SON DAKİKA
Hava Durumu

Kışı geçirip ayazı unutmamak!

Yazının Giriş Tarihi: 27.01.2022 12:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.01.2022 12:02

İstanbul'a yağan kar, aklıma bir türküyü getirdi:

"İnce ince bir kar yağar fukaranın üstüne

Neden felek inanmıyor fukaranın sözüne

Öldük öldük biz açlıktan, etme ağam n'olur..."

Âşık Mahzuni Şerif söylerdi.

Sol jargona uygun bir türküydü.

Ama geniş bir kabul görmüş ve söylenir olmuştu.

Bu türkü niye mi aklıma düştü?

İki sebepten ötürü:

Birincisi; yağan kar İstanbulluyu belki açlıktan değil ama soğuktan donarak öldürebilirdi ki Allah'tan böyle bir acı yaşamadık.

Kar İstanbullunun üzerine yağarken Ekrem İmamoğlu ünlü bir balıkçıda İngiliz Büyükelçi ile yemek gibi önemli bir işle meşguldü.

İkincisi ise Meteoroloji, AFAD, AKOM gibi bütün kurumlar yoğun kar yağışını günler öncesinden bildirmiş olmalarına rağmen Ekrem Bey bunlara inanmamış, ya da umursamamış olmalı ki karla mücadele etmek yerine karın keyfini çıkarmayı yeğlemiştir.

Bir başka inanmama meselesi ise; ünlü ünsüz birçok kişi yemek meselesi gündeme oturunca Ekrem İmamoğlu eleştiri yağmuruna tutulunca;

Onu korumak adına bilgisizce, hayasızca ve ahlaksızca bir dil ile sosyal medya üzerinden inkâra ve eleştiri yapanlara saldırı yapmalarıdır.

Görüntüler ortaya çıkınca ve akşam 18:00 ila 20:20 saatleri arasında Ekrem Bey'in orada olduğu ortaya çıkınca da utanıp, özür beyan etmek yerine paylaşımlarını silme yoluna gitmişlerdir.

Fakat sazan durumuna düşmüş bu trollerin unuttukları, ekran görüntüleri çoktan alınmıştı.

Gelelim yemek meselesinin diğer yönüne:

İngiliz Büyükelçiyi Ekrem İmamoğlu ile yemek yiyebilmek için Ankara'dan İstanbul'a (üstelik çok yoğun bir kar yağışı bilgisi ortadayken) gelmesini gerektirecek kadar önemli olan neydi?

Daha ilginç olanı aynı gün gündüz saatlerinde İngiltere İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nı ziyaret ediyor ve Buğra Kavuncu ile özel bir görüşme gerçekleştiriliyor.

İstanbul yoğun kar yağışının getirdiği sorunlarla boğuşurken bu iki görüşme ileriki tarihlere tehir edilemez miydi?

Her iki görüşmeyi de iptal ettirmeyip gerçekleştirilmesini sağlayacak kadar önemli gündem maddesi ya da maddeleri nelerdi?

Yoksa sadece bu iki isim için İstanbul'un, İstanbullunun hiç kıymeti harbiyesi  yok muydu ve İstanbullu "insanoğlu nisyan ile malûldür" misali unutur gider miydi?

Ama hatırlatalım; İstanbullu bu kışı da çıkarır ama yediği ayazı unutmaz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.