SON DAKİKA

Altepe’nin sarstığı güven duygusu

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2021 12:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2021 12:29

2004 Yerel Seçimleri…

İki yıl önce AK Parti, genelde iktidara gelmiş, memlekette ANAP ve DSP ağırlıklı yerel yönetimlerde nasıl bir değişim olacağı merakla bekleniyor.

Büyükşehir’de AK Parti’nin adayı merhum Hikmet Şahin, CHP’nin adayı Tahir Gürhan Akdoğan, DYP’nin adayı Cevdet Yüce, MHP’nin adayı, Fevzi Zırhlıoğlu, DSP’nin adayı Ali Arabacı ve ANAP’ın adayı Mustafa Erkut Varol…

Sonuç malum; 820 bin seçmenden 308 binin oyunu alan Hikmet Şahin artık Bursa’nın şehremini olmuştu.

İnegöl Belediyesi’nden ciddi bir tecrübe birikimi olan Hikmet Şahin, ağır borç yüküne rağmen devraldığı Büyükşehir Belediyesi’ndeki yönetim anlayışıyla Bursa’yı kısa sürede şantiyeye dönüştürmüştü…

Bat-çık kavşaklar, Reşat Oyal Kültürpark yenilemesi, Atatürk Stadyumu, Merinos Park, teleferik, deniz ulaşımı, çevre düzenlemeleri, altyapı çalışmaları, tarihi dokunun ayağa kaldırılması ki özellikle hanlar bölgesinin çevresinin açılması bir anda Bursa’nın gündemine oturmuştu.

***

O dönem Hikmet Şahin’e en ciddi muhalefeti kim yapıyordu biliyor musunuz?

Görünürde akademik odalar…

Lakin muhalefet cephesindeki en güçlü isim dönemin AK Partili Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe idi…

Merhum Semih Pala üzerinden güdümlü yürütülen Altepe muhalefetinin eleştiri oklarının hedefinde; Merinos’un kongre kültür merkezi olarak şehre kazandırılması, stadyumun İstanbul yolunda BUTTİM bölgesine inşası, Kültürpark’ın yenilenmesi ve bat-çık projeleri ile tarihi hanlar bölgesinin çevresinin açılması vardı…

Altepe ve ekibi; Atatürk Stadyumunun olduğu yerde kalması ve yenilenmesi gerektiğini, Merinos’un gereksiz ve maliyetli bir proje olduğunu, bat-çık ve ulaşım projelerinin trafik sorunun çözmediği/çözemeyeceğini, tarihi hanlar bölgesinin çevresinin açılmasının ise şehrin ticaret dokusuna zarar vereceğini, Ulucami ve çevresinin ıssız ve tatsız bir kimlik kazanacağını savunuyordu.

***

Sonunda Altepe, parti içinde kurduğu ittifaklarla Hikmet Şahin’in 2009 yerel seçimlerinde yeniden aday gösterilmesinin önüne geçti ve mali olarak batırdığı, hatta personeline maaş ödeyemez hale getirdiği Osmangazi Belediyesi’nden zafer kazanmış kumandan edasıyla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı koltuğuna oturdu.

Ne yaptı peki Altepe?

Eleştirdiği Atatürk Stadyumu’nu yeniledi, sonra yıktı, sonra bir daha yıktı, olmadı bir daha yıktı ve en nihayetinde bu dönem bölgeye TOKi marifetiyle millet bahçesi yapıldı…

Milyonlarca lirayı sokağa döken Altepe, sonra kalkıp Bursa’nın en olmaz yerine Timsah Arena adında yeni bir stadyum inşaatına başladı. Hala bitirilemeyen ve yarım yamalak da olsa açılışı yapılan Timsah Arena inşaatı sırasında 4 müteahhidi batıran Altepe, Semih Pala ile birlikte yine çok eleştirdiği Merinos Atatürk Kültür Kongre Merkezi’nden çıkmaz oldu.

Altepe, ulaşım projelerine doğru dürüst bir yenisini daha ekleyemediği gibi kangrene dönüşen trafik sorununu, uyduruk firmalardan aldığı “Avrupa’nın ulaşımda en rahat şehri Bursa” şeklindeki anket sonuçlarını reklam panolarına asarak örtmeye çalıştı.

