Metin Güven 2010’da öldüğü zaman geride kedileri, şiir kitapları, dergisi kalmıştı.
Uzun yıllar yaşadığı, İnebey caddesi 47 numaralı ev yıkıldı. Ölümünden sonra kütüphanesi dağıldı.
Bütün hayatını edebiyata adamıştı. Onaltıkırkbeş Dergisi, ölümünden sonra beş sayı daha yayımlandıktan sonra, 43. sayısı ile kapanmayan bir yara olarak kaldı. Dergiyi bulmak dahi artık çok zor. Hiçbir kütüphanede takımı yok. Mehmet Ali Deniz Kültür Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde 38 sayısı mevcut. Eksik sayılar internette satılıyor, ancak ne satın alan var ne de bunu dert eden. Metin Güven, dergideki yazılarının bazılarında çocukluğundan, gençliğinden bahsetmişti.
Solcuydu. Hiçbir zaman düşüncelerinden vazgeçmemişti. Yılmaz Akkılıç ile 1973-74 yıllarında Yenidönem dergisini yayımlamıştı.
Cumhuriyet’ten sonra şehrin edebi hayatının önemli ismi olarak yer etti. Genç yaşında, Behçet Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’ne girmişti. Ulusal edebiyatta kitapları okunan, takip edilen bir şairdi.
Son 20 yılda, yüzlerce kitap basan Bursa belediyeleri (adlarını tek tek yazayım. Bursa Büyükşehir, Osmangazi, Nilüfer) onun bütün şiirlerini, yazılarını bir araya getirmediler. Zaten tanıyor, kıymet biliyor olsaydılar dergisine abone olurlar, kütüphanelerde birkaç takım olurdu. Bursa’da özel yayınevleri, profesyonel olmadığı için (yayın yönetmeni, editör, düzeltmen, son okuma, tanıtım) onlardan beklentim yok.
Metin Güven hakkında, Bursa araştırmaları yarışmasında ödül kazanan, Melih Karagöz’ün Bursa’nın Yetiştirdiği Bir Değer: Metin Güven (Hayatı, Sanatı, Eserleri) yüksek lisans tezi kitap olarak yayımlandı.
***
Bunları yazmamın nedeni, Nuri Demirci’nin, Metin Güven’in ölümünden sonra kaleme aldığı “İzdüşüm: 20” başlıklı yazısında yer alan mektup. (Elizedebiyat, Ekim 2010, Sayı: 22).
1995 yılında yayımlanmaya başlayan Yeni Biçem’den bir buçuk yıl sonra ilk ayrılan Nahit Kayabaşı olmuştu. Ardından Nuri Demirci, Halûk Cengiz dergiden uzaklaşmıştı. Mayıs 1997’de üç isim bir araya gelerek Düşlem adıyla yeni bir dergi çıkarmaya başlamıştı. Bursa’nın edebiyat hayatının en iyi iki dergisidir. Okuduğum, incelediğim için bunları yazmaktan çekinmiyorum. 72 sayı çıkan Yeni Biçem, Bursa’da sadece Nilüfer Şiir Kütüphanesi’nde mevcut. 6 sayısı eksik. Bunu kütüphanecilere söylediğim, e-posta gönderdiğimden itibaren değişen bir şey yok. Eksik sayıları temin etmeleri için gereken para, 300 liraydı. Bu umursamazlığa karşı öfkeliyim.
***
Nuri Demirci, Düşlem’in ilk sayısını Metin Güven’e göndermiş, o da mektup ile şu cevabı vermiş:
Nuri Kardeşim; nihayet Bursa’da çıkan bir dergi benim adresime geliyor, buna çok seviniyorum. Adına uygarlık denen bir yaşama tarzı varsa, bundan en çok edebiyatçıların nasibini alması gerekir diye düşünürüm. Ve galiba da haklıyım.
50 yaşındayım. Ramis Dara’nın deyişiyle “Bursa’da yaşayan tek Bursalı şairim.”
Ama kimse bana ne kitabını gönderdi bugüne kadar ne de çıkardığı dergiyi.
Bundan vazgeçtim, birileri bir zamanlar bana küfür etme temelinde dergi bile çıkardılar. [Burada hangi dergiyi kastettiğini anlamadım. Orhan Veli’nin sözüyle, bunu da edebiyat tarihçileri bulsun!]
Neyse geçiyorum...
Derginiz, “öykü” adına yayınladıklarınız dışında son derece kaliteli ürünler yayınlıyor.
Size Serap Gökalp’tan bir / hayır / iki öykü postalıyorum. Serap, Yazko ve yarın gibi dergiler dahil yirmi yıldır öykü yayınlar da pek öyle kimselere görünmez.
Ramis’in dergisinde de (en son adı neydi onun) [Bir Yeni Biçem kastediliyor] bu arkadaşın bir öyküsünü yayınlamıştık.
Ben S.G’nin uzun öyküleri de var, ama sizin dergiye uygun düşebilecek iki kısa öykü bulabildim.
Bir de son kitabımı gönderiyorum sana…
Bu ay içinde iki kitabım daha çıkacak(mış), öyle diyor yayıncılarım, ama bu adamların dediklerine pek güvenilmez, bakarsın kitaplar biraz daha sarkar..
[Melih Karagöz’den öğrendiğime göre, bahsettiği iki kitaptan biri, Kanda Yaşıyoruz, Kanda Öleceğiz, Ne Güzel!, bu kitabı tezinde incelemiş. Diğer kitap hiç basılmamış, adı dahi bilinmiyor.]
İyilikler, dostluklar…
5 Haziran-97
Metin Güven
İmza.
