Bir cenaze töreninde...

Uzanmış musalla taşına, yatıyor mevta.
Sevenleri, Cami avlusunda koyu bir sohbet içinde.
Mevta ise musalla da, tabutun içinde.

***

Rahmetliyi, herkes seviyor mu?
Bilmiyorum, çünkü konuşulan şeylerde sevgi görmüyorum!
Ya siyaset, ya da ticaret, koyu bir sohbet.
Mevta ile ilgilenmiyor bizim cemaat!..

***

Bazılarının gözü görünmüyor, siyah gözlükler kapatmış gözleri.
Duygular belli değil, ortalıkta dolaşıyor, siyah gözlüklülerin değersiz sözleri.

***

Ezan okundu.
Bir kesim camiye, bir kesimde musallaya yürüdü.

***

Baktım, dikkat ettim, siyah gözlüklülerin çoğu camiye girmiyor.
Sanki defileye gelmişler, Cami avlusunda, siyah gözlüklüler manken gibi yürüyor.

***

Düşündüm, musallada yatan ben olsaydım, bu ortamı görsem, ne düşünürdüm?
Üzülürdüm, kahrolurdum, ama rızık kesilmiş, bir şey yapamazdım.

***

Öyleyse dedim, yaşarken diyeyim, dostlarıma son arzumu şimdi ileteyim...
Ey benim güzel, can dostlarım, arkadaşlarım...
Hak nail olacak, gideceğiz, kim önce giderse, onu uğurlamaya gideceğiz.
Şayet olur da, bizi uğurlamak varsa kaderde,
Karamanoğlu'nu musallada bırakmayın kederde...

***

Cami avlusunda siyaset konuşmayın.
Ara verin lütfen, beni uğurlarken, ticaret yapmayın...
Lütfen, siyah gözlük de takmayın...

***

Ezan okununca, bırakın beni musalla' da, cami avlusunda manken edasıyla dolaşmayın.

***

Allah için namazı, benim için duayı, Cami'de ihmal etmeyin...
Bir'de, bir şey daha var, cenaze arabasına beni bindirip, hemen kaçmayın!
Mezarlığa kadar gelmeyi de unutmayın...

***

Ne çelenk isterim, ne de bir demet çiçek.
Dua, sadece dua, Duadan başka yok bir gerçek...

***

Ağlayacak, üzülecek, kahrolacak yakınlarım olacak.
Biliyorum, dostlarım onlara kucak açacak, destek olacak...

***

Demem o ki;
Musallada kahrolmayayım!..
Beni, günahkar bir Müslüman gibi uğurlayın...
Ben de dostlarımla gurur duyayım...
Allah size sağlık versin.
Bana da rahmet etsin...