SON DAKİKA
Hava Durumu

Köprüden önceki son çıkış

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2021 11:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2021 11:58

Gecenin karanlık vaktinde bir sarhoş şarkı söylüyor.

Belki de derdini anlatıyor. Arada bir mola veriyor, ama şarkıya, ama hayata…

Hayat şartları insanları zorladıkça herkes kendine göre bir çıkış yolu arıyor. 

Trafikteki kalabalık Allah’ın ciddi bir cezalandırma yöntemi gibi duruyor.

Suskun kalabalıklar trafiğe çıkınca kadrolu canavara dönüşüyor. Ne kadar kusamadığı öfke varsa dilinde, elinde, kolunda… Kendi hakkı olduğunu düşündüğü yolu, düşman askeri bellediği karşı tarafa kaptırınca, çılgına dönüyor. Sessiz kalabalığın intikamı acı oluyor. Trafikte gözettiği hakkını başka yerde aramak hiç aklına gelmiyor. O kalabalıkta itişip, kakışıp, didişirken eve götürebileceği ekmek sayısı artmıyor. Aslında patronuna, ev sahibine, eşine, çocuğuna ve daha kim bilir nelere öfke kusuyor…

Gecenin bir vakti telefonunuz çalıyor ve hiç ummadığınız hayat sahnesinden bir arkadaşınız size doğum günü şarkısı söylüyor. İçinizin karanlık köşelerinden birinde havai fişekler patlıyor.  Başka arkadaşlarınız iki mumun ışığında sizi ne çok sevdiklerini söylüyor.  Ne trafik kalıyor kafanızda, ne geçim derdinin merdivensiz kör kuyuları. 

***

Zor günlerden geçiyoruz. Sınavlarımız ağır ve öğretmen sıfırcı üstelik!

Daha çok çalışsak durumu kurtarma vaziyeti olur mu?

Önümüz kış. Kimimiz ilkokul hayat bilgisi kitaplarındaki gibi bir kış geçirmeyi hayal ediyor: Çocuklar kızakla kayıyor. Çıtır çıtır yanan sobanın yanında derin uykuya dalmış bir kedi, büyükannenin dizi dibinde yatıyor. Büyükanne de torunlarına masal anlatıyor.  Bu sırada sobanın içinde kor aleve dönüşen kütük yavaş yavaş kendini bırakıyor. Kar taneleri, camı kaplamaya başlamış bile. Karanlıklar prensi gece, bir battaniye gibi örtüyor yeryüzünü. Bunları okurken içiniz ısındı değil mi?

Ama kış böyle geçmiyor çoğunluk için.

Soğuktan donmuş bedenler ve guruldayan mideler serenadı kulağa hoş gelmiyor.

Geceye yağan kar diğer canlıların izlerini örtüyor da neden insanlığın çirkin izlerini tüm çıplaklığı ile bırakıyor ortada?

Hayat, kimilerine kahkaha atarken, neden kimilerinin gözyaşını bile silmiyor?

Dünya neden bazılarına imtihan dünyası da diğerlerine vur patlasın çal oynasın dünyası? Çelişkiler dengesi insanları ne kadar tatmin ediyor?  

Sor babam sor, bitmiyor…

Tam mutlu olmak üzereyken dar kalıplarını yıkamayıp güvenli bölgesinden ayrılamayanların hayatından nasıl vaz geçtiğine şahit oluyorsun.

İç dünyalarında çıkan fırtınada ayakta duramayanlar, tutunacak bir dal da bulamıyorlar.  Aldıkları darbeleri kaldıramayacak kadar nahif bedenleri ve ruhları onları karanlıkların girdabına çekiveriyor. Çırpındıkça batıyorlar ve pes edip gidiyorlar aramızdan. Güvenli sandıkları ve kendi yarattıkları hapishaneleri onları koruyamıyor maalesef.

Sonuç; Mutsuz, dar kalıp yaşamlar.

***

Yaşam bizim seçimlerimizdir aslında.

Her ne yapıyorsak kendimize!

Yorgun ve bıkkın yüzlerle aynaya bakmaktan usanmıyoruz her sabah.

Güvenli sandığımız kör kuyularda boğulurken, uzatılan ipleri de reddediyoruz.

Sonra trafik de bağır bağırabildiğin kadar.

Ardından bakakaldığın yaşam sana bir daha hediye edilmeyecek nasılsa.

Seçimlerimize dikkat edelim.

Hayatımızı kendimiz belirleyip sonra da sağa sola çatmayalım.

***

Gecenin kör vakti bir sarhoş ağıt yakıyor.

Ama yanlış seçimlere ama elinde kalan kendi çektiği ipine.

Bu ipi çekmek de elimizde, bizim için doğum günü şarkısı söyleyeni dinlemek de.

Hayat seçimlerimizdir.

Her yolun da köprüden önce son çıkışı muhakkak vardır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.