Arkasında uçurtma kuyruğu gibi bekleyenler olduğu için, sırası gelen büyük panik yaşıyor.
Eğer telefon numarası kayıtlıysa onu söyleyecek, barkodundan geçirilen ürünleri acele poşete koyacak.
Yanında yedek bohçası yoksa poşet isteyecek.
Nakitse ödeme, cüzdan arayacak ya da kredi kartı uzatacak.
Eğer alışveriş yapan ihtiyarsa bu işlemler daha da uzayıp gidiyor.
Doğal olarak kendisini telefonla aramayanlar numaralarını hatırlamıyor. Kasiyere telefonunu uzatıp numarasını bulmasını talep edenler de sabah şekerleri oluyor. Bu curcunanın içinde poşetlerine ürünlerini koymalarına yardımcı olduklarımın yüzündeki hayret ifadeleri çok düşündürücü.
Hiç mi yardım edeniniz olmadı?
Ya da hiç mi birisine yardım etmeyi akıl etmediniz?
***
Bazen bakıyorum, markette kasa kuyruğunda tedirgin bekleyenler oluyor. Ellerinde bir simit ya da poğaça sağa sola sallanarak bekliyorlar.
İşe yetişecekler belli. Sıra uzadıkça panikleri artıyor.
Böyle bir günde acelesi olana sıramı verdim. Ödemesini yaptıktan sonra bir baktım ürünlerin kasaya yürüdüğü bantta küçük bir paket çikolata bana bakıyor. Giderken el de salladı.
O gün güneş parladı, kahvaltı yapmadan karnım doydu, bastığım yerde çiçekler açtı. Eminim ki o günden sonra O’da birilerinin hayatının ucundan tuttu ve kendi semalarında renkli balonlar uçtu.
Doğada karşılık esası yok.
İlle de iyilik yaptığın kişi sana iyilik yapmayacak.
O da başkasının hayatına dokunacak. Evrende pozitif enerji dönüşümü böyle başlayacak.
***
Tıpkı bir gözü görmeyen ve tüyleri siyah olduğu için herkesin tekmesinden ve zulmünden çocuk aklımla korumaya çalıştığım kedinin beni ödüllendirmesi gibi…
Bir sabah kapı ciyak ciyak tırmıklanıyordu. Korktuğum için kapıyı açamamıştım. Annem usulca açtı kapıyı. Karşı dairenin kapısına gitmiş bize ısrarla bakan kediyi gördük. Annem fark etti, bizim kapının önündeki paspasın üzerinde ölü bir fare vardı. Kendince en kıymet verdiği hediye fare, cansız halde bizim paspasın üzerinde yatıyordu.
Annem ‘’Bu hediye sana” dedi.
Epeyce evdekilerin eğlence konusu olmuştum. Oysa aynı kedi, yavrularını merak edip, uyudukları kolide baktım diye apartman içinde üç kat boyunca beni önüne katıp kovalamıştı. Merdiven çıkma ve hatta uçma dalı olsaydı atletizmde dünya rekoru kesin benimdi!
Sanki fareyi getiren başka kediydi. İki işi birbirine karıştırmıyordu. Prensip sahibi olmak böyle bir şeydi!
Haberim olmadan hayatımın ilk alma verme dengesini böyle gerçekleştirmiştim sanırım.
***
Eli dolu bir kişiye kapıyı açın, tanımasanız da yolda birine yardım edin. Merdiven çıkamayan bir ihtiyarın hem elinden hem gönlünden tutun.
Doğum günü olanın doğum gününü kutlayın, belki sizden başka kutlayanı olmayacak. Lokma karın doyurmaz ama şefaat arttırırmış. Samimiyetiniz olmasa da kurdu kuşu doyurun. Kolay olmadığını biliyorum. Hiçbir şey olmasa da kendinize tahammülünüz artar.
Siz değiştikçe etrafınız dönüşür. Evrene açılan kapının anahtarı gönlünüzde parlar.
Bazen aptal yerine konduğunuzu düşünürsünüz.
Gece başınızı yastığa koyduğunuzda vicdanınız rahatsa aptal olduğunuzu düşünmeyin sakın.
Yeter ki hayattaki bütün aptallıklarınız bunlarda ibaret olsun!
