Traktör üzerinde “Cumhurbaşkanı” olarak tarlada bir tek onu hatırlıyorum. Çorak Anadolu bozkırını verimli arazi yaparken…
Fotoğrafsa fotoğraf, pozsa poz kardeşim!
Ne zaman “Vatan” konuşulsa kıyamet koparırız. Şehidin aziz kanı vatan toprağına akar. O tertemiz vatan toprağını o kan bir daha yıkar.
Sonra Dolmabahçe rıhtımında motordan karaya çıkarken yere değen ellerindeki çamuru mendiliyle temizlemeye çalışan İngiliz Kralı Edward’a eline uzatarak yaptığı uyarı nettir:
Vatanımın toprağı temizdir, şehit kanlarıyla yıkanmıştır. O el bizi kirletmez!
Sonra Toroslardan bir bozkurt bakışı ile bir çift mavi göz yıllar sonraki gelecek olan Toros’a seslenir. Kıbrıs… Bu vatanın parçası olmadan güneyden gelen hiçbir saldırı önlenemez.
Herkes unutsa da biz unutmayız baraj altında kalan “Adakale”yi. “Ankara’da bir sokak ismi” derler geçerler. Ah Adakale! Sana ne yakışır bir küçük kahve dükkânı. Yanında reyhan şerbeti. İllede gül lokumu. Ben ise Ankara’nın sokaklarında öğrenirim yakın tarihimi. Gözümüzde yaş, yarım yamalak, bazen de ‘laf olsun’ diye “muhacirler kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır” lafzını söyleyiveriz.
***
Ayten Alpman vardı. Bize vatan sevgisini öğreten.
“Havasına suyuna, taşına toprağına bin can feda bir tek dostuma” şarkı sözleri bizim kuşağın ders kitabının sesli halidir.
Sonra Aşık Veysel’le “Nice güzellere bağlandım kaldım,/ Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum,/ Her türlü isteğim topraktan aldım,/ Benim sâdık yârim kara topraktır” türküsünü söyleriz.
Babasının şehadeti ile yazar olan Cengiz Aytmatov’ın “Toprak Ana”sı ile Emine Işınsu’nun ‘Azap Toprakları ve Ak Toprakları’nı okumadan göçmeyin bu dünyadan.
Ve 14 Mayıs...
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş tarihi olması dolayısıyla Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmakta. Çiftçiler çoktan analarını da alıp gittiler!
Ömründe bir soğan cücüğü dikmeyenler, bir avuç toprağın ne demek olduğunu bilmeyenler kutlasınlar o günü.
Size dünden bir 14 Mayıs:
14 Mayıs 1919…
Kutsal vatan toprağını mümkünse bağımsız olmazsa manda şeklinde muhafaza etmek isteyen Batı Trakya Türkü’nün acı günüdür. Beşi Türk, üçü ecnebi sekiz seçilmiş temsilcinin kararı ile Batı Trakya’nın yapılan oylama ile beşe (dört Türk ve bir Yunan) üç (bir Türk, bir Bulgar, bir Yahudi) Yunanistan’a bağlanma kararı aldığı gündür.
Lozan bu ihanetin sonrasında ancak o gün yüzde seksenbeş olan Türklerin azınlık haklarını koruyabilmiştir. Yani Türk Devleti bırakın Adalar Denizi’ndeki Adaları, Batı Trakya’yı dahi Lozan’da kaybetmemiştir. Yunan saraylarında mutluluk peşinde koşanların vatanı satması ile Batı Trakya kaybedilmiştir. Yunan askeri 14 Mayıs 1920’de Batı Trakya’ya girmiştir.
Bugünden 14 Mayıs...
Söyleyin bakalım Konya’nın güney ilçeleri, Karaman’ın birçok yerinde son 30 yılda ne kadar toprak el değiştirdi. Sahi Karadenizli olmayan, Trakyalı olmayanların Karadeniz’de ve Trakya’da toprak alma hevesleri nereden geliyor.
Balkan göçmenlerinden Doğu illerimizde ikamet edenler çoktan topraklarını az paralara satarak ya da bırakarak terk ettiler yaşadıkları köyleri, mahalleleri. Sadece göçmenler mi?
Hayır.
Şah İsmail’in emaneti Alevi Türkmen köyü kaç tane kaldı?
Dünya Çiftçiler Günüymüş hadi kutlu olsun!
Üretmeden tüketen ömrünü tüketir.
