Cumhuriyetle yaşıt, ülkemizin 100 yıllık en köklü partisi…
Erzurum ve Sivas Kongreleri sonucunda ülkedeki Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin birleşmesiyle oluşmuş ve bünyesinde, milli mücadelenin siyasal kadrosunu barındıran bir organizasyonun partileşmiş halidir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)…
Misak-ı Milli sınırlarında vatanın kurtarılması ve bağımsızlığa kavuşulması temel amacına ulaşıldıktan sonra, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yapılan büyük hamlelerin mimarlığını yapan,
Ülkemizi bir vampir gibi emen Kapitülasyonları kaldıran,
Yokluk yıllarında olmalarına rağmen akılcı icraatlarla ülkeyi her açıdan kendine yeterli hale getirecek/getirilen ama ya kapatılan ya da küresel tezgâhlarla özelleştirilip elden çıkarılan fabrikaları kuran,
İstismara, Allah’la aldatmaya dayanmayan, milletin kendi dilinden okuyup anlayabileceği, Kur’an kaynaklı bir İslam anlayışının, 1000 yıllık bulanık tünelinden çıkartılıp yeniden yeşertilmesine çaba göstererek, bu anlayışı esas kılacak kurumları oluşturan,
Yasin suresi, 60-62 ayette geçen; ‘’Ben; ‘Ey Âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaçık bir düşmandır ve Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru yoldur ve andolsun ki şeytan sizden birçok kuşakları saptırdı’ diye size ahit vermedim mi? Hâlâ aklını kullananlar değil miydiniz?’’ emrine uygun,
Anti-emperyalist tavrının diğer sömürülen milletlere örneklik taşıyarak, bağımsızlıklarının kazanılmasına katkı koyan,
Yani;
İslam olmak için, kelime-i şehadetten önce, şeytan/iblise kulluk edilmemesinin ikrarının gerekliliği.
O zaman bol örnekleri olan geçmişe gitmeye gerek kalmadan günümüzde İblis’in özellikleri anlamında fitne, fesat, bozgunculuk çıkaran, insanları İblisane oyunlarla birbirine düşürüp savaşlarla toplu katliama tabi tutan, ülkelerin yer altı ve yerüstü kaynaklarını hoyratça talan eden, Doğa’ya savaş açıp tüm ekolojik dengeyi bozan, insanları açlığa ve zulme mahkûm eden, kanını/hayatını sömüren kişiler, örgütler, yapılar, devletler kim acaba? O zaman İslam’ın en önemli şartı, İblis’e itaat/kulluk etmemek anlamında emperyalizme karşı durmak, mücadele etmek olmuyor mu?
Devem edecek olursak;
Türklerin, medeniyetlerin kaynağı olan ama oryantalist hilelerle üstü örtülen/gizlenen tarihini, Türk milletine yeniden hatırlatacak kurumları hayata geçiren,
Emperyalist sicile sahip ülkelerle ikili anlaşmalar yapmak yerine, bölge ülkeleriyle birlik kurarak, bölge temelli askeri, ekonomik ve kültür temelli anlaşmalarla güvenlik çemberi oluşturan,
Ulusal bağımsızlık ve ulusal egemenlik temelinde, an’da ve gelecekte umut dolu bir yaşamı 6 ilke ile somutlaştıran bir parti idi CHP.
Derdim, günümüzde düşünce/hatırlama zenginliğini engelleme amaçlı olarak kullanılan ‘güzelleme yapıyor’ kolaycılığına muhatap olmak değil, tarihi gerçekleri hatırlatmak.
Evet 1938’ e kadar böyle bir iradenin/icraatın kararlı yapısıydı CHP.
Anti emperyalistti, anti komünistti, anti kapitalistti, anti feodaldi, anti teokratikti, anti monarşikti.
Sayılan bu duruşlar temelinde, o tarihteki süreci, düşünsel gelişmişliği, akılcılığı ve ilerlemeyi göremez ve okuyamazsak, -ki devrim budur- devrimler; şiddet, zulüm ve din karşıtlığı gibi görünür.
Bugün yalan-yanlışları gerçekmiş gibi aktaranların yaptığı gibi.
Türkiye’de, 1938’e kadar her alanda ‘norm -kural, ilke, yasaya uygunluk- oluşturma’ atılımının öncüsü CHP, bu tarihten sonra ‘ABD/Anezi’ zihniyetlilerce oluşturulan ‘Müesses nizam’ etkisi ve yönlendirmesi ile dayandığı temelleri yıkmaya, ilkelerini yok saymaya ve yukarıda sayılan duruşunun tersine doğru yol almaya başladı.
1940’larda nasıl ‘soğuk savaş’ dondurucusunda refleksleri ve duruşu nasıl felç edildi ise bugün de sömürgen ‘neoliberalizm’in ılımanlığında(!) gevşeme durumunda.
Bu ılımanlığın/gevşemenin içinde küreselcilik var, ABD’cilik var, siyasal dincilik var, şekilci Müslümanlığa öykünme var, daha da varları sayacağım ama olmayan şey net;
O da kurucu CHP ilke ve ayarları.
