Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. 2010’lu yıllara kadar, Bursa’nın sanat hayatı Altıparmak-Yeşil merkezliydi. Heykel şehrin vazgeçilmez buluşma noktasıydı. Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde, Adile Naşit Tiyatrosu, Barış Manço Kültür Merkezi, Elmasbahçeler Kültür Merkezi, Akpınar Kültür Merkezi inşa edilmişti.
Nilüfer ilçesi, kültür sanat konusunda geri kalmış bir ilçeydi. 2000’li yıllarda ortaya çıkan yeni orta sınıfın Nilüfer’e taşınması ile her şey değişmişti.
2004 yılında yapılan yerel seçimlerde belediye yönetimlerinin değişmesiyle şehrin kültür sanat hayatı merkezden batıya kaymıştı. Yıldırım ve Osmangazi Belediyeleri ellerindeki mekânları doğru kullanamayınca ortaya iki farklı şehir, iki farklı dünya çıkmıştı. Değişim, başka şehirlerden, coğrafyalardan Bursa’ya göç etmiş ailelerin çocuklarının, yeni mahallelerde yaşamak istemesiyle başlamıştı.
Belediye yönetimi de bu fırsatı değerlendirmişti. Konak Kültürevi 2005’te, Uğur Mumcu Sahnesi 2006’da Nâzım Hikmet Kültürevi 2012’de açıldı. Nilüfer Tiyatro Festivali (2008-2024) Nilüfer Müzik Festivali (2015-2022), Nilüfer Caz Festivali’nin (2016-2023) yapılmasıyla Nilüfer’de yeni bir yaşam alanı ortaya çıkmıştı. Ben dahil birçok kişi, orada olmak istiyordu.
2024 yılında yapılan yerel seçimler ile birlikte önce siyasi değişim yaşandı. Eğer kültür faaliyetleri doğru kurgulanırsa şehrin merkezi (Yeşil-Çekirge arası) yeniden gözde olabilir.
Size, Dr. Kemal Temel’in Gecekondu Site Rezidans kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Hoca, bütün bu değişimi, ilçeleri karşılaştırarak bilimsel dille anlatıyor.
***
Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu çalışanlarının yirmi yıldır yaşadığı sıkıntıları onlarca sayfa anlatabilirim. Sadece başlıkların yazılması yeterli olur. Kadrosuzluk, asgari ücretin biraz üzerinde maaş verilmesi, oyuncu-teknik ve idari personelin sayısının az olması nedeniyle oyuncuların dekor taşımak, ışığı ayarlamak zorunda olması, çağdaş, yeni oyunların değil, üst yönetimin belirlediği oyunlarda rol alınmak zorunda olunması, çağdaş tiyatrodan uzak yönetmenlerin oyun yönetmesi, tiyatro müdürlüğü olmadığı için, sanatı bilemeyen kültür müdürlerine dert anlatılmak zorunda kalınması ve daha nicesi.
İlk yapılan iş, tiyatro müdürlüğünün kurulması oldu. Çünkü tiyatronun kendine ait bütçesi olmalıydı. Sorumluluk sahibi biri olmalıydı. İlk adım doğruydu. Ne yazık ki, kültür şube müdürü, tiyatro şube müdürü olarak görev yapıyor. Belirlenen bir isim var, ancak atamasının sonuçlanmamış olması üzücüdür. Sezonun sonuna kadar bu işin sonuçlanması lazım ki, Nisan-Mayıs aylarında yeni sezonun hazırlıkları başlamalı.
***
BKSTV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu 1995 yılında kurulmuştu. İlk yıllarında sadece çocuk ve gençlik oyunları sahneliyordu. 1998 yılından sonra ortaoyunlarına başlamıştı. 2000’den sonra repertuarına yetişkin oyunlarını almıştı. Bursa Şehir Tiyatrosu adını aldığında pek bir şey değişmemişti. Çalışanlar, Vakıf’tan belediyenin şirketine geçmişti. Feyha Çelenk (1995-2006), Ertan Akman (2006-2018), Mehmet Ali Açıl (2021-2024) sanat yönetmeni olarak görev yapmıştı.
