Türk insanı ezelden beridir iki konuda uzmandır, çok iyi bilir ve mutlaka, bilgisi olmasa da bir fikri vardır.
Ekonomi ve futbol.
Bizde herkes birer ekonomi profesörü ve teknik direktördür.
Hal böyle olunca, ortaya atılan parlak fikirler(!), çekişme ortamından sıyrılıp uygulamaya geçememekte ve dolayısıyla bu konularda dünya sıralamasında arka sıralarda kalmaktayız!
***
TCMB'nin son faiz indiriminin ardından, döviz ve altın fiyatları yeni rekorlar kırdılar.
Asıl sorgulanması gereken konu şu olmalı;
- Faiz indirimleri gerçek işlevini sağlayabiliyor mu?
- Üretim ve istihdama katkısı var mı? "İşte size ucuz kredi, haydi yatırım yapın" demekle olmuyor. Yatırımcının önünü görmesi ve merkezi yönetime güven duyması önemlidir ve en kısa sürede bu güven ortamı tesis edilmelidir.
- İndirim, tüketici kredilerine ve çiftçi kredilerine ne kadar yansıdı veya yansıdı mı?
- İnsanımızın yaşantısında rahatlama oldu mu?
Her ne kadar bunlar orta ve uzun vadeli konular olsa da, insanımızda bu psikolojinin zedelenmiş olması en büyük handikap,
Maalesef, ekonomi yönetimine olan güven, her geçen gün azalmaktadır.
***
Sanki, hükümetin terörle mücadeledeki ve dış poltikadaki başarısının rövanşını, kur üzerinden almaya çalışan dış destekli büyük bir operasyonla karşı karşıyayız.
Sayın Bahçeli'nin salı günkü grup toplantısının ardından, nispeten durağan seyreden kurlar aniden hareketlenerek, %5,6 artışla 12 TL'yi aşarak rekora gitti.
Ardından, felaket tellallarının gürültülerini ciddiye almıyoruz diyen Sayın Erdoğan'ın grup konuşması ve yine aynı senaryo; dolar, euro ve altında % 8-9'a varan artışlar gerçekleştirilmiştir.
Ne oldu da, bu üç dört saatlik zaman dilinde bu gelişmeler yaşandı?
İnsanımızın, bunları doğru değerlendirmesini önemlidir.
Faiz lobisinden kaçıp, kur lobisine teslim olmamalıyız, insanımızı bu vahşi sarmalda ezdirmemeliyiz.
Bunun için ilk adım aralık ayında başlayacak asgariücret belirleme görüşmeleridir. 3.600 – 4.000 TL arasında bir rakam, bir nebze de olsa insanımızı rahatlatır.
Ardından emeklimaaşları güncellenerek, çiftçi borçlarıyla ilgili somut adımlar atılmalıdır.
***
Kurdaki volatilitenin daha ne kadar süreceğini kestirmek zor. Zaten hükümetin ve TCMB'nin de böyle bir kaygısı yok.
Ama olmalı,
En azından bu dövizin kimlere "kuryaptığını" bilen iktidarın, döviz ve altın piyasasında da, faizde olduğu gibi meydanı boş bırakmaması önemlidir.
***
Helalleşmedenbahsedenler, "seçime gitmek için ne gerekiyorsa yapacağım" diyerek, tehdit dili kullanıyor.
Yine HDP sözcüleri, muhalefet partilerine ortak hareket etme ve erken seçim için önerge verme teklifinde bulunuyor.
Evet soru bu; "Döviz kime kur yapıyor?"
Ekonominin ayarları ile oynayıp, yaratmaya çalıştıkları olumsuz hava ile, muhalefete -özellikle HDP’ye- alan yaratmaya çalışılmaktadır.
Ekonomi yönetiminin başına da bir Süleyman SOYLU mu bulsak?
SÖZ; Heva, heves ve nefsimizden sana sığınırız, bize gönül ehlinin ilminden ver Allahım!
Hz. Mevlana
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osman MEMİŞ
Kime kur yapıyor?
Türk insanı ezelden beridir iki konuda uzmandır, çok iyi bilir ve mutlaka, bilgisi olmasa da bir fikri vardır.
