Bursa siyasetinde bu hafta dikkat çeken buluşmalardan biri Anahtar Parti İl Başkanlığı’nda gerçekleşti. İl binasında düzenlenen toplantıda hem Türkiye gündemi hem de parti çalışmaları masaya yatırıldı. Katılım düzeyi, konuşmaların içeriği ve verilen mesajlar, Anahtar Parti’nin artık siyasetin yeni aktörlerinden biri olduğunu gösteriyor.
İl Başkanı Fikret Aslan’ın sözleri aslında partinin siyaset felsefesini net biçimde ortaya koyuyor:
“Biz hiçbir alana sıkıştırılmayız, önce insan diyen anlayışımızla milletin huzurundayız.”
Başkan Aslan, Türkiye’de sosyal devlet anlayışının yitirildiğini, vatandaşın doğumdan ölüme kadar devletine güvenmesi gerekirken bu güvenin ortadan kalktığını hatırlattı.
Demokrasinin yıprandığını, Türkiye’nin Belarus ya da Irak gibi bir modele sürüklenemeyeceğini vurgulaması ise iktidara yönelik en net uyarılardan biriydi.
Toplantının öne çıkan bir diğer ismi Genel Başkan Yardımcısı Beril Gümüş’tü. Çocuk suçluluğu, kadın cinayetleri, engelli hakları… Gümüş, Türkiye’nin en acil sosyal meselelerine parmak basarken, özellikle 12-18 yaş arası yaklaşık 1 milyon çocuğun ne okula gittiğini ne de çalıştığını söylemesi dikkat çekti. Bu çocukların suç örgütleri için bir maşaya dönüştürülmesi, geleceğin toplumsal güvenliği açısından kaygı verici.
Gümüş’ün “Hayvana zarar veren birinin ileride insana zarar vereceğini unutmamak gerekir” sözü ise meseleye bakış açısını özetleyen çarpıcı bir ifade oldu.
Elbette siyasi sistem tartışmaları da toplantının önemli başlıklarındandı. Gümüş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi 50+1 dayatmasına mahkûm ettiğini belirtti. İktidarın koalisyonlardan kurtulmak isterken seçim öncesi ittifaklara mecbur kalmasını, “nikah” benzetmesiyle anlattı. Bu sözler hem mevcut iktidara hem de muhalefetin ittifak stratejilerine ince bir eleştiri niteliğindeydi.
Bursa teşkilatının başarısına dikkat çeken Gümüş, siyaseti bilen, sahada aktif çalışan bir kadro olduklarını vurguladı.
Anahtar Parti’nin kendisini “toplumun her kesimine cevap üreten merkez saha partisi” olarak tanımlaması önemli. Türkiye’de siyasetin kutuplaşmaya sıkıştığı bir dönemde, bu iddianın ne kadar karşılık bulacağı zamanla görülecek. Ancak şimdiden sahadan aldıkları dönüşlerin, iktidara daha önce oy vermiş seçmenden de destek gördüklerini söylemeleri dikkat çekici.
Anahtar Parti’nin Bursa’daki toplantısı, sadece bir kahvaltılı basın buluşması değil; aynı zamanda Türkiye siyasetinde yeni bir soluk arayışının habercisi gibiydi. Demokrasi, kadın hakları, çocukların korunması, sosyal devlet anlayışının yeniden inşası… Eğer bu konular gündemde tutulur ve somut çözümler üretilirse, siyasette gerçekten “anahtar” bir rol oynamaları mümkün olabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Anahtar Parti, Bursa’da siyasete yeni bir soluk
Bursa siyasetinde bu hafta dikkat çeken buluşmalardan biri Anahtar Parti İl Başkanlığı’nda gerçekleşti. İl binasında düzenlenen toplantıda hem Türkiye gündemi hem de parti çalışmaları masaya yatırıldı. Katılım düzeyi, konuşmaların içeriği ve verilen mesajlar, Anahtar Parti’nin artık siyasetin yeni aktörlerinden biri olduğunu gösteriyor.
İl Başkanı Fikret Aslan’ın sözleri aslında partinin siyaset felsefesini net biçimde ortaya koyuyor:
“Biz hiçbir alana sıkıştırılmayız, önce insan diyen anlayışımızla milletin huzurundayız.”
Başkan Aslan, Türkiye’de sosyal devlet anlayışının yitirildiğini, vatandaşın doğumdan ölüme kadar devletine güvenmesi gerekirken bu güvenin ortadan kalktığını hatırlattı.
Demokrasinin yıprandığını, Türkiye’nin Belarus ya da Irak gibi bir modele sürüklenemeyeceğini vurgulaması ise iktidara yönelik en net uyarılardan biriydi.
Toplantının öne çıkan bir diğer ismi Genel Başkan Yardımcısı Beril Gümüş’tü. Çocuk suçluluğu, kadın cinayetleri, engelli hakları… Gümüş, Türkiye’nin en acil sosyal meselelerine parmak basarken, özellikle 12-18 yaş arası yaklaşık 1 milyon çocuğun ne okula gittiğini ne de çalıştığını söylemesi dikkat çekti. Bu çocukların suç örgütleri için bir maşaya dönüştürülmesi, geleceğin toplumsal güvenliği açısından kaygı verici.
Gümüş’ün “Hayvana zarar veren birinin ileride insana zarar vereceğini unutmamak gerekir” sözü ise meseleye bakış açısını özetleyen çarpıcı bir ifade oldu.
Elbette siyasi sistem tartışmaları da toplantının önemli başlıklarındandı. Gümüş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi 50+1 dayatmasına mahkûm ettiğini belirtti. İktidarın koalisyonlardan kurtulmak isterken seçim öncesi ittifaklara mecbur kalmasını, “nikah” benzetmesiyle anlattı. Bu sözler hem mevcut iktidara hem de muhalefetin ittifak stratejilerine ince bir eleştiri niteliğindeydi.
Bursa teşkilatının başarısına dikkat çeken Gümüş, siyaseti bilen, sahada aktif çalışan bir kadro olduklarını vurguladı.
Anahtar Parti’nin kendisini “toplumun her kesimine cevap üreten merkez saha partisi” olarak tanımlaması önemli. Türkiye’de siyasetin kutuplaşmaya sıkıştığı bir dönemde, bu iddianın ne kadar karşılık bulacağı zamanla görülecek. Ancak şimdiden sahadan aldıkları dönüşlerin, iktidara daha önce oy vermiş seçmenden de destek gördüklerini söylemeleri dikkat çekici.
Anahtar Parti’nin Bursa’daki toplantısı, sadece bir kahvaltılı basın buluşması değil; aynı zamanda Türkiye siyasetinde yeni bir soluk arayışının habercisi gibiydi. Demokrasi, kadın hakları, çocukların korunması, sosyal devlet anlayışının yeniden inşası… Eğer bu konular gündemde tutulur ve somut çözümler üretilirse, siyasette gerçekten “anahtar” bir rol oynamaları mümkün olabilir.