Yeni sanat yönetmeni Ali Düşenkalkar Bursa’yı çok iyi tanıyor. Bursa Devlet Tiyatrosu (Kanlı Nigâr), Bursa Şehir Tiyatrosu (Deli İbrahim), Nilüfer Kent Tiyatrosu (Eşeğin Gölgesi, Çöl Oyunu), Ekim Sanat’ta (Fareler ve İnsanlar) oyun yönetmişti. NKT’de 2020-2021 yıllarında sanat yönetmeni olmuştu. Üst yönetim ile anlaşamayınca istifa etmişti. Salgın nedeniyle sezonda tiyatro kapalı olunca Bursa’da ilk defa NKT’nin oyuncularıyla radyo tiyatrosu yapmış, kayıtlar Youtube’a konulmuştu. Balat’taki İzci Evi’nde çocuk oyunu oynanmıştı. Yıllardır boş duran, tiyatro olarak kullanılması kimsenin aklına gelmeyen mekânı tiyatro oyun alanı haline getirmişti. Bir yıl sonra istifa edince yerine Murat Daltaban gelmiş, Ormandaki Kulübe adıyla dönüştürmüştü. Bursa yeni bir tiyatro sahnesi kazanmıştı. Ulaşım konusunda zorluk nedeniyle seyirci ilgisi az olduğu için burası çok fazla kullanılamıyor. Şehrin merkezinde yer alan Kültürpark ve Merinos’ta “Ormandaki Kulübe” gibi yazın oyun oynanabilecek, konserler verilebilecek yeni mekân açılabilir. Tiyatronun böyle bir yere ihtiyacı var.
Şehir tiyatrosuna, on yıl önce, Uludağ Üniversitesi sahne sanatları bölümünden mezun gençler işe alınmıştı. Sınav yapılmaması, neredeyse aynı sınıfın olduğu gibi kadroya dahil edilmesi yanlıştı. Sınav açıldığı zaman farklı okullar (ekoller) veya alaylı olarak yetişmiş kişilerin arasından seçim oluyor. Nihayet, ilk defa, sınavla oyuncu, teknik alana birçok kişiyi işe aldılar. Yeni işe alınan oyuncuları seyretmemiz, gelecek sezonu bulacak.
***
Bursa’daki profesyonel tiyatroların hiç sahnelemediği oyunlar şunlar: Hamlet, Kral Lear, III. Richard, Cyrano de Bergerac, Hizmetçiler, Balkon, Zenciler, Gergedanlar, Danton’un Ölümü, Vanya Dayı, Godot’yu Beklerken, İhtiras Tramvayı, Kel Şarkıcı, Antigone, Kim Korkar Hain Kurttan, Kuşlar, Yaşlı Hanımın Ziyareti, Cimri, Müfettiş, Peer Gynt, Tartuffe, Übü, Galile Galileo… Ali Düşenkalkar’a hatırlatmak isterim. Murat Dalatan NKT’de çağdaş İngiliz kültürüne ait oyunları yönettiği için yukarıdaki dünya klâsiklerini seyredememiştik.
Eski yönetim zamanı Kahvede Şenlik Var, Salaklar Sofrası oyunları prova yapılırken iptal edilmişti. Yeni yönetim ise, bu sezonun başında, Gidion’un Düğümü oyunu açıklanmıştı. Afiş hazırlanmış, prömiyer tarihi belirlenmişti. Mekân, Merinos’ta konferans salonundan dönüştürülecek olan yeni tiyatro salonuydu. Sonra afiş kaldırıldı. Açıklama dahi yapılmadı. Oyundan söz edilmez oldu.