Halbuki!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ümit CAN
CHP; nereden nereye! -1-
Cumhuriyetle yaşıt, ülkemizin 100 yıllık en köklü partisi…
Erzurum ve Sivas Kongreleri sonucunda ülkedeki Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin birleşmesiyle oluşmuş ve bünyesinde, milli mücadelenin siyasal kadrosunu barındıran bir organizasyonun partileşmiş halidir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)…
Misak-ı Milli sınırlarında vatanın kurtarılması ve bağımsızlığa kavuşulması temel amacına ulaşıldıktan sonra, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yapılan büyük hamlelerin mimarlığını yapan,
Ülkemizi bir vampir gibi emen Kapitülasyonları kaldıran,
Yokluk yıllarında olmalarına rağmen akılcı icraatlarla ülkeyi her açıdan kendine yeterli hale getirecek/getirilen ama ya kapatılan ya da küresel tezgâhlarla özelleştirilip elden çıkarılan fabrikaları kuran,
İstismara, Allah’la aldatmaya dayanmayan, milletin kendi dilinden okuyup anlayabileceği, Kur’an kaynaklı bir İslam anlayışının, 1000 yıllık bulanık tünelinden çıkartılıp yeniden yeşertilmesine çaba göstererek, bu anlayışı esas kılacak kurumları oluşturan,
Yasin suresi, 60-62 ayette geçen; ‘’Ben; ‘Ey Âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, kesinlikle o size apaçık bir düşmandır ve Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru yoldur ve andolsun ki şeytan sizden birçok kuşakları saptırdı’ diye size ahit vermedim mi? Hâlâ aklını kullananlar değil miydiniz?’’ emrine uygun,
Anti-emperyalist tavrının diğer sömürülen milletlere örneklik taşıyarak, bağımsızlıklarının kazanılmasına katkı koyan,
Yani;
İslam olmak için, kelime-i şehadetten önce, şeytan/iblise kulluk edilmemesinin ikrarının gerekliliği.
O zaman bol örnekleri olan geçmişe gitmeye gerek kalmadan günümüzde İblis’in özellikleri anlamında fitne, fesat, bozgunculuk çıkaran, insanları İblisane oyunlarla birbirine düşürüp savaşlarla toplu katliama tabi tutan, ülkelerin yer altı ve yerüstü kaynaklarını hoyratça talan eden, Doğa’ya savaş açıp tüm ekolojik dengeyi bozan, insanları açlığa ve zulme mahkûm eden, kanını/hayatını sömüren kişiler, örgütler, yapılar, devletler kim acaba? O zaman İslam’ın en önemli şartı, İblis’e itaat/kulluk etmemek anlamında emperyalizme karşı durmak, mücadele etmek olmuyor mu?
Devem edecek olursak;
Türklerin, medeniyetlerin kaynağı olan ama oryantalist hilelerle üstü örtülen/gizlenen tarihini, Türk milletine yeniden hatırlatacak kurumları hayata geçiren,
Emperyalist sicile sahip ülkelerle ikili anlaşmalar yapmak yerine, bölge ülkeleriyle birlik kurarak, bölge temelli askeri, ekonomik ve kültür temelli anlaşmalarla güvenlik çemberi oluşturan,
Ulusal bağımsızlık ve ulusal egemenlik temelinde, an’da ve gelecekte umut dolu bir yaşamı 6 ilke ile somutlaştıran bir parti idi CHP.
Derdim, günümüzde düşünce/hatırlama zenginliğini engelleme amaçlı olarak kullanılan ‘güzelleme yapıyor’ kolaycılığına muhatap olmak değil, tarihi gerçekleri hatırlatmak.
Evet 1938’ e kadar böyle bir iradenin/icraatın kararlı yapısıydı CHP.
Anti emperyalistti, anti komünistti, anti kapitalistti, anti feodaldi, anti teokratikti, anti monarşikti.
Sayılan bu duruşlar temelinde, o tarihteki süreci, düşünsel gelişmişliği, akılcılığı ve ilerlemeyi göremez ve okuyamazsak, -ki devrim budur- devrimler; şiddet, zulüm ve din karşıtlığı gibi görünür.
Bugün yalan-yanlışları gerçekmiş gibi aktaranların yaptığı gibi.
Türkiye’de, 1938’e kadar her alanda ‘norm -kural, ilke, yasaya uygunluk- oluşturma’ atılımının öncüsü CHP, bu tarihten sonra ‘ABD/Anezi’ zihniyetlilerce oluşturulan ‘Müesses nizam’ etkisi ve yönlendirmesi ile dayandığı temelleri yıkmaya, ilkelerini yok saymaya ve yukarıda sayılan duruşunun tersine doğru yol almaya başladı.
1940’larda nasıl ‘soğuk savaş’ dondurucusunda refleksleri ve duruşu nasıl felç edildi ise bugün de sömürgen ‘neoliberalizm’in ılımanlığında(!) gevşeme durumunda.
Bu ılımanlığın/gevşemenin içinde küreselcilik var, ABD’cilik var, siyasal dincilik var, şekilci Müslümanlığa öykünme var, daha da varları sayacağım ama olmayan şey net;
O da kurucu CHP ilke ve ayarları.
Halbuki!