“Para para para/Varlığı bir dert yokluğu yara” diye devam ederdi...
Günümüzde de asgari ücret ve o düzeyde ücretlerle çalışan milyonlarca kayıt dışı işçi…
Ürettiği ürün, maliyetini karşılamayan, traktör, tarla ve hayvanları haczedilen çiftçilerimiz…
Bir kısmı asgari ücretin altında maaş alan emeklilerimiz…
Hayatlarını idame ettirmeye çalışan insanlarımız…
Şarkıdaki gibi paranın yokluğunun verdiği yaranın acısını çekiyorlar.
***
Paranın varlığının dert olduğu bir kısım vatandaşımız ise;
TL'nin sürekli değer kaybettiği bu günlerde, sığınacak sağlam bir liman ve yatırım yapacak doğru bir enstrüman bulma derdindeler.
Döviz, altın ve borsa tarihi rekorlarla işlem görürken, parmak sallanarak, TCMB Başkan ve Başkan yardımcılarının operasyonlarıyla gece yarısı değiştirilerek faizlere müdahale edilmesi, serbest piyasa ekonomisi için ciddi sıkıntılar yaratmaktadır...
Enflasyon ve enflasyon beklentisi giderek artmakta, bu psikoloji ile elinde TL olan ve parasını doğru enstrümana bağlayamayan vatandaş, nasıl olsa zam gelir düşüncesiyle, 90'lı yıllarda olduğu gibi harcama eğilimine girmekte ve piyasada talep fazlası oluşturmaktadır.
TL'yi elde tutmanın maliyeti giderek yükselirken, elinde TL tutanın eli yanmaktadır.
***
Oysa “paranın değeri düşecek” diye panikle ani karar vermek, yatırım ve harcama yapmak doğru değil.
Piyasaları yakından izlemek, son günlerde alınan siyasi kararları doğru analiz etmek önemli…
Şöyle ki;
Elektrik faturalarından TRT payının ve enerji katkı payının çıkarılması,
Başlandığı söylenen; asgari ücretin yeniden belirlenmesi çalışmaları,
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin tarafından, asgari ücretin üzerinde olacağı söylenen emekli maaşları düzenlemesi çalışmaları,
3600 ek göstergenin kapsamı ve maliyetinin hesaplama çalışmaları ve EYT'liler için yapılan çalışmalarla ilgili söylentiler ile ilgili beklenti ve gerçekleşmeleri takip etmek gerekir.
***
Bu arada, Karadeniz ve Akdeniz’de bulunan ve müjde olarak açıklanan doğalgaz ve petrol rezervlerinin çıkarılması ve kullanılabilir hale getirilmesi çalışmaları ile ilgili resmi bir açıklama henüz yok.
Tüm bu taşları üst üste koyarsak
Bir bakarsınız ki; 2022 için seçim kararı alınıvermiş.
Şaşırmamak gerekir, gidişat öyle.
***
SÖZ:
Vahşi kapitalizmde; kazanç varsa patronlar paylaşır, borç varsa çalışan öder.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osman MEMİŞ
Varlığı bir dert yokluğu yara
Eski bir şarkı vardı.
“Para para para/Varlığı bir dert yokluğu yara” diye devam ederdi...
Günümüzde de asgari ücret ve o düzeyde ücretlerle çalışan milyonlarca kayıt dışı işçi…
Ürettiği ürün, maliyetini karşılamayan, traktör, tarla ve hayvanları haczedilen çiftçilerimiz…
Bir kısmı asgari ücretin altında maaş alan emeklilerimiz…
Hayatlarını idame ettirmeye çalışan insanlarımız…
Şarkıdaki gibi paranın yokluğunun verdiği yaranın acısını çekiyorlar.
***
Paranın varlığının dert olduğu bir kısım vatandaşımız ise;
TL'nin sürekli değer kaybettiği bu günlerde, sığınacak sağlam bir liman ve yatırım yapacak doğru bir enstrüman bulma derdindeler.
Döviz, altın ve borsa tarihi rekorlarla işlem görürken, parmak sallanarak, TCMB Başkan ve Başkan yardımcılarının operasyonlarıyla gece yarısı değiştirilerek faizlere müdahale edilmesi, serbest piyasa ekonomisi için ciddi sıkıntılar yaratmaktadır...
Enflasyon ve enflasyon beklentisi giderek artmakta, bu psikoloji ile elinde TL olan ve parasını doğru enstrümana bağlayamayan vatandaş, nasıl olsa zam gelir düşüncesiyle, 90'lı yıllarda olduğu gibi harcama eğilimine girmekte ve piyasada talep fazlası oluşturmaktadır.
TL'yi elde tutmanın maliyeti giderek yükselirken, elinde TL tutanın eli yanmaktadır.
***
Oysa “paranın değeri düşecek” diye panikle ani karar vermek, yatırım ve harcama yapmak doğru değil.
Piyasaları yakından izlemek, son günlerde alınan siyasi kararları doğru analiz etmek önemli…
Şöyle ki;
Elektrik faturalarından TRT payının ve enerji katkı payının çıkarılması,
Başlandığı söylenen; asgari ücretin yeniden belirlenmesi çalışmaları,
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin tarafından, asgari ücretin üzerinde olacağı söylenen emekli maaşları düzenlemesi çalışmaları,
3600 ek göstergenin kapsamı ve maliyetinin hesaplama çalışmaları ve EYT'liler için yapılan çalışmalarla ilgili söylentiler ile ilgili beklenti ve gerçekleşmeleri takip etmek gerekir.
***
Bu arada, Karadeniz ve Akdeniz’de bulunan ve müjde olarak açıklanan doğalgaz ve petrol rezervlerinin çıkarılması ve kullanılabilir hale getirilmesi çalışmaları ile ilgili resmi bir açıklama henüz yok.
Tüm bu taşları üst üste koyarsak
Bir bakarsınız ki; 2022 için seçim kararı alınıvermiş.
Şaşırmamak gerekir, gidişat öyle.
***
SÖZ:
Vahşi kapitalizmde; kazanç varsa patronlar paylaşır, borç varsa çalışan öder.