Türkçe bilsin bilmesin o yıllar herkes TÖMER’de okuyordu. Onların Balkan’da çok tanıdıkları oldu. Sonra sınava giriyorlar ve kazandıkları bölümlere yerleştiriliyorlardı. Onlar eski, baskıcı dönemde Türkiye’ye geldiler ve eğitimleri sonrasında ülkelerine sığındılar!
Taşı sıksa, su çıkarır. Bıçkın, dürüst, çalışkan bir uşak. Güvenilir, söz emanet etsen başına bir iş gelmez. Öyle tanıdım. Önce Bulgaristan’da tanıdım. Sonra Ankara’ya yüksek öğrenime geldi. Biraz balık etlice bir delikanlı. Sene 1995 olsa gerek. Daha Başbakanlık Balkan İşleri Koordinasyon Müşavirliği dağıtılmamıştı.
Mehmet güzel bir okulda okudu. Mezun oldu. Türkiye’de çalıştı. Başarılı oldu. Bol para kazandı.
Ama kulağında hep o baskı sözleri çınladı!
“Döneceksin. Ülkene döneceksin. Toplumuna hizmet edeceksin. Onların hatırına okudun, okutuldun. Döneceksin…”
Rusçuk’a varmadan, Yergöğe geçmeden hemen oracığa bir çiftlik kurmuş.
Telefon ettim. “Gel abi” dedi.
Vatan topraktır. Toprak yollardan geçtim. Mehmet, sarılmış toprağa. Ekiyor, biçiyor. Koyunları var. Besliyor.
Ümidim bir kez daha arttı. Başarmak üretmekse eğer. Biz başarmışız.
Mehmet’e koyun yetmez. Şimdi çocuk da lazım hem çok çocuk. Cıvıl cıvıl koşan. Yarına koşan çok çocuk. Mavi gözlü çok çocuk. Tut ellerinden toprak yoldan kopmadan, topraktan kopmadan Rusçuk’a götür. Meydanda özgürlük anıtının önünde günahsızca dolaşsınlar. Mezarlıkta oynasınlar. Dondurmacıdan vişneli iki top üstüne bir top vanilyalı dondurma al. Hani o yıkılan caminin yerine yapılan köşedeki binadan dondurma al.
Sen rahmet oku geçmişe, koşsun geleceğe o mavi gözlü çocuklar.
Kırmızı beyaz dondurma yüreklerini soğutsun.
Ayranın helal ve bol olsun. Asfalt dökme yoluna çamur olsun, toprak olsun. Elini Tuna’da yıka. Elinin toprağı Tuna’dan İstanbul’a ulaşsın.
Toprak bereket olsun.
Alın terin kutlu olsun.
Mehmet!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
Çoban Mehmet
Türkçe bilsin bilmesin o yıllar herkes TÖMER’de okuyordu. Onların Balkan’da çok tanıdıkları oldu. Sonra sınava giriyorlar ve kazandıkları bölümlere yerleştiriliyorlardı. Onlar eski, baskıcı dönemde Türkiye’ye geldiler ve eğitimleri sonrasında ülkelerine sığındılar!
Taşı sıksa, su çıkarır. Bıçkın, dürüst, çalışkan bir uşak. Güvenilir, söz emanet etsen başına bir iş gelmez. Öyle tanıdım. Önce Bulgaristan’da tanıdım. Sonra Ankara’ya yüksek öğrenime geldi. Biraz balık etlice bir delikanlı. Sene 1995 olsa gerek. Daha Başbakanlık Balkan İşleri Koordinasyon Müşavirliği dağıtılmamıştı.
Mehmet güzel bir okulda okudu. Mezun oldu. Türkiye’de çalıştı. Başarılı oldu. Bol para kazandı.
Ama kulağında hep o baskı sözleri çınladı!
“Döneceksin. Ülkene döneceksin. Toplumuna hizmet edeceksin. Onların hatırına okudun, okutuldun. Döneceksin…”
Rusçuk’a varmadan, Yergöğe geçmeden hemen oracığa bir çiftlik kurmuş.
Telefon ettim. “Gel abi” dedi.
Vatan topraktır. Toprak yollardan geçtim. Mehmet, sarılmış toprağa. Ekiyor, biçiyor. Koyunları var. Besliyor.
Okuduğu boşa gitmemiş. Teknolojiyi aktarmaya çalışıyor işine. Gayret ediyor.
Toprağa sarılmış “Çoban Mehmet”.
Vatana sarılmış.
Koyuna çoban gerek Mehmet. Mehmet’e koyun.
Alnında ter.
Çiğnen mezarların olduğu Rusçuk’a varmadan nefer.
Ümidim bir kez daha arttı. Başarmak üretmekse eğer. Biz başarmışız.
Mehmet’e koyun yetmez. Şimdi çocuk da lazım hem çok çocuk. Cıvıl cıvıl koşan. Yarına koşan çok çocuk. Mavi gözlü çok çocuk. Tut ellerinden toprak yoldan kopmadan, topraktan kopmadan Rusçuk’a götür. Meydanda özgürlük anıtının önünde günahsızca dolaşsınlar. Mezarlıkta oynasınlar. Dondurmacıdan vişneli iki top üstüne bir top vanilyalı dondurma al. Hani o yıkılan caminin yerine yapılan köşedeki binadan dondurma al.
Sen rahmet oku geçmişe, koşsun geleceğe o mavi gözlü çocuklar.
Kırmızı beyaz dondurma yüreklerini soğutsun.
Ayranın helal ve bol olsun. Asfalt dökme yoluna çamur olsun, toprak olsun. Elini Tuna’da yıka. Elinin toprağı Tuna’dan İstanbul’a ulaşsın.
Toprak bereket olsun.
Alın terin kutlu olsun.
Mehmet!