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Köprüden önceki son çıkış
29.10.2021 11:55
Gecenin karanlık vaktinde bir sarhoş şarkı söylüyor.
Belki de derdini anlatıyor. Arada bir mola veriyor, ama şarkıya, ama hayata…
Hayat şartları insanları zorladıkça herkes kendine göre bir çıkış yolu arıyor.
Trafikteki kalabalık Allah’ın ciddi bir cezalandırma yöntemi gibi
Biri size “maalesef” dediğinde ne anlıyorsunuz?
“Az önce bitti”nin Türkçesi sanki değil mi?
En azından son zamanlara kadar böyle olduğunu düşünüyordum!
Ama sıkı durun şimdi!
‘Gümbür gümbür gelen Z kuşağının iletişim sorunlu olduğu, dijital dünyaya hapis olmalarında
En sevdiğim cümle “Biz senin iyiliğini düşündük hep, senin hayat tecrüben bunu anlamaya yetmez.”
Hayatlarımızın çevrelendiği çemberlerin yönetmenleri ebeveynlerimiz, kendilerinden çok da eminler üstelik.
Sonuç, enkaza dönüşmüş bir hayat da olsa, onlar en iyisini yapmışlardır.
Her şey bizim istediğimiz gibi olsa ve hatta hayat bayram olsa.
Evrendeki herkes ve her şey bizim istediğimiz gibi davransa ne var yani?
Ama herkesin kafasından geçenler farklı farklı.
Bu sefer kim kimin istediğine göre davranacak?
Beğenin ya da beğenmeyin, ait olduğunuz evren düzeninin
Gecenin ıssız karanlığı.
Yaz gecesi olmasına rağmen sessiz ve sakin ortalık.
Yaklaşık on kişiden oluşan arkadaş grubumuz farklı yaş ve ebatlarda!
Kimi üniversite sınavına girmek üzere, kimi ilkokuldan çıkıp ortaokulda “ne olacak halim” modunda…
Ay ışığının bile olmadığı ge
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
E. Gülhan AKBABA
Bu kadar öldük mü?
Market kasasında bekleşip duruyoruz.
Arkasında uçurtma kuyruğu gibi bekleyenler olduğu için, sırası gelen büyük panik yaşıyor.
Eğer telefon numarası kayıtlıysa onu söyleyecek, barkodundan geçirilen ürünleri acele poşete koyacak.
Yanında yedek bohçası yoksa poşet isteyecek.
Nakitse ödeme, cüzdan arayacak ya da kredi kartı uzatacak.
Eğer alışveriş yapan ihtiyarsa bu işlemler daha da uzayıp gidiyor.
Doğal olarak kendisini telefonla aramayanlar numaralarını hatırlamıyor. Kasiyere telefonunu uzatıp numarasını bulmasını talep edenler de sabah şekerleri oluyor. Bu curcunanın içinde poşetlerine ürünlerini koymalarına yardımcı olduklarımın yüzündeki hayret ifadeleri çok düşündürücü.
Hiç mi yardım edeniniz olmadı?
Ya da hiç mi birisine yardım etmeyi akıl etmediniz?
***
Bazen bakıyorum, markette kasa kuyruğunda tedirgin bekleyenler oluyor. Ellerinde bir simit ya da poğaça sağa sola sallanarak bekliyorlar.
İşe yetişecekler belli. Sıra uzadıkça panikleri artıyor.
Böyle bir günde acelesi olana sıramı verdim. Ödemesini yaptıktan sonra bir baktım ürünlerin kasaya yürüdüğü bantta küçük bir paket çikolata bana bakıyor. Giderken el de salladı.
O gün güneş parladı, kahvaltı yapmadan karnım doydu, bastığım yerde çiçekler açtı. Eminim ki o günden sonra O’da birilerinin hayatının ucundan tuttu ve kendi semalarında renkli balonlar uçtu.
Doğada karşılık esası yok.
İlle de iyilik yaptığın kişi sana iyilik yapmayacak.
O da başkasının hayatına dokunacak. Evrende pozitif enerji dönüşümü böyle başlayacak.
