Yeryüzünde her varlığın bir dili vardır. Hangi dilde konuştuğun önemli değil, anlamak/duymak istersen “taş”ın bile…
Dilimiz;
Ali Şir Nevai’nin “derinliklerine dalınca gözlerime 18 bin alemden daha yüksek bir alem gözüktü” şeklinde kıymetlendirdiği Türkçe ama sağlıktan matematiğe, spordan iktisada, askerlikten hukuka hayata dair her başlık gibi siyasetin de kendisine has bir dili var.
Evet siyasetin dili!
Sadece sözle değil; işaret, amblem, renk, giyim/kuşam ve yüzdeki mimikler gibi bedenlere yansıyan ruh haliyle bir bütün olarak siyasetin dili, memleketin dününü, bugününü ve yarınlarını şekillendiriyor.
Ve bu siyaset dilinin başarısı ise güven inşası ile ikna edicilikten geçiyor!
***
İşte tam da mevzuunun bu kısmında siyasal reklamlar ve propaganda devreye giriyor. Seçmenin kararlarını, daha doğrusu kamuoyunu etkilemek için reklam ve propagandanın da bir disipline sahip olması ve de tüm yönleriyle denetlenebilir olması gerekiyor.
Denetim ve disiplin çok önemli çünkü;
Lideri, partiyi veya ideolojiyi anlatan her reklam ve propaganda faaliyeti; güven inşası, ikna etme, hatırlatma, destekleme ve değer katma başlıklarında seçmende bir etki yaratıyor.
İşin bir de “Göstergebilim” yanı bulunuyor!
Yani insan/seçmen;
Önce siyasetin diliyle kendisini, ailesini, yaşamını ve çevresini anlamlar, sonra da memlekete ve dünyaya bir anlam verir. Özetle vatandaş için önemli olan göstergenin anlamıdır.
Dolayısıyla insan göstergenin ne anlattığını anlayabilirse siyasetin dilini çözmüş olur ki işte tam da burada göstergenin gücünü artırmak yani çağrışıma dair iletişim yönü ağır basan “Metonomi” devreye giriyor…
***
Bu yazdıklarımı AK Parti İl Başkanı Sayın Davut Gürkan gibi halkla ilişkiler konusunda Bursa’nın sayılı isimlerinden biri olan İl Başkan Yardımcısı Osman Tüysüz de mutlaka benden iyi biliyordur.
Uzatmayacağım net olan şu ki;
Siyasetin diliyle “neyi” fotoğraflandığı ve “nasıl” fotoğraflandırıldığı gibi kamuoyuyla paylaşılan “pozun verdiği mesaj/yarattığı algı” son derece önemlidir.
Ocak 2024'te pompa fiyatı 37 TL olan benzinin litre fiyatı bugün 52 TL, 39 TL olan motorinin litre fiyatı bugün 54 TL'yi geçmişse, yine 2024 itibariyle konut için 1,48 TL olan elektriğin kwh/saat fiyatı bugün 2,59 TL ise;
“Türkiye’de iktidar Bursa Büyükşehir’de muhalefet” olan bir partinin temsilcileri,yerel yönetimin ulaşıma ve suya yaptığı zammı eleştirirken neyi, nasıl fotoğraflandırıyor?
Kamuoyuna nasıl bir poz verdiklerini düşünüyor!
Bu pozu “metonomi” çerçevesinden ele aldığımda bendeki çağrışım şu şekilde oluşuyor:
Sanki Bursa bağımsız bir devlet, Mustafa Bozbey de bu devletin başkanı!
***
Oysa “verilen her pozun” vatandaştaki çağrışımının şu şekilde olması daha doğru değil mi?
Evet kabul ediyoruz. Seçmen Bursa yerelinde bizi cezalandırdı. Hatalarımızdan ders çıkardık. Muhalefet de olsak Bursa’nın hak ettiği hizmeti alması için elimizden geleni yapacağız. Bursa hepimizin ve nihayetinde Bursa halkı mutlaka bu gayretimizden ötürü bizleri takdir edecektir.
Elbette ki siyasal iletişim stratejileri bir tercih meselesi…
Basit bir örnek vererek bitireyim:
İnegöl’de Ertuğrulgazi Mahallesi’nden Yenimahalle’ye doğru geçerek Hamzabey Göleti’ne dökülen bir dere var.
Ada Evler 3 Sitesi, Özel Zarafet Okulu ve Gülistan Kur’an Kursu’nun hemen arkasından akan Alemdar Sokak ile İlayda Sokak arasından geçen bu dereden aylardır lağım akıyor.
Yani halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir durum söz konusu. Bölge halkı Yeni Mahalle Muhtarı Mahmut Akbal öncülüğünde aylardır BUSKİ’ye derdini anlatamıyor.
Çalmadık kapı ve verilmedik dilekçe bırakmamışlar.
Sonuç:
Hiçbir şeyi değiştirememişler!
Kusura bakmayın ulaşım ve suya yapılan zam;
Merkezi hükümetin ekonomi politikalarının bir yansımasıdır…
Lakin İnegöl’de lağım akan bir derenin ıslahının aylardır yapılamamış olması ise;
Bir yerel yerel yönetimin performansının göstergesidir!
***
Sayın Gürkan’a bir sorum olacak:
Mevcut iletişim stratejinizi kurgularken Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ı özellikle hizmet mukayesesi başlığında nereye konumlandırdınız?
Ve nasıl bir poz veriyorsunuz?
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İbrahim ÖGE
Siyasetin dili ve Bursa!
