Antalya ve diğer illerden karayoluyla gelen sebze ve meyveler, maalesef çarşı, pazar ve marketlerde satın alma gücünü zorlayan, bazı kesimler için ise imkansız hale getiren fiyatları oluşturmuştur.
Üretimdeki girdi maliyetinin yüksekliği yanında, ulaşım ücretlerinin aşırı artması ve aracıların fırsatçılığı dar gelirli kesimin alım gücünü zorlamaktadır.
İnsanlar kilo yerine tane ile alabiliyorlar,
Çarşı pazarda yarım karnabahar, yarım lahana, dilimle meyve satılır oldu.
Kıvırcık marul 9 lira, patlıcan, kabak, domates, taze fasulye vb. 25-30 liradan satılır oldu.
Çarşı/pazar, market yangın yeri,
Döviz artışı ve diğer nedenlerle zamlanan fiyatlar, dövizin geri gelmesi ve vergi indirimine rağmen bir türlü geri gelmiyor.
***
2014 Yerel seçimlerinin ardından, 30 ilin tüm ilçelerini merkez ilçe statüsüne alan ve büyükşehir belediyesine bağlayan Bütünşehir Yasası yürürlüğe girdi.
Bu durum, alt ve üst yapı projelerinde ilçe belediyelerini rahatlatırken, ilçe ve köy meralarının kullanımı büyük sorunları beraberinde getirmiştir.
* Şehirlerin sebze ve meyve tedarikçisi olan arka bahçeler yok edildi, uzak illerden yüksek nakliye ücretiyle getirilen ürünler fahiş fiyatlarla pazara sürülür oldu.
* Köy geleneği, köy yaşamı ve milletin efendisi olan köylü yok edildi.
* Mera ve otlakların Büyükşehir zabıtası denetimine geçmesiyle, hayvancılık iyice zora girdi.
* Mahalle statüsüne geçen köylerde hayvancılık yapılamaz oldu.
* Genleriyle oynanan ve büyükşehirlere göçe yönlendirilen köylü, ziraat ve tarımdan da vazgeçerek ekip biçmeyi bıraktı.
* Yerel denetimden uzaklaşan ve imar affı/imar barışı beklentisiyle, mera ve otlaklar hobi evleri ile doldu.
***
Bütünşehir Yasası’nın aksaklıkları göz önüne alınarak yeni düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Zararın neresinden dönülürse kardır.
Uzak illerden aracılar vasıtasıyla gelen sebze/meyve fiyatları ortada.
Bu durumda, Sayın il valilerinin koordinasyonu ve önderliğinde, büyükşehir belediyeleri, tarım müdürlükleri ve gerekli diğer tüm kurumlar bir araya gelmeli, il bazında veya birkaç il bir arada olmak üzere arka bahçeleri ve hayvancılığı canlandıracak uygulamaları mutlaka hayata geçirmelidir.
Hem köylünün geliri artacak hem de insanımıza ucuz ve ata tohumuyla sağlıklı sebze/meyve yedirme imkanı olacaktır.
Üretim sayesinde köylünün moral motivasyonu artacak, belki de tersine göç gündeme gelecektir.
Türk toplumunun temel yapısı olan köy yaşamı yeniden canlanacaktır.
SÖZ:
Ağılda doğan kuzunun, çayırda otu bitermiş.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osman MEMİŞ
“Bütünşehir” ile güme giden arka bahçeler
Antalya ve diğer illerden karayoluyla gelen sebze ve meyveler, maalesef çarşı, pazar ve marketlerde satın alma gücünü zorlayan, bazı kesimler için ise imkansız hale getiren fiyatları oluşturmuştur.
Üretimdeki girdi maliyetinin yüksekliği yanında, ulaşım ücretlerinin aşırı artması ve aracıların fırsatçılığı dar gelirli kesimin alım gücünü zorlamaktadır.
İnsanlar kilo yerine tane ile alabiliyorlar,
Çarşı pazarda yarım karnabahar, yarım lahana, dilimle meyve satılır oldu.
Kıvırcık marul 9 lira, patlıcan, kabak, domates, taze fasulye vb. 25-30 liradan satılır oldu.
Çarşı/pazar, market yangın yeri,
Döviz artışı ve diğer nedenlerle zamlanan fiyatlar, dövizin geri gelmesi ve vergi indirimine rağmen bir türlü geri gelmiyor.
***
2014 Yerel seçimlerinin ardından, 30 ilin tüm ilçelerini merkez ilçe statüsüne alan ve büyükşehir belediyesine bağlayan Bütünşehir Yasası yürürlüğe girdi.
Bu durum, alt ve üst yapı projelerinde ilçe belediyelerini rahatlatırken, ilçe ve köy meralarının kullanımı büyük sorunları beraberinde getirmiştir.
* Şehirlerin sebze ve meyve tedarikçisi olan arka bahçeler yok edildi, uzak illerden yüksek nakliye ücretiyle getirilen ürünler fahiş fiyatlarla pazara sürülür oldu.
* Köy geleneği, köy yaşamı ve milletin efendisi olan köylü yok edildi.
* Mera ve otlakların Büyükşehir zabıtası denetimine geçmesiyle, hayvancılık iyice zora girdi.
* Mahalle statüsüne geçen köylerde hayvancılık yapılamaz oldu.
* Genleriyle oynanan ve büyükşehirlere göçe yönlendirilen köylü, ziraat ve tarımdan da vazgeçerek ekip biçmeyi bıraktı.
* Yerel denetimden uzaklaşan ve imar affı/imar barışı beklentisiyle, mera ve otlaklar hobi evleri ile doldu.
***
Bütünşehir Yasası’nın aksaklıkları göz önüne alınarak yeni düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
Zararın neresinden dönülürse kardır.
Uzak illerden aracılar vasıtasıyla gelen sebze/meyve fiyatları ortada.
Bu durumda, Sayın il valilerinin koordinasyonu ve önderliğinde, büyükşehir belediyeleri, tarım müdürlükleri ve gerekli diğer tüm kurumlar bir araya gelmeli, il bazında veya birkaç il bir arada olmak üzere arka bahçeleri ve hayvancılığı canlandıracak uygulamaları mutlaka hayata geçirmelidir.
Hem köylünün geliri artacak hem de insanımıza ucuz ve ata tohumuyla sağlıklı sebze/meyve yedirme imkanı olacaktır.
Üretim sayesinde köylünün moral motivasyonu artacak, belki de tersine göç gündeme gelecektir.
Türk toplumunun temel yapısı olan köy yaşamı yeniden canlanacaktır.
SÖZ:
Ağılda doğan kuzunun, çayırda otu bitermiş.