***
Bursa’da sadece devlet tiyatrosu pazar günleri düzenli olarak (1974’ten beri) çocuk oyunu sahnelemektedir. Bursa Şehir Tiyatrosu on yıl önce denemiş, ancak seyirci ilgisi az olduğu için vazgeçmişti. Nilüfer Kent Tiyatrosu, Konak Kültürevi’nde pazar günleri çocuk oyunu sahnelemiş, ama seyirci ilgisi yine az olmuştu. NKT, kendi oyununu değil, Bursa’daki özel tiyatrolarla ortak proje kapsamında çocuk oyunu için uğraştı, yine beklenen ilgi olmadı.
Bursa Şehir Tiyatrosu, önceki sezonlarda, çocuk oyunlarını salı ve çarşamba günleri oynuyordu. Hafta içi sahnelenen oyunlar sınıfın etkinliği oluyor, çocuğun arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşmesi için önemli. Ancak pazar günleri, anne-baba ve çocuk veya anne-çocuk olarak birlikte yapılan etkinlik haline gelmektedir. Tiyatrocular, çocuk tiyatrosunu, çocuğun eğitimi ya da geleceğin seyircisi yetiştirmek amacıyla yapıldığını düşünüyor. Hafta içi sahnelenen oyunlar bu amacı kapsayabilir. Pazar günlerinin asıl amacı ailenin birlikte vakit geçirmesi, çocuğun ailesiyle sosyalleşmesi anlamını taşımaktadır. 2020’li yıllarda, 40 ve üstü yaşta olan kuşak gözden kaçırılmaktadır. Anne-babanın bir çocuğu var. Faizlerin düşük olduğu yıllarda ev, araba gibi dünyalık ihtiyaçlarını almışlardı. Eve iki maaş girdiği için maddi olarak iyi durumdalar. Şehirde doğmuş, üniversite okumuşlar. “Çocuklarıyla birlikte” sosyalleşmek, birlikte vakit geçirmek istiyorlar. Tayyare Kültür Merkezi’nde, onların veya çocuklarının ilgisini çeken oyunlar için çarşıya geliyorlar. Çocukken, aileleriyle gittikleri mekânlara (Irgandı Köprüsü, Tahtakale, Yeşil, Tophane) kendi çocuklarıyla gidiyorlar.
Tiyatro Şube Müdürlüğü, kasım ayından itibaren İstanbul ve Bursa’daki tiyatrolarla anlaşarak çocuk oyunlarını düzenli olarak sahnelemeye başladı. Birçoğu daha önce Bursa’da sahnelenmeyen oyunlar olunca ilgiyle karşılandı. Şehir Tiyatrosu, iki, üç çocuk oyununu yıllarca oynarken, seyircinin önüne daha fazla alternatif sunulması önemliydi. Oyunlar: Hayaller Müzesi, Yumurtadan Çıkan Fil, Bir Kavanoz Macera, Toprak Ana.
Kültür Şube Müdürlüğü de İstanbul’daki özel tiyatrolarla anlaşarak oyun getirmeye başladı. Bu yöntem Nilüfer’de uygulanmıştı. Ucuz bilet politikası ile Uğur Mumcu Sahnesi’nde onlarca kaliteli oyunu seyretmiştik. Tiyatro Festivali eklenince yeni tiyatro seyircisi yetiştirilmişti. Aynısı uygulanıyor. Oyunlar: Shirley (Sumru Yavrucuk), İzninle (Işıl Yücesoy), Şakşakçılar (TiyarOPS), Taşıdıklarımız (Çıplak Ayaklar Kumpanyası).
“Eski” Bursa Şehir Tiyatrosu’nun arşivi ve kütüphanesi yoktu. Dilerim, “Yeni” Bursa Şehir Tiyatrosu’nun arşivi ve kütüphanesi olur. Böylece geçmişte yapılanlar, söylenenler unutulmaz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Söz Bursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur Ozan Özen
'Yeni' Bursa Şehir Tiyatrosu üzerine
“Bursa, Nilüfer’in banliyösi haline geldi.”