***

Daha birçok konu var aslında…

Ancak tıpkı Osmangazi gibi Büyükşehir’i borç batağına saplayan, milyarca lirayı gereksiz yatırımlarla sokağa döken Altepe’den Bursa halkı, görevden alınca kurtuldu.

Lakin geriye bir enkaz, vakit kaybeden-yönetilemeyen Bursa ve güveni sarsılmış bir seçmen kitlesi kaldı.

O yüzden önce atamayla sonra seçimle iş başına gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın işi gerçekten zor. Çünkü ANAP-DYP döneminden günümüze ulaşan ve artık kalıcı bir hastalığa dönüşen Osmangazi-Büyükşehir çekişmesi ve bu çekişmeden medet uman şark kurnazlarının koltuk hesapları, yerel yönetimlere güveni sarsılan Bursa halkına huzursuzluktan başka bir şey kazandırmıyor.

***

Evet bir ihtiyaç olan tarihi hanlar bölgesinin çevresi 11 yıl sonra nihayet açılmaya başlanırken, yenilenmesi gereken Reşat Oyal Kültürparkı için Başkan Aktaş’ın açıkladığı projeye bu kadar reaksiyon gösterilmesinin nedeni de Altepe döneminin kötü hatıralarının toplumda bıraktığı etkiden başka bir şey değil.

Eğer öğle değilse;

Bursa sakinlerinin hayatlarında ve hatıralarında özel bir yeri olan Reşat Oyal Kültürparkı için Başkan Alinur Aktaş’ın açıkladığı yenileme projesinin altına şu yorum neden yapılabilir ki?

Lütfen hepimizin gözü üzerinde olsun. Mahvedilmesine izin vermeyelim. Olduğu gibi kalsın Bursa’nın değeri olarak. Her şeyi yeni yapmaya gerek yok…”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

Cemal Nadir evine döndü!

03.03.2025 07:00

Cemal Nadir, Osmanlı Devleti’nin en zor zamanlarında doğdu. Altı yaşına geldiğinde ikinci meşrutiyet ilan edildi. Çocukluğundan beri resme âşıktı. Bulabildiği her şeye resim çizmesi hamurunda sanatçılık olduğunu gösterir. Birinci Dünya Savaşı başladığında on iki, doğduğu şehir Bursa, Yunanlıların iş

'Yeni' Bursa Şehir Tiyatrosu üzerine

04.03.2025 14:49

“Bursa, Nilüfer’in banliyösi haline geldi.” Bu sözü Dr. Alper Can’dan duymuştum. Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. 2010’lu yıllara kadar, Bursa’nın sanat hayatı Altıparmak-Yeşil merkezliydi. Heykel şehrin vazgeçilmez buluşma noktasıydı. Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde, Adile Naşit Tiy

    1990’lı yıllarda …

06.03.2025 15:20

Sanat emekçisi arkadaşlarımdan şu sözü duyuyorum: “Zenginliğin, ekonomik canlılığın olduğu yerde, kültür sanat gelişir. Orta sınıf belirleyicidir.” Bu sözün içeriği doğrudur. Ancak her koşulda ve zaman diliminde geçerli değildir. Her kuşağın (ve insanın) sanata bakışı, hayali farklıdır. Yaşlılık v

Bursa’da eski Ramazanlar

10.03.2025 15:52

Ramazan; duanın, ibadetin arttığı, eski günlerin hatırlandığı, ailedeki kayıpların akla geldiği, geçmişle yüzleşildiği bir aydır. On bir ay dinden uzak yaşayan, ezan duyduğunda kulak ardı eden, namaz kılmayan kişiler dahi, yanına oruç tutan biri geldiğinde, iftar saati yaklaştığında, davranışları fa

Kent kültürü

11.03.2025 12:48

Öncelikle, bir zamanlar çok okunan, tartışılan ancak günümüzde pek ilgi görmeyen iki kitaptan bahsetmek istiyorum. Çernişevski’nin Nasıl Yapmalı? (1863) ve Lenin’in Ne Yapmalı? (1902). İki kitap da yazıldıkları dönemin varoluş problemlerini anlatarak halkın yeni bir düzen için yol almasını ister. Y

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Söz Bursa En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.