan Bakan Tekin, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sonuçlarının 10 Temmuz Çarşamba günü saat 10.00 itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığı’nın web sitesi ve sosyal medya hesaplarından açıklanacağını bildirdi. "30 bin 632 noktada tercih danışmanlığı birimi kurduk" Tercih dönemine ilişkin bilgi veren Bakan Tekin, "14-24 Temmuz tarihleri arasında tercihleri alacağız. Yerleştirme sonuçlarını da 4 Ağustos’ta açıklayacağız. Ayrıca sınava girip tercih yapacak öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 30 bin 632 noktada tercih danışmanlığı birimi kurduk. Çocuklarımız ve aileleri bu noktalarda öğretmenlerimizden rehberlik desteği alabilecek. Şimdiden gençlerimize ve ailelerimize hayırlı olsun" dedi. "4+4+4 eğitim sistemi tartışmasına yanıt" Bakan Tekin, son günlerde kamuoyunda gündeme gelen 4+4+4 eğitim sisteminin son dördünün değiştirilmesiyle ilgili tartışmalara da değinerek, "Bu konu bizim de gündemimizde. Biz merkezi yapı olarak sahadan gelen sesleri dikkate alırız. Kamuoyundaki tartışmaları izliyoruz. Bilimsel raporlar ve sağlam veriler bize ulaştığında, bu konuda bir değişiklik ihtiyacı tespit edilirse adım atarız. Bakanlıkta ilgili birimlerimiz geçtiğimiz sonbahardan itibaren bu tartışmayı izliyor. Nihai karar ise TBMM’dedir. Eğer yasa değişikliği mecliste onaylanırsa, biz de uygulamaya geçeriz" ifadelerini kullandı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı: LGS iptal edilecek mi? Haber

