Korkuyorum!

Kim ne açıklarsa açıklasın.

Kimsenin verisine bakmıyorum.

Verilerden ziyade, verdiğime, ödediğime, bütçeme bakıyorum.

Her yer pahalı, her şey de ateş var.

Şu an yanmıyorum, ama yangını görebiliyorum.

***

Okullar açılınca,

Yaz bitince,

Soğuklar başlayınca,

İnsanlar bunalınca,

Ateşin daha da büyümesinden korkuyorum!

***

Ekonomist değilim, ama dört işlemi biliyorum.

Yıllardır, "üretmediğimizi" söylüyorum.

Sanayicinin "figüran" olduğunu haykırıyorum.

Markalaşmanın önemine vurgu yapıyorum.

Nitelikli ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesi gerektiğini söylüyorum.

"Tedariçilikle, taşeronculukla sanayi büyümez" diyorum.

Bu anlayışla, "cari açık kapanmaz" diye yırtınıyorum.

Ama, aynı tas aynı hamam!

Ateşin daha da büyümesinden korkuyorum.

***

Tekstilde "markan" yok!

Makinede "arkan" yok!

Elektronikte "çip”in yok!

Kimyada "formülün" yok!

Gıdada "hükmün" yok!

Otomobilde "motorun" yok!

Tarlada da "izin" yok!

Harmanda "yüzün" yok!

Toprakta "tohumun" yok!

Ateşin her tarafı sarmasından korkuyorum!

***

Tuzu kuru olanların sınıfındayım.

Ama korkuyorum!

Milletin safındayım.

Ama korkuyorum!

Devletin tarafındayım.

Ama korkuyorum!

Çünkü yangını görüyorum!

Ateşin daha da büyümesinden korkuyorum!

***

Sanayi; figüran.

Sanayici; dublör.

Üretim; fason.

Tüketim; ithal.

Tüketici; bilinçsiz.

Ve...

Sizi bilmem ama ben korkuyorum!

***

Çözüm; Milli Seferberlik.

Çare; Milli Ses Ver Projesi.

Değilse...

Siz de korkun!