Bu sözü Dr. Alper Can’dan duymuştum.
Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. 2010’lu yıllara kadar, Bursa’nın sanat hayatı Altıparmak-Yeşil merkezliydi. Heykel şehrin vazgeçilmez buluşma noktasıydı. Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde, Adile Naşit Tiyatrosu, Barış Manço Kültür Merkezi, Elmasbahçeler Kültür Merkezi, Akpınar Kültür Merkezi inşa edilmişti.
Nilüfer ilçesi, kültür sanat konusunda geri kalmış bir ilçeydi. 2000’li yıllarda ortaya çıkan yeni orta sınıfın Nilüfer’e taşınması ile her şey değişmişti.
2004 yılında yapılan yerel seçimlerde belediye yönetimlerinin değişmesiyle şehrin kültür sanat hayatı merkezden batıya kaymıştı. Yıldırım ve Osmangazi Belediyeleri ellerindeki mekânları doğru kullanamayınca ortaya iki farklı şehir, iki farklı dünya çıkmıştı. Değişim, başka şehirlerden, coğrafyalardan Bursa’ya göç etmiş ailelerin çocuklarının, yeni mahallelerde yaşamak istemesiyle başlamıştı.
Belediye yönetimi de bu fırsatı değerlendirmişti. Konak Kültürevi 2005’te, Uğur Mumcu Sahnesi 2006’da Nâzım Hikmet Kültürevi 2012’de açıldı. Nilüfer Tiyatro Festivali (2008-2024) Nilüfer Müzik Festivali (2015-2022), Nilüfer Caz Festivali’nin (2016-2023) yapılmasıyla Nilüfer’de yeni bir yaşam alanı ortaya çıkmıştı. Ben dahil birçok kişi, orada olmak istiyordu.
2024 yılında yapılan yerel seçimler ile birlikte önce siyasi değişim yaşandı. Eğer kültür faaliyetleri doğru kurgulanırsa şehrin merkezi (Yeşil-Çekirge arası) yeniden gözde olabilir.
Size, Dr. Kemal Temel’in Gecekondu Site Rezidans kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Hoca, bütün bu değişimi, ilçeleri karşılaştırarak bilimsel dille anlatıyor.
***
Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu çalışanlarının yirmi yıldır yaşadığı sıkıntıları onlarca sayfa anlatabilirim. Sadece başlıkların yazılması yeterli olur. Kadrosuzluk, asgari ücretin biraz üzerinde maaş verilmesi, oyuncu-teknik ve idari personelin sayısının az olması nedeniyle oyuncuların dekor taşımak, ışığı ayarlamak zorunda olması, çağdaş, yeni oyunların değil, üst yönetimin belirlediği oyunlarda rol alınmak zorunda olunması, çağdaş tiyatrodan uzak yönetmenlerin oyun yönetmesi, tiyatro müdürlüğü olmadığı için, sanatı bilemeyen kültür müdürlerine dert anlatılmak zorunda kalınması ve daha nicesi.
İlk yapılan iş, tiyatro müdürlüğünün kurulması oldu. Çünkü tiyatronun kendine ait bütçesi olmalıydı. Sorumluluk sahibi biri olmalıydı. İlk adım doğruydu. Ne yazık ki, kültür şube müdürü, tiyatro şube müdürü olarak görev yapıyor. Belirlenen bir isim var, ancak atamasının sonuçlanmamış olması üzücüdür. Sezonun sonuna kadar bu işin sonuçlanması lazım ki, Nisan-Mayıs aylarında yeni sezonun hazırlıkları başlamalı.
***
BKSTV Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu 1995 yılında kurulmuştu. İlk yıllarında sadece çocuk ve gençlik oyunları sahneliyordu. 1998 yılından sonra ortaoyunlarına başlamıştı. 2000’den sonra repertuarına yetişkin oyunlarını almıştı. Bursa Şehir Tiyatrosu adını aldığında pek bir şey değişmemişti. Çalışanlar, Vakıf’tan belediyenin şirketine geçmişti. Feyha Çelenk (1995-2006), Ertan Akman (2006-2018), Mehmet Ali Açıl (2021-2024) sanat yönetmeni olarak görev yapmıştı.
