SON DAKİKA
Hava Durumu

Açlık sofuluğu bozar!

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2021 05:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2021 05:52

Tüm dünyayı saran Covid belası ve yükselen enerji maliyetleri, zaten kırılgan olan ekonomik yapımızı daha da olumsuz hale getirmektedir.

Yıllardır dış destekli ve yerli işbirlikçilerin katkılarıyla oluşturulan terör ve bölücülük eylemleriyle uğraşan, kaynaklarını ve enerjisini bu alanda harcayan iktidar, yaklaşan seçimler nedeniyle acilen bu olumsuz tabloyu düzeltmek, işçi, memur, çiftçi ve emeklilerin yaşam şartlarını acilen iyileştirmek durumundadır.

Artık sadece “beka” argümanı, bu seçimler için yeterli olmayacaktır.

Vatandaş somut adımlar bekliyor.

Eskilerin dediği gibi "Açlık, sofuluğu bozar" misali, geçim sıkıntısı çeken insanların tercihleri, muhalefetin de çalışmaları seçim sonuçlarını mutlaka etkileyecektir.

Her ne kadar, enerji krizi tüm dünyanın problemi olsa da gelişmiş ülkelerde enerji fiyatlarına büyük zamlar yapılsa da milli gelirlerinin yüksekliği ve ülkelerinin yaptıkları destekler sayesinde bu krizden bizim kadar etkilenmeyeceklerdir.

2023 yaklaşırken iktidar; çalışanlarımızı 2 bin 825 TL asgari ücret ile geçinmek mecburiyetinde bırakırsa, emekli ve çiftçilerimizin sıkıntılarına acil çözüm getiremezse, 3600 ek gösterge konusu sonuçlandırılamazsa, seçimlerde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

***

Yaklaşan seçimler için önemli sıkıntılardan biri de Irak, Afgan ve özellikle Suriyeli sığınmacılar konusudur. Konuyla ilgili çalışmalar hızla tamamlanmalı ve misafir(!) olan sığınmacılar ülkelerine gönderilmelidir.

Mülteci konusu ülkenin bekası kapsamında ele alınmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, kredi derecelendirme kurumlarının açıkladığı büyüme rakamlarını (Yüzde 9) beğenmeyip çift haneli rakamlar telaffuz etmiştir.

İyi güzel de Sayın Cumhurbaşkanım, büyüme çift haneli olsa da bu büyümenin kısa vadede üretim ve istihdama katkı yapması mümkün değildir.

Yani kısa sürede gelir artırıcı etkisi olmayacaktır.

Son zamanda yeni Merkez Bankası Başkanının dillendirdiği, döviz fiyatını yüksek tutup, ihracat gelirlerinin artırılması ve yaratılan döviz bolluğu ile iç piyasada dövizin baskılanması, yani ihracata dayalı sanayileşme bizim için önemli risk oluşturur, çünkü ihraç ettiğimiz ürünlerin çoğunluğunun hammaddesi ithalat kaynaklı.

Ülkeler arası siyasi gelişmeler yüzünden, zaten dostumuz olmayan ve tökezlememiz için gizliden gizliye her şeyi yapanlar, uygulayacakları ambargo ile bizden ürün almaktan vazgeçerlerse, daha çok montaja dayalı olan sanayimiz ve ekonomimiz çökecektir.

O nedenle, başta paramız olmak üzere diğer kıymetlerimizin değerini bilip, özgün imalatlar yapmalı kendi markalarımızı yaratmalıyız.

***

SÖZ:

Sen yeter ki, geldiğin yeri bil, bastığın yeri tanı, gideceğin yeri zaten görürsün….

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.