Geride bıraktığımız haftadan seçtiğim üç önemli konuya dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
***
Önce Bursa'nın “ilk gastronomi festivali Bursa GastroFest”ten bahsetmek istiyorum.
Artık dünya genelinde deniz gibi, dağ gibi turizmde ayrı bir başlık açılan gastronomi konusunda neden Bursa’da harekete geçilmez sorusuna hep cevap aramışımdır.
Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış Bursa’nın sahip olduğu zengin mutfak kültürüne rağmen sadece birkaç çeşit yemek ve tatlı türüyle gündeme gelmesine hiç anlam veremedim.
Neyse ki bu alanda ilk ciddi adım Bursa Skal Kulüp tarafından atıldı.
Skal Kulüp Başkanı Gülçin Güleç, geçti kameraların karşısına kültür başkenti Bursa’mızın aynı zamanda bir lezzet diyarı olduğunu kanıtlayacak türden dev bir organizasyonun içeriğini açıkladı.
Gülçin Güleç önce Bursa GastroFest’in temasını ‘Gelenekten Geleceğe’ şeklinde, bana göre de yerinde bir sloganla açıkladı ve şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce gurmeyi bir araya getireceğimiz ve Bursa’nın gastronomi kenti kimliğine güçlü bir vurgu yapacağımız Bursa GastroFest, eşsiz lezzetlerimizi vitrine çıkarmamıza vesile olacak. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir gastronomik deneyim yaşatmayı amaçlıyoruz. Tüm gün sürecek festivalimizde ünlü şefler, yemek yazarları, akademisyenler, kanaat önderleri, ülkemizin önde gelen restoranları ve şefleri tarafından hazırlanan tadım sofralarını beğeniye sunacağız.”
Gülçin Hanım’ı dinlerken gerçekten çok mutlu oldum.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği’nin (GÜMTOB) destekleriyle 5 Haziran’da Botanik Park’ta düzenlenecek bu festivali sakın kaçırmayın.
***
Siyaset Türkiye’de artık sadece seçim sürecinde değil, her gün önemli bir gündem maddesi haline geldi.
Genelde yeni kurulan partilerin, hangi ittifakta yer alacağı hep merak edilir.
Açıkçası bu yöndeki tercih veya duruşunu merak ettiğim Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın Bursa’da basınla buluştuğu programa katıldım.
Şöyle diyordu Fatih Erbakan özetle:
"Cumhur İttifakı'na destek olmamız temel prensiplerimiz ve kırmızı çizgimiz açısından mümkün değil. Millet İttifakı'na bakıyoruz. İstanbul sözleşmesini getireceğiz. Avrupa Birliği'ne tam manasıyla tabii olacağız. Bu sözler Millet İttifakı'nın ana omurgasının sözleri. Dolayısıyla Millet İttifakı'yla da birlik olmak mümkün değil…"
Yani ne “Cumhur” ne de “Millet” ittifakında yer alacaklarının özellikle altını çiziyordu Erbakan…
Anladığım kadarıyla şu an iki ayrı kutupta duran partilerin ideolojilerinde bile tezatlıklar olduğunu savunan Erbakan, ittifakların tabanda birbirine yakın olan seçmen kitlesine göre yeniden şekillenmesi gerektiğinin üzerinde duruyordu…
Tıpkı merhum babaları Necmettin Erbakan’ın 1991’de yaptığı gibi…
Yani yelpazenin sağındaki partilerin bir çatıda buluşmasının önemine işaret ediyordu…
Bu arada Erbakan’ın gündeminde ekonomideki gidişat da vardı. Üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir ekonomik anlayışa ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.
***
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, yan yatmış pişmaniye kutuları gibi şekilsiz, ruhsuz ve kaçak beton yapıların işgaline uğrayan ilçesinde gerçekten çok önemli yatırımlara imza atıyor.
Kentsel dönüşüm gibi Yılmaz, yeniden Yeşil Yıldırım yolunda da önemli bir adım attı:
Balaban Mesire Alanı…
Yıldırım’ın marka değerini yükseltecek mesire alanının açılış töreninde bir Nilüfer sakini olarak kıskançlık göstersem de Bursa’nın neresinde olursa olsun vatandaşı doğayla buluşturan bütün yatırımların bize ait olduğu gerçeğinde teselli buldum.
Büyüleyici bir doğada toplam 47 bin 990 metrekarelik bir alana planlanan Balaban Mesire Alanı’nı, şehrin yoğun yaşantısından ve stresinden uzaklaşmak isteyenlere şiddetle öneriyorum.
Hele “Bugün pazar, şöyle ailecek nefes alacak bir yere kaçayım” diyorsanız, buyurun Balaban Mesire Alanı’nı sizi bekliyor.
Yeşille kucaklaşabileceğiniz; piknik alanları, yürüyüş yolları, seyir terasları, çocuk oyun alanları, adrenalin park, kır kahvesi ve kır lokantalarıyla muazzam bir mesire alanıyla karşılaşacaksınız…
Bu arada Sayın Oktay Yılmaz’a Bursa’ya böyle bir adres kazandırdıkları için teşekkür de etmek gerek…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sibel BARUTCU
Gelenekten geleceğe!
