SON DAKİKA
Hava Durumu

Büyük tehlike: Gıda güvenliği!

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2022 22:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2022 10:07

Son günlerde yaşadığımız, TÜİK’e göre yüzde 69,97, gerçekte ise yüzde 120’lerde olan yüksek enflasyon ve sabit gelirlilerin alım gücünün düşmesi, her şeye gelen yüksek zamlar, hep Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel enerji maliyetlerinin artması ile ilişkilendirildi.

Ülke yönetiminden sorumlu hiç kimse;

Ekonomik politikalarındaki hatalı uygulamalardan,

Tarım ve hayvancılıktaki yanlışlardan,

Bürokraside kaynak kullanımındaki büyük israftan söz etmedi.

Bunları telafi edecek önlemlerle alakalı çalışmalar yapılmadı.

Bakan ve üst düzey bürokrat seviyesinde bile açıklamalar sadece temenniden öteye geçmedi.

Yok ocakta enflasyon düşecek,

Olmadı nisanda düşecek,

Yok yok haziranda düşecek,

Kasım-aralıkta kesin düşecek…

Bahar aylarında sebze meyve fiyatlarıyla birlikte düşmesini bekliyoruz vs. vs.

Hep laf, hep temenni, somut hiçbir şey maalesef yok.

***

Oysaki dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Çin, kendi üretimini artırmanın yanı sıra uzun süredir buğday ve yağ stoklamaktadır.

Endonezya, Arjantin ve Kazakistan gibi ülkeler, gıda ürünlerinde ihracat kısıtlamasına giderken, bir diğer büyük buğday üreticisi Hindistan, buğday ihracatını tamamen durdurdu.

İhtimaldir ki diğer üretici ülkeler de sırada bekliyorlar.

Bu demektir ki;

Tüm dünyada gıda güvenliği tehlikeye giriyor ve önümüzde sıkıntılı günler bizi bekliyor.

Ülkemizdeki enflasyonist ortamla birlikte, gelir dağılımındaki bozukluk, maalesef sıkıntının daha yoğun hissedilmesine neden olmaktadır.

Şöyle ki;

Yüzde 20'lik kesim toplam gelirin yüzde 45'ini, yüzde 40'lik son kesim ise toplam gelirin sadece yüzde 6'sını almaktadır.

Dolayısıyla toplumun büyük kesimi sıkıntıyı derinden yaşamaktadır.

Gelir dağılımındaki bozukluk ve adaletsizliği gideremeyen, bu konuda somut adımlar atamayan ekonomi yönetimi ne yapıp etmeli, yaklaşmakta olan açlık riskine karşı acil önlemler almalıdır.

***

Çözümse çok basit:

Üretim, üretim, üretim...

Devlet ekonominin ve piyasaların içinde -denetçi olarak da olsa- mutlaka bulunmalıdır.

Çiftçi, köylü, üretici ve yetiştirici kayıtsız şartsız desteklenmeli, bankalara olan borçları yapılandırılmalı, hatta gerekiyorsa dondurulmalı, faiz kıskacından mutlaka kurtarılmalıdır.

Üretim girdileri ucuzlatılmalıdır,

Faizsiz destek ve teşvikler verilmelidir,

Kaybettikleri özgüven ve itibarları yeniden kazandırılmalıdır.

Ziraat Bankası reklamında olduğu gibi, "yaşa sen çiftçi yaşa" demekle olmuyor.

Yarın çok geç olmadan mutlaka tedbir almak gerekir.

Açlık kapıda…

***

SÖZ:

Hiçbir canlı açlıkla terbiye edilmemeli…

***

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.