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı: LGS iptal edilecek mi?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin TGRT Haber'e konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Uygulanmaya başlanan Maarif Modelinden LGS sınavına kadar pek çok konuya ilişkin konuşan Bakan Yusuf Tekin, CHP'ye yönelik eleştirilerde de bulundu. "ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZ GERÇEKTEN ÇOK POZİTİF GERİ DÖNÜŞLER YAPIYORLAR" Eğitimde uygulanmaya başlanan Maarif Modeliyle ilgili açıklama yapan ve bu konuda birçok rapor hazırlandığını söyleyen Bakan Tekin, "Biz şimdi bu kapsamda programlarla ilgili yani müfredatla ilgili izleme ve değerlendirme raporları doğrultusunda tekrar gözden geçireceğiz. Bu raporlara göre değerlendireceğiz. Fakat ana hatlarıyla şunu söyleyeyim. Başlangıçta özellikle muhalefetin ve sendikaların, muhalif sendikalarının oluşturduğu iklim veya o hava öğretmen arkadaşlarım tarafından şu an tamamen tersine dönmüş durumda. Öğretmen arkadaşlarımız hangi siyasi parti ya da hangi sendika üyeliği varsa programlarla ilgili gerçekten çok pozitif geri dönüşler yapıyorlar. Bu bizi çok mutlu etti. Şu anda bizim öğretmen camiamızda ben işte bu hafta pazartesi günü yine öğretmen arkadaşlarla beraberdik. Salı günü öğretmen arkadaşlarla birlikteydik. Şu cümleleri çok yoğun duyuyoruz; 'İlk başlarda üyesi olduğumuz sendikanın yönlendirmesiyle çok muhaliftik ama şu an teşekkür ediyoruz modundayız.' Bu bizi gerçekten mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. "Sınavın güvenliğini riske edecek hiçbir durum söz konusu değil" Liselere Giriş Sınavı'nda soruların çalındığı iddialarına cevap veren Bakan Tekin "LGS sınavında soru kitapçığımız bizim arzu ettiğimiz, yani alenen açıklanmasını istediğimiz saatten daha önce açıklandı. Fakat sabah sınav başlayıp sınav tamamlandıktan sonra yaklaşık bir saat sonra, yani sözel kısımdaki sınav tamamlandıktan yaklaşık bir saat sonra 11.57'de sosyal medyada paylaşılıyor. Bu doğru, bizim istediğimiz saatten daha erken yayınlandı ama sınavın güvenliğini riske edecek hiçbir durum söz konusu değil. Buna rağmen biz o yayını yapan kişiyle ilgili gerekli suç duyurusunda bulunduk. Tekrar söylüyorum, bu sınavın güvenliğiyle alakalı bir konu değildir" diye konuştu. "ARTIK HER OKUL KENDİ KIYAFETİNİ TANIMLAYACAK" Okullardaki kıyafet zorunluluğu ile ilgili konuşan Tekin, "Artık her okul kendi kıyafetini tanımlayacak. Burada şunun altını çizmemiz lazım, bunu yaparken herhangi bir marka ya da herhangi bir mağazaya yönlendirmek gibi bir durum söz konusu değil. Okullarımızdan, okul idarecilerimizden istediğimiz şey, çocukların giyecekleri kıyafeti sadece tanımlamalarını. Yani diyecek ki 'gri tişört, lacivret pantolonu ya da etek', bunun yün ya da her neyse artık malzemesi, onunla ilgili tanımlamasını yapacak. Öğrencimiz ister kendi ilinden, ister başka bir ilden o renkte, o koşullara uyan kıyafetleri alıp kullanacak. Bir kararımız daha var orada. Çocuklarımız her bir kademe için, yani birinci sınıfa başladığı gün 4 yıl boyunca kıyafetlerini değiştirmesini de istemiyoruz okul idaresinin ki veliye ilave bir külfet, ilave bir maliyet çıkmasın, aynı şekilde okul idarecilerinin ya da okul aile birliklerinin, veliyi herhangi bir satış birimine ya da satış mağazasına yönlendirmesini de engellenmiş olduk böylece. Ve istediği yerden alışveriş yapacak" diye konuştu. "VİTRİNE KOYDUKLARI BİR TANE BAŞÖRTÜLÜ YA DA ZİYARET ETTİKLERİ BİR TANE BAŞÖRTÜLÜ. BU BENİM AÇIDAN BİR ŞEY İFADE ETMİYOR" Muhalefetin kendisini eleştirmesi ile ilgili konuşan ve muhalefetin tutarlı olmadığını söyleyen Bakan Tekin şu ifadelere yer verdi: "2007 yılında bugün Cumhur İttifakı'nı teşkil eden Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Anayasanın 10 ve 42. maddelerinde yaptığı değişiklik var. '411 el kaosa kalktı' manşetinin atıldığı Anayasa değişikliği var. Ben diyorum ki böyle laf olsun heybe dolsun tarzından bir tane vitrine başörtülü koymak değil. Bir tane soru soruyorum. Bir tane Cumhuriyet Halk Partili desin ki '2007 yılındaki bu anayasa değişikliğine karşı biz iptal davası açtık'. Değil mi? Anayasa mahkemesine götürdüler. Anayasa değişiklikleri şekil açısından sadece denetlenebilmesine rağmen içerik açısından iptal davasına konu edildi ve iptal edildi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin başvurusu üzerine. Ben bir tane soru soruyorum. Diyorum ki bir Cumhuriyet Halk Partili Allah rızası için çıksın desin ki '2007 yılında biz o Anayasa değişikliğiyle ilgili yaptığımız başvuruda yanlış yaptık. O gün söylediğimiz şeyler yanlıştı. Dolayısıyla biz orada hata yaptık.' Bunu açıklasınlar. Bunu söylemiyorlar. Kamuoyunu açık deklare etsinler böyle bir Anayasa değişikliği olduğu zaman artık iptal davası ya da böyle bir başvurumuz olmayacak. Şimdi bunu demedikleri zaman vitrine koydukları bir tane başörtülü ya da ziyaret ettikleri bir tane başörtülü. Bu benim açıdan bir şey ifade etmiyor. Çünkü orada diyor ki bakın şu ifadeyi kullanıyorlar. Diyor ki 'bugün okula başörtüsünü öğrenciye serbest bıraktığında ya yarın öğretim üyeleri öğretmenler de başlarını örterse ne yapacağız.' Anayasa Mahkemesi'nde yaptıkları başvuruda. Şimdi hala aynı şeyi mi düşünüyorsunuz yoksa farklı bir şey mi düşünüyorsunuz? Siyasi partinin içerisine bir tane başörtülü üye almak değil. Zaten 2007'den önce de vardı bunlar".