Yeni sanat yönetmeni Ali Düşenkalkar Bursa’yı çok iyi tanıyor. Bursa Devlet Tiyatrosu (Kanlı Nigâr), Bursa Şehir Tiyatrosu (Deli İbrahim), Nilüfer Kent Tiyatrosu (Eşeğin Gölgesi, Çöl Oyunu), Ekim Sanat’ta (Fareler ve İnsanlar) oyun yönetmişti. NKT’de 2020-2021 yıllarında sanat yönetmeni olmuştu. Üst yönetim ile anlaşamayınca istifa etmişti. Salgın nedeniyle sezonda tiyatro kapalı olunca Bursa’da ilk defa NKT’nin oyuncularıyla radyo tiyatrosu yapmış, kayıtlar Youtube’a konulmuştu. Balat’taki İzci Evi’nde çocuk oyunu oynanmıştı. Yıllardır boş duran, tiyatro olarak kullanılması kimsenin aklına gelmeyen mekânı tiyatro oyun alanı haline getirmişti. Bir yıl sonra istifa edince yerine Murat Daltaban gelmiş, Ormandaki Kulübe adıyla dönüştürmüştü. Bursa yeni bir tiyatro sahnesi kazanmıştı. Ulaşım konusunda zorluk nedeniyle seyirci ilgisi az olduğu için burası çok fazla kullanılamıyor. Şehrin merkezinde yer alan Kültürpark ve Merinos’ta “Ormandaki Kulübe” gibi yazın oyun oynanabilecek, konserler verilebilecek yeni mekân açılabilir. Tiyatronun böyle bir yere ihtiyacı var.
Şehir tiyatrosuna, on yıl önce, Uludağ Üniversitesi sahne sanatları bölümünden mezun gençler işe alınmıştı. Sınav yapılmaması, neredeyse aynı sınıfın olduğu gibi kadroya dahil edilmesi yanlıştı. Sınav açıldığı zaman farklı okullar (ekoller) veya alaylı olarak yetişmiş kişilerin arasından seçim oluyor. Nihayet, ilk defa, sınavla oyuncu, teknik alana birçok kişiyi işe aldılar. Yeni işe alınan oyuncuları seyretmemiz, gelecek sezonu bulacak.
***
Bursa’daki profesyonel tiyatroların hiç sahnelemediği oyunlar şunlar: Hamlet, Kral Lear, III. Richard, Cyrano de Bergerac, Hizmetçiler, Balkon, Zenciler, Gergedanlar, Danton’un Ölümü, Vanya Dayı, Godot’yu Beklerken, İhtiras Tramvayı, Kel Şarkıcı, Antigone, Kim Korkar Hain Kurttan, Kuşlar, Yaşlı Hanımın Ziyareti, Cimri, Müfettiş, Peer Gynt, Tartuffe, Übü, Galile Galileo… Ali Düşenkalkar’a hatırlatmak isterim. Murat Dalatan NKT’de çağdaş İngiliz kültürüne ait oyunları yönettiği için yukarıdaki dünya klâsiklerini seyredememiştik.
Eski yönetim zamanı Kahvede Şenlik Var, Salaklar Sofrası oyunları prova yapılırken iptal edilmişti. Yeni yönetim ise, bu sezonun başında, Gidion’un Düğümü oyunu açıklanmıştı. Afiş hazırlanmış, prömiyer tarihi belirlenmişti. Mekân, Merinos’ta konferans salonundan dönüştürülecek olan yeni tiyatro salonuydu. Sonra afiş kaldırıldı. Açıklama dahi yapılmadı. Oyundan söz edilmez oldu.