Ekonomi ve futbol.
Bizde herkes birer ekonomi profesörü ve teknik direktördür.
Hal böyle olunca, ortaya atılan parlak fikirler(!), çekişme ortamından sıyrılıp uygulamaya geçememekte ve dolayısıyla bu konularda dünya sıralamasında arka sıralarda kalmaktayız!
***
TCMB'nin son faiz indiriminin ardından, döviz ve altın fiyatları yeni rekorlar kırdılar.
Asıl sorgulanması gereken konu şu olmalı;
- Faiz indirimleri gerçek işlevini sağlayabiliyor mu?
- Amacına ulaşıyor mu?
- Önünü göremeyen sanayici ucuz kredi bulup yatırım yapabiliyor mu?
- Üretim ve istihdama katkısı var mı? "İşte size ucuz kredi, haydi yatırım yapın" demekle olmuyor. Yatırımcının önünü görmesi ve merkezi yönetime güven duyması önemlidir ve en kısa sürede bu güven ortamı tesis edilmelidir.
- İndirim, tüketici kredilerine ve çiftçi kredilerine ne kadar yansıdı veya yansıdı mı?
- İnsanımızın yaşantısında rahatlama oldu mu?
Her ne kadar bunlar orta ve uzun vadeli konular olsa da, insanımızda bu psikolojinin zedelenmiş olması en büyük handikap,
Maalesef, ekonomi yönetimine olan güven, her geçen gün azalmaktadır.
***
Sanki, hükümetin terörle mücadeledeki ve dış poltikadaki başarısının rövanşını, kur üzerinden almaya çalışan dış destekli büyük bir operasyonla karşı karşıyayız.
Sayın Bahçeli'nin salı günkü grup toplantısının ardından, nispeten durağan seyreden kurlar aniden hareketlenerek, %5,6 artışla 12 TL'yi aşarak rekora gitti.
Ardından, felaket tellallarının gürültülerini ciddiye almıyoruz diyen Sayın Erdoğan'ın grup konuşması ve yine aynı senaryo; dolar, euro ve altında % 8-9'a varan artışlar gerçekleştirilmiştir.
Ne oldu da, bu üç dört saatlik zaman dilinde bu gelişmeler yaşandı?
İnsanımızın, bunları doğru değerlendirmesini önemlidir.
Faiz lobisinden kaçıp, kur lobisine teslim olmamalıyız, insanımızı bu vahşi sarmalda ezdirmemeliyiz.
Bunun için ilk adım aralık ayında başlayacak asgari ücret belirleme görüşmeleridir. 3.600 – 4.000 TL arasında bir rakam, bir nebze de olsa insanımızı rahatlatır.
Ardından emekli maaşları güncellenerek, çiftçi borçlarıyla ilgili somut adımlar atılmalıdır.
***
Kurdaki volatilitenin daha ne kadar süreceğini kestirmek zor. Zaten hükümetin ve TCMB'nin de böyle bir kaygısı yok.
Ama olmalı,
En azından bu dövizin kimlere "kur yaptığını" bilen iktidarın, döviz ve altın piyasasında da, faizde olduğu gibi meydanı boş bırakmaması önemlidir.
***
Helalleşmeden bahsedenler, "seçime gitmek için ne gerekiyorsa yapacağım" diyerek, tehdit dili kullanıyor.
Kahvaltıya beklenen cezaevindeki terörist, muhalefet partilerine mektupla sokağa inme talimatı gönderiyor.
Yine HDP sözcüleri, muhalefet partilerine ortak hareket etme ve erken seçim için önerge verme teklifinde bulunuyor.
Evet soru bu; "Döviz kime kur yapıyor?"
Ekonominin ayarları ile oynayıp, yaratmaya çalıştıkları olumsuz hava ile, muhalefete -özellikle HDP’ye- alan yaratmaya çalışılmaktadır.
Ekonomi yönetiminin başına da bir Süleyman SOYLU mu bulsak?
SÖZ; Heva, heves ve nefsimizden sana sığınırız, bize gönül ehlinin ilminden ver Allahım!
Hz. Mevlana