Bakanlardan taziye mesajları Haber

Bakanlardan taziye mesajları

TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından siyasiler taziye mesajı yayımladı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet diliyorum. Sanatçı ve siyasetçi kimliğiyle, en önemlisi şahsiyetiyle milletimizin her kesiminin gönlünde yer edinmişti. Toplumsal barış için gösterdiği çabalar her zaman minnetle hatırlanacaktır. Ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi: "TBMM Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Sırrı Süreyya Önder'e Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum." Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Sırrı Süreyya Önder'in yapıcı kişiliğiyle ülke gündemine hem renk hem denge hem de güzellikler kattığını belirterek, "Sanatçı ve bilge karakterini, hayatının son günlerinde 'Terörsüz Türkiye' hedefine, barış ve kardeşliğin hüküm süreceği Türkiye’ye adadı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun, geride kalanlara Allah sabır versin" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi altında bulunduğu hastanede vefat eden TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e yüce Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Rabbim mekanını cennet eylesin inşallah" ifadelerini kullandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, sanatla siyaseti harmanlayan duruşuyla; Anadolu insanımızın hikayesine, derdine, sevincine tercüman olmuş, her zaman samimi duruş sergilemiş bir isimdi. Bu topraklarda kardeşliğimizin ve birliğimizin daim olması için, Terörsüz Türkiye hedefimiz için büyük bir gayret göstermişti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyor; ailesine, sevenlerine, Yüce Meclis’imize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekanı cennet, makamı âli olsun." İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da mesajında, "TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet; değerli ailesine ve sevdiklerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, "Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü hastanede vefat eden TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.

Tekin: "Eyleme katılan arkadaşlarımıza gerekli adli ve idari işlemleri başlatacağız" Haber

Tekin: "Eyleme katılan arkadaşlarımıza gerekli adli ve idari işlemleri başlatacağız"