***
Tıpkı bir gözü görmeyen ve tüyleri siyah olduğu için herkesin tekmesinden ve zulmünden çocuk aklımla korumaya çalıştığım kedinin beni ödüllendirmesi gibi…
Bir sabah kapı ciyak ciyak tırmıklanıyordu. Korktuğum için kapıyı açamamıştım. Annem usulca açtı kapıyı. Karşı dairenin kapısına gitmiş bize ısrarla bakan kediyi gördük. Annem fark etti, bizim kapının önündeki paspasın üzerinde ölü bir fare vardı. Kendince en kıymet verdiği hediye fare, cansız halde bizim paspasın üzerinde yatıyordu.
Annem ‘’Bu hediye sana” dedi.
Epeyce evdekilerin eğlence konusu olmuştum. Oysa aynı kedi, yavrularını merak edip, uyudukları kolide baktım diye apartman içinde üç kat boyunca beni önüne katıp kovalamıştı. Merdiven çıkma ve hatta uçma dalı olsaydı atletizmde dünya rekoru kesin benimdi!
Sanki fareyi getiren başka kediydi. İki işi birbirine karıştırmıyordu. Prensip sahibi olmak böyle bir şeydi!
Haberim olmadan hayatımın ilk alma verme dengesini böyle gerçekleştirmiştim sanırım.
***
Eli dolu bir kişiye kapıyı açın, tanımasanız da yolda birine yardım edin. Merdiven çıkamayan bir ihtiyarın hem elinden hem gönlünden tutun.
Sanal alemde mensubu olduğunuz gruplarda cenazesi olana başsağlığı, hastası olana şifa dileyin.
Doğum günü olanın doğum gününü kutlayın, belki sizden başka kutlayanı olmayacak. Lokma karın doyurmaz ama şefaat arttırırmış. Samimiyetiniz olmasa da kurdu kuşu doyurun. Kolay olmadığını biliyorum. Hiçbir şey olmasa da kendinize tahammülünüz artar.
Siz değiştikçe etrafınız dönüşür. Evrene açılan kapının anahtarı gönlünüzde parlar.
Bazen aptal yerine konduğunuzu düşünürsünüz.
Gece başınızı yastığa koyduğunuzda vicdanınız rahatsa aptal olduğunuzu düşünmeyin sakın.
Yeter ki hayattaki bütün aptallıklarınız bunlarda ibaret olsun!
Köprüden önceki son çıkış
29.10.2021 11:55Gecenin karanlık vaktinde bir sarhoş şarkı söylüyor. Belki de derdini anlatıyor. Arada bir mola veriyor, ama şarkıya, ama hayata… Hayat şartları insanları zorladıkça herkes kendine göre bir çıkış yolu arıyor. Trafikteki kalabalık Allah’ın ciddi bir cezalandırma yöntemi gibi
Maalesef!
05.11.2021 01:10Biri size “maalesef” dediğinde ne anlıyorsunuz? “Az önce bitti”nin Türkçesi sanki değil mi? En azından son zamanlara kadar böyle olduğunu düşünüyordum! Ama sıkı durun şimdi! ‘Gümbür gümbür gelen Z kuşağının iletişim sorunlu olduğu, dijital dünyaya hapis olmalarında
"X Kuşağı"nın çilesi
12.11.2021 04:43En sevdiğim cümle “Biz senin iyiliğini düşündük hep, senin hayat tecrüben bunu anlamaya yetmez.” Hayatlarımızın çevrelendiği çemberlerin yönetmenleri ebeveynlerimiz, kendilerinden çok da eminler üstelik. Sonuç, enkaza dönüşmüş bir hayat da olsa, onlar en iyisini yapmışlardır.
Kedi Tarçın ve Fıtratı
20.11.2021 01:40Her şey bizim istediğimiz gibi olsa ve hatta hayat bayram olsa. Evrendeki herkes ve her şey bizim istediğimiz gibi davransa ne var yani? Ama herkesin kafasından geçenler farklı farklı. Bu sefer kim kimin istediğine göre davranacak? Beğenin ya da beğenmeyin, ait olduğunuz evren düzeninin
Çalım sevdası
27.11.2021 04:56Gecenin ıssız karanlığı. Yaz gecesi olmasına rağmen sessiz ve sakin ortalık. Yaklaşık on kişiden oluşan arkadaş grubumuz farklı yaş ve ebatlarda! Kimi üniversite sınavına girmek üzere, kimi ilkokuldan çıkıp ortaokulda “ne olacak halim” modunda… Ay ışığının bile olmadığı ge