Küresel sıkıntıların her yönüyle yaşandığı, yaşatıldıgı bu günlerde mesajlarla dolu bir film.
Sisteme, inanç dünyasına ve düzene karşı sembol ve soru işaretleri ile anlamlar yüklü.
Akıllara hemen şu soru geliyor:
Platform filmi bize neler anlatmak istiyor?
Eleştiri sınırlarını nereye kadar zorluyor.
Dikey biçimde inşa edilen, 333 katı bulunan, her katında iki mahkumun kaldığı ve ortası boş olan bir hapishanede yemek servisi için kullanılıyor filme adını veren platform.
Platform en üst katta doyurucu, lezzetli, kalori ve protein hesapları yapılmış şatafatlı bir yemek masası olarak yola çıkıyor, ancak cezaevini dolaşırken her katta iki dakika durduğu için en alta ulaşana kadar mahkumlarca âdeta talan ediliyor.
Üst kattakiler iyi beslenirken alt kattakiler onların artıklarını yiyebiliyor.
En dipte olanlar ise günlerce aç kalıyor.
En alt kata gelene kadar yemeklerin bitmesinin sebebi ise mahkumların sadece kendilerini düşünmesi ve ihtiyaçtan fazlasını yemeleri oluyor.
Oysa.
Mahkumların hücreleri her ay rastgele değiştiriliyor. Böylece bir mahkum en üste kalabildiği gibi alt katlarda da kalarak tokluğu ve açlığı yaşayabiliyor.
Buna rağmen üst katta kalanlar hiç aşağıya düşmeyecekmiş gibi aç gözlülüge ve tüketime devam ediyor.
Şimdi akıllara şu soru geliyor veya geliyor mu bilemiyorum.
"Bir ay önce alt katta aç iken şimdi üst katlarda nasıl oluyorda aşağıdakileri düşünmüyorsun, onların durumunu görmezden geliyorsun?"
Filmde tüm bunları organize eden, her olaydan haberi olan bir yönetim var.
Başka mesaj ve figürlerde içeriyor senaryo.
Kimi sinema eleştirmenlerine göre kapitalizmi ifâde ediyor kimine göre de (haşa) Yaratanı.
"Kapitalizm" diyenler "ben ne dersem o, benim istediğim kadar olacak" mesajı veriliyor eleştirisini ortaya koyuyor.
Elbette bu sisteme karşı çıkan aktörler de mevcut filmde.
Diğer bir bakış açısı da;
Allah'ın "ben her şeyi kusursuz yarattım, fayda ve hizmetinize sundum. Fakat sizler bu güzelliği bozuyorsunuz. Paylaşmıyor, bölüşmüyorsunuz, kargaşa çıkartıyorsunuz" uyarısını ön plana çıkarıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, Cenab-ı Hakk, Rahman süresinde "yeryüzünüzü sizin için meyveler ve yiyeceklerle donattım" derken;
A'raf Süresinde de "yiyin, için fakat israf etmeyin buyuruyor."
Bugünlerin ruhuna uygun bir film.
Şiddetle tavsiye ederim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cemil AYDIN
“Platform”un düşündürdükleri
Yaklaşık iki yıl önce izlemiştim filmi.
"Evde Kal" çağrısına uyduğumuz salgın günlerinde.
Filmin ismi Platform. Orjinal ismiyle El Hoyo.
İspanyol yapımı.
Küresel sıkıntıların her yönüyle yaşandığı, yaşatıldıgı bu günlerde mesajlarla dolu bir film.
Sisteme, inanç dünyasına ve düzene karşı sembol ve soru işaretleri ile anlamlar yüklü.
Akıllara hemen şu soru geliyor:
Platform filmi bize neler anlatmak istiyor?
Eleştiri sınırlarını nereye kadar zorluyor.
Dikey biçimde inşa edilen, 333 katı bulunan, her katında iki mahkumun kaldığı ve ortası boş olan bir hapishanede yemek servisi için kullanılıyor filme adını veren platform.
Platform en üst katta doyurucu, lezzetli, kalori ve protein hesapları yapılmış şatafatlı bir yemek masası olarak yola çıkıyor, ancak cezaevini dolaşırken her katta iki dakika durduğu için en alta ulaşana kadar mahkumlarca âdeta talan ediliyor.
Üst kattakiler iyi beslenirken alt kattakiler onların artıklarını yiyebiliyor.
En dipte olanlar ise günlerce aç kalıyor.
En alt kata gelene kadar yemeklerin bitmesinin sebebi ise mahkumların sadece kendilerini düşünmesi ve ihtiyaçtan fazlasını yemeleri oluyor.
Oysa.
Mahkumların hücreleri her ay rastgele değiştiriliyor. Böylece bir mahkum en üste kalabildiği gibi alt katlarda da kalarak tokluğu ve açlığı yaşayabiliyor.
Buna rağmen üst katta kalanlar hiç aşağıya düşmeyecekmiş gibi aç gözlülüge ve tüketime devam ediyor.
Şimdi akıllara şu soru geliyor veya geliyor mu bilemiyorum.
"Bir ay önce alt katta aç iken şimdi üst katlarda nasıl oluyorda aşağıdakileri düşünmüyorsun, onların durumunu görmezden geliyorsun?"
Filmde tüm bunları organize eden, her olaydan haberi olan bir yönetim var.
Başka mesaj ve figürlerde içeriyor senaryo.
Kimi sinema eleştirmenlerine göre kapitalizmi ifâde ediyor kimine göre de (haşa) Yaratanı.
"Kapitalizm" diyenler "ben ne dersem o, benim istediğim kadar olacak" mesajı veriliyor eleştirisini ortaya koyuyor.
Elbette bu sisteme karşı çıkan aktörler de mevcut filmde.
Diğer bir bakış açısı da;
Allah'ın "ben her şeyi kusursuz yarattım, fayda ve hizmetinize sundum. Fakat sizler bu güzelliği bozuyorsunuz. Paylaşmıyor, bölüşmüyorsunuz, kargaşa çıkartıyorsunuz" uyarısını ön plana çıkarıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, Cenab-ı Hakk, Rahman süresinde "yeryüzünüzü sizin için meyveler ve yiyeceklerle donattım" derken;
A'raf Süresinde de "yiyin, için fakat israf etmeyin buyuruyor."
Bugünlerin ruhuna uygun bir film.
Şiddetle tavsiye ederim.