***
Bursa’da sadece devlet tiyatrosu pazar günleri düzenli olarak (1974’ten beri) çocuk oyunu sahnelemektedir. Bursa Şehir Tiyatrosu on yıl önce denemiş, ancak seyirci ilgisi az olduğu için vazgeçmişti. Nilüfer Kent Tiyatrosu, Konak Kültürevi’nde pazar günleri çocuk oyunu sahnelemiş, ama seyirci ilgisi yine az olmuştu. NKT, kendi oyununu değil, Bursa’daki özel tiyatrolarla ortak proje kapsamında çocuk oyunu için uğraştı, yine beklenen ilgi olmadı.
Bursa Şehir Tiyatrosu, önceki sezonlarda, çocuk oyunlarını salı ve çarşamba günleri oynuyordu. Hafta içi sahnelenen oyunlar sınıfın etkinliği oluyor, çocuğun arkadaşlarıyla birlikte sosyalleşmesi için önemli. Ancak pazar günleri, anne-baba ve çocuk veya anne-çocuk olarak birlikte yapılan etkinlik haline gelmektedir. Tiyatrocular, çocuk tiyatrosunu, çocuğun eğitimi ya da geleceğin seyircisi yetiştirmek amacıyla yapıldığını düşünüyor. Hafta içi sahnelenen oyunlar bu amacı kapsayabilir. Pazar günlerinin asıl amacı ailenin birlikte vakit geçirmesi, çocuğun ailesiyle sosyalleşmesi anlamını taşımaktadır. 2020’li yıllarda, 40 ve üstü yaşta olan kuşak gözden kaçırılmaktadır. Anne-babanın bir çocuğu var. Faizlerin düşük olduğu yıllarda ev, araba gibi dünyalık ihtiyaçlarını almışlardı. Eve iki maaş girdiği için maddi olarak iyi durumdalar. Şehirde doğmuş, üniversite okumuşlar. “Çocuklarıyla birlikte” sosyalleşmek, birlikte vakit geçirmek istiyorlar. Tayyare Kültür Merkezi’nde, onların veya çocuklarının ilgisini çeken oyunlar için çarşıya geliyorlar. Çocukken, aileleriyle gittikleri mekânlara (Irgandı Köprüsü, Tahtakale, Yeşil, Tophane) kendi çocuklarıyla gidiyorlar.
Tiyatro Şube Müdürlüğü, kasım ayından itibaren İstanbul ve Bursa’daki tiyatrolarla anlaşarak çocuk oyunlarını düzenli olarak sahnelemeye başladı. Birçoğu daha önce Bursa’da sahnelenmeyen oyunlar olunca ilgiyle karşılandı. Şehir Tiyatrosu, iki, üç çocuk oyununu yıllarca oynarken, seyircinin önüne daha fazla alternatif sunulması önemliydi. Oyunlar: Hayaller Müzesi, Yumurtadan Çıkan Fil, Bir Kavanoz Macera, Toprak Ana.
Kültür Şube Müdürlüğü de İstanbul’daki özel tiyatrolarla anlaşarak oyun getirmeye başladı. Bu yöntem Nilüfer’de uygulanmıştı. Ucuz bilet politikası ile Uğur Mumcu Sahnesi’nde onlarca kaliteli oyunu seyretmiştik. Tiyatro Festivali eklenince yeni tiyatro seyircisi yetiştirilmişti. Aynısı uygulanıyor. Oyunlar: Shirley (Sumru Yavrucuk), İzninle (Işıl Yücesoy), Şakşakçılar (TiyarOPS), Taşıdıklarımız (Çıplak Ayaklar Kumpanyası).
“Eski” Bursa Şehir Tiyatrosu’nun arşivi ve kütüphanesi yoktu. Dilerim, “Yeni” Bursa Şehir Tiyatrosu’nun arşivi ve kütüphanesi olur. Böylece geçmişte yapılanlar, söylenenler unutulmaz.
Bir gün “Tiyatro Kütüphanesi” açılır mı?