Bugün pazar…
Geride bıraktığımız haftadan seçtiğim üç önemli konuya dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
***
Önce Bursa'nın “ilk gastronomi festivali Bursa GastroFest”ten bahsetmek istiyorum.
Artık dünya genelinde deniz gibi, dağ gibi turizmde ayrı bir başlık açılan gastronomi konusunda neden Bursa’da harekete geçilmez sorusuna hep cevap aramışımdır.
Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış Bursa’nın sahip olduğu zengin mutfak kültürüne rağmen sadece birkaç çeşit yemek ve tatlı türüyle gündeme gelmesine hiç anlam veremedim.
Neyse ki bu alanda ilk ciddi adım Bursa Skal Kulüp tarafından atıldı.
Skal Kulüp Başkanı Gülçin Güleç, geçti kameraların karşısına kültür başkenti Bursa’mızın aynı zamanda bir lezzet diyarı olduğunu kanıtlayacak türden dev bir organizasyonun içeriğini açıkladı.
Gülçin Güleç önce Bursa GastroFest’in temasını ‘Gelenekten Geleceğe’ şeklinde, bana göre de yerinde bir sloganla açıkladı ve şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce gurmeyi bir araya getireceğimiz ve Bursa’nın gastronomi kenti kimliğine güçlü bir vurgu yapacağımız Bursa GastroFest, eşsiz lezzetlerimizi vitrine çıkarmamıza vesile olacak. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir gastronomik deneyim yaşatmayı amaçlıyoruz. Tüm gün sürecek festivalimizde ünlü şefler, yemek yazarları, akademisyenler, kanaat önderleri, ülkemizin önde gelen restoranları ve şefleri tarafından hazırlanan tadım sofralarını beğeniye sunacağız.”
Gülçin Hanım’ı dinlerken gerçekten çok mutlu oldum.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği’nin (GÜMTOB) destekleriyle 5 Haziran’da Botanik Park’ta düzenlenecek bu festivali sakın kaçırmayın.
***
Siyaset Türkiye’de artık sadece seçim sürecinde değil, her gün önemli bir gündem maddesi haline geldi.
Genelde yeni kurulan partilerin, hangi ittifakta yer alacağı hep merak edilir.
Açıkçası bu yöndeki tercih veya duruşunu merak ettiğim Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın Bursa’da basınla buluştuğu programa katıldım.
Şöyle diyordu Fatih Erbakan özetle:
"Cumhur İttifakı'na destek olmamız temel prensiplerimiz ve kırmızı çizgimiz açısından mümkün değil. Millet İttifakı'na bakıyoruz. İstanbul sözleşmesini getireceğiz. Avrupa Birliği'ne tam manasıyla tabii olacağız. Bu sözler Millet İttifakı'nın ana omurgasının sözleri. Dolayısıyla Millet İttifakı'yla da birlik olmak mümkün değil…"
Yani ne “Cumhur” ne de “Millet” ittifakında yer alacaklarının özellikle altını çiziyordu Erbakan…
Anladığım kadarıyla şu an iki ayrı kutupta duran partilerin ideolojilerinde bile tezatlıklar olduğunu savunan Erbakan, ittifakların tabanda birbirine yakın olan seçmen kitlesine göre yeniden şekillenmesi gerektiğinin üzerinde duruyordu…
Tıpkı merhum babaları Necmettin Erbakan’ın 1991’de yaptığı gibi…
Yani yelpazenin sağındaki partilerin bir çatıda buluşmasının önemine işaret ediyordu…
Bu arada Erbakan’ın gündeminde ekonomideki gidişat da vardı. Üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir ekonomik anlayışa ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.
***
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, yan yatmış pişmaniye kutuları gibi şekilsiz, ruhsuz ve kaçak beton yapıların işgaline uğrayan ilçesinde gerçekten çok önemli yatırımlara imza atıyor.
Kentsel dönüşüm gibi Yılmaz, yeniden Yeşil Yıldırım yolunda da önemli bir adım attı:
Balaban Mesire Alanı…
Yıldırım’ın marka değerini yükseltecek mesire alanının açılış töreninde bir Nilüfer sakini olarak kıskançlık göstersem de Bursa’nın neresinde olursa olsun vatandaşı doğayla buluşturan bütün yatırımların bize ait olduğu gerçeğinde teselli buldum.
Büyüleyici bir doğada toplam 47 bin 990 metrekarelik bir alana planlanan Balaban Mesire Alanı’nı, şehrin yoğun yaşantısından ve stresinden uzaklaşmak isteyenlere şiddetle öneriyorum.
Hele “Bugün pazar, şöyle ailecek nefes alacak bir yere kaçayım” diyorsanız, buyurun Balaban Mesire Alanı’nı sizi bekliyor.
Yeşille kucaklaşabileceğiniz; piknik alanları, yürüyüş yolları, seyir terasları, çocuk oyun alanları, adrenalin park, kır kahvesi ve kır lokantalarıyla muazzam bir mesire alanıyla karşılaşacaksınız…
Bu arada Sayın Oktay Yılmaz’a Bursa’ya böyle bir adres kazandırdıkları için teşekkür de etmek gerek…