SON DAKİKA
Hava Durumu

Küçücük kadınlar

Yazının Giriş Tarihi: 27.06.2022 13:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.06.2022 01:29

Müziğin gürültüsü kulakları sağır edecek boyuta varmıştı. Okulun bahçesinde karşılaşanlar selâmlaşabilmek için sadece mimiklerini kullanabiliyorlardı. Sıcak hava  kâbus gibi, bir okulun kep törenini bekleyenlerin üzerine çökmüştü. Sinekler ve börtü böcekler iki ayaklı yiyeceği bir arada gördükleri için çok memnunlardı! Müziğin gümlemelerine beyinler çoktan ayak uydurmuştu. Çılgın gibi yanıp sönen spotlar ve kabilelerin kurban törenlerindeki müzikleri andıran gürültü, okul bahçesini diskotek kıvamına getirmişti. Gümgümler ve dımdımlar arasında ismi anons edilen öğrenciler birer birer sahneye çıkmaya başladılar. Kimi daha derli toplu, kimi şımarık hareketler içindeydi. Son sınıf öğrencilerinden birisi elindeki okul sancağını ve Türk bayrağını; verilen metni son sürat, duygusuzca okuyup kendisinden bir sınıf küçük öğrenciye verdi gitti. Yani görevini yerine getirdi. Elindeki Türk bayrağı mı yoksa herhangi bir kumaş mı?

Davranışlarına bakarak anlamak mümkün değil. Bitse de gitsek durumundan farklı bir vaziyet yok. Bu kadar duygusuz ve duyarsız olmalarında kimlerin emekleri varsa eksik olmasınlar! Birer ikişer keplerini fırlatan öğrenciler, fotoğraf çektirmek üzere bahçenin çeşitli yerlerine dağıldılar. Onları görünce düğün salonu mu boşaldı acaba diye düşündüm? Aynaya baksalar kendilerini tanıyamayacakları abartılı makyajlar ve frapan kıyafetlerle arz-ı endam ettiler.

Fotoğraflar çekilirken ayaklar çapraz yapılıyor ya da bir diz hafif kırılıp ayak arkaya atılıyor. Kafalar geride pozlar son derece şuh. Bir arkadaşımın deyimiyle hepsi  manken! Mankenlik mesleğini icra edenlere lafımız yok. Ama sorsan hepsi öğrenci bunların! Aynı okuldan mezun olan arkadaşımın kızını öğrenciye benzediği için tebrik ettim. Bu yüzden de kendimi garip hissettim. Etekler bir karış, lame pabuçlar şıkır şıkır parlıyordu. Makyaj ve abartılı yapılmış saçlarla hepsi birer küçücük kadın olmuştu. Yine arkadaşımın deyimiyle, erken yaşlarda her şeyi yaşayıp tükettikleri için erkenden de göçüp gideceklerdi. Ne erken gitsinler ne de annelerinin kılığı ve pabuçlarıyla dolaşıyormuş görüntüsünde olsunlar. Bu kızlar, benim gibi geri kafalının dışında kimsenin gözüne batmadılar korkarım. 

Bir veli, bahçeye koyulan sebilden bardağına su doldurmak istedi. Epeyce çaba sarf etti. Ama etek  bir karış, pabuçlar da apartman topuk  olunca teknik olarak sıkıntı oldu tabii. Eğilse olmayacak, çömelse o topuklarla nasıl doğrulacak? Bayağı uğraştıktan sonra zor bela bir bardak suyu doldurabildi.

Attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değdi mi acaba ?

Daha sonraki hafta üniversite giriş sınavı macerası vardı. İki gün velilerin inanılmaz sabırlı davrandığı curcuna başladı. Bütün okulların etrafı, bahçesi  müsait olanların bahçeleri, bildiğiniz kamp yerine döndü. Bagajlar açıldı, katlanan sandalyeler, kilimler, termoslar ve bilumum yiyecek ve içecek ortalığa dökülüverdi. Kamp çadırları henüz listede yoktu! Baktım bir tanıdık, elinde termosla koşturuyor. "Merhaba” dememle öfke patlaması yaşaması bir oldu.

"Toplumca delirdiğimizi düşünüyorum" dedi. Ben tek başıma yatılı okula gidiyordum,üstelik  bunlardan yaşça daha küçüktüm, şimdi bir otobüse binip sınava gelemiyorlar tek başlarına” dedi. Cep telefonlarını içeriye almıyorlar diyecek oldum cevabı hazırdı "Bizim cep telefonlarımız mı vardı?" dedi.

Okunmuş pirinç yutturma ritüeli görmedim ama okuyan üfleyen, çocuklarının ağzına zorla bir iki lokma tıkıştıran ana babalar gördüm. Ara eleman sıkıntısı çeken ülkemde, çocukları diplomalı işsiz olsun diye kendisini parçalayan ailelere akıl erdirmek mümkün değil. Meslek liseleri  özendirilmediği sürece daha çok çocukların ardından okur üfler, okul bahçelerinde piknik yaparız maaile!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.