Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şubesi’nin, Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle organize ettiği “Kadınlar Konuşursa” tiyatro oyunu Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelendi.
Etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu’nun yanı sıra Vatan Partisi İl Başkanı Dilek Çınar, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Derya Şimşek Aksakal, Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Abbas Mustafa Yurtkuran, CKD Bursa Şubesi’nin Onursal Kurucu Başkanı Şükran Kurtiş, sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda temsilci katıldı. CKD Osmangazi Şube Başkanı Sevim Erol, oyun öncesi yaptığı konuşmasında Türkiye genelinde yapmış oldukları çalışma ve organizasyonlardan bahsetti.
***
Birgül Yeşiloğlu Güler tarafından kaleme alınan, yönetmenliğini Murat Demirbaş’ın yaptığı, Eylem Yıldırım, Özge Baykal, Neslihan Baştuğ Koç ve Esra Çalışkan’ın rol aldığı Kadınlar Konuşursa tiyatro oyunu; kızını okutabilmek için ölü yıkamayı meslek edinmiş yani gassal bir Anadolu kadını ile gösterişli bir Yeşilçam geçmişi olan ve hayatı huzurevinde son bulan bir sinema aktristi, yaşadığı tüm olumsuzluklardan sonra yaşama tutunmaya çalışan bir konsomatristi ve avukat bir mülteci kadının hazin yaşam hikayelerini anlatıyor.Bu oyunda bahsi geçen kadın hikayelerinin tamamı ise gerçek!
Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şubesi yine bir farkındalık yaratarak vicdanlara seslendi. Emeği geçenlere teşekkürler.
Kız çocuklarının, kadınların susturulduğu, yok sayıldığı, hor görüldüğü, ötelendiği çok sayıda yaşamdan yalnızca dördünün hikâyeleştirildiği bu tablo, ülkemizin bitmek tükenmek bilmeyen sorununu bir kez daha gözler önüne serdi…
***
Oyun yine şu soruyu akıllara getirdi:
Doğduğun aile, coğrafya; şans mı, kader mi?
Her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü, taciz edildiği, çocuk gelin vakalarının yaşandığı, eğitim hakkının elinden alındığı kız çocuklarının varlığı, maalesef ülkemizin bitmeyen dramı halinde.
Ve çok konuşulan ama eylemsel olarak kifayetsiz kalan bir mevzu.
Asıl mesele de sorunun bir “kadın meselesi” değil, doğrudan bir insanlık, adalet ve demokrasi meselesi olduğu…
Sahnede izlenen dört hayat, buzdağının yalnızca görünen yüzüydü. Perde kapanınca tiyatro oyunu bitti sadece… Sokakta, evde, iş yerinde, okulda devam eden bir gerçeklikle yüz yüze kaldık. Alkışlarımız, gözyaşlarımız ve kısa süreli öfkemiz, somut adımlar atılmadığı sürece bu hikâyeleri değiştirmeye yetmeyecek.
***
“Kadınlar Konuşursa” oyunu, suskunluğun dayatıldığı bir düzende konuşmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Bu oyun yalnızca izlenip geçilecek bir tiyatro eseri değil; çağrı niteliğinde bir sorumluluk hatırlatması…
Kadınların kader diye sunulan hayatlara mahkûm edilmediği, kız çocuklarının hayallerinin yarım bırakılmadığı bir ülke için elbette konuşmak yetmez, birlikte ve ısrarla harekete geçmek gerekir. Aksi halde her yeni hikâye, bir öncekinden daha hazin olmaya devam edecektir.
Kadını birey olarak güçlendirmeyen, eğitimden eşit yurttaşlığa uzanan yolu açmayan hiçbir toplum, gerçek anlamda ilerleyemez.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Asuman Kurt ÖGE
Hayattan sahneye kadın gerçeği!
Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şubesi’nin, Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle organize ettiği “Kadınlar Konuşursa” tiyatro oyunu Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelendi.
Etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu’nun yanı sıra Vatan Partisi İl Başkanı Dilek Çınar, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Derya Şimşek Aksakal, Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Abbas Mustafa Yurtkuran, CKD Bursa Şubesi’nin Onursal Kurucu Başkanı Şükran Kurtiş, sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda temsilci katıldı. CKD Osmangazi Şube Başkanı Sevim Erol, oyun öncesi yaptığı konuşmasında Türkiye genelinde yapmış oldukları çalışma ve organizasyonlardan bahsetti.
***
Birgül Yeşiloğlu Güler tarafından kaleme alınan, yönetmenliğini Murat Demirbaş’ın yaptığı, Eylem Yıldırım, Özge Baykal, Neslihan Baştuğ Koç ve Esra Çalışkan’ın rol aldığı Kadınlar Konuşursa tiyatro oyunu; kızını okutabilmek için ölü yıkamayı meslek edinmiş yani gassal bir Anadolu kadını ile gösterişli bir Yeşilçam geçmişi olan ve hayatı huzurevinde son bulan bir sinema aktristi, yaşadığı tüm olumsuzluklardan sonra yaşama tutunmaya çalışan bir konsomatristi ve avukat bir mülteci kadının hazin yaşam hikayelerini anlatıyor. Bu oyunda bahsi geçen kadın hikayelerinin tamamı ise gerçek!
Cumhuriyet Kadınları Derneği Osmangazi Şubesi yine bir farkındalık yaratarak vicdanlara seslendi. Emeği geçenlere teşekkürler.
Kız çocuklarının, kadınların susturulduğu, yok sayıldığı, hor görüldüğü, ötelendiği çok sayıda yaşamdan yalnızca dördünün hikâyeleştirildiği bu tablo, ülkemizin bitmek tükenmek bilmeyen sorununu bir kez daha gözler önüne serdi…
***
Oyun yine şu soruyu akıllara getirdi:
Doğduğun aile, coğrafya; şans mı, kader mi?
Her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü, taciz edildiği, çocuk gelin vakalarının yaşandığı, eğitim hakkının elinden alındığı kız çocuklarının varlığı, maalesef ülkemizin bitmeyen dramı halinde.
Ve çok konuşulan ama eylemsel olarak kifayetsiz kalan bir mevzu.
Asıl mesele de sorunun bir “kadın meselesi” değil, doğrudan bir insanlık, adalet ve demokrasi meselesi olduğu…
Sahnede izlenen dört hayat, buzdağının yalnızca görünen yüzüydü. Perde kapanınca tiyatro oyunu bitti sadece… Sokakta, evde, iş yerinde, okulda devam eden bir gerçeklikle yüz yüze kaldık. Alkışlarımız, gözyaşlarımız ve kısa süreli öfkemiz, somut adımlar atılmadığı sürece bu hikâyeleri değiştirmeye yetmeyecek.
***
“Kadınlar Konuşursa” oyunu, suskunluğun dayatıldığı bir düzende konuşmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Bu oyun yalnızca izlenip geçilecek bir tiyatro eseri değil; çağrı niteliğinde bir sorumluluk hatırlatması…
Kadınların kader diye sunulan hayatlara mahkûm edilmediği, kız çocuklarının hayallerinin yarım bırakılmadığı bir ülke için elbette konuşmak yetmez, birlikte ve ısrarla harekete geçmek gerekir. Aksi halde her yeni hikâye, bir öncekinden daha hazin olmaya devam edecektir.
Kadını birey olarak güçlendirmeyen, eğitimden eşit yurttaşlığa uzanan yolu açmayan hiçbir toplum, gerçek anlamda ilerleyemez.