SON DAKİKA
Hava Durumu

Edebi edebsizden öğrenmek!

Yazının Giriş Tarihi: 25.10.2022 19:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.10.2022 19:10

Toplumumuzda genel ahlak ve kurallarına uygun davrananlara edepli, terbiyeli, ahlaklı insanlar diyoruz. Ancak ne acıdır ki, günümüzde bu kuralları ihlal eden çok fazla insana rastlıyoruz.

Arapça kökenli bir kelime olan ‘edep’ kelimesi, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde iki şekilde tanımlanıyor;

Toplum töresine uygun davranma ve iyi ahlak, incelik, terbiye.

Tasavvuf açısından edep; zahir ve batın terbiyesi, kişinin kendisini bilmesi, haddi tecavüz etmemesidir.

Bu itibarla da tasavvufun ve dervişliğin esasıdır. Nefis terbiye edilince akıl onun üzerinde egemen olur, bu sayede nefsin zahiri ve batıni halleri düzelir, ahlak güzelleşerek edep kökleşir.

Aynı doğrultuda Herevi’nin tarifiyle edep, düşmanlık ve yanlışlığın zararlarını bilerek taşkınlığa varmayan ve ezikliğe düşmeyen bir tavır içerisinde olmaktır. Tamamlayıcı olması açısından, Ebu Nasr Serrac’ın, eserinde edebi üç derecede sınıflandırması değerli olacaktır;

Dünya ehlinin edebi; Fesahat, belagat, şiir, sanat ve eğlence türünden edebi mahsuller.Dindarların edebi; Organları eğitmek, gönülleri temizlemek ve şer’i sınırları korumak.İhlas ehlinin edebi; Kalp temizliği, ahde vefa, vakti ve hali koruma.

Edep, erkân, terbiye kelimeleri kişilerin almış olduğu kültüre göre anlam kazanıyor.

***

Peki, insan girdiği ortamda nasıl davranmalı ki edepli olsun?

Bunun cevabını kısaca erdemli olarak diye cevaplayabiliriz. Zamanımızdan örneklendirecek olursak; bilgisayarın karşısına oturan bir kişinin ‘nasıl olsa birbirimizi görmüyoruz’ düşüncesiyle sanalda istediği her şeyi söyleyebileceği düşüncesi ahlak, terbiye ve incelik gibi unsurların yok olduğunu ve edepsizliğin hâkim bir anlayış haline geldiğini gösterir.

Erdemli bir insanın böyle bir davranışı kabul etmesi ise düşünülemez.

İşte bu hal çerçevesinde, Lokman Hekim’in ifadesiyle, ‘Edebi edepsizden öğrenmek’, ne yazık ki zamanımızda çokça karşılaştığımız genel bir durumdur. Bunun nasıl olduğunun cevabı da yine aynı söylemin devamında olduğu gibi, ‘bize edepsizlerin neleri hoş görünmüyorsa onlardan kaçınmak ve bu şekilde edebi elde etmek’ olarak algılanmalıdır.

Edepli ve güzel ahlaklı olmak, Hakk’a ve halka karşı bütün işlerinde ölçüyü korumayı, dengeli olmayı ve istikamet üzere olmayı ifade eder. Dengeli olmak, güzel hali devamlı aynı korumaktır.

Acı tatlı bütün hallerde dosta ve düşmana karşı dürüstlükten ayrılmayan kimse dengeli insandır. Dengeli insan adaletlidir. Edep ve adalet, insanın akıl seviyesini gösterir. Ve edepli insan devletliliği gerektirir.

***

Bahaeddin Ögel’in Türklerde Devlet anlayışı kitabında yazdığına göre, kut ve kutluluk, yani devlet ile ikbal herkese değil, iyi ahlak ve davranışları olan kişilere gelmekte, ahlakını yitiren kişileri ise terk etmektedir.

Ahlak, Kut’un rehberidir, Allah’a verilmiş sözdür.

Bu yüzdendir ki, bir milletin töresini; ahlak, edep ve gelenekle yoğurup şekil verenlere abide şahsiyet denmesi boşa değildir.

Velhasıl;

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un söylediği gibi, ‘Ne ibrettir, kızarmak bilmeyen çehren. Bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.