SON DAKİKA
Hava Durumu

Patent, nitelik ve nicelik!

Yazının Giriş Tarihi: 24.02.2025 20:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.02.2025 20:26

Ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren unsurlar arasında çalışanların sektörlere göre dağılımı, nüfus artış hızı, doğum oranı, okullaşma oranı, GSYİH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) ve GSMH (Gayrisafi Millî Hasıla) vb. bulunuyor.

Gelişmişlik düzeyi hakkında fikir veren fakat gelişmişliğin ana unsurlardan biri olarak görülmeyen bir gösterge daha var, tescillenmiş patent sayısı.

“Patent”, sınırlı bir yer ve süre için üçüncü kişiler tarafından buluşun izinsiz olarak üretilmesini, kullanılmasını ve satılmasını engelleme yoluyla sahibine tanınan tekel hakkıdır. Bu hakkın kullanabileceğini gösteren belgeye ise “patent belgesi” deniyor.

2021'de En Çok Patent Tescil Eden 10 Ülke

***

Avrupa Patent Ofisi’nin (EPO) raporuna göre, 2021 yılında Türkiye 252 adet patent ile 27. sırada yerini alıyor. Avrupa Patent Ofisi’nin (EPO) tescil ettiği patentlerin alanı ise şöyle:

15 bin 400 patent ile dijital iletişim, 15 bin 321 patent ile sağlık teknolojisi, 14 bin 671 bilgisayar teknolojisi, 12 bin 054 patent ile elektrik enerji makine alanı ve 9 bin 399 patent ile ulaşım.

Teknoloji, bilgi birikim ve buna bağlı olarak tescillenmiş patent sayıları bir ülkenin ekonomik büyümesi, gelişmesi ve tarihi açısından hayati bir rol oynuyor. Dünya siyasetinde ve ekonomisinde söz sahibi olan ülkelerin de girişimcileri destekleyen, çağa ayak uyduran ve yeniliğin öncüsü olan ülkeler olduğunu görüyoruz.

Dünyada patent başvuruları ve edinilmiş patentler ülkelerin teknolojik yetkinlik, bilgi birikimleri konusunda önemli bir referans. Bu konudaki en önemli gelişim ve kazanım alanı da üniversiteler.

Üniversitenin sözlük anlamı, “Yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırmalar ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri birim ve bölümlerden oluşan, bilimsel özerkliği ve kamu tüzelkişiliği bulunan öğretim kurumu” şeklindedir.

Ülkemizde 2024 yılı rakamları ile 209 kamu-vakıf üniversitesi bulunuyor. Bu üniversitelerdeki öğretim görevlisi sayısı aşağıdaki tablodaki gibidir.

Kaynak: www.yok.gov.tr

***

Üniversitelerimizin 2021 yılında yaptıkları ve korunmasını istedikleri hem teknik hem de ticari anlamda potansiyeli yüksek patent başvuruları ise aşağıdaki gibidir:

(Avrupa, Amerika, Çin, Japonya, Kore’de patent alınmış.)

Kaynak: www.usimp.org.tr

***

Her ilimizde üniversitemiz olması, bu kampüslerde 185 bin üzerinde öğretim görevlimizin olması gurur verici ancak üniversiteleri bir süreç olarak görürsek elde edeceğimiz çıktıların da girdi rakamları ile orantılı olması gereklidir.

Üniversiteler çeşitli kriterler ile sıralanabilir.

Yayınladıkları bilimsel makale, yayın vb. mesela. Bence en önemli sıralama kriteri ülkenin ekonomik ve teknolojik gelişimine katkılarının ölçülmesi, patent başvurusu ve onayı önemli bir referans bu açıdan.

İkinci Dünya Savaşı sonrası yok edilmiş Almanya’da söylendiği iddia edilen bir cümle var:

“Tüm kentlerimiz, sanayimiz, altyapımız yok edilmiş olabilir ama üniversitelerimiz ayakta, tekrar yaparız.”

Ülkemizin 209 üniversitesinde okuyan gençlerimizin 2023-2024 öğretim yılında bölümler detayındaki sayıları aşağıdaki gibidir:

Veri kaynak: YÖK İstatistik https://istatistik.yok.gov.tr

***

Günlük hayatta sürekli karşımıza çıkan ve kafamızı karıştıran iki kelime var:

“nicelik” ve “nitelik”

Nicelik kelimesinin sözlük anlamı “1. azalıp çoğalabilen, sayılabilen ya da ölçülebilen bir şeyin durumu, özelliği.

2.(felsefe terimi)artıp eksilebilen, sayılabilen, ölçülebilen büyüklük, ne kadar, ne büyüklükte sorularının karşılığı.” şeklindedir.

Nitelik kelimesinin sözlük anlamı ise şu şekilde verilmektedir:

“1.bir şeyin iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin vb. oluşu. Benzer:kalite

2.bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu öteki şeylerden ayıran, şöyle ya da böyle yapan özellik.”

***

Üniversiteler konusunda nicelik olarak bir enflasyon var ama nitelik olarak istediğimiz mesafeleri kat edemiyoruz. Karar vermemiz gereken ve elzem olan üniversitelerin ülkenin kalkınma ve gelişiminde önemli roller üstlenmesi için yapılacakların objektif kriterlerinin belirlenmesi ve uygulanması. Bunu yapmadığımızda üniversitelerimiz lise sonrası lise olmaktan öteye geçemeyecek maalesef.

Yukarıdaki tablolarda lisans ve önlisans bölümleri ve okuyan öğrenci sayılarına göz atarsanız burada da üst düzey, ülke hedef ve ihtiyaçları doğrultusunda planlama yapılması gerektiğini göreceksiniz.

Bugün popüler olan bir bölüm, öğrenci mezun olana kadar hesapsız oluşan arz fazlası nedeni ile bir işsiz-mutsuz insan gücü kümesi haline gelebiliyor. İl, ilçe eşrafının gönlü olacak, esnaf para kazanacak mantığı ile altyapısı dahi olmadan illere ilçelere açılan üniversiteler bumerang gibi dönüp insan kaynağımızı vuruyor.

Gelecek kuşaklara, şu an için imrenerek baktığımız Norveç gibi, Malezya gibi bir ülke bırakmak mevcut potansiyelimiz içinde çok zor ve uzak değil.

Yeter ki ortak akıl ve mantık ile hareket edip sonuç alalım. Şekille değil özle ilgilenelim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.