"Bir şirket neden batar?" sorusuna verilebilecek onlarca cevap vardır.
Batışın temel sebeplerinden biri de "yönetim beceriksizliğidir."
Babadan kalan şirket, çocuklarının vefasızlığı bir yana beceriksizliklerinden dolayı batıyorsa, bunun adına "yönetim beceriksizliği" diyoruz.
***
Değerini bulduğunda, yerli ve milli markayı satan sanayici, "Yabancı sermayeyi ülkeye getirdim" diyorsa, yalancıdır ve bunun adı ihanettir!
Yabancı sermaye sıfırdan gelse bile o yalancı sermayedir.
Yalancı sermayenin de bir faydasının olmadığı artık anlaşılmalıdır.
***
Oluşan ve yılların birikimi ile değerini bulan milli marka, artık belli bir zümrenin değildir, o marka milletindir.
Atatürk'ün "Her fabrika bir kaledir" sözünden hareketle, net bir şekilde ifade ediyoruz ki;
Milletin markasını satan ve devletin kalesini teslim eden haindir.
Kafanıza göre satamazsınız, batıramazsınız, konkordato ilan edemezsiniz!
***
Bu ülkede yıllardır var olan "Yabancı sermaye" hastalığı acilen tedavi edilmelidir!
Artık anlaşılmalıdır ki, yabancı sermaye, yalancı sermayedir.
Bir an rahatlatır, nefes aldırır, sonra da yıllarca işçini sömürür, kaynaklarını tüketir, doğanı kirletir, sanayicini köleleştirir, ekonomik esareti sağlar, cesareti bitirir.
Bir anlık nefes yüzünden yıllarca sömürülürsün, taşeronluktan, tedarikçilikten, fasonculuktan kurtulamazsın, kendini sanayici zannedersin, aslında değilsin!
***
Yeter artık!
Milli markalar yabancıya satılmamalıdır.
Yabancı sermaye kurtuluş sanılmamalıdır.
Kaleler teslim edilmemelidir.
Millete hinlik, devlete hainlik yapılmamalıdır!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa KARAMAN
Sanayicinin ihaneti!
Şirketlerimiz batıyor, markalarımız satılıyor.
Neden batıyor, neden satılıyor?
İhanet mi?
Yönetim beceriksizliği mi?
***
Ya satıyorlar.
Ya da batırıyorlar.
Satan da batıran da karlı.
Alan yabancı, daha da karlı.
Sadece devlet zararda, millet zararlı.
***
"Bir şirket neden batar?" sorusuna verilebilecek onlarca cevap vardır.
Batışın temel sebeplerinden biri de "yönetim beceriksizliğidir."
Babadan kalan şirket, çocuklarının vefasızlığı bir yana beceriksizliklerinden dolayı batıyorsa, bunun adına "yönetim beceriksizliği" diyoruz.
***
Değerini bulduğunda, yerli ve milli markayı satan sanayici, "Yabancı sermayeyi ülkeye getirdim" diyorsa, yalancıdır ve bunun adı ihanettir!
Yabancı sermaye sıfırdan gelse bile o yalancı sermayedir.
Yalancı sermayenin de bir faydasının olmadığı artık anlaşılmalıdır.
***
Oluşan ve yılların birikimi ile değerini bulan milli marka, artık belli bir zümrenin değildir, o marka milletindir.
Atatürk'ün "Her fabrika bir kaledir" sözünden hareketle, net bir şekilde ifade ediyoruz ki;
Milletin markasını satan ve devletin kalesini teslim eden haindir.
Kafanıza göre satamazsınız, batıramazsınız, konkordato ilan edemezsiniz!
***
Bu ülkede yıllardır var olan "Yabancı sermaye" hastalığı acilen tedavi edilmelidir!
Artık anlaşılmalıdır ki, yabancı sermaye, yalancı sermayedir.
Bir an rahatlatır, nefes aldırır, sonra da yıllarca işçini sömürür, kaynaklarını tüketir, doğanı kirletir, sanayicini köleleştirir, ekonomik esareti sağlar, cesareti bitirir.
Bir anlık nefes yüzünden yıllarca sömürülürsün, taşeronluktan, tedarikçilikten, fasonculuktan kurtulamazsın, kendini sanayici zannedersin, aslında değilsin!
***
Yeter artık!
Milli markalar yabancıya satılmamalıdır.
Yabancı sermaye kurtuluş sanılmamalıdır.
Kaleler teslim edilmemelidir.
Millete hinlik, devlete hainlik yapılmamalıdır!