İhraç ettiği ürünlerin, yüzde 75'ini ithal eden bir ülkenin cari açığı, pansuman tedbirlerle, tasarrufla, seferberlik ilanı ile kapanamaz.
***
Senaryonun adına "Yüksek Teknoloji" diyerek, yeni OSB senaryoları yazarak, ekolojik dengeyi bozmanın, tarımı öldürmenin, figüranları başrol oyuncusu olarak sunmanın bu ülkeye bir faydası yoktur!
Yapmayın, yazıktır, günahtır.
Bu ülkedeki iktisatçılara, ekonomistlere çağrı yapıyoruz;
İzmir İktisat Kongresi’ni yeniden gündeme getirin.
Kararları yeniden inceleyin.
Görülecek ki;
O zamandan taşeronculuk ve fasonculuk reddedilmiştir.
"Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır" maddesi günümüze ışık tutmalıdır.
Elbette, yabancı sermayeye karşı değiliz.
Karşı olduğumuz husus şudur;
Bizim sanayimiz, yabancı ana sanayilere karın tokluğuna taşeronculuk yapmamalıdır.
Yabancı sermaye ülkeye gelmeli, bize tedarikçilik yapmalıdır.
Biz, figüran ve dublör olmamalıyız.
Bunun için senaryoyu biz yazmalıyız, kuralları biz belirlemeliyiz.
***
Bunun için de mevcut anlayışı terk etmeli, nitelikli ve katma değeri yüksek ürünleri kendi markamızla üretebilmeliyiz.
Biz ne yapıyoruz?
Figüranlık!
Bunun içindir ki,
Geleceğimiz karanlık...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa KARAMAN
Geleceğimiz karanlık!
Bu anlayışla, bu ülke kalkınamaz.
Enflasyon düşmez.
Milli gelir artmaz.
Cari açık kapanmaz.
Sanayicilik, oyunculuk değildir!
Figüranlar, başrol oynayamazlar.
Dublörler, hafıza da yer edinemezler.
Bizim sanayimizin yaklaşık yüzde 95'i ya figüran/tedarikçidir, ya da dublör/taşerondur.
Üreteceksiniz, ama!
Nitelikli ve katma değeri yüksek ürünleri, kendi markanızla üreteceksiniz.
Aksi durumda, figüran olursunuz, dublör muamelesi görürsünüz.
İhraç ettiği ürünlerin, yüzde 75'ini ithal eden bir ülkenin cari açığı, pansuman tedbirlerle, tasarrufla, seferberlik ilanı ile kapanamaz.
***
Senaryonun adına "Yüksek Teknoloji" diyerek, yeni OSB senaryoları yazarak, ekolojik dengeyi bozmanın, tarımı öldürmenin, figüranları başrol oyuncusu olarak sunmanın bu ülkeye bir faydası yoktur!
Yapmayın, yazıktır, günahtır.
Bu ülkedeki iktisatçılara, ekonomistlere çağrı yapıyoruz;
İzmir İktisat Kongresi’ni yeniden gündeme getirin.
Kararları yeniden inceleyin.
Görülecek ki;
O zamandan taşeronculuk ve fasonculuk reddedilmiştir.
"Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır" maddesi günümüze ışık tutmalıdır.
Elbette, yabancı sermayeye karşı değiliz.
Karşı olduğumuz husus şudur;
Bizim sanayimiz, yabancı ana sanayilere karın tokluğuna taşeronculuk yapmamalıdır.
Yabancı sermaye ülkeye gelmeli, bize tedarikçilik yapmalıdır.
Biz, figüran ve dublör olmamalıyız.
Bunun için senaryoyu biz yazmalıyız, kuralları biz belirlemeliyiz.
***
Bunun için de mevcut anlayışı terk etmeli, nitelikli ve katma değeri yüksek ürünleri kendi markamızla üretebilmeliyiz.
Biz ne yapıyoruz?
Figüranlık!
Bunun içindir ki,
Geleceğimiz karanlık...