Dileğinizi nasıl alırdınız?

               Eski yılı geride bırakırken hep bir üst versiyonumuzu dileriz. Yeni yıla girer girmez de, bize eskiyi aratacak şeyler yaşarız. Halbuki nasıl da sıralarız dileklerimizi… Ben bu dilek tutma işini açken markete girmeye benzetiyorum. Açken beynimiz yüksek kalorili her şeyi yemek ister, yeni yıl arifesinde tutulan dilekler de sanki duygusal açlıkla ağzımızdan bir çırpıda dökülüveren istekler. Sipariş verir gibi dilekte bulunuyoruz. Yazıyoruz, çiziyoruz, ritüeller yapıyoruz ama olmuyor olmuyor…

               Artık birçoğumuz istek yerine niyet dememiz gerektiğini, neyi çekersek onu yaşarızı ve yazmanın resmetmenin gücünü az çok biliyor. Dileklerimizi içselleştirip olmuş gibi hayal ederek istemek gerektiği hemen hemen her yerde yazılı. Bunun gücünün oldukça farkındayım ve kendi içinde çok ayrı bir konu olduğundan daha sonra değinmek üzere hemen burada noktalıyorum.

               Hayal panoları, yaratım atölyeleri gibi etkinlikler insanı motive eden harika araçlar. Yazdınız, çizdiniz, düşüncelerinize duygu yükleyip olmuş gibi dilediniz ama gene olmadı değil mi? Aslında odaklandığınız geride bırakmak istediklerinizdi. Siz evinizin musluğu bozukken balkonu dekore ettiniz, tavan akarken bahçeyi süslediniz. Halının altına süpürdükleriniz ertesi yıl daha fazlasıyla çıkacak karşınıza…

               Hadi bu yıl tüm tozları halının altına süpürmek yerine, baştan aşağı evimizi dezenfekte edelim. Kendimizi, özümüzü, saf gerçekliğimizi….

               Hayatınızda kimlerin öfkesine tutunup kendinize zehir ettiniz koca bir yılı?

               Size emanet edilen bu bedeni nasıl kullandınız? 

               Ne zaman hayır demeniz gereken yerde evet dediniz?

               Kimi yargıladınız çocuğundan, eşinden, yaşantısından dolayı?

               Sabırsızlığınızın kurbanı olmaktan usanmadınız mı? 

               Etrafı memnun etmek için kendinizi ne kadar görmezden geldiniz?

               Bilmeden ne yaşadığını yargılamayın kimseyi,

               Kin tutmayın, kendinizi affetmenin yollarıyla tanışın,

               Arkadan değil, yüzüne konuşun insanların,

               O yaptı diye yapmayın aynısını,

               Merak etmeyin başkalarının hayatını, kıyaslamayın şartlarınızı.

               Beklentiye girip karartmayın hayallerinizi,

               İstediğiniz olmuyorsa hayırlısı budur demeyi öğrenin,

               Hayvanları sevin, dokunun kalbine küçük bir çocuğun ve ihtiyacı olanlara yardım eli uzatın…

               Dileklerinizi yukarıya baktığınızda göremediğinizden, aynaya baktığınızda gördüğünüzden yüreğinizle isteyin, güvenin ve buna layık yaşayın…

               En güzele emanet olun, mutlu yıllar…