Bursa'da ziyaretlerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Valiliğinden basın mensuplarının sorularını cevapladı. Sokaklara çıkarak eylemlere katılan sendikalar ve eğitimciler hakkında konuşan Bakan Tekin, "Eğitimci olarak mevzuya bakmanın yanı sıra, üniversite de yıllarca anayasa hukuku siyaset bilimi dersi anlattım. Mevzuya, temel hak ve hürriyetler açısından da bakmak gerekiyor. Bir eğitimci olarak okullarımızda eğitim öğretimin aksatılmasından rahatsızım. Bunu durdurmak için yani eğitim öğretimin aksamadan devam etmesini temin etmek için her türlü tedbiri alacağımızı da açıkladık. İnsan hakları teorisi açısından baktığımızda da temel hakla hürriyetlerle ilgili bütün uluslararası literatürü kabul ettiği skala ve değerlendirme kriterleri vardır. Bütün insanların vazgeçilmez devredilemez temel hak ve hürriyetleri vardır. Hayat hakkını ve vücut bütünlüğünün korunma hakkı devredilemez. Bu türden haklar vardır. Kişinin kişiliğine sık sıkıya bağlı haklarıdır. Eğitim öğretim de bu anlamda anayasamızda güvence altına alınmış bir haktır. Yine uluslararası literatürde üzerine basa basa tekrarlamamız gereken bir şey var. Bir temel hakkın kullanımının ana kıtası bir başkasının hakkının engellenmemesidir. Bir başkasının temel hakkı elinden alınmamasıdır. Dolayısıyla sendikal hürriyetlerde anayasamızda ve ilgili mevzuatta güvence altına almıştır. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanabilir. Kullanmalılardır. Devlet de bu hakları güvence altına almak durumundadır. Ben de bir akademisyen olarak Milli Eğitim Bakanı olarak sendikal özgürlükleri kullanmasını garanti altına almakla mükellefim. Ancak benim yapmam gereken başka bir şey daha var. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanırken, başka birisinin temel hak hürriyetini elinden almaması gerekir. Bunu temin etmekte benim görevimdir. Dolayısıyla bana hiç kimse, ‘Sendikal hürriyetimi kullanıyorum. O yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar. Başına ne gelirse gelsin' diyemez. Bunu diyen kişi, temel hak ve hürriyeti kullandığını iddia ediyorsa yanılıyor. Bu bir başkasının temel hakkı hürriyetinin elinden alınmasıdır. Bir anayasal suçtur. Kanunlara aykırı bir davranıştır. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak bizi emanet eden çocuklarımızın en temel haklarından bir tanesi olan eğitim hakkının sağlık şeklinde kendilerine verilmesini temin etmekte mükellef bir görevliyim. Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımızın eğitim öğretim hakkının kullanılmasını sağlıklı bir şekilde kullanmasını engelleyen, engellemeye teşebbüs eden her kim varsa bunu kendilerine yönelecek yaptırımları da katlanmakla da mükelleftir. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu eylemlere katılan arkadaşlarımıza, gerekli adli ve idari mekanizmaları işleterek hukuki sınırlarımız içerisinde gerekli yaptırımlar uygulayacağız" dedi. Öğretmen atamalarında haksızlık yapıldığı iddialarıyla ilgili soru üzerine Bakan Tekin, şöyle konuştu: "Yaklaşım farklılığından kaynaklanan bir durum söz konusudur. Çocuklar bize emanet ediliyor. Bize emanet eden çocuklara ders verecek öğretmenlerimiz seçmek için çok sayıda aday arasından en iyisini seçmek için mülakat uygulaması yapacağımızı ilan ediyoruz. KPSS sınavına ilave olarak. Bu mülakatı da kimsenin hakkını yemeyecek şekilde yapacağız. Mağdur olduğumu iddia eden arkadaşlarımız, ‘biz mülakata karşıyız o yüzden mağduruz’ bu mağduriyet değil. Şöyle mağduriyeti varsa ‘Mülakata girdik. Ama bize adaletsizlik yapıldı’ diyen arkadaşımız varsa bu mağduriyette mağduriyet gidermek için biz üstümüze düşeni yaparız. Bu tür mağduriyet oluşmaması için birçok tedbir aldık. Mülakata davet ettiğimiz kişiye Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde hangi sınıfın müfredatında soru soracağımızı da resmi olarak ifade ettik. Yani ortaöğretim ve matematik öğretmeni olarak atacağımız arkadaşımıza, ‘siz bütün matematikten değil sadece 9. sınıf matematiğinden sizi mülakata alacağız’ dedik. Mülakata girecek adayın kişisel bilgilerini adı memleketi babasının adı üzerine yorum yapabileceğimiz hiçbir kişisel bilgiyi, mezun olduğu üniversite de dahil, jüri üyeleri bilmiyor. Yani siz mülakata girerken adınız yok. Sizin 11 haneli size tanımlanmış bir numara var. Sizi sınava alacak kişi kime aldığını bilmiyor. 11 haneli ismi olan bir adayı mülakatı oldu sizi tanımadığı için sizin aleyhinize veya lehinize bir karar veremez. Aday da mülakata girdiği jüri üyeleri hakkında hiçbir bilgi sahip değil. Aday, salona girdiğinde elektronik ortamda bir tuşa bassın, bunun karşılığında kendisine 9. Sınıf matematik sorusu çıksın. Size verdiğimiz soru kağıdının altına size mülakatta sorulan soruları nasıl cevapladığınız dair bir el yazısıyla ben de şu cevapları verdim diyerek zarfa koyuyorsunuz. Yine de hakkınızın yendiğinizi düşünüyorsanız. Kamera kayıtlarından izleriz. Mağdur oldum diyen arkadaşlarımızın tamamını da hakkını aramaya davet ediyorum. Hukuksuzluk yapıldıysa hak yendiyse eğer ben de gereğini yapmaya açığım" diye konuştu.

