SON DAKİKA
Hava Durumu

'Yeni Dönem’de Yeni Balkan!

Yazının Giriş Tarihi: 04.07.2024 12:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.07.2024 12:05
“1996 Yılında yanaklarında çil çil ben ile Kocacık’ta koyun güden Mehmed’e…”

Yugoslavya’nın dağılması ile Makedonya nispeten daha sancısız bağımsızlığını aldı. Yeni devlet, yeni dönemdi.

Hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Evet aynı insanlar yaşıyordu, aynı sokaklar, aynı camiler, aynı kiliseler. Tek farkla biraz fazla güvenlikçi politikalar her yerdeydi.

Sistemle uyumlu olanlar, devlet memurları hayli tedirgindi.

Bugün dahi yüzde 8’in altında olmadığını düşündüğüm Türkler ise yeni döneme ayak uydurmaya çalışıyordu.

Türk Demokratik Birliği partileşme sürecine girdi.

Rahmetli Avni Engüllü’nün emeği büyüktür. Balkanlarda Türklerin açmazı yıllarca bölgeyi yöneten devletin bakiyesi olmalarıydı. Çoğunluk olan asli ya da ikincil milletlerce kendilerine kuşku ile bakılıyordu.

Esasen onların tatlı geçen günlerinin acı olarak kendilerine öğretilmesi ile gelen kuşku.

Çok etkin yerlerde bulunan ve bulunmaya devam eden, kendilerine “Türklerin temsilcisi” diyenlerin acziyeti de aslında Üsküp’te Türk okulu bahçesine hapsedilen haksızlığın ismi “Yücel Hareketi”nin hala hukuki dosyalarına ulaşılamamasıdır.

1990’ların başında Türk Cumhuriyetleri’ne yönelik başlatılan üniversite eğitimi, Bosna Hersek’in yok edilmesi savaşının da etkisi ile Balkanlara yaygınlaştırılmıştı.

Balkanlara 300 kontenjan verilmişti. O yıllarda Türklerin tek siyasi temsilci olan TDP Genel Başkanı Erdoğan Saraç başkanlığında öğrenci seçim kurulu oluşturuldu.

İçinde batı ve doğudan Hamdi Hasanların da olduğu beş kişilik kurullarca belirlenen öğrenciler, Türkiye’ye “Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları Öğrenci Projesi” adıyla getirildi.

Gelenlerin ilk itirazı; TÖMER eğitimine idi.

Onlar Türk’tü ve Türkçe öğrenmelerine gerek yoktu. Bugün ise o eğitimin aslında Türkçe öğretimi değil, Balkanları öğrenmenin bir yeri olduğunu yıllar sonra söyleyebilirim.

Balkan ülkelerinden gençlerin birbirlerini tanıma ve arkadaş olma süreçleri bu TÖMER eğitimleri sırasında olmuştur.

Aslında zihinlerinde kendilerine koyulan sınırları kaldıran ve var olma kazanında ilk pişenler bu nesil oldu.

Hep endişe ile büyüdüler. Hep savaş ve savaş tehdidi altında büyüdüler. Bu endişe ile birbirlerine sarılmışlardır.

Balkanlarda elinize aldığınız, başkasına altını çizip gösterdiğiniz bir gazeteniz yoksa hafızanız yoktur. İşte Yugoslavya’nın dağılım sürecinde Kosova’da “Tan”, Makedonya’da “Birlik”in alel acele kapattırılması bundandır.

Hafızanızın muhafazası için mutlaka “Yeni Dönem”de Yeni Balkan’a ihtiyaç vardı. Kaldı ki Balkanlarda son dönemde özellikle dijital yayıncılığa geçilmesini şahsen hiç tasvip etmiyorum.

Trajı bir olan “basılı yayın” olmalıdır. Bunlar benim için Sümer tabletleri kadar önemlidir. Ayrıca dijital yayıncılığa da engel değildir.

Yirmi yıl önce zorluklar içinde yayın hayatına başlayan, bazen babanın elma bahçesine, bazen Avrupa’daki Makedonya Türklerinin desteğine ve Türkiye’deki Kültür Bakanlığı başta olmak üzere abonelere dayanarak günümüze kadar gelen Yeni Balkan Gazetesi unutulmamalıdır.

İhtiyaç olduğu dönemde Türkler için bir okuldu. İyi ki de vardı.

Benim açık teşekkür edeceğim en güzel insanın Taner Maksut olduğunu ifade etmeliyim. Ne güzel bir imanı vardı. Ne güzel bir mahcubiyeti. O kendinden verdi. Özünden.

Bir de yıllarca beni Kocacık’tan arayarak, “Beyim Yeni Balkan gelmedi, kapandı mı?” diye soran Mehmed’e…

Sevinç, keder, korku bir arada bekleyen.

Beklediğini bilen Mehmed’e!

Kalın sağlıcakla!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.