Duygusal dalgalanma ve gençlik

Gençlik çağı, yaşamın en önemli dönüm noktalarındandır. En zorlu dönemler insan için gençlik dönemleridir. Artık çocukluk döneminin yaşantılarının bittiği sorumluluklar çağının geldiği ilk limandır.

İdealizm, çatışma ve belirsizliğin olduğu, kimlik duygusunun ve ayrılma ve bireyselleşmenin gerçekleştirildiği dönemdir. Bu süreçte başarmak zorunda olduğu birçok gelişimsel süreç söz konusudur.

Bu süreç içerisinde gençlikte ilk idealizm açıklamaları, ilk çatışmalar ebeveynlere karşı verilir. Bağımsızlaşmanın başarılması gerekir.

***

Aile bireylerinin bu dönemde çok dikkatli olması gerekir. Aşır derecede gencin üzerine giderlerse genç, aileden uzaklaşır ve kötü arkadaşların arasına karışabilir.

Eğer çok serbest bırakırsak yine aynı kümenin içine farkına varmadan dahil oluverir.

Aile “tıpkı bir telin üzerinde yürüyen kişi” gibi hem kollarını evlatlarına karşı esirgemeden açmalı hem de önüne iyi bakmalıdır. Asla davranışsal tutarsızlıklar gencin karşısında oluşturmamalıdır.

***

Genç, aile bireylerinin yaşadığı hayat okulu tecrübesine sahip değildir. Aşırı özgüven olduğu için korkusuzdur.

Başına bir bela geldiğinde ne olacak diye asla düşünmez. O hep atılgan bir şekilde her işi yapabileceğini hayatta hiçbir şeyin veya bir olayın ona engel olamayacağını düşünebilir.

Bu yüzdende halk arasında bir efsane gibi ‘delikanlı’ kelimesi dolaşır…

Sokaklar bu ‘delikanlı’ kelimesinin anlamını;

“Gözü kara, her istediğini yapar, orman kanunlarına göre…” şeklinde üfler gencimizin kulağına,

***

Büyüklerimiz ise ‘delikanlı’ kelimesini, küçüklerine sevgi büyüklerine saygı duyan, ihtiyacı olana yardım eden, akıllı uslu anlamında kullanır.

Gençlerimiz bu iki kavramdan birini mutlaka zihinsel işletim sistemlerinde dominant hale getirip aşağı yukarı 40 yaşına kadar sürdürürler.

Gençlerimizin zihinsel işletim sistemleri içindeki duygusal açıkları iyi gözlemlemeliyiz.

***

Kültürümüz bu durumu ne kadar güzel atasözleriyle ile ifade etmiş:

‘Kim ile gezersen ona benzersin’ ve ‘Üzüm, üzüme baka baka kararır’

Günümüzde de gençler dolaştıkları 4-5 kişinin ortalaması bir karaktere bürünüyorlar.

***

Bununla birlikte;

İnternet çağının vermiş olduğu aşırı derecede duygusal değişimler üzerine kurulu bir rüzgâr, sürekli beyinlerinin içinde estiği için gençlerimizden asla uzak durmamalıyız.

Tüm eğitim sistemimizi gençlerin ‘hayat okulunda neler yapabilecekleri’ üzerine kurgulamalıyız.

Annemin gençlik çağımda, beni evden uğurlarken hep yaptığı bir dua ile yazımı bitirmek istiyorum:

Oğlum, Allah bugün seni iyi insanlar ile karşılaştırsın…

***

Ve ben de annemin duasını bugün şu şekilde yapıyorum:

Allah bütün evlatlarımızı iyilerle karşılaştırsın…