Bakan Tekin: Meslek ortaokullarını hayata geçirmeyi düşünüyoruz Haber

Bakan Tekin: Meslek ortaokullarını hayata geçirmeyi düşünüyoruz

"ÖğretmenİZ" YouTube kanalında katıldığı canlı yayında, "Öğretmen Odası Buluşmaları" düzenleyerek, öğretmenlerle bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, canlı yayında öğretmen öğretmenlerden gelen soruları da yanıtladı. Bakan Tekin, "ÖğretmenİZ" YouTube kanalında katıldığı canlı yayında, her ayın ilk cumartesi günü "Öğretmen Odası Buluşmaları" düzenleyerek, öğretmenlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Tekin, bu programların Bakanlık'ta alınan kararların birçoğunun zeminini oluşturduğunu belirtti. "MESLEK ORTAOKULLARINI HAYATA GEÇİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ" Bakan Tekin, ilkokulda müzik ve spor derslerinin branş öğretmenleri tarafından okutulmasına ilişkin soru üzerine, bazı derslerin özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için uygun bir metodolojiyle verilmesi gerektiğini söyledi. Yabancı dil, beden eğitimi, resim, müzik, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri için branş öğretmenlerin dersleri vermesini doğru bulduğunu vurgulayan Tekin, "Fakat Millî Eğitim Bakanlığı büyük bir aile. Herhangi bir konuda düzenleme yaparken başka bir sıkıntı üretmemesine azami dikkat göstermek gerekiyor. Bunun hayata geçirilmesi durumunda sınıf öğretmeni arkadaşlarımızın ek derslerinin neredeyse tamamını elinden almış oluyoruz. Bu doğru bir uygulama olsa bile öğretmen arkadaşlarımızın kayıp yaşamasına sebebiyet verecek bir uygulama." dedi. Şu an için böyle bir gündemlerinin olmadığını aktaran Tekin, ancak bu yıl başlangıç olarak sınıf öğretmenleri arasında beden eğitimi, resim ve müzik konusunda kendilerini daha yetkin hissettikleri alanda dersin işlendiği saatte diğer sınıf öğretmeniyle şube değişimi yapabilme uygulamasını getirdiklerini hatırlattı. "Çeşitli mesleklerde kalifiye eleman yetişmemesi sorunları göz önüne alındığında mesleki ortaokullar açılabilir mi?" sorusu üzerine Tekin, küçük yaşlardan itibaren öğrencilerin yeteneğine göre keşfedilmesinin önemini anlattı. İstanbul ve Ankara'da müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesi açtıklarını, spor alanında ise spor ortaokulu açtıklarını anımsatan Yusuf Tekin, "Aynısını mesleki ve teknik eğitimde, meslek ortaokulları olarak hayata geçirmeyi düşünüyoruz, pilot uygulamalarını başlattık. Yıl sonu itibarıyla ilgili genel müdürlüklerimiz izleme ve değerlendirme süreçlerini yürütüyorlar. En sağlıklı şekilde yaygınlaştırmak için tedbirleri alıp devam edeceğiz inşallah." diye konuştu. "YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARININ EĞİTİMDEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN YOĞUN ÇABA İÇİNDEYİZ" Bakan Tekin, yapay zekâ destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ'nin yaygınlaştırılmasına ilişkin soruya, platformun hep yaygınlaştırılacağını hem de zenginleştirileceğini bildirdi. Yapay zekâ uygulamalarının toplumsal hayatın her alanında kullanıldığına dikkat çeken Bakan Tekin, "Biz de yapay zekâ uygulamalarının eğitimde nasıl kullanılabileceğine ilişkin yoğun çaba içerisindeyiz." dedi. MEBİ'yi dinamik hâle getirmek istediklerini vurgulayan Tekin,  "Öğretmen arkadaşlarımızın bu anlamdaki katkılarını sürekli hâle getirmek istiyoruz. Daha bugün Öğretmen Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliğimizi çalışıyorduk, orada bazı değişiklikler olacak. Öğretmen arkadaşlarımızın, MEBİ dâhil olmak üzere EBA ve bütün platformlarımıza içerik katkılarının hizmet puanına dönüşmesini arzu ediyoruz. Bu, öğretmen arkadaşlarımızın katkılarını almak açısından önemli bir şey. MEBİ, EBA ya da başka bir konuda öğretmen arkadaşlarımızın önerileri varsa bize ulaştırırlarsa ancak biz bu şekilde sağlıklı bir yönetim tarzı oluşturmuş oluruz diye düşünüyorum." diye konuştu.

