SON DAKİKA
Hava Durumu

Büyüyemeyen Bir Kadının Hikâyesi: Disko Topu

Yazının Giriş Tarihi: 27.05.2025 12:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2025 12:16

Dün akşam çok iyi bir oyun seyrettim. Ama…

Podyum Sanat Mahal’in akustikten yoksun salonu, klimanın çalışması, öndeki iki sıra nedeniyle sahneyi görmekte zorlanmamız dahi düşüncemde bir şey değiştirmedi. Yapımcı, yönetmen Arif Keskiner’in deyişiyle “Yine Güzel, Çiçek Gibi”.

Nilüfer Kent Tiyatrosu, geçen yıl Ağustos-Eylül’de, özel tiyatroların oyunlarını satın alarak, Ormandaki Kulübe Sahnesi’nde, seyirciyle buluşturmuştu. Disko Topu oraya çok uygun. (Ay’a değil, ama çok daha uzaklara gittik, deriz)

***

Nihan Doğa’nın adını sinema filmleri, dizilerden biliyordum. Eskiden Aypolat soyadını kullanıyordu. Mahkeme kararı ile kendi istediği soyadını almasının kıymeti, anlamı tarif edilemez. Böylece soyadının ona çizdiği sınırdan kurtulmuş oldu. (On yıl önce, Bursa’da kadın tiyatro oyuncusu, yönetmen, tasarımda çalışanların listesini yapmaya çalışmıştım. Evlenen, boşanan, yeniden evlenen, kızlık soyadı, kocasının soyadı derken, 1970’lere gelince sıkılmış, yarım bırakmıştım. Soyadı çok önemli!)

Rol aldığı oyunların büyük kısmı (Dogville, Halk Düşmanı, Cadılar, Bunu Kimseye Söylemeyin) Bursa’ya turne yapmadığı için daha önce seyredememiştim. Bazen de tercihler etkili olabiliyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Nilüfer Tiyatro Festivali’nde Hamlet’te, Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’nde Pırt çocuk oyununda rol almış. Nedense, başka oyunları tercih etmişim.

***

Tiyatro zor bir sanat. Yeni bir şey söylemek, seyircinin çevresinde olan bitene farkındalığını artırmak bu zorluğun temeli. Zor bir tekst, oyuncunun kendini geliştirmesi için büyük fırsat oluyor. Burada Pınar Güntürkün’ün Herkes Kocama Benziyor, Nezaket Erden’in Sevgili Arsız Ölüm Dirmit’ini örnek gösterebilirim. (Elif Ürse, bir söyleşide, Bir İnfazın Portresi’nin kariyerindeki öneminden bahsetmişti.) Çoğu zaman oyuncular, Disko Topu gibi iyi yazılmış, çarpıcı bir tekst ile karşılaşmıyor. Nihan Doğa bu fırsatı iyi değerlendirmiş.

***

Ayça Güçlüten’in yazdığı romanı, Nihan Doğa oyunlaştırmış.

Oyunda güvenli alanı olmayan, sınır çizmeyi düşünemeyen, ne yaşadığını anlam veremeyen, çocuğu Küçük’ü ile hayat kurmaya çalışan büyüyememiş, isimsiz kadının hikâyesi. Oyun yap boz gibi. Seyrederken düşündükçe parçalar birleşiyor. Yönetmen Emre Saka ve Dramaturg Dilek Tekintaş’ın emeği çok büyük.

Işık tasarımı ikinci oyuncu gibiydi. Ataberk Öğe’nin tasarımı çok ama çok başarılıydı. Yerdeki böcekleri öldürürken kullanılan kırmızı ışığın yanıp sönmesi, karakterlerin konuşması sırasında mavi ışığın olmasını nasıl anlatabilirim. Seyretmeniz lazım.

Oyun alanında dekor yoktu. Sadece sahne gerisinde melek biçimi verilmiş barkovizyon vardı. Oyundaki duyguya göre, oyuncunun söylediklerini güçlendirmek için kullanılmış.

Nihan Doğa o kadar güçlü bir oyunculuk sergiliyor ki, yıllardır gelen birikim, belki kendini kanıtlama isteği, her şeyi ile sahnede ortaya çıkıyor. Bursa Şehir Tiyatrosu oyuncusu olduğu için daha çok seyredebileceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.