Yeryüzünde her varlığın bir dili vardır. Hangi dilde konuştuğun önemli değil, anlamak/duymak istersen “taş”ın bile…
Dilimiz;
Ali Şir Nevai’nin “derinliklerine dalınca gözlerime 18 bin alemden daha yüksek bir alem gözüktü” şeklinde kıymetlendirdiği Türkçe ama sağlıktan matematiğe, spordan iktisada, askerlikten hukuka hayata dair her başlık gibi siyasetin de kendisine has bir dili var.
Evet siyasetin dili!
Sadece sözle değil; işaret, amblem, renk, giyim/kuşam ve yüzdeki mimikler gibi bedenlere yansıyan ruh haliyle bir bütün olarak siyasetin dili, memleketin dününü, bugününü ve yarınlarını şekillendiriyor.
Ve bu siyaset dilinin başarısı ise güven inşası ile ikna edicilikten geçiyor!
***
İşte tam da mevzuunun bu kısmında siyasal reklamlar ve propaganda devreye giriyor. Seçmenin kararlarını, daha doğrusu kamuoyunu etkilemek için reklam ve propagandanın da bir disipline sahip olması ve de tüm yönleriyle denetlenebilir olması gerekiyor.
Denetim ve disiplin çok önemli çünkü;
Lideri, partiyi veya ideolojiyi anlatan her reklam ve propaganda faaliyeti; güven inşası, ikna etme, hatırlatma, destekleme ve değer katma başlıklarında seçmende bir etki yaratıyor.
İşin bir de “Göstergebilim” yanı bulunuyor!
Yani insan/seçmen;
Önce siyasetin diliyle kendisini, ailesini, yaşamını ve çevresini anlamlar, sonra da memlekete ve dünyaya bir anlam verir. Özetle vatandaş için önemli olan göstergenin anlamıdır.
Dolayısıyla insan göstergenin ne anlattığını anlayabilirse siyasetin dilini çözmüş olur ki işte tam da burada göstergenin gücünü artırmak yani çağrışıma dair iletişim yönü ağır basan “Metonomi” devreye giriyor…
***
Bu yazdıklarımı AK Parti İl Başkanı Sayın Davut Gürkan gibi halkla ilişkiler konusunda Bursa’nın sayılı isimlerinden biri olan İl Başkan Yardımcısı Osman Tüysüz de mutlaka benden iyi biliyordur.
Uzatmayacağım net olan şu ki;
Siyasetin diliyle “neyi” fotoğraflandığı ve “nasıl” fotoğraflandırıldığı gibi kamuoyuyla paylaşılan “pozun verdiği mesaj/yarattığı algı” son derece önemlidir.
Ocak 2024'te pompa fiyatı 37 TL olan benzinin litre fiyatı bugün 52 TL, 39 TL olan motorinin litre fiyatı bugün 54 TL'yi geçmişse, yine 2024 itibariyle konut için 1,48 TL olan elektriğin kwh/saat fiyatı bugün 2,59 TL ise;
“Türkiye’de iktidar Bursa Büyükşehir’de muhalefet” olan bir partinin temsilcileri, yerel yönetimin ulaşıma ve suya yaptığı zammı eleştirirken neyi, nasıl fotoğraflandırıyor?
Kamuoyuna nasıl bir poz verdiklerini düşünüyor!
Bu pozu “metonomi” çerçevesinden ele aldığımda bendeki çağrışım şu şekilde oluşuyor:
Sanki Bursa bağımsız bir devlet, Mustafa Bozbey de bu devletin başkanı!
***
Oysa “verilen her pozun” vatandaştaki çağrışımının şu şekilde olması daha doğru değil mi?
Evet kabul ediyoruz. Seçmen Bursa yerelinde bizi cezalandırdı. Hatalarımızdan ders çıkardık. Muhalefet de olsak Bursa’nın hak ettiği hizmeti alması için elimizden geleni yapacağız. Bursa hepimizin ve nihayetinde Bursa halkı mutlaka bu gayretimizden ötürü bizleri takdir edecektir.
Elbette ki siyasal iletişim stratejileri bir tercih meselesi…
Basit bir örnek vererek bitireyim:
İnegöl’de Ertuğrulgazi Mahallesi’nden Yenimahalle’ye doğru geçerek Hamzabey Göleti’ne dökülen bir dere var.
Ada Evler 3 Sitesi, Özel Zarafet Okulu ve Gülistan Kur’an Kursu’nun hemen arkasından akan Alemdar Sokak ile İlayda Sokak arasından geçen bu dereden aylardır lağım akıyor.
Yani halk sağlığını doğrudan tehdit eden bir durum söz konusu. Bölge halkı Yeni Mahalle Muhtarı Mahmut Akbal öncülüğünde aylardır BUSKİ’ye derdini anlatamıyor.
Çalmadık kapı ve verilmedik dilekçe bırakmamışlar.
Sonuç:
Hiçbir şeyi değiştirememişler!
Kusura bakmayın ulaşım ve suya yapılan zam;
Merkezi hükümetin ekonomi politikalarının bir yansımasıdır…
Lakin İnegöl’de lağım akan bir derenin ıslahının aylardır yapılamamış olması ise;
Bir yerel yerel yönetimin performansının göstergesidir!
***
Sayın Gürkan’a bir sorum olacak:
Mevcut iletişim stratejinizi kurgularken Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ı özellikle hizmet mukayesesi başlığında nereye konumlandırdınız?
Ve nasıl bir poz veriyorsunuz?