SON DAKİKA
Hava Durumu

Söyleyemedikleri ile Erkan Aydın!

Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2025 16:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2025 16:52

1923’ten 2025’e Türkiye çok değişti…

Evet hayatta değişmeyen tek şey değişimdir ama bir devlet, bu kadar değişebilir mi?

Kurucu felsefenin, Türklüğün “kurt” ve “keçi” gibi bir başka sembolü olan “Ok (*)” ile ifade ettiği;

Egemenliğin kaynağını ulusta bulan anlayışın ifadesi olan Cumhuriyetçilik,

Irk temelinde değil, sınırlarında yaşayan herkesi yurttaşlık temelinde eşitleyen Milliyetçilik,

Sınıfsız ve imtiyazsız bir toplumun ifadesi olan Halkçılık,

Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünün uygulaması olan Devletçilik,

Lozan’da reddedilen “Adli Kapitülasyonların” yerine, her bir yurttaşını dinine bakmaksızın kanun ve yargı önünde eşitleyen Laiklik,

Ve memleketin muasır medeniyet seviyesine ulaşma/geçme ülküsünü ortaya koyan İnkılapçılık şeklinde tam 6 ana ilkeden bugün nerelere evrildik!

Atatürk’ün “ne sosyalizm ne de kapitalizm” diyerek dünyaya model olarak sunduğu Türk kültürünün de genlerinde olan “Karma Ekonomik” anlayıştan gele gele en nihayetinde memleketi küresel sermayenin pazarı, yurttaşını da “Çılgın tüketicisi” haline getiren neoliberal iktisat raylarına park etmeyi başardık. Özetle memleketi 100 küsür yıl önce tokat atığımız emperyalizmin acımasız kollarına terk ettik!

***

Peki bugün de “6 Ok” amblemiyle siyasi faaliyetlerini yürüten CHP, Cumhuriyet’in fabrika ayarlarıyla mı yol alıyor, bir asır sonra CHP, nereye evrildi? Tartışma götürmez bir şekilde cevap net aslında;

Bugünkü CHP, geçmişin Cumhuriyet Halk Fırkası değil!

Özellikle Deniz Baykal sonrası CHP’deki Atatürkçü ve ulusalcı kanadın tasfiyesiyle birlikte partinin siyasi yelpazenin neresine savrulduğunu anlatmama gerek yok!

Peki bu savrulmadan belediye başkanı, milletvekili veya örgüt yöneticileri hiç rahatsız olmuyor mu? Bu sorumu, 550 günlük icraatlarını anlattığı toplantıda “bireysel” olarak CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın “cevapladı” desem yanlış olmaz.

Bu cevabı ise bir afişle verdi…

Evet bir afişle!

Peki nasıl?

Biliyorsunuz;

FETÖ’nün Ergenekon, Balyoz tertiplerinde mağdur edilen isimlerden biri de Uludağ Üniversitesi’nin eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran idi. Amerikan Emperyalizmine karşı olan, bağımsız ve üniter bir Türkiye’yi savunan ne kadar asker polis, gazeteci varsa hepsinin; uydurma belge ve terör hükümlüsü gizli tanıklarla yargılandığı davalarda Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de yönetiminde olan Rektör Yurtkuran 10 yıl hapis cezası verilmişti.

İşte tam o yıllarda kumpas davalarının tetikçisi Taraf Gazetesi’nin yazarlarından biri de Yüksel Taşkın idi ve köşesinden FETÖ’ye övgüler yağdıran yazılar kaleme alıyordu. O Yüksel Taşkın, bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili…

Gelelim Erkan Aydın, sahnede konuşurken arkasındaki dev ekrana yansıtılan hatta Osmangazi Belediyesi’ne ait billboardlarda da kullanılan afişe;

“550 Günde Birlikte Yaşayan Osmangazi” sloganına yer verilen afişte kullanılan fotoğrafta Erkan Aydın’ın kucaklaştığı kişi, Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran idi…

***

“Bu ince mesajı kim anladı ya da anlayabildi?” bilmiyorum ama Başkan Erkan Aydın, görev süresi boyunca yürüttüğü çalışma ve yatırımlarını da cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, inkılapçılık ve milliyetçiliğe atıfta bulunan cümlelerle yaptı.

Özetle;

Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ile Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz’ün de katıldığı toplantıda Erkan Aydın, söyledikleri ile değil, “söyleyemedikleriyle” ön plana çıktı.

Peki söyleyemedikleri arasındaki “en önemli cümle ne idi” derseniz?

Bana göre;

“Bir asır önce işgal edilen vatanda Mustafa Kemal Paşa liderliğinde örgütlenen Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin 1919'daki Sivas Kongresi'nde birleşmesinin ardından 1923'te kurulan Halk Fırkası, yani Cumhuriyet Halk Partisi hiç vakit kaybetmeden özüne dönmeli…” cümlesiydi…

***

(*) Türk kültüründe "yay" hâkimiyeti, "ok" ise tabiiyeti sembolize eder. Alman doğu bilimci, tarihçi Josef Marquart'a göre, "oğuz" sözcüğü “ok + uz” olmak üzere iki sözcükten oluşur. "Uz" sözcüğünün anlamını “insan, adam” olarak verir ve "oğuz" sözcüğünü “okçu, ok atan kişi” anlamına geldiğini belirtir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.