Devamında vatanı tüketir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdullah ULUYURT
Toprak Ana
Traktör üzerinde “Cumhurbaşkanı” olarak tarlada bir tek onu hatırlıyorum. Çorak Anadolu bozkırını verimli arazi yaparken…
Fotoğrafsa fotoğraf, pozsa poz kardeşim!
Ne zaman “Vatan” konuşulsa kıyamet koparırız. Şehidin aziz kanı vatan toprağına akar. O tertemiz vatan toprağını o kan bir daha yıkar.
Sonra Dolmabahçe rıhtımında motordan karaya çıkarken yere değen ellerindeki çamuru mendiliyle temizlemeye çalışan İngiliz Kralı Edward’a eline uzatarak yaptığı uyarı nettir:
Vatanımın toprağı temizdir, şehit kanlarıyla yıkanmıştır. O el bizi kirletmez!
Sonra Toroslardan bir bozkurt bakışı ile bir çift mavi göz yıllar sonraki gelecek olan Toros’a seslenir. Kıbrıs… Bu vatanın parçası olmadan güneyden gelen hiçbir saldırı önlenemez.
Herkes unutsa da biz unutmayız baraj altında kalan “Adakale”yi. “Ankara’da bir sokak ismi” derler geçerler. Ah Adakale! Sana ne yakışır bir küçük kahve dükkânı. Yanında reyhan şerbeti. İllede gül lokumu. Ben ise Ankara’nın sokaklarında öğrenirim yakın tarihimi. Gözümüzde yaş, yarım yamalak, bazen de ‘laf olsun’ diye “muhacirler kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarıdır” lafzını söyleyiveriz.
***
Ayten Alpman vardı. Bize vatan sevgisini öğreten.
“Havasına suyuna, taşına toprağına bin can feda bir tek dostuma” şarkı sözleri bizim kuşağın ders kitabının sesli halidir.
Sonra Aşık Veysel’le “Nice güzellere bağlandım kaldım,/ Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum,/ Her türlü isteğim topraktan aldım,/ Benim sâdık yârim kara topraktır” türküsünü söyleriz.
Babasının şehadeti ile yazar olan Cengiz Aytmatov’ın “Toprak Ana”sı ile Emine Işınsu’nun ‘Azap Toprakları ve Ak Toprakları’nı okumadan göçmeyin bu dünyadan.
Ve 14 Mayıs...
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş tarihi olması dolayısıyla Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmakta. Çiftçiler çoktan analarını da alıp gittiler!
Ömründe bir soğan cücüğü dikmeyenler, bir avuç toprağın ne demek olduğunu bilmeyenler kutlasınlar o günü.
Size dünden bir 14 Mayıs:
14 Mayıs 1919…
Kutsal vatan toprağını mümkünse bağımsız olmazsa manda şeklinde muhafaza etmek isteyen Batı Trakya Türkü’nün acı günüdür. Beşi Türk, üçü ecnebi sekiz seçilmiş temsilcinin kararı ile Batı Trakya’nın yapılan oylama ile beşe (dört Türk ve bir Yunan) üç (bir Türk, bir Bulgar, bir Yahudi) Yunanistan’a bağlanma kararı aldığı gündür.
Lozan bu ihanetin sonrasında ancak o gün yüzde seksenbeş olan Türklerin azınlık haklarını koruyabilmiştir. Yani Türk Devleti bırakın Adalar Denizi’ndeki Adaları, Batı Trakya’yı dahi Lozan’da kaybetmemiştir. Yunan saraylarında mutluluk peşinde koşanların vatanı satması ile Batı Trakya kaybedilmiştir. Yunan askeri 14 Mayıs 1920’de Batı Trakya’ya girmiştir.
Bugünden 14 Mayıs...
Söyleyin bakalım Konya’nın güney ilçeleri, Karaman’ın birçok yerinde son 30 yılda ne kadar toprak el değiştirdi. Sahi Karadenizli olmayan, Trakyalı olmayanların Karadeniz’de ve Trakya’da toprak alma hevesleri nereden geliyor.
Balkan göçmenlerinden Doğu illerimizde ikamet edenler çoktan topraklarını az paralara satarak ya da bırakarak terk ettiler yaşadıkları köyleri, mahalleleri. Sadece göçmenler mi?
Hayır.
Şah İsmail’in emaneti Alevi Türkmen köyü kaç tane kaldı?
Dünya Çiftçiler Günüymüş hadi kutlu olsun!
Üretmeden tüketen ömrünü tüketir.
Devamında vatanı tüketir.