Kızım sana diyorum gelinim sen anla!

Muhalefet sözcüleri zaten açıkça beyan ediyorlar.

İktidarın yaptığı iyi bir şey dahi olsa biz mutlaka eleştirecek bir şeyler bulmak durumundayız.

Dış politikada, özellikle de son günlerdeki İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu tavır ve bunun sonucu olarak toplantılarda ilgi odağı olması, iç politikada maalesef yine gereksiz ve basit eleştirilere sebep oldu.

Yok efendim, dün olmaz diyordu, bugün kabul etti,

Karşılığında ne pazarlıklar yapıldı,

Ne taleplerde bulunuldu,

Neler alındı,

Cumhurbaşkanı yine tükürdüğünü yaladı, vs. vs.

Bir sürü, çapsız ve seviyesiz eleştiri.

Maalesef ülkemizde siyasetin geldiği son nokta bu...

***

Yunan basını bile; "Erdoğan müzakere sanatını gösterdi" diye başlık atarken, bizim kifayetsiz muhalefetimiz bu önemli konuyu bile, istismar etme çabasına girmiştir.

Unutulmamalıdır ki; ülkeler arasında ebedi dostluk yoktur, önemli olan ülke çıkarlarıdır.

O an için şartlar neyi gerektiriyorsa, o şekilde hareket edilmelidir,

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Dışişleri Bakanlığının yaptığı da tam olarak budur.

Kim ne derse desin; bu önemli bir diplomatik başarıdır ve süreç içerisinde Finlandiya ve İsveç'in güvenilirliği test edilecektir.

Söz konusu ülkeler ve NATO, taahhütlerini yerine getirmeseler bile ipler yine bizim elimizde olacaktır.

Aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti; İsveç ve Finlandiya üzerinden tüm NATO üyesi ülkelere, hatta tüm dünyaya;

Türkiye'ye karşı olan terörle aranıza mesafe koyun,

Ülkemiz aleyhine çalışan teröristlere yardım ve yataklık etmeyin uyarısında bulunmuştur.

Kızım sana diyorum, gelinim sen anla misali...

Ama bizim muhalefet her zamanki gibi, kayıkçı kavgası derdinde,

Alternatif sunmadan sadece eleştiri yapıyorlar.

***

Türkiye, büyük ve güçlü bir ülke, yüksek enflasyon ve ekonomik sıkıntılara rağmen büyüme devam ediyor, ekonomide çarklar zor da olsa dönüyor.

Lakin, gelir dağılımında ciddi adaletsizlikler ve sıkıntılar var.

Dar gelirliler, emekliler ve üreticiler bu büyümeden hakları olan payı alamıyorlar,

Onlara sadece vergi ve zamlar düşüyor.

Ekonomi politikaları ve kadrolarında ciddi revizyonlar yaparak, halkın alım gücünü ve refah seviyesini artırabilirsek,

Gerçekten dünyada süper güç olabilecek kapasite bizde fazlasıyla var.

***

Uygulanan politikalarda günün şartlarına göre değişiklikler olağandır,

Dış politikada olduğu gibi, diğer politikalar da günün şartlarına ve global gelişmelere göre mutlaka revize edilmelidir.

Bu, tükürdüğünü yalamak veya çark etmek değildir,

Aksine; basiretli bir tüccar gibi günün şartlarına ve ülke menfaatlerine uygun politikaları uygulamak, başarının anahtarıdır.

"Benden başka bir şey beklemeyin, Nas'lar neyi emrediyorsa onu yapacağım, faiz yükseltmeyeceğim" sözü, söylendiği günler için doğru olabilir,

Ancak global ekonomik krizin derinleştiği bu günlerde, bu karar tekrar gözden geçirilebilmeli, gerekli oran ve şartlarda faiz artırımları gündeme gelebilmelidir.

Kendimizi dünyadan soyutlayamayız,

Dünyanın uyguladığı yöntem de bu...

***

SÖZ

Söz, anlayanda güzelleşir, anlayanda anlam bulur.