Bakan Tekin: "Vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı" Haber

Bakan Tekin: "Vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı"

Milli Eğitim Vakfı'nın 44. yıl dönümü, Ankara'da kutlandı. Programa katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptığı konuşmada, "Vakfa, Milli Eğitim Bakanı olarak tüm faaliyetlerinde destek olmak, vakıf yönetiminin yanında olmak taahhüdümü huzurlarınızda ifade etmek üzere huzurlarınızdayım. Bakanlık olarak, vakfımız ile beraber hareket edeceğiz ve bütün çalışmalarımızda onların yanında olacağız. Hepimizin bildiği gibi devlet bir kurum olarak ortaya çıkmaya başladıktan itibaren kamusal hizmetlerin yerine getirilmesi noktasında devletin bu hizmetleri yerine getiremediği durumlarda devlet adına kamusal hizmetleri ve sorumlulukları yerine getirmek üzere her medeniyet kendine ait mekanizmalar icat etmiş. Dünyanın başka ülkelerine gittiğinizde başka isimlerle, tanımlamalarla bu tür yapıları görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. "VAKIFLAR BİZİM MEDENİYETİMİZİN İNŞA ETTİĞİ BİR YAPI" Bakan Tekin, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün sivil toplum örgütü diye tanımladığınız genel çerçevenin içerisinde vakıflar bizim medeniyetimizin inşa ettiği bir yapı. Bizde de bu anlamda 6 bin civarında vakıf, bunların 3 bin 200 civarının tüzüğünde eğitim ile ilgili faaliyet yapmak var. Bu şu anlama geliyor. Milli Eğitim Bakanlığının 3 bin 200 tane destekçisi olabilecek, kendisine kamusal sorumlulukları yerine getirmek noktasında yardım talebinde bulunabileceğimiz bize destek olabilecek 3 bin 200 tane paydaşımız var demektir. Bu bir bakanlık için oldukça büyük bir zenginlik. Bu bütün vakıflara bize verecekleri destek için teşekkür ediyorum."

Tekin'den özel okul açıklaması! "Kapatmaya gider, hiç çekinmeyiz" Haber

Tekin'den özel okul açıklaması! "Kapatmaya gider, hiç çekinmeyiz"

Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz” dedi. Türkiye Özel Okullar Derneği 23. Geleneksel Antalya Eğitim Sempozyumu, “Türkiye'de ve dünyada özel okullar” temasıyla Antalya'nın Serik ilçesinde başladı. 30 Ocak-1 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyuma katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel okulların ücret politikaları ve sektöre yönelik denetimler hakkında açıklamalarda bulundu. “ÖZEL OKULLARIN ÜCRETLERİ KONUSUNDA YANILTICI BİR ALGI VAR” Özel okullara yönelik ücret eleştirilerinin tüm sektörü kapsayacak şekilde genelleştirilmesinin yanlış olduğunu belirten Bakan Tekin, kamuoyunda oluşturulan algının matematiksel gerçeklerle örtüşmediğini vurguladı. Tekin, “Özel okullarla ilgili çok üst düzey hizmet sunan ve üst düzey ücret alan bazı okullar üzerinden bir eleştiri yürütülüyor. Şimdi biz sistemimizdeki verilere bakıyoruz. Türkiye'de 12 bin tane özel okul var. Ancak bu bahsedilen ücret skalasında yer alan, yüksek ücret talep eden okul sayısı sadece 22. Matematik biliyoruz, elimizde veriler var. 12 bin özel okul içindeki 22 okul üzerinden yapılan bu genellemeye karşı çıkmamız ve bu algıyı düzeltmemiz gerekiyor” diye konuştu. Özel okulda çalışan öğretmen maaşları konusuna da değinen Bakan Tekin, özel okul öğretmenlerinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade ederek, “Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşülürken, özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaşları konusunda kamuoyunda çok farklı bir algı oluşturuldu. Biz bu süreci yakından takip ediyoruz. Hepimiz, eğitimcilerin hak ettiği ücreti almasını istiyoruz ve bu konu bizim ortak meselemizdir” dedi. “ÖZEL OKULLARIN İÇİNDEKİ ‘ÇÜRÜK ELMALAR' TEMİZLENMELİ” Bakan Tekin, özel okullara yönelik denetim süreçlerinin bir ceza aracı değil, rehberlik faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, özel okul sektörünün kendi içinde yanlış uygulamalar yapan kurumlarla mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Tekin, “Fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerle ilişkilerinde usule aykırı bir biçimde kayıt dışı para alan ve bu sebepten dolayı da sizi zan altında bırakan içinizdeki çürük elmalarla siz mücadele etmezseniz; kamusal hizmeti yürütmekle, denetlemekle mükellef olan Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bunun ardına düşeriz. Biz çocuklarımızın, velilerimizin hakkını ve hukukunu korumak için ne gerekiyorsa yaparız. Burada popülizm yapmak adına farklı şeyler söylemeyeceğim. Bu bir kul hakkı. Sizi de zan altında bırakıyor. Bizi de belli bir zorlukla bırakıyor” ifadelerini kullandı. Özel okullarda fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerden kayıt dışı ücret talep eden kurumların sektöre zarar verdiğini belirten Bakan Tekin, “Benim sizden isteğim şu; bu süreci birlikte yürütelim. Siz de kendi içinizde bu tür kötü örnekleri ya kendi içinize çözün ya da bize ulaştırın, biz gerekeni yapalım. Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz. Çünkü burada hukuk devleti ilkesiyle temel hak hürriyetlere sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Bizim görevimiz de bu sıkıntıları oradan kaldırmak” diye konuştu. “ÖZEL OKULLARI FETÖ VESAYETİNDEN KURTARDIK” Bakan Tekin, özel öğretim kurumlarının 2002 yılından bu yana ciddi bir büyüme gösterdiğini belirterek, FETÖ'nün geçmişte sektörde büyük bir ağırlığa sahip olduğunu ve bu yapının sektörü baskı altına aldığını ifade etti. Tekin, “2002 yılında Türkiye'de toplam 2 bin 395 özel okul vardı. Bugün 12 binin üzerinde özel okulumuz var. Ancak burada ikinci bir boyutu göz ardı etmemek gerekir. 2002 yılında bu 2 bin 395 özel okulun kaçı FETÖ bağlantılıydı? Bu okulların sektör üzerindeki baskısı neydi? Bunları da konuşmamız gerekiyor. FETÖ, o dönemde sayı olarak az bile olsa sektöre yön veren bir yapıya sahipti. Özel okul sektörünü bu vesayetten kurtarmış olmamız bence en büyük kazanımlardan biridir” dedi. Özel okulların Türkiye'de eğitim sisteminin önemli bir parçası olduğunu belirten Tekin, “Biz, özel okulları eğitim sistemimizde önemli bir aktör olarak görüyoruz. Kamu hizmetlerinin mümkün olduğunca geniş kitleler tarafından yürütülmesi, demokratik toplum ilkeleri açısından da gereklidir” ifadelerini kullandı. “ÖZEL OKULLARIN BOŞ KONTENJANLARI KAMU İÇİN DEĞERLENDİRİLECEK” Özel okullardaki boş kontenjanların kamu tarafından değerlendirilmesi konusunda çalışmalara başladıklarını belirten Bakan Tekin, şunları kaydetti: “Özel okulların boş kontenjanlarının kamu okulları tarafından değerlendirilmesi için bir model üzerinde çalışıyoruz. 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilde bu süreci başlattık. İstanbul için de Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve ilgili birimlerimiz bir çalışma yürütüyor. Bu süreci genişleterek devam ettireceğiz.” Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk, özel öğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Başkan Öztürk, kamuoyunda özel okul ücretlerine yönelik yapılan eleştirilerle ilgili, “Elektrikten doğal gaza, sudan internete kadar tüm masraflarımız sürekli artıyor ve herhangi bir destek ya da teşvik almıyoruz. Ancak, ne zaman özel okul ücretleri açıklansa, yazılı ve görsel basında özel okullara yönelik adeta bir linç kampanyası başlatılıyor. Dünyadaki örnekleri incelediğimizde, birçok ülkede özel okul velilerine çeşitli teşvikler sağlanıyor ve okullara mali destekler veriliyor. Ancak Türkiye'de bu tür desteklerden yoksun bir şekilde eğitim hizmeti sunmaya devam ediyoruz” diye konuştu. TOBB Eğitim Meclisi Başkanı, İTO Eğitim Meclisi ve TOBB Eğitim Meclisi üyeleri, 450 özel okulun kurucusu, müdür ve öğretmenleri, dernek başkanları olmak üzere toplam 2 bine yakın katılımcının yer aldığı sempozyum 8 konferans ve 3 panelden oluşuyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.