İnebey 47-16040
Bursa
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur Ozan Özen
Metin Güven’i yeniden hatırlamak
Metin Güven 2010’da öldüğü zaman geride kedileri, şiir kitapları, dergisi kalmıştı.
Uzun yıllar yaşadığı, İnebey caddesi 47 numaralı ev yıkıldı. Ölümünden sonra kütüphanesi dağıldı.
Bütün hayatını edebiyata adamıştı. Onaltıkırkbeş Dergisi, ölümünden sonra beş sayı daha yayımlandıktan sonra, 43. sayısı ile kapanmayan bir yara olarak kaldı. Dergiyi bulmak dahi artık çok zor. Hiçbir kütüphanede takımı yok. Mehmet Ali Deniz Kültür Vakfı Bursa Araştırma Kütüphanesi’nde 38 sayısı mevcut. Eksik sayılar internette satılıyor, ancak ne satın alan var ne de bunu dert eden. Metin Güven, dergideki yazılarının bazılarında çocukluğundan, gençliğinden bahsetmişti.
Solcuydu. Hiçbir zaman düşüncelerinden vazgeçmemişti. Yılmaz Akkılıç ile 1973-74 yıllarında Yenidönem dergisini yayımlamıştı.
Cumhuriyet’ten sonra şehrin edebi hayatının önemli ismi olarak yer etti. Genç yaşında, Behçet Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’ne girmişti. Ulusal edebiyatta kitapları okunan, takip edilen bir şairdi.
Son 20 yılda, yüzlerce kitap basan Bursa belediyeleri (adlarını tek tek yazayım. Bursa Büyükşehir, Osmangazi, Nilüfer) onun bütün şiirlerini, yazılarını bir araya getirmediler. Zaten tanıyor, kıymet biliyor olsaydılar dergisine abone olurlar, kütüphanelerde birkaç takım olurdu. Bursa’da özel yayınevleri, profesyonel olmadığı için (yayın yönetmeni, editör, düzeltmen, son okuma, tanıtım) onlardan beklentim yok.
Metin Güven hakkında, Bursa araştırmaları yarışmasında ödül kazanan, Melih Karagöz’ün Bursa’nın Yetiştirdiği Bir Değer: Metin Güven (Hayatı, Sanatı, Eserleri) yüksek lisans tezi kitap olarak yayımlandı.
***
Bunları yazmamın nedeni, Nuri Demirci’nin, Metin Güven’in ölümünden sonra kaleme aldığı “İzdüşüm: 20” başlıklı yazısında yer alan mektup. (Elizedebiyat, Ekim 2010, Sayı: 22).
1995 yılında yayımlanmaya başlayan Yeni Biçem’den bir buçuk yıl sonra ilk ayrılan Nahit Kayabaşı olmuştu. Ardından Nuri Demirci, Halûk Cengiz dergiden uzaklaşmıştı. Mayıs 1997’de üç isim bir araya gelerek Düşlem adıyla yeni bir dergi çıkarmaya başlamıştı. Bursa’nın edebiyat hayatının en iyi iki dergisidir. Okuduğum, incelediğim için bunları yazmaktan çekinmiyorum. 72 sayı çıkan Yeni Biçem, Bursa’da sadece Nilüfer Şiir Kütüphanesi’nde mevcut. 6 sayısı eksik. Bunu kütüphanecilere söylediğim, e-posta gönderdiğimden itibaren değişen bir şey yok. Eksik sayıları temin etmeleri için gereken para, 300 liraydı. Bu umursamazlığa karşı öfkeliyim.
***
Nuri Demirci, Düşlem’in ilk sayısını Metin Güven’e göndermiş, o da mektup ile şu cevabı vermiş:
Nuri Kardeşim; nihayet Bursa’da çıkan bir dergi benim adresime geliyor, buna çok seviniyorum. Adına uygarlık denen bir yaşama tarzı varsa, bundan en çok edebiyatçıların nasibini alması gerekir diye düşünürüm. Ve galiba da haklıyım.
50 yaşındayım. Ramis Dara’nın deyişiyle “Bursa’da yaşayan tek Bursalı şairim.”
Ama kimse bana ne kitabını gönderdi bugüne kadar ne de çıkardığı dergiyi.
Bundan vazgeçtim, birileri bir zamanlar bana küfür etme temelinde dergi bile çıkardılar. [Burada hangi dergiyi kastettiğini anlamadım. Orhan Veli’nin sözüyle, bunu da edebiyat tarihçileri bulsun!]
Neyse geçiyorum...
Derginiz, “öykü” adına yayınladıklarınız dışında son derece kaliteli ürünler yayınlıyor.
Size Serap Gökalp’tan bir / hayır / iki öykü postalıyorum. Serap, Yazko ve yarın gibi dergiler dahil yirmi yıldır öykü yayınlar da pek öyle kimselere görünmez.
Ramis’in dergisinde de (en son adı neydi onun) [Bir Yeni Biçem kastediliyor] bu arkadaşın bir öyküsünü yayınlamıştık.
Ben S.G’nin uzun öyküleri de var, ama sizin dergiye uygun düşebilecek iki kısa öykü bulabildim.
Bir de son kitabımı gönderiyorum sana…
Bu ay içinde iki kitabım daha çıkacak(mış), öyle diyor yayıncılarım, ama bu adamların dediklerine pek güvenilmez, bakarsın kitaplar biraz daha sarkar..
[Melih Karagöz’den öğrendiğime göre, bahsettiği iki kitaptan biri, Kanda Yaşıyoruz, Kanda Öleceğiz, Ne Güzel!, bu kitabı tezinde incelemiş. Diğer kitap hiç basılmamış, adı dahi bilinmiyor.]
İyilikler, dostluklar…
5 Haziran-97
Metin Güven
İmza.
